Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 E. 2021/159 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/434
KARAR NO : 2021/159

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememize açılan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkilinin eksik bildirilen çalışmalarının tespiti yönünde sicilden kaydı silinen … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine dava açtıklarını, … Mahkemesi’nin … esasında görülmekte olan davanın yargılaması aşamasında ihya davası açılması yönünde süre verildiğini iddia ederek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü temsilcisi, söz konusu … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin 12/09/1973 tarihinde … sicil numarası ile kurulduğunu, bu şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 10.maddesi gereğince sermayesini 10.000 TL’ye çıkarmadığı için resen kaydının terkin edildiğini, TTK’nun geçici 7.maddesine göre davalıya tebligat yapılmasına, 06/07/2015 tarihli Ticaret sicil gazetesinde sermayesinin iki ay içerisinde sermayesini yükseltmesi yönünde ilan yapılmasına rağmen şirketin gereğini yerine getirmemesi nedeniyle sicilden kaydının silindiğini, yapılan ilan ve tebligatın usulüne uygun olduğunu, davanın açılmasına ticaret sicil müdürlüğünün sebep olmadığını, ihyaya karara verilmesi halinde TTK’nun 547.maddesine göre tasfiye memuru atanması gerektiğini belirterek, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, davanın açılmasına müdürlük sebep olmadığından müdürlük aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, münfesih olmalarına veya sayılmalarına, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan ve sicilden kaydı silinen limited şirketin ihyasına yöneliktir.
Davacı yan delillerini sunmuş, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicilden silinmesine ilişkin kayıt getirilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen kaydın incelenmesinde; Ankara …nun … sicil numarasına kayıtlı … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK’nun geçici 7. Maddesine göre kendilerine yapılan ihtar ve 06/07/2015 tarihli 8856 sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 08/10/2015 tarihinde Ticaret Sicilinden resen kaydının silindiği, ticaret sicil gazetesinin 13/10/2015 tarihli ve 8924 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
… Mahkemesi’ne ait dava dilekçesi ve duruşma zaptının incelenmesinde; dosyamızın davacısının … İnşaat Limited Şirketi ile … aleyhine sigortalı hizmetlerinin tespiti yönünde dava açıldığı, davanın 24/09/2020 tarihi itibariyle 11/11/2020 tarihli müzekkere cevabına göre derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 30/06/2012 tarih ve 28339 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6335 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı TTK’ya geçici 7. Madde eklenmiş, bu madde ile yıllar önce kurulmuş ancak değişik nedenlerle gayri faal haldeki anonim ve limited şirketleri ile kooperatiflerin tasfiyesi ve ticaret sicilinden silinmesi olağan bir tasfiye ve sicilden terkin prosedürüne göre basitleştirilmiş, tasfiyenin süreçleri hızlandırılarak bazı masraf kaldırılmış, bu süreçte ticaret sicil müdürlüklerine aktif rol verilmiş ve ihyası istenilen şirketin sicil kaydı da belirtilen hüküm uyarınca terkin edilmiştir.
Ancak TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Numaralı bendinde de “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulananlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. ” hükmü getirilerek haklı sebepler bulunması halinde terkin edilen şirketin ihyası hususunda hukuki yararı bulanan kişilere ihya imkanı tanımış olup, 5 yıllık dava süresi geçmiş gibi görünüyor ise de şirkete ait malların 10 yıl sonra hazineye intikal edeceği öngörüldüğünden menfaati olanların iş bu davayı 10 yıl içinde açabileceklerini kabul etmek gerekir.
İhyası istenen şirket aleyhine çalışan davacı tarafından hizmet süresinin tespiti amacıyla … Mahkemesine dava açıldığı, davanın derdest olduğu, söz konusu şirketin sicilden kaydının davadan önce silindiği, şirketin borç ve alacakları tamamen tasfiye edilmeden sicilden kaydın silinemeyeceği, yapılan işlemin hatalı olduğu, kaydın silinmesinde davalı … müdürlüğünün herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle de yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere göre davacının, ihyası istenen şirket aleyhine hizmet süresinin tespiti amacıyla dava açtığı, şirketin yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince sicilden kaydının silindiği, davacının sicilden kaydı silinen bu şirket hakkında dava açmış olması nedeniyle iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, fakat ihyası istenen şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla münfesih olduğu, yapılan ihtar ve ilanlara rağmen durumu düzeltmediğinden şirketin sicilden resen kaydının silindiği, sicilden resen kaydı silinen şirketin açılan dava nedeniyle ihyası gerektiği kanaatine varılmakla şirket hakkında açılan davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, şirketin tasfiyesini yapmak üzere tasfiye memuru atanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden kaydı silinen … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin … Mahkemesinde açılan … esas sayılı dosya ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
Tasfiye Memuru olarak Mali Müşavir ….’ın atanmasına,
Dosyanın tasfiye memuruna verilmesinden sonra başlamak üzere aylık 750,00 TL tasfiye memuru ücretinin ve tasfiyeye ilişkin giderlerin tasfiye aşamasında söz konusu şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafından ödenmesine,

2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı için peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile noksan olan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …