Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2022/171 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/496 Esas – 2022/171
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/496
KARAR NO : 2022/171

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI :…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili Bankanın …Şubesi ile davalı borçlu… İnşaat Turizm Tarım İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığı ve imzalanan sözleşmelere istinaden krediler kullandırıldığını, davalıya ihtarname gönderilmişse de borcun ödenmediği, bunun üzerine borçlarının teminatında yer alan, müvekkili Bankaya rehinli araçlar hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2020/245 E. sayılı dosyası üzerinden menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun yerinde olmayan gerekçelerle anılan takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıdığı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından imzalanan Genel Nakdi Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri, rehin sözleşmesi, ihtarnameler ve müvekkili Banka alacak olduğu, sözleşmenin gerektirdiği y lerin yerine getirilmediğini, bankanın alacaklı olduğunun görüleceğini, bu kapsamda davalı hakkındaki icra takibinin hukuki dayanaklar ve talep olunan miktar açısından doğru ve haklı istemler içerdiğini, davalı vekilince cevap dilekçesinde … adına kayıtlı … plakalı aracın kapsam dışında tutulmadan davanın açıldığını belirtmesine karşın; Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/245 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine 14.10.2020 tarihinde beyanda bulunularak “…” plakalı aracın takip talebine sehven yazıldığı, borçlu adına kayıtlı olmadığını, satış işlemlerinde bu hususun göz önünde bulundurulması”nın talep edildiğini, icra dosyasına takibe 3. kişi adına kayıtlı olan … plakalı araçla ilgili devam edilmeyeceği bildirildikten sonra huzurdaki davanın açıldığını, bu nedenle de işbu davada …’nın davalı olarak gösterilmediğini, … plakalı araç dışarıda tutulsa dahi, takibe konu edilen… ve … plakalı iki acet rehinli araç daha bulunduğu ve bu araçlar müvekkili bankanın doğmuş ve doğacak tüm borçlarının güvencesini oluşturduğundan, işbu davada takibe konu borcun tamamına yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, bu nedenle ortada usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, davalı asıl borçlu tarafından imzalanan rehin sözleşmeleri uyarınca rehinli araçların, her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş ve doğacak, kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak müvekkili Banka’ya rehnedildiğini, anılan araçlar müvekkili Bankanın doğmuş ve doğacak tüm borçlarının güvencesini oluşturmakta ise de takipte sadece 512.549,00 TL’nin talep edilerek, yapılacak tahsilatların öncelikle Kredi Garanti Fonu kefaleti bulunmayan sair kredilere mahsup etme, artan bir tutar kalırsa KGF kefaletli kredilere sayma hakkının saklı tutulduğunu, davalı tarafça davalıların 0352063 nolu kredi dışında başkaca borçlarının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, müvekkili Banka kayıtları ile de sabit olduğu üzere müvekkili Banka’ca 0352084, 0352090 ve 0352063 nolu Taksitli Ticari Krediler, 1000225 nolu Ticari Kredi Mevduat ve 1000124 Borçlu Cari Hesap kredileri kullandırıldığı, ayrıca dosyaya tüm sözleşmelerin sunulduğunu beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davalının haksız itirazının iptaliyle, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/245 Esas sayılı dosyasında mevcut takip talebi ile ödeme emrinde müvekkillerden (dava dışı tutulan) …’nın borçlu olarak gösterilmemiş olmasına karşılık; müvekkili … adına kayıtlı olan … plakalı rehinli taşıtm da rehin takibine dahil edildiği; dava dilekçesi incelendiğinde; davacı tarafın, müvekkil … adına kayıtlı … plakalı taşıt hakkında talebi olmadığına dair bir beyanı da bulunmadığından; davacı tarafın huzurdaki dava ile takibe konu 3 adet rehinli taşıtın hepsi için itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunduğunun anlaşıldığını, bu durumda huzardaki davada müvekkili … yönünden karar verilemeyecek olmakla birlikte, sayın Mahkemece verilecek kararın; rehin takibine konu olan müvekkili … adına kayıtlı bulunan … plakalı taşıt için de edeceğini, davacı tarafın itirazları üzerine takibin durmasından sonra dava dışı müvekkili … adına kayıtlı … plakalı rehinli taşıt hakkında Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/9049 Esas sayılı dosyasından yeni bir rehin takibi de başlattığı, söz konusu takibe yaptıkları itiraz üzerine bu takibin de durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafın usul ve yasaya aykırı şekilde başlatmış olduğu rehin takibine vaki itirazlarının iptali için, takip talebi ve ödeme emrindeki yanlışlığı gidermeden huzurdaki davayı açmasında bu aşamada hukuki yararı bulunmadığını, müvekkillerinin takip alacaklısına belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığı, sözleşme imzalarına itiraz ettiklerini, ayrıca bir an için ortada gerçek bir sözleşme olsa dahi bankanın kredi sözleşmesinin başlı başına borcun varlığı anlamına gelmediğini, alacaklının alacağını ve bu alacağın aynı zamanda muaccel olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında çok sayıda ve birbirinden farklı miktarlarda, teminatlı ve teminatsız olacak şekilde kredi sözleşmeleri imzalandığını, davacı Banka ile müvekkilleri arasında çok sayıda kredi ilişkisi kurulmuş olmakla, 26.10.2016 tarihinde 4238-0323370 referans numarası ile kullandırılan 300.000,00 TL miktarlı ipotek ve rehin teminatlı kredi için müvekkili şirketin maliki olduğu araçlar ile dava dışı müvekkili … adına kayıtlı olan taşınmaz ile araç üzerine rehin ve ipotek tesis edildiğini, bu kredi dışında kullandırılan krediler için müvekkilleri tarafından davacı bankaya verilmiş bulunan ipotek ve/veya rehin bulunmadığını, 4238-0323370 referans numaralı ipotek ve rehin teminatlı kredinin borçlarının ödemesi devam ederken, müvekkili Şirket’e 04.04.2017 tarihinde 4238-0329977 referans numarası ile 800.000,00 TL miktarlı Taksit Ödemeli Orta Vadeli Kefalet Mukabili Kredi isimli KGF teminatlı kredi kullandırıldığını, ipotek ve rehin teminatlı olan 4238-0323370 referans numaralı kredi borcu kapatıldıktan sonra, eş zamanlı olarak taksit ödemesi ayrıca devam eden 4238-0329977 referans numaralı KGF teminatlı krediye ait borcun yarısından fazla taksiti ödendikten sonra taksit ödemelerinde gecikmeler yaşanması üzerine, davacı tarafla müvekkili Şirket, … ve … arasında 2019 yılında KGF teminatlı yeni bir kredi sözleşmesi imzalandığı ve müvekkili şirkete daha önce kullandırılan ancak ipotek ve rehin teminatı kapsamında bulunmayan tüm diğer kredi borçları ile 04.04.2017 tarihinde kullandırılan 800.000,00 TL miktarlı KGF teminatlı krediye ait bakiye borçların, yeni kullandırılan KGF teminatlı kredi ile kapatıldığını, ancak imzalanan 2019 tarihli yeni KGF teminatlı kredi sözleşmesine huzurdaki davaya ve icra takibine konu olabilecek rehin teminatının verilmediğini, davacı tarafça müvekkillerine gönderilmiş bulunan ve itiraz ettikleri hesap kat ihtarnamesinde belirtildiğinin aksine ortada rehin takibine konu olabilecek birbirinden farklı 3 adet taksitli ticari kredi bulunmadığı, bu hususun bizzat alacaklı tarafça kredi borçlarının takip talebinde kül şeklinde (570.073,95 TL asıl alacak olarak) talep edilmesiyle kabul edildiği, ortada ticari kredi kapsamında tek bir kredi borcu bulunmadığı ve bu kredinin de KGF teminatlı kredi olduğunu, ancak müvekkili …’nın KGF teminatlı kredi ilişkisinin tarafı olmadığı, KGF teminatlı kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığı ve taşıtını da bu kredinin teminatına rehin olarak vermediği, belirtilen nedenle taksitli ticari kredi borçları için müvekkili …’nın sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı Banka’nın huzurdaki davaya konu icra takibine ve dava dosyasına, takibe dayanak olduğunu belirttiği 00352063 referans numaralı KGF teminatlı krediye ait tüm müvekkillerinin imzasının bulunduğu sözleşmeyi sunmadığı, belirttikleri şekilde müvekkil …’nın KGF teminatlı sözleşmede imzası bulunmadığını, ayrıca Yargıtay’ın yerleşik kararlarında sadece kredi borçlusu asilin kendi imzasının bulunduğu temel bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca tesis edilen çek karnesi, cari hesap KMH vb. borçlarından kefilin sorumlu olabilmesi için, bu borçların kefalet tarihinde belirlenebilir olması gerektiği, dolayısıyla müvekkili …’nın, imzası ya da kefaletinin bulunmadığı kredi borçlusu şirketin Cari Hesap ve KMH riskinin kaynağı olan Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan borçlarından sorumlu tutulamaya çalışılmasının hukuka aykırı olduğunu, aynı zamanda 2019 yılında kullandırılan KGF teminatlı kredi sözleşmesine faiz oranı mevzuata aykırı şekilde 9618 yerine 9632 olarak yazıldığı, bunun nedeninin ödemelerinde gecikme yaşanan ilk KGF teminatlı kredinin yapılandırılmasının 2018 yılı içinde banka tarafından talep edildiği, ancak davacı banka tarafından 2018 yılındaki mevzuat gereği faiz oranının %18 olması ve 6 ay ödemesiz olması gereken yeni tarihli KGF kredisinin, davacı tarafça yapılan hileli işlemler neticesinde mevzuata uygun şekilde borçlunun yararma olacak şekilde yapılandırılmadığı ve 32 gibi fahiş bir faiz oranı üzerinden kredi kullandırıldığını, bu nedenle de müvekkillerinin talep edildiği şekilde bir faiz borcu bulunmadığı, aynı zamanda faize faiz yürütülerek müvekkillerinin borcunun da ağırlaştırıldığını beyanla davanın reddi ile davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, davalı şirkete kullandırılan krediden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itirazın haksızlığı ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen Ankara .. . İcra Müdürlüğünün 2020/245 esas sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacı bankanın davalı şirket hakkında toplam 775.753,47 TL alacaktan, şimdilik 512.549,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacı ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davalı borçlu şirketin tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Sözleşme altındaki imzaların taraflara aidiyeti çekişme konusu olmayıp, çekişme, davacının kullandığı kredi miktarı, hangi araçlar yönünden rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, temerrüt tarihi, uygulanacak yasal ve temerrüt faizi ile var ise takip tarihi itibariyle borç miktarı üzerinde toplanmaktadır.
Tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunarak alınan 05/08/2021 tarihli raporda;
“…Davacı Bankanın …Şubesi ile davalı… İnş. Tur. Tarım İç ve Dış Tic, Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile limit artırımları Raporumuzun önceki bölümlerinde Tablo: 1’de gösterilmiş olup, mevcut belgelere göre kredilerin bu Sözleşme ve limit artırımlarına istinaden kullandırılmış olduğu, belirtilen hususların yanısıra, davalı Şirket asıl borçlu olduğundan, taraflar arasında imzalanmış bir Sözleşme olmasa dahi, krediyi kullanmadığı yönünde bir beyan ve tespit bulunmadığı sürece borçtan sorumlu (kredinin türü ve bankanın bu krediye ilişkin genel kullandırım şartları dikkate alınarak) olacağından, taraflar arasında başkaca bir sözleşme olup olmadığı hususunun Banka Genel Müdürlüğü’nden sorulup sorulmamasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, 14.03.2014 tarihli Sözleşmedeki son limit artışı 09.06.2017 tarihinde yapılmış olup, taraflar arasında başkaca bir Sözleşme bulunmadığından, 17.08.2017 tarihinde 06 AFF 910 plakalı araç için yapılan Rehin Sözleşmesi’nin de, … plakalı araç için yapılan Rehin Sözleşmesi gibi 14.03.2014 tarihli Sözleşme ve bilahare yapılan artırımlara istinaden kullandırılan krediler için tesis edildiği, Davacı Bankanın, icra takibinde toplam 775.753,47 TL olarak belirtmiş olduğu alacağının şimdilik 512.549,00 TL’sinin, asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren belirtilen oranlarda işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiş olmasına karşın, Tablo: 41’den de görüleceği alacak toplamı 771.314,68 TL olduğu, belirtilen tutar, Bankaca talep edilen 512.549,00 TL’nin üzerinde olduğundan, faiz uygulanacak asıl alacak tutarları için krediler bazında Tablo: 42’deki tutarların esas alınması gerektiği, buna göre asıl alacakların; Taksitli ticari krediden kaynaklanan 412.294,42 TL’lik kısmına yıllık % 48,00 TL, Ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 80.521,45 TL’lik kısmına yıllık %20,40(TCMB tarafından ilan edilen faizlerin değişmesi halinde 96 20,40 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda olmak üzere), Borçlu cari kredilerinden kaynaklanan 19.733,13 TL’lik kısmına yıllık % 48,00, Oranlarında temerrüt faizi uygulanabileceği, Davacı Bankanın alacağını ıslah etmesi halinde Tablo: 41’deki krediler bazında belirtilen tutarların aşılmaması gerektiği…” yönünde görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Rapora karşı tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek 10/12/2021 tarihli alınan ek raporda;
“…Verilen görev uyarınca yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu kök raporda yer verilmiş olunan görüşlerde değişebilecek bir husus olmadığı…” belirtilmiştir.
Davacı bankanın …şubesi ile davalı şirket arasında 14/03/2014 tarihli sözleşme imzalanmış, 30/04/2014 , 31/01/2017, 09/06/2017 tarihlerinde ise sözleşmelerle ilgili limit artırımı yapılmış, en son olarak toplam sözleşme limitinin 2.100.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacı bankanın …şubesi ile davalı şirket arasında ayrıca …, … plaka no’lu araçlar için taşıt rehini sözleşmesi de imzalanmıştır.28/11/2019 tarihli kat ihtarı, 29/11/2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, borcu ise 7 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiştir. Takip talebinde toplam 775.753,47 TL alacaktan şimdilik 512.549,00 TL’lik kısmı talep edilmiş, her ne kadar takip talebinde …, … ve … plakalı sayılı araçların taşınır rehini olarak gösterilmiş ise de daha sonraki dilekçelerinde düzeltme talebinde bulunulduğundan … ve … plaka sayılı araçlarla ilgili rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı kabul olunduğundan … plakalı aracın maliki …’nın davalı olarak gösterilmesine gerek yoktur.
Davalı her ne kadar kredi garanti fonu tarafından kullandırılan kredi olduğunu, davacının bu krediden kaynaklı alacak ile ilgili takip yapamayacağını iddia etmiş ise de davacı bankanın kullanılan krediden kaynaklı alacağın tahsili için takip başlatabilir, bankanın kredi garanti fonundan bir kısım alacağı tahsil etmesi iş bu takibin yapılmasına engel teşkil etmemektedir.
Davalı şirkete kullandırılan krediden kaynaklı takip tarihi ile toplam 775.753,47 TL olarak alacak olduğu belirlenmiş edildiğinden taksitli krediden kaynaklı olarak 412.274,42 TL, kredili mevduat hesabından kaynaklı 80.521,45 TL, borçlu cari hesaptan kaynaklı 19.733,13 TL, toplam 512.549,00 TL’yi davacı banka talep edebilir. Sözleşmelerdeki faize ilişkin hükümler göz önünde bulundurulduğunda taksitli ticari kredi ile ilgili yıllık %48, ticari kredi mevduatından kaynaklanan alacak için yıllık %20,40, borçlu cari hesaptan kaynaklanan alacak için yıllık %48 temerrüt faizi isteyebilir.

Toplanan delillere göre davacı bankanın kredi garanti fonu destekli taksitli ticari kredi, ticari kredili mevduat kredisi ve borçlu cari krediyi davalı şirkete kullandırdığı, teminat olarak da yukarıda belirtilen araçları rehin olarak aldığı, borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine bir kısım alacak için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının kredi garanti fonu destekli kredilerin ödenmemesi halinde takip başlatabileceği ve ayrıca kredi garanti fonu tarafından yapılan kısmi ödemelerin alacaktan düşülmeden takibe devam edilebileceği, takip tarihi itibariyle de yukarıda belirtilen bilirkişi raporuna göre alacak miktarının belirlendiği kanaatine varılmakla açılan davanın kabulüne, kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren belirtilen temerrüt faizinin uygulanmasına alacak likit olduğundan inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kabulüne,
…, … plaka sayılı araçlarla ilgili menkul rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takiple sınırlı olmak kaydıyla davalının taksitli krediden kaynaklı 412.294,42 TL asıl alacak, 80.521,45 TL kredili mevduat, 19.733,13 TL borçlu cari hesaptan kaynaklı toplam 512.549,00 TL’ye yaptığı itirazın iptaline,
Takip tarihinden itibaren taksitli ticari krediden kaynaklı alacağa yıllık %48, ticari kredili mevduat hesabından kaynaklı kısmına yıllık %20,40 (TC Merkez Bankası tarafından ilan edilen faizlerin değişmesi halinde yıllık %20,40’ı geçmemek üzere değişen oranlarda) borçlu cari hesaptan kaynaklanan alacağa yıllık %48 oranlarında faiz yürütülmesine,
%20 inkar tazminatı olarak hesaplanan 102.509,80 TL’nin davalıdan tahsiline,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 35.012,22 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 6.190,32 TL peşin harcın mahsubu ile noksan olan 28.821,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 42.677,45 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 6.190,32 TL peşin harç, 1.270,50 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 7.155,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.-Arabulucu ücreti olarak suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6.-Davacı taraça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
Katip…