Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2021/409 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/492 Esas – 2021/409
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2021/409

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememize açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, rücu taleplerine konu alacağın kaynağını, söz konusu olan alacağın kaynağı olduğu mahkeme kararının davacısı olan Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı tarafından “kurumca kurum sigortalısı olan dava dışı …’ nın 11.11.2005 tarihinde uğradığı iş kazası neticesinde hak sahiplerine ödenen yardım ve bağlanan gelir ödemesinin rucuan tahsilini, … Mahkemesi’nin 05.07.2017 tarih … Esas … Karar sayılı kararında, “Davanın kısmen kabulü ile 29.376,77 TL’nin tahsis onay olan 18.09.2006 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine” karar vermiştir. İşbu karar istinaf edilmiş; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi’ nin 08.11.2018 tarih ve … Karar sayılı istinaf talebinin esastan reddi kararı ile kesinleştiğini, bahsi geçen hüküm üzerine kök dava davacısının … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına 25.12.2018 tarihinde 38.158,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca yine müvekkili şirket tarafından … Mahkemesi’ nin … Esas sayılı kararı hakkında istinaf yasa yoluna başvurmaları nedeni ile 10.07.2017 tarihinde 737,70 TL istinaf harç ve masrafı, 10.01.2019 tarihinde 973,32 TL onama harcı, 14.07.2017 tarihinde 2.006,72 TL bakiye karar harcının mahkeme veznesine ödendiğini beyan etmiştir. Davalının sorumluluğunda olan bu bedellerin tahsili için istemlerine gerekçe olarak gösterilen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ nin 7.4 maddesi ile 7.6 maddesi hükümlerine istinaden davalıdan talep ettiklerini ancak, davalı tarafından bu talebin reddedildiğini, ayrıca dava şartı olan 6102 Sayılı TTK uyarınca ‘Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk’ başlıklı 5/A maddesi gereğince arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak görüşmelerin anlaşmama ile sonuçlandığını beyan etmiştir. … Mahkemesi’ nin kararına konu olan olayın sorumluluğunun 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı …’ a ait olduğunu, sorumluluğun …’ a ait olduğundan dolayı dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’ na müvekkili şirket tarafından ödenen bedellerin davalı kuruma İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) gereğince rücu edilmesi ve davalı tarafça ödenmesi için işbu davanın açıldığını, müvekkili şirket olan …’ın, …’ın her dağıtım bölgesi için ayrı bir anonim şirket kurması neticesiyle kurulduğunu, İstanbul İli Avrupa Yakası Elektrik Dağıtım Müesseselerini bünyesine alan müvekkili … Elektrik Dağıtım A.Ş. (…) olduğunu, …’ın daha sonra İHDS ile haklarını …’ a devretmiş ancak …’ ın tüm hisseleri … devredilene kadar …’ a ait olup onun kontrolünde kaldığını, bu sebeplere dayanarak üçüncü kişiler İHDS devir sözleşmesi öncesi döneme ait bir iş veya işlemden doğan alacağını dahi, dağıtım sisteminin halihazırdaki işleticisi olan müvekkili şirketten talep ettiğini, ancak şu halde müvekkili şirketin ödediği bu bedelleri İHDS’ nin ilgili hükümleri gereği …’ a rücu hakkına sahip olduğunu, işletme hakkı devir sözleşmesinin hukuki niteliği 20 Dağıtım şirketinin (…) … ile imzaladığı İHDS’nin hepsinin metninin aynı olduğunu ve idare tarafından hazırlandığını, sözleşme hükümleri üzerinde dağıtım şirketlerinin müzakere etmesinin mümkün olmadığını, davalının İHDS’nin dava konusu olayı ilgilendiren bazı hükümlerini, hüküm gayet açık ve sarih olmasına rağmen kendince yorumlamakta ve kendi lehine sonuçlara ulaşmaya çalıştığını, kabul etmemekle birlikte hal böyle olsa dahi, genel işlem şartlarının yoruma müsait hükümleri düzenleyen lehine değil karşı taraf lehine yorumlanır ki, dava konusu olayda karşı tarafın müvekkili şirketi olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin (İHDS) 7. Maddesi üçüncü kişilerin hak ve İddialarını düzenlediğini, taraflar arasında imzalanan İHDS’nin “Üçüncü Kişilerin Hak ve İddiaları başlıklı İHDS’nin 7.4. maddesine göre, “ Dağıtım Faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.” Beyan ettiğini, sözleşmenin bu hükmünün, İHDS’nin yapılmasından önceki dönemde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden doğan sorumluluğun kime ait olduğunu açıkça düzenlemekte olduğunu, söz konusu olayın … ve … … arasında imzalanan İHDS’nin imzalandığı tarihten önceki dönemi kapsadığını, Sözleşmenin 7.5 maddesinde ise, sözleşmenin imzalanmasından sonraki dönemde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden doğan sorumluluğu düzenlediğini, 7.6 ve 7.7 maddelerini dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan sorumluluk, sözleşme öncesi dönem ve maddesinde de “devam etmekte olan yatırımlarına ilişkin borç ve ödeme yükümlülükleri” İHDS öncesi ve sonrası döneme ilişkin olarak ayrı ayrı düzenlenmiş ve İHDS öncesi döneme ilişkin sorumlulukların …’a yüklendiğini, sözleşmenin hükümlerinden anlaşılacağı üzere İHDS tarihi öncesine ait tüm hususlara ilişkin sorumluluk …’a sonrasında ise müvekkil şirket olan …’a ait olduğunu, …’ın işletme hakkını devretmiş olsa dahi devir öncesi dönemde dağıtım sisteminin ve dağıtım tesislerinin işletilmesinden ve dağıtım tesislerinden kaynaklanan her türlü işlemden sorumlu olduğunu, rücu konusu olan olay, dağıtım sistemini …’ın işlettiği yıllarda iş kazasından kaynaklanan ve kazaya uğrayan sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeni ile açılan alacak davası olduğunu, rücu ilişkisine konu olay henüz … …’ ın tüzel kişilik olarak kurulmadığı ve faaliyette olmadığı bir zamanda, İHDS öncesi bir dönemde meydana geldiğini, 2005 yılındaki olay, İHDS’ nin 7.4 maddesi kapsamında sözleşmenin imza tarihi olan 24.07.2006 tarihinden önce dağıtım faaliyeti kapsamında olup ve bu iş ve işlemlerden doğrudan …’ın sorumlu olduğunu, söz konusu yargılama neticesinde kararın kesinleştiğini; ilam gereğini icra dosyası ile takibe konu edilen meblağların dava dışı SGK’ya ödendiğini, SGK’nın İHDS tarafı değil üçüncü kişi konumunda olduğunu ve bu kişinin yönelttiği talepten rücu ilişkisi çerçevesinde …’ın değil …’ın sorumlu olduğunu, bu nedenlerle … Mahkemesi 05.07.2017 gün … E … K sayılı kararı uyarınca müvekkili şirket tarafından hak sahibine ödenmek zorunda kalınan 38.158,00 TL’nin ödeme tarihi olan 25.12.2018 tarihinden itibaren, … Mahkemesi 05.07.2017 gün … E. … K. Sayılı kararı uyarınca katlanmak zorunda kalınan 10.07.2017 tarihinde ödenen 737,70 TL istinaf harç ve masrafının 10.01.2019 tarihinde ödenen 973,32 TL onama harcının, 17.07.2017 tarihinde ödenen 2.006,72 TL bakiye karar harcının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile beraber müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İş kazası geçiren işçi …’nın … … tarafından ihaleyle iş verilen … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nin işçisi olduğunu, dayanak davanın olayın meydana geldiği tarihte tüzel kişiliği bulunan davacı şirket tarafından ihaleyle iş verilen taşeron şirketin işçisinin geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle SGK tarafından ödenen bedellerin rücusu talepli rücuen tazminat davası olduğunu, bu talebin İHDS 7. Madde kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, zira İHDS 7. Madde 3. Kişilerin hak iddiaları olup dava konusu dayanak dosyada yer alan alacağın iş kazasından kaynaklanan bir tazminat talebi olduğunu ve taşeron şirketin işçisinin 3. Kişi olarak nitelendirilemeyeceğinden bu davada 3. Kişi zararından söz edilemeyeceğini, sorumluluğun belirlenmesine ilişkin 2 önemli kıstasın yer aldığını; bunların dava konusu olayda 3. Kişi zararının olup olmadığı ile anılan olayın dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelip gelmediği olduğunu, davacı vekilince istenen alacağa esas teşkil eden olay her ne kadar zaman olarak maddedeki şartları taşısa da iş bu olayda davacı şirket işçisinin alacağı söz konusu olduğu için 3. kişi zararından söz edilemeyeceğini, bu alacağın 7. madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini, ayrıca Hisse Devir Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde de işçi alacaklarından davacı şirketin sorumlu olduğunun açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla davacının talebinin her iki sözleşme açısından da haksız olduğunu, sözleşmesel sorumluluğun bütünüyle davacı şirkette olduğunun açık olduğunu, taşeron şirket ile sözleşme imzalayan ve asıl işveren konumunda bulunan davacı şirketin dayanak davada hükmedilen bedellerden sorumlu olduğunu, davalı tarafa sorumluluk atfedilemeyeceğinin ortada olduğunu, Danıştay 1. Dairesinin 26.11.2004 tarih ve E: 2004/444, K: 2004/409 sayılı kararı ile kabul edilen özelleştirme modeline uygun olarak, 4628 sayılı Kanunun 14. maddesinin ikinci fıkrasında “…’ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile … ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir.” hükmüne amir olup, söz konusu düzenlemeye istinaden gerekli işlemlerin tamamlanmasını (mülkiyetin …’a aktarılması vs.) müteakiben … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığını, bilançoların kesinleştiğini, özelleştirme modeli gereği hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapılarak davacı … tarafından devre esas mizan düzenlendiğini ve bu mizan kayıtları esas alınarak “devre esas bilanço” belirlendiğini, bu işlemler neticesinde geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğinden davacı …’ın geçmiş yıllara yönelik olarak müvekkili kurumdan herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, Hisse Satış Sözleşmesi’nin “Alıcının Taahhütleri” başlıklı 9. maddesinin 3. Bendinde “yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, idareden veya …’tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.” ve davacı vekili dava konusu talebini 24.07.2006 tarihli İHDS 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5, ve 10.1, 15.2, 18.3 üncü maddelerine dayandırmakta ise de; İHDS’nin 18.6. maddesinde yer alan “ Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmünün davacı şirketin dava konusu ettiği alacaklara ilişkin olarak talepte bulunmayacağının açıkça ortada olduğunu, …’ ın ihale sürecinin tamamlanmasının ardından 24.07.2006 tarihli İHDS ve Özelleştirme İdaresi talimatları doğrultusunda taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin ayrım çalışmalarının başladığını ve dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak müvekkili kurum ile … arasında dava dosyalarına ilişkin tespit tutanağının imzalanmış olduğunu, işbu tespit tutanağı ekindeki dava ve icra dosyalarına ilişkin listenin her iki şirketin yönetim kurulundan geçerek kesinleştiğini, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından …’ın özelleştirilmesi sürecinde ihaleye katılan şirketlere internet ortamında oluşturulan Veri Sitesinde …’ın tüm dava ve icra dosyalarına ilişkin gerekli bilgilere yer verildiği gibi Şirket Merkezinde oluşturulan Bilgi Odasında da fiziki olarak söz konusu dava ve icra dosyalarının ihaleye katılan katılımcıların bilgisine sunulduğunu, söz konusu tespit tutanağı ekindeki listelerde yer alan davaların ayrımında ise İHDS madde 7 ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı talimatlarının esas alınmış olduğunu, dolayısıyla hisse devir tarih öncesinde tamamlanmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, zira dava konusu edilen tutarın …’ın %100 hissesinin …’a ait olduğu dönemde gerçekleştirilmiş olduğunu, devre esas bilanço kayıtlarında söz konusu bedelin davacı Şirket lehine alacak olarak yer almadığını, müvekkili kurumun yalnızca mahkeme kararında belirtilen tutardan sorumlu olduğunu, icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden sorumlu olmadığını, bu yüzden huzurdaki davanın dayanaksız olduğunu, davacı vekilince ödendiği iddia edilen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte talep edilmesinin de İHDS’ye aykırı olduğunu 7.2 de “… sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idare ve hukuki ihtilaflar Şirket tarafından derhal …’a bildirilir…” hükmünün yer almakta olduğunu, bu düzenleme gereğince davanın derhal şirket tarafından …’a bildirilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafın hiçbir aşamada müvekkile bildirilmediği gibi icra dosyasına ilişkin olarak da bildirimde bulunulmadığını, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkının olmadığını, ayrıca müvekkili kurumun icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden sorumlu olmadığını, davacının sözleşme gereğince gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü bulunmasına rağmen, mahkeme kararında hüküm altına alınan alacak kalemlerini icra takibine mahal vermeden ve gecikmeksizin ödemediğinin görüldüğünü, davacı tarafça rücuya dayanak olan icra/dava dosyasında yapılan ödemenin merkez bankasınca uygulanan avans faizi ile birlikte ödenmemişken huzurdaki dava yönünden merkez bankası tarafından uygulanan avans faizi talep edilmesinin, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gibi davacı yönünden haksız zenginleşmeye yol açacağını, bu nedenle avans faizi talep edilmesinin mümkün olmayacağını beyan ederek davanın reddine, yargılama gideriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan ve mahkeme kararı gereği davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan miktarın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, faizin türü ve başlangıç tarihinin ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan … Mahkemesi’nin 05.07.2017 tarihli … E. … K. Sayılı kararında özetle: Davanın kısmen kabulü ile, 29.376,77 TL’nin tahsis onay tarihi olan 18.09.2006 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine, Diğer davalılar yönünden reddine, A.A.Ü.T’ye göre 3.525,21 TL vekalet ücretinin … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine, Alınması gereken 2.006,72 TL harcın … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, Dökümü yapılan toplam 409,00 TL yarglama giderinin … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine” Karar verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna gidilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi’nin 08.11.2018 tarihli … Karar numaralı istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Dosyamız arasına alınan … Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasında özetle: Alacaklının Sosyal Güvenlik Kurumu, Borçluların … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti (VN:6210417879) ve … Elektrik Dağ. A.Ş. Olduğu, 3.525,21 TL vekalet ücreti, 409,00 TL mahkeme masrafı, 29.376,77 TL rücuen tazminat, 28.955,71 TL faiz için takip başlatıldığı, dosyada62.266,69 TL takip çıkış toplamı olduğu, 2.833,13 TL tahsil harcı, 31,40 TL Bv harcı, 7.199,34 TL nispi vekalet ücreti, 25,75 TL icra masraf olarak toplamda 72.356,31 TL olduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan … Bankası Dekontunda: … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin gönderen, alıcının … Müdürlüğü, gönderilen EFT tutarının 76.316,00-TL, … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına gönderildiği, işlem tarihinin 25.12.2018-14:07:00-F00473 olduğu tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan 05.02.2019 Tarihli … Dekontunda: … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin gönderen, işlem tarihinin 05.02.2019, işlem tutarının 37.195,90 TL, alıcının Şekerbank, eft sorgu numarasının 2682829, işlem numarasının 201900488344301, işlem açıklamasının … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. 5 adet teminat mektubu tazmin bedeli olduğu tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan 07.02.2019 Tarihli …. Dekontunda: … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin gönderen, işlem tarihinin 07.02.2019, işlem tutarının 963,00 TL, alıcının Yapı Kredi Bankası A.Ş., eft sorgu numarasının 7216742, işlem numarasının 201900519117984, işlem açıklamasının 45000000117 nolu mektup kısmi tazmin VKN… … İNŞ/… BANKASI A.Ş. olduğu tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan 146720 Sıra Numaralı Sayman Mutemedi Alındısında :Tahsilatı yapan birimin İstanbul 1 Nolu Mahkemeler veznesi, teslim edenin Davalı … vekili …, … Mahkemesinin … sayılı Hukuk dava dosyasına ait olduğu, istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 502,00 TL, istinaf karar harcı (nisbi) olarak 58,70 TL toplamda 587,70 TL’nin tahsil edildiği, 10.07.2017 15:05 tarihinde yatırıldığı tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan İstanbul 1 Nolu Mahkemeler Veznesi’ne ait Tahsilat Makbuzunda: … Mahkemesi’nin … (Hukuk Dava Dosyası) sayılı dava dosyasına ait 10.07.2017 15:05:02 tarihli, MSR2017 seri numaralı, 86054 sıra numaralı, 86054 özel numaralı, 150,00 TL gider avansının davalı … vekili … tarafından yatırıldığı tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan 5999 Sıra Numaralı Sayman Mutemedi Alındısında: Onama harcı olarak 973,32 TL’nin, … vekili … tarafından, … … Mahkemesi dosyasına, 10.01.2019 14.39 da yatırıldığı tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan 150971 Sıra Numaralı Sayman Mutemedi Alındısında: Bakiye Karar Harcı olarak 2.006,72 TL’nin, … vekili … tarafından … … Mahkemesi dosyasına, 14.07.2017 16.33 tarihinde yatırıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İHDS’nin maddelerinin incelenmesinde:
7.4) Dağıtım Faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır
7.5) Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük şirket tarafından karşılanır.
7.6) Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” denmiştir.
“18.6) Şirketin, yürürlükteki mevzuata göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin kararlarından …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, bu kararlar gerekçe gösterilerek …’dan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tabii olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın Sözleşme’den doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu Sözleşme’nin veya Sözleşme’nin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” denmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık … isimli … ve alt yüklenici taşeron … İnş. San. Ve Tic Ltd. Şti. işçisinin, … işyerinde yaşadığı iş kazası sonucunda hayatını kaybetmesi, SGK tarafından işçinin mirasçılarına ödenen yardım ve bağlanan gelir ödemesinin rücuen … tarafından ödenmesi neticesinde, ödenen bedelden taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin ilgili hükümleri gereğince …’ın sorumlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 18. Maddesi uyarınca, davacı … Elektrik Dağıtım AŞ ile davalı … arasında 24.07.2006 tarihli ‘İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ imzalanmış olup, ‘Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları’nı düzenleyen 7. Maddesinde, dağıtım faaliyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, sorumluluğun kime ait olduğunun belirlenmesi için sözleşmenin imza tarihinden önce ve sonra olmak üzere dönemsel olarak bir ayrıma gidilmiştir.
Anılan sözleşmenin 7.1. maddesinde işletme hakkı … tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu belirtilmiş, yine aynı sözleşmenin 7.4. maddesinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu, 7.5 maddesinde ise, dağıtım faaliyetlerinin Şirkete ait olduğu döneme ilişkin işlemlerden dolayı sorumluluğun Şirkete ait olacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dışı SGK’nun talebine müstenit iş kazasının tarihi 11.11.2005 olup, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalandığı 24.07.2006 tarihinden önceki döneme ilişkin olduğu ve bu durumda 7.4 maddesi uyarınca sorumluluğun …’a ait olacağı açıktır. İş kazası sonucunda ortaya çıkan ve ölenin mirasçılarının alacak hakları 2005 yılı Kasım ayında talep edilebilir hale gelmiştir.
Davalı zamanaşımı definde bulunmuş olup; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zaman aşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine (Türk Borçlar Kanunu’nun 146.maddesi) göre 10 yıllık süreye tabi olduğundan ve davanın da yasal süre içerisinde açıldığından zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 11. Hukuku Dairesinin 05/05/2016 tarih 2015/13326 Esas 2016/5153 Karar sayılı emsal içtihatı).
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.2. maddesinde düzenlenen ihbar yükümlülüğü, yalnızca taşınmazın mülkiyetini ilgilendiren uyuşmazlıkları kapsamakta, 7.4 maddesinde ise davalıya ihbar yükümlülüğüne ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Bu durumda, dava dışı SGK tarafından Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasında talep edilen alacak kalemlerinin dayanak ilamla örtüşüp örtüşmediğinin incelenmesi için alınan usul ve yasaya uygun hesap bilirkişisi raporu ve tüm dosya kapsamından, Davacı tarafından … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 25.12.2018 tarihinde yapılan 38.158,00 TL’lik ödeme, Davacı tarafından … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına 10.07.2017 tarihinde yapılan 737,70 TL’lik ödeme, Davacı tarafından … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına 10.01.2019 tarihinde yapılan 973,32 TL’lik ödeme ve Davacı tarafından … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına 14.07.2017 tarihinde yapılan 2.006,72 TL’lik ödemeye ilişkin olan rücuen tazminat talebinin başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olduğu, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiği görümekle ödeme gününden itibaren, her iki tarafta tacir olduğundan avans faizine hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, 41.875,74 TL’ nin 38.158,00 TL’ sinin ödeme tarihi olan 25/12/2018 tarihinden, 737,70 TL’ nin ödeme tarihi olan 10/07/2017 tarihinden, 937,32 TL’ nin ödeme tarihi olan 10/01/2019 tarihinden, 2.006,72 TL’ nin ödeme tarihi olan 14/07/2017 tarihinden işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.860,53 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 715,14 TL’ nin indirilmesi ile noksan olan 2.145,39 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 6.243,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 715,14 TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.035,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2021