Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/47 E. 2021/479 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/47 Esas
KARAR NO : 2021/479

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif çıkma payı alacağından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Kooperatif çıkma payı alacağından kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine … Dairesi’nin … sayılı icra dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu davalı kooperatifin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin, 13.05.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile 11/05/2016-13/05/2016 tarihlerinde nakit ve banka yoluyla yaptığı toplam da 275.000,00 TL ödeme ile kooperatife ortak kabul edildiğini, müvekkilinin, kooperatife kabulü ile ortaklık sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeyi 31/03/2016 tarihinden itibaren inşaat ruhsatından sonra 18 ay içerisinden yapılacağını, en fazla 6 ay ek süre verilebileceğini, geciken her ay için 1.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin hükme bağlandığını, müvekkilinin 12/2017 tarihinde ortaklıktan ayrılma talebinde bulunmasına rağmen borçlu kooperatif tarafından 28.06.2019 tarihinde ortaklıktan ayrılanlara alacaklarının genel gider katkı payı kesildikten sonra 36 ay içerisinde ödenmesine dair karar genel kurul yapıldığını, davalı kooperatifin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tabi bir yapı koopertif olduğunu, ortaklıktan ayrılma, çıkarılma durumunda ortaklık payının hesaplanması ve ödenmesi şekillerinin KK’da belirlendiğini, alınan kararın KK’na aykırı olduğunu, haksız itirazın iptali ile icra takibinin kaldığı yerden devamına %20’den az olmamakla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf kooperatif üyeliğinden haklı nedenle ayrıldığından bahisle, üyelik bedelinin iadesine talep etmiş ise de, kooperatif genel kurul kararlarında, ödeme erteleme addesinin sabit olduğunu, her ne kadar davacı tarafından söz konusu kararın kendilerini bağlamayacağı belirtilmiş ise de, bu ifadeye katılmalarının mümkün olamayacağı, bunun K.K. ve genel kurul kararları ile sabit olan bir durum olduğunu, buna rağmen açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
… Dairesinin sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında kooperatif hesaplamalarında uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
1) İster Aralık 2017 ayı içerisinde istifa etmiş olsun, ister 08.01.2018 tarihli dilekçe ile etmiş olsun, davacı tarafın istifa işleminin 2018 yılında gerçekleştiğinin tespit edildiği,
2) Gerek davalının istifasından sonra 5 yeni ortağın alınmış olması, gerekse de 2018 yılı bilançonun analizi sonucunda, davacıya ve hatta kooperatiften ayrıldıkları anlaşılan diğer iki kişiye ödemeleri iade edilse dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmeyeceği açıkça tespit edilmiş; dolayısıyla da davalı kooperatifin 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında ayrılan ortaklara yapılacak iadelerin üç yıl ertelenmesi yönünde aldığı kararın K K ’nın 17. Maddesine uygun olmadığını,
Davacı alacağının 29/07/2019 günü muaccel olduğu, bu durumda davacı 14.11.2019 günü icra takibi başlatmakla haklı olduğu görüşüne varıldığını,
Davacı tarafın ortaklığı sırasında toplam 275.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı tespit edildiği,
Davacı hissesine düşen gider payı 1.247,11 T L olarak hesaplandığının,
Zarar payı düşüldükten sonra talep edebileceği çıkma payı asıl alacağının, istenebilir hale geldiği 29.07.2019 tarihi itibariyle, gerekse de 14.11.2019 icra takip tarihi itibariyle 273.752,89 TL olm ası gerektiği hesaplandığı,
Davacı tarafın talep edebileceği işlemiş faiz yönünden herhangi bir hesaplama yapılmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İtirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan ek raporda özetle, kök raporda bir değişiklik olmadığı görüşünü bildirmişti.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava Kooperatifler Kanunu 17 ve Ana Sözleşme gereğince çıkma payının ne kadar olduğuna, çıkma payının muaccel olup olmadığı, davacı tarafça yapılan icra takibine yapılan itirazın dava konusu olan asıl alacak yönünden iptali gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davalı yanca davacıya 200.000,00 TL ödeme yapılmış bu bedel yönünden dava konusuz kalmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinden davacının davalı kooperatif üyesi iken ortaklıktan 08.01.2018 tarihli dilekçe ile istifa ettiği ve aynı tarihli yönetim kurulu kararı ile istifanın kabulüne karar verildiği istifa işleminin 2018 yılında gerçekleştiği davacının istifasından sonra 5 yeni ortağın alındığı, 2018 yılı bilançonun analizi sonucunda, davacıya ve hatta kooperatiften ayrıldıkları anlaşılan diğer iki kişiye ödemeleri iade edilse dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmeyeceği açıkça bilirkişi raporuyla tespit edilmiş; dolayısıyla da davalı kooperatifin 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında ayrılan ortaklara yapılacak iadelerin üç yıl ertelenmesi yönünde aldığı kararın Kooperatfiler Kanununun 17. Maddesine uygun olmadığı, davacı alacağının 29/07/2019 günü muaccel olduğu, bu durumda davacının takip tarihinde alacağının muaccel olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın ortaklığı sırasında toplam 275.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı tespit edildiği, davacı hissesine düşen gider payı 1.247,11 T L olarak hesaplandığı, zarar payı düşüldükten sonra talep edebileceği çıkma payı asıl alacağının, istenebilir hale geldiği 29.07.2019 tarihi itibariyle 273.752,89 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere 200.000,00 TL alacak yönünden dava konusuz kalmış olmakla davaya konu bu alacak miktarı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davanın konusuz kalması halinde yargılama gideri ve icra inkar tazminatı davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre tayin edilmelidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle dosya kapsamından davacı tarafın 273.752,89 TL yönünden davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Fazlaya ilişkin istem ise reddedilmiştir.
Bu nedenle konusuz kalan kısım dışında davalının itirazı kısmen haksız olduğundan davanın kısmen kabulü ile takibin bu bedel yönünden iptaline ve alacak likit olduğundan haklılık durumuna göre icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Yargılama devam ederken yargılamaya konu alacağın 200.000,00 TL’si ödenmiş olduğundan, bu bedel yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Ankara … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yapılan itirazın bakiye 73.752,89 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Kabul edilen miktar ve haklılık durumu dikkate alınarak hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 54.750,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 5.038,06 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 3.026,37 TL’nin mahsubu ile noksan olan 2.011,69 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına ve haklılık durumuna göre hesaplanan 27.612,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 1.247,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan 3.026,37 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 699,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 753,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 750,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021
Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*