Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2021/237 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/471 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkilinden 18 fatura ile 84.981,93 TL değerinde elektrik malzemesi aldığını bedelini ödemediğini, faturaların davalı yetkililerinin imzasına teslim edildiğini, 15.08.2020 tarihinde Uyap üzerinde hakkında … Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe itiraz ederek durmasına neden olduğunu, davalının haksız itirazının iptal edilerek en az %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin memleketlisi ve çocukluk arkadaşı olan davacı şirket sahibi …’ tan malzeme alıp bedelini ödediğini, davacının müvekkiline şişirilmiş fatura düzenlendiğini, bunların düzeltilmesinin istenildiğini ancak düzeltilmediğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine, davacının en az %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan … Dairesi’nin … Esas Sayılı Takip Dosyasında Özetle: Davacı/Alacaklının 13.08.2020 tarihinde ilamsız takiplerde ödeme emri ile takip başlattığı, takibe konu alacağın Fatura Alacağı 99.084,54TL Alacak üzerinden talep edildiği, 25.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibe 30.08.2020 tarihinde takip konusu asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve yetkiye itiraz ettiği, İİK. 66 maddesi gereğince takibin durduğu görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara/Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16.10.2020 Tarihli Müzekkere Cevabında Özetle: Davacının 2019 yılı döneminde17 adet 72.923,00TL bedelli faturanın davacı tarafından Form BS beyanında beyan edildiği görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara/Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13.10.2020 Tarihli Müzekkere Cevabında Özetle: Davalının 2019 yılı döneminde17 adet 72.923,00TL bedelli faturanın davalı tarafından Form BA beyanında beyan edildiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM DR. …’nün 17/02/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının Bs formu ve cari hesap özeti ve davalının ibraz ettiği e-defter kayıtları ve cari hesap özetlerine göre davacı tarafından düzenlenen takibe konu 18 adet fatura davalı kayıtlarına intikal etmiş olup, davacı kayıtlarına göre 31.12.2019 tarihinde davacıya 84.981,93 TL. borç kaydı olduğu, davacı ve davalı taraf kayıtlarının uyumlu olduğu, fatura muhteviyatına yönelik itirazı değerlendirilebilecek maddi veri olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM DR. …’nün 29/03/2021 tarihli raporunda özetle; Kök raporda tespit edildiği ve her iki taraf kayıtlarıyla da teyid edildiği üzere davalının 31.12.2019 tarihinde ve takip tarihinde 84.981,93 TL borcu olduğu, davalının bu tutara itirazının geçerli nedenine rastlanamadığı, davalının faturaları defterine kaydettiği, 8 günlük yasal süresi içerisinde fatura muhteviyatına itiraz etmediği, fatura muhteviyatındaki malların fatura tarihindeki rayiç değerlerinin bilinmesinin uzmanlık alanım dışında kalması sebebiyle mümkün olmadığı, davacının düzenlediği fatura tarihi ile vade tarihinin aynı gün olduğu, bunun peşin satış anlamına geldiği ancak cari hesap şeklinde vadeli satış yapılmasının teamül haline geldiği, davacının icra takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair geçerli delile rastlanamadığı, bu nedenle icra takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her iki tarafın adreslerinin Ankara sınırlarında olduğu görülmekle mahkememizin davayı görmekte yetkili olduğu ve icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığı, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, her iki taraf kayıtlarıyla da teyid edildiği üzere davalının 31.12.2019 tarihinde ve takip tarihinde 84.981,93 TL borcu olduğu, Vergi Dairelerine yazılan müzekkere cevaplarından 2019 yılı döneminde17 adet 72.923,00TL bedelli faturanın her iki tarafça BA/BS kayıtlarında beyan edildiği görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Dosyaya sunulan taraf defterleri ve BA-BS kayıtları ile de teyid edildiği üzere davalının 31.12.2019 tarihinde ve takip tarihinde 84.981,93 TL borcu olduğu, davalının bu tutara itirazının geçerli nedenine rastlanamadığı, davalının faturaları defterine kaydettiği, 8 günlük yasal süresi içerisinde fatura muhteviyatına itiraz etmediği, fatura muhteviyatındaki malların fatura tarihindeki fatura bedellerinin davalının defter ve BA kayıtlarından benimsendiğinin görüldüğü üzere rayiç değerlerinin araştırılmasına yer olmadığı, davacının düzenlediği fatura tarihi ile vade tarihinin aynı gün olduğu, davacının icra takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair geçerli delile rastlanamadığı, bu nedenle icra takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı görülmekle davacının asıl alacağa ilişkin talebinin kabulü ile sübut bulmayan faize konu kısma ilişkin davasının reddi ile alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına, reddedilen kısma ilişkin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile … Dairesi’ nin … sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın 84.981,93 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
Asıl alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 16.996,39 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 5.805,12 TL nispi karar ve ilam harcından, 1.196,94 TL peşin harcının mahsubu ile noksan olan 4.608,18 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.847,65 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.608,18 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından yatırılan 1.196,94 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.084,00 TL tebligat/posta müzekkere/bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.138,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 976,37 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin 1.132,13 TL’ sinin davalıdan, 187,87 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

8.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2021
Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır