Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2022/242 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/485 Esas – 2022/242
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/485
KARAR NO : 2022/242
BAŞKAN : …
KATİP : ….

DAVACI :…
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, bankanın Batıkent Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Petrol A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin davalı Mahmut Tatlıdede tarafından kefil olarak imzalandığı, krediler kullandırıldığı,… ’nin kredilerin kullandırıldığı dönemde firma ortağı olduğu, sözleşme edimlerinin yerine getirilmemesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 7.11.2016 tarih, 35260 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, borcun ödenememesi üzerine Ankara … Müdürlüğünün 2016/22476 E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının borcun tamamına faiz ve ferilerine itirazı ile takibin durdurulduğu, davalının itirazının yersiz ve kötü niyetli olduğu, davalının itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, icra takibine vekil olarak itiraz yapılmasına rağmen, dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmediği, cevap ve delil sunma imkanı sunulmadan ön inceleme tensip tutanağının eksik ve hukuka aykırı olarak gerçekleştiğini, davalı Mahmut Tatlıdede’nin davacı bankaya bir borcu bulunmadığını, ihtarnamede sözleşmenin feshine dair bir ifade yer almadığından sözleşmenin feshi ile hesabın kat’ı iddiasının gerçeklere aykırı olduğunu, sözleşmenin 11. Maddesindeki hükümler ve 11/4 de “… Açıkça belirtilmedikçe sözleşmenin de feshedildiği anlamına gelmeyecektir. Müşterinin borçlarının tamamen ödemesi halinde dahi, taraflarca feshedilmediği sürece bu sözleşme yürürlükte kalacaktır.“ ifadesi gereğince sözleşmenin feshedilmediğini, ihtarnamenin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiği, hesapların kesildiği, temerrüde uğradığı, borçların muaccel olduğu iddialarının gerçek olmadığını, ihtarnamede borçların ödenmesi için verilen 1 günlük sürenin haksız, kötü niyetli ve sebepsiz zenginleşme amaçlı olduğunu, aynı şekilde asıl borçlu firmaya da ihtarname tebliğ edilmediğini, tebligatın iade edildiğini, bu durumda noter ihtarnamesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle de sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca hesap kati temerrüt ve muacceliyet koşulları yerine getirilmediğinden talep ve dava edilebilirlik imkanının sözkonusu olmadığını, davalıya yapılan tebligatın tebligat kanununa aykırı olduğunu, nitekim Ankara … Müdürlüğünün 2016/22476 sayılı icra dosyasına bu şekilde gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğine itirazı üzerine Ankara …Hukuk Mahkemesi tarafından 2.3.2017 tarihinde verilen 2016/1060 E 2017/136 sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 21.12.2016 olarak düzeltilmesine, takip şekline göre borca itirazın reddine karar verildiğini, davalı kefilin vadeli hesabından iş bu hukuki işlem nedeniyle alıkonan ve mahsup edilen 1.000.000 TL’nin bulunduğunu beyanla haksız kötü niyetli, ve sebepsiz zenginleşme amaçlı açılan davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, dava dışı şirkete kullandırılan krediden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe kefil olan davalının itirazının haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen Ankara … Müdürlüğü’nün 2016/22476 sayılı dosyasının incelenmesinde;
Banka tarafından, 01.12.2016 tarihinde başlatılan ilamsız takip ile dava dışı asıl borçlu … Petrol A.Ş. ve davalı kefil Mahmut Tatlıdede aleyhine takip başlatıldığı;
… Petrol A.Ş. 532.112,47 TL (Sorumlu olduğu toplam 4.152,112,47 TL’den teminat altına alınan 3.620.000,00 TL düşüldüğünde kalan tutar 532.112,47 TL), Mahmut Tatlıdede 4.152.112,47 TL’den sorumlu olmak kaydıyla oluşan takip alacağının tamamının ödenmesinin talep edildiği,
23.12.2016 tarihinde davalı kefil Mahmut Tatlıdede vekilinin borca ve ferilerine itirazı üzerine, icra müdürlüğünce 27.12.2016 tarihinde borçluya 05.12.2016 tarihinde yapılan tebliğin usulsüzlüğünün icra müdürünce incelenemeyeceği belirtilerek, takibin devamına karar verilmiş, borçlunun gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin itirazı üzerine Ankara …Hukuk Mahkemesi’nin 02/03/2017 tarihinde verilen 2016/1060 esas, 2017/136 karar sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 21/12/2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi nedeniyle takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Sözleşme altındaki imzanın taraflara aidiyeti çekişme konusu olmayıp, çekişme itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle kefilden talep edilebilecek alacak olup olmadığı üzerinde toplanmakla, tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya ehil bir bankacı bilirkişiye tevdii edilerek alınan 04/06/2021 tarihli raporda;
“…
Davacı Banka İle dava dışı borçlu … Petrol A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini Davalı Mahmut Tatlıdede kefil olarak imzalamış, kredilerin ödenmemesi üzerine taraflar arasında protokol düzenlenerek dava konusu borç ödeme planına bağlanmış, ödemelerin yapılmaması üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip ve kefil aleyhinde ilamsız takip başlatılmış, 13.10.2020 tarihinde huzurdaki İtirazın İptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konularında yapılan incelemede davacı bankadan dava konusu olan protokol düzenlendiği döneme ve sonrasına ait kayıt, belge ve işlemler temin edilmiş, protokol öncesi döneme ilişkin davalının ödeme itirazları yapılan protokol öncesi olduğundan ve bu işlemlerden sonra söz konusu protokol ile borç mutabakatı sağlandığından ve davalı tarafça ödeme belgesi sunulmadığından, Bilirkişiliğimizce banka kayıtlarında hesap kat tarihinden sonraki ödemeler hesaplamada dikkate alınmıştır.
Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu firmadan protokol kapsamında kullandırılan Taksitli Ticari Kredi kaynaklı alacağının bulunduğu belirlenmiştir.
Takip tarihi itibariyle, davacı bankanın; 3.355.919,95 TL asıl alacak, 327.081,05 TL Faiz ve 16.354,07 TL BSMV, olmak üzere toplam 3.699.355,07TL nakdi alacağı olduğu; Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, 3.355.919,95 TL asıl alacak üzerinden %23,22 temerrüt faizi talep edilebileceği,
Kanuni takip hesaplarına kısmi tahsilat sağlanması nedeniyle dava tarihi itibariyle, davacı bankanın; 3.355.919,95 TL asıl alacak, 2.109.710,28 TL Faiz ve 105.485,51TL BSMV, olmak üzere toplam 5.571,115,75 TL nakdi alacağı olduğu; Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, 3.355.919,95 asıl alacak üzerinden %23,22 temerrüt faizi talep edilebileceği” belirtilmiş, iş bu rapora karşı tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişiye tevdii edilmiş, alınan 09/12/2021 tarihli ek raporda bilirkişi görüşünü değiştirmemiştir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2016/22477 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 30.11.2016 tarihinde dava dışı şirketin kullandığı kredinin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, dosyadaki ipotekli taşınmazların toplamının 3.620.000,00 TL tutarında olduğu belirlenmiştir.
Davacı bankanın şubesi ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırılmış, davalı da kullanılan bu kredinin kefilidir. Davalının kefaleti geçerli olup, davalı kefaletinin teminatı olarak ipotek verdiğini ispat edemediğinden, rehin paraya çevrilmeden kefil olan davalı hakkında ilamsız takip başlatılabilir. Borca itirazdan sonra davadan önce borçlu tarafından ödeme yapıldığından dava tarihi itibariyle bilirkişi tarafından yapılan borç hesabına göre hükmün kurulması gerekir. Fakat yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda ise takip tarihi itibariyle belirlenen borç üzerinden sorumluluklarının belirlenmesi gerekir. Bilirkişi tarafından hesaplamada kullanılan akti ve temerrüt faiz oranları sözleşme ve mevzuata uygun olup, temerrüt tarihi doğru olarak belirlenmiştir.
Toplanan delillere göre davacı banka ile dava dışı borçlu … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalı Mahmut Tatlıdede kefil olarak imzalamış olduğundan takipten sonra da ödeme yapıldığından dava tarihi itibariyle bilirkişi tarafından belirlenen borç, kefalet limiti kapsamında kalmakla kefil davalının bu borçtan sorumlu olduğu, davacı banka, kullandırılan aynı krediden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmış ise de; davalı kefil hakkında rehin paraya çevrilmeden hakkında ilamsız takip başlatılabileceğinden ve kefaletinin de geçerli olması nedeniyle dava tarihi itibariyle belirlenen borçtan sorumlu olduğundan davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının 3.355.919,95 TL asıl alacak, 2.109.710,28 TL faiz, 105.485,51 TL BSMV olmak üzere 5.571.115,75 TL nakdi alacağa yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %23,22 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip tarihindeki borç miktarına göre belirlenen 671.183,99 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına,
2.-Davacı harçtan muaf olduğundan dava açılırken alınmayan 80,70 TL başvuru harcı ile alınması gerekli 380.562,92 TL nispi karar ve ilam harcı toplamı 380.643,62 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 144.336,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 321,32 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Arabulucu ücreti olarak suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6.-Davacı tarafından yapılan 84,50 TL posta/tebligat gideri ile 1.200,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.284,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 1.284,38 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Katip…