Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2021/186 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/482 Esas
KARAR NO : 2021/186

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket tarafından, özel güvenlik işiyle iştigal eden müvekkili şirketten, takipte adı geçen faturaya konu güvenlik hizmetinin alındığını, ancak güvenlik hizmetine konu ödemenin yapılmadığını, faturaya konu olan hizmetin, davalı şirkete sağlandığını, taraflar arasında imzalanan 03.01.2020 tarihli “Güvenlik Hizmeti” sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğunda olan tüm hususların eksiksiz olarak yerine getirildiğini, sunulan hizmetin bedelinin ise hiçbir şekilde ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından yerine getirilen güvenlik hizmeti gereği meydana gelen alacağın tahsili için davalı borçlu tarafa Ankara Barosu Başkanlığı aracılığı ile 30.03.2020 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek meblağın ödenmesinin istendiğini, ancak, ihtarnamenin de sonuç vermediğini, borçlunun, faturalara konu hizmeti aldığını ve iddia edilenin aksine müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki Güvenlik Hizmeti Sözleşmesinde öngörülen tüm sorumlulukların yerine getirip, şirket bünyesinde çalıştırılan işçilerin sigortalarının da yasal prosedüre uygun olarak yatırıldığını, bu duruma rağmen, davalı yan tarafından haksız ve dayanaksız olarak takiplere konu borcun inkâr edildiğini, bu nedenlerle borçlunun haksız itirazının iptali ve duran takiplerin devamı için, İİK Md.67′ ye göre işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama, harç ve giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının temel olarak müvekkili şirkete verdiği güvenlik hizmetinin tam ve eksiksiz olduğu iddiasıyla vermiş olduğu hizmetin bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, ancak davacının, müvekkili ile akdetmiş olduğu sözleşmenin birçok maddesini ihlal ettiğini, müvekkili şirkete vermeyi taahhüt ettiği güvenlik hizmetinin yerine getirilmesinde kusura düştüğünü, davacının müvekkili şirkete tahsis ettiği güvenlik görevlisi olan dava dışı …’ nun 25.02.2020 tarihinde daha önce de birçok defa uyarılmasına rağmen görevini yerine getirme noktasında ihmal gösterdiğini ve bu sebeple 25.02.2020 saat 10:30’ da kendisi hakkında tutanak tutulduğunu, bu olayın akabinde müvekkili şirketin, davacı ile akdedilmiş olan sözleşmenin 4.7. maddesine istinaden davacıdan yeni bir güvenlik görevlisi tahsis edilmesini talep ettiğini, ancak bu talebe rağmen 26.02.2020 tarihinden sonra ne hakkında tutanak tutulan güvenlik görevlisi ne de yeni bir güvenlik görevlisinin sözleşme ile güvenlik hizmeti verilmesi gereken müvekkili şirketin işyerine gelmediğini, ayrıca hakkında tutanak tutulan davacı şirket çalışanı …’nun kendisine teslim edilen yağmurluk vs. gibi teçhizatı da müvekkili şirkete teslim etmediğini, bu konuyla alakalı da 26.02.2020 tarihinde ayrıca müvekkili şirketin görevlileri tarafından tutanak tutulup kayıt altına alındığını, davacının ise 25.03.2020 tarihinde, 26.02.2020 tarihinden itibaren yeni bir personelin başlatılması ile ilgili olarak iletişime geçmek istedikleri ancak muhatap bulamadıklarından bahisle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, zira muhatap bulamadığı gerekçesiyle sözleşmeyi fesheden davacı şirket yetkilileri ile müvekkili şirket yetkilisi dava dışı … arasında 26.02.2020 tarihinde gerçekleşen Whatsapp yazışmalarının bulunduğunu, söz konusu görüşmelerde müvekkili şirket yetkilisinin, davacıdan personel talep edilmiş olmasına rağmen halen bir personel tahsis edilmediğini davacı şirkete bildirdiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmenin 15. Maddesinde düzenlenen; “İşverenin zamanla eğitmiş olduğu devamlı personelin işe gelmemesinden kaynaklı 200TL+KDV/gün fatura bedelinden düşülecektir.” şeklindeki özel hükmü gereği, davacı tarafından personel tahsis edilmediği her gün için müvekkili şirkete 200TL+KDV miktarında bir bedel ödemesi veya fatura bedelinden düşmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin 26.02.2020 tarihi ile sözleşmenin fesih tarihi olan 25.03.2020 tarihleri arasında tam 29 gün hiçbir şekilde davacı şirketten hizmet alamadığını, davacının, sözleşme hükümlerine göre vermesi gereken hizmeti vermediğini ve ilgili sözleşme hükmü gereğince de müvekkil şirkete 29 gün üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 5.800TL+KDV miktarınca borçlandığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20’ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.

Dosyamız Arasına Alınan … Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyasında Özetle: Alacaklı Davacı tarafından 16.07.2020 tarihinde borçlu aleyhine 3.350,92 TL cari hesap alacağı ile 120,31 TL işlemiş faizin toplam 3.471,23 TL için takip başlatıldığı, davalının borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı yan tarafından davaya konu fatura bedelinin ödenmemesi üzerine; 30.03.2020 tarihinde Ankara Barosu Başkanlığı aracılığıyla … sayısı ile gönderdiği ihtarname ile; “Güvenlik Hizmetinin Sağlanması konusunda akdedilen 03.01.2020 tarihli güvenlik sözleşmesi çerçevesinde müvekkil şirketin siz sayın muhataptan olan 3.350,92 TL alacağının 3 gün içinde ödenmesi,” hususunu ihtar ettikleri görülmüştür.
Davalı yanın da ihtarnameye, 02.04.2020 tarihinde Ankara …. Noterliği’nin … sayısı ile gönderdiği ihtarname ile cevap vererek; davacı yanın ihtar ettiği borcu kabul etmediklerini bildirdikleri, görülmüştür.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM …’in 12.02.2021 tarihli raporunda özetle; Davacı yanın 2020 yılı ticari defterlerinde; davalı yana 2 adet toplam 6.969,91 TL (KDV Dahil) bedelli fatura düzenlendiği ve davalı yan tarafından davacı yana 3.618,99 TL tutarında ödeme yapıldığı, takip tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 3.350,92 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen muavin defterinde davacı yan tarafından düzenlenen 31.01.2020 tarihli GIB2020000000045 numaralı 3.618,99 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın kayıtlara alındığı, ancak 29.02.2020 tarihli GIB2020000000083 numaralı 3.350,92 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın ise kayıtlara alınmadığı, davalı yanın fesih tarihi olan 26.02.2020‘ye kadar davacı şirketten güvenlik hizmeti aldığının sabit olduğu ve bu sebeple davaya konu 29.02.2020 tarihli GIB2020000000083 numaralı 3.350,92 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın davalı yan tarafından kabulünün gerektiği ve davacı şirketin davalı şirketten 3.350,92 TL alacaklı olduğu ve davacı yanın, 3.350,92 TL alacağı için takip tarihi itibariyle 119,92 TL tutarında avans faizi talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar 03.01.2020 tarihinde “….Ankara Adresinde Bulunan Ve Müştemilatına Dışarıdan Gelebilecek Ve Olması Muhtemel Her Türlü Gayri Nizami Eylemlere Karşı Tedbir Almak, Kötü Niyetin Huzura, Mala, Cana Karşı Yönelebilecek Sabotaj Hırsızlık Gibi Eğilim Ve Teşebbüslerini Yasaların Öngördüğü Şekilde İstihdam Edeceği Tam Donanımlı Personel İle İmkanları Dahilinde Caydırarak Güvenliğin Sağlanması ” kapsamında “Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi ” imzalandığı, davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde davalı yandan Şubat ayı hizmet bedeli olarak, 3.350,92 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen muavin defterinde davacı yan tarafından düzenlenen 31.01.2020 tarihli GIB2020000000045 numaralı 3.618,99 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın kayıtlara alındığı, ancak 29.02.2020 tarihli GIB2020000000083 numaralı 3.350,92 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın ise kayıtlara alınmadığı, davalı yan tarafından dosyaya sunulan tutanaklarda davacı şirketin davalı şirkete Güvenlik Hizmet Sözleşmesi kapsamında tahsis ettiği personeli … hakkında, görevinin gerektirdiği sorumluluğu taşımadığı gerekçesiyle 25.02.2020 ve 26.02.2020 tarihlerinde tutanaklar düzenlendiği görüldüğünden; dava dışı …’nun işbu tutanakların düzenlendiği tarihe kadar davalı şirket uhdesinde çalıştığının anlaşıldığı ve yine taraflar arasında bu hususta bir takım yazışmaların yapıldığı ve neticede davacı yanın sözleşmeyi; taraflar arasında iletişim kurulamaması gerekçesiyle tek taraflı olarak feshettiği, taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesinin 10. Maddesinde; “Hizmet ücreti aylık olarak işbu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesini müteakiben takip eden ayın ilk 5 Günü içerisinde kişi başı KDV Hariç 3.950,00 TL olarak ödenecektir…” denildiği, Şubat ayında davacı şirket tarafından davalı şirkete sözleşme fesih tarihi olan 26.02.2020’ye kadar 25 günlük güvenlik hizmetinin alındığı çekişme konusu olmayıp bu sürede verilen hizmetin bedelinin ise KDV Dahil 3.350,92 TL olduğu, davalı yanın dosyaya sunduğu sözleşmenin mevcut davamızın davalısı ile değil … Tarımsal Sanayi Ticaret A.Ş. arasında yapılmış olduğu, bu sözleşmenin ve 15. Maddesinde yer alan cezai şartın dosyamızdaki hukuki ilişkide ileri sürülemeyeceği, davamıza konu 03.01.2020 tarihli sözleşmede davalı tarafın iddia ettiği gibi bir cezai şart hükmünün bulunmadığı, dosyaya mübrez gerek taraflar arasındaki yazışmalar gerek davalı yan tarafından düzenlenen tutanaklar gerekse davacı yanın fesih bildirimi birlikte değerlendirildiğinde davalı yanın fesih tarihine kadar davacı şirketten güvenlik hizmeti aldığının sabit olduğu ve bu sebeple davaya konu faturanın davalı yan tarafından kabulünün gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın dava konusu 3.471,23 TL bakımından iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 694,25 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 237,12 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40 TL’ den ve tamamlama harcı olan 59,30 TL’ den mahsubu ile noksan olan 123,42 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 3.471,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harcı ve 59,30 TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.067,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar bakımından kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır