Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2021/270 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2021/270

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Mutfak Eşyaları…Ltd. Şti. Lehine müvekkili bankanın … Şubesi tarafından 23.08.2013 tarihli 1.000.000,00 TL’lik ve 25.03.2019 tarihli 500.000,00 TL’lik 2 adet Genel Kredi Sözleşemsi gereğince kredi hesapları açılarak kullandırıldığını, davalı borçlulardan …’un her iki sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, adı geçen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı …’un ise 23.08.2013 tarihli kredi sözleşmesinde kefaletinin olduğunu, iş bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan krediler 2019 yılına kadar devam ettiğini, bazı taksitlerin ödendiğini, bazı taksitlerin ödenmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, haksız inkar nedeni ile davalıların inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbu davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri değil, Tüketici Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev yönünden davanın reddini, müvekkilinin davacıya davaya konu takipte belirtilen borcunun olmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkillerinin kefil olarak borçlu oldukları öne sürülmüşse de, kefalete ilişkin şartlar oluşmadığını, borcu ve kefaleti kabul etmemekle birlikte, yasada belirtilen muacceliyet şartları da müvekkilleri nezdinde oluşmadığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun temerrüt şartlarını düzenleyen 28. Maddesi “Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.” hükmü gereğince müvekkillerine kanunda sayılı şartları taşıyan ve 30 günlük süre tanına bir ihtarname gönderilmediğini, bu nedenle iddia edilen borç muaccel olmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun takibe, ödeme emrine, borca, faiz oranına, işlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edip davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum dilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kredi sözleşmesinden dolayı kefillere karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır.
Davacı vekili 16/03/2021 tarihli dilekçesi ile davalılar ile yapılan anlaşma uyarınca … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarını geri çektiklerini, takibin devamına karar verildiğini, iş bu davanın konusuz kaldığını belirterek davalı borçlulardan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalılar vekili 18/03/2021 tarihli dilekçesinde, davacı ile yapılan anlaşma uyarınca davaya konu icra takibine itirazlarını geri aldıklarını, takibin devamına karar verildiğini, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından yapılan giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davada icra dairesine yapılan itirazın geri çekildiği ve takibin devam ettiği her iki taraf vekili tarafından beyan edilmekle, ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı anlaşıldığından dosya kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.025,90 TL.nın indirilmesi ile arta kalan 3.966,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Taraflarca talep olunmadığından vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 27/04/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır