Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/81 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/402
KARAR NO : 2021/81

2- …
2-
DAVA : Müdürlük görevinden azil
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememize açılan müdürlük görevinden azil davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin hisselerine davacılar …’ın, …’in ve davalı …’in sahip olduğunu, davalı …’in 2014 yılında müdür seçildiğini, müdürün olağan genel kurul toplantısını yapmaktan imtina etmesi üzerine 08/11/2019 tarihli ihtarla genel kurulu toplaması istendiğini, genel kurul toplantısı için çağrı yapılmaması üzerine çağrıya izin için dava açıldığını, yargılama devam etmekte iken 18/12/2019 tarihinde genel kurul toplantısı yapılarak ortaklardan … ve …’ın 1 yıl süreyle şirket müdürlüğüne seçildiğini, aynı genel kurulda alınan bu kararların ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasına ve ilgili kurul ve kuruluşlara bilgi verilmesi yönünde kararlar alındığı, … Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih … esas, … karar sayılı ilamla yargılama esnasında genel kurul toplantısı yapıldığını ve ortaklar kurulu kararı ile de ilgili kararların alınması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, müdür seçilen müvekkili tarafından ortaklar kurulu kararı notere tastik ettirilerek Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesçil ve yayınlanması yönünde talepte bulunulduğunu, bu taleplerinin 21/07/2020 tarihinde sicil müdürlüğü tarafından reddedildiğini, diğer müdür davalı …’e 28/07/2020 tarihli ihtarla tesçil ve ilan sorumluluklarının yerine getirilmesi hususunun bildirildiğini, ihtarın tebliğ edilmesine rağmen gereğinin yerine getirilmediğini, bu hususun TTK’nun 639.maddesinde belirtilen haklı bir sebep olduğunu belirterek davalı …’in müdürlük görevinden azline, mahkemece şirkete yeni bir müdür atanmasını talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili, müvekkili şirkete davacıların %30’ar, müvekkilinin ise %40 hissedar olduğunu, 18/12/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında davacı … ile müvekkilinin müdür olarak seçildiğini, genel kurul kararının emredici hükümlere aykırılık teşkil etmesi nedeniyle … tarafından yapılan tesçil ve ilan başvurusunun reddedildiğini, müvekkili şirketin iş bu davada pasif husumet ehliyetinin olmadığını, şirket kararının tesçil ve ilan edilmesi talebinin Ticaret Sicil Memurluğu tarafından reddedilmesinde müvekkilinin hiçbir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, müvekkili …’in özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle şirketi kötü yönettiği iddiasının yerinde olmadığını belirterek müvekkilleri hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, müdürlük görevinden azil, mahkemece yeni müdür atanmasına ilişkindir.
TTK’nun, görevden alma, yönetim ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılması başlıklı 630.maddesinde;
“1-Genel Kurul , müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir.
2-Her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının temsil ve yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
3-Yöneticinin özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
4-Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.” hükümleri mevcuttur.
18/12/2019 tarihli 14 nolu şirketin ortakları olan …, …ve …’in katıldığı, olağanüstü genel kurul toplantısında oy birliği ile alınan karar ile;
“Şirketin geçmiş yıllara ait bilançoları, gelir gider ve tüm mali tabloları oy birliği ile onaylanmış ve ibra edilmiştir.
Ortaklardan … ve …. 1 yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçilmişlerdir.
Şirketi borç altına sokacak taahhüt ve işlemlerde, şirkete ait taşınmazların, demirbaşların ve her türlü şirket araçlarının satış işleminde, şirket adına alınacak taşınmazların her türlü demirbaş ve araçların satın alınmasında, şirket bünyesinde işe alınacak ve işten çıkarılacak her türlü personel ve işçilerle ilgili kararlara veya bunlarla ilgili her türlü işlemlerde karar verilmesine müdürlerin müşterek imzaları ile temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.
Şirketin iştigal konusu olan mal, malzeme alımları ve iştirak edilecek ihalelerde her defasında 300.000 TL’ye kadar satıcılar nezdinde şirketi temsile müdürlerden … tek başına temsil ve ilzama imzası ile yetkili kılınmışlardır.
Müdürlerden … şirketin çalıştığı bankalardan tek başına şahsi imzası ile günlük 25.000 TL çek yazmaya veya nakit tahsilat yapmaya yetkilidir.
Müdürlerden herhangi biri sadece diğer müdüre yukarıdaki yetkilerin bir kısmını veya tamamını devir etmeye yetkilidirler.
Alınan bu kararların Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmaya ve ilgili kurum ve kuruluşlara bilgi verilmesine ortakların oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklinde kararlar alınmıştır.
Davacılardan …’ın tesçil ve ilam başvurusu Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 21/07/2020 tarihli yazısı ile “… TTK’nun 629.maddesinin 1.fıkrasına göre müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tesçil ve ilanına bu kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile uygulanır hükmü gereğince ilgili anonim şirkete ilişkin hükümler incelendiğinde TTK’nun 367.maddesine göre yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler, bunun için gerekli olan görevleri tanımlar, yerlerini gösterir. Özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Bu maddeye göre hazırlanacak iç yönergenin TTK’nun 371.maddesine göre tesçil ve ilanı zorunludur” gerekçesi yazılarak genel kurulda alınan kararların tesçil ve ilan talebi reddedilmiştir.
Davacılar tarafından çekilen ihtarla da Ticaret Siciline tesçil ve ilan sorumluluklarının yerine getirilmesi şirket müdürü …’den talep edilmiş, müdürlük görevinin yerine getirilmediğinden müdürün azli mahkememizden talep edilmiştir.
18/12/2019 tarihindeki genel kurul toplantısında davacı … ile davalı … şirket müdürü seçilmişler, tesçil ve ilan talebi Ticaret Sicil Memurluğu tarafından reddedilmiş, bu red kararına karşı davacının kararın usulüne uygun alındığı yönünde iddiada bulunarak TTK’nun 34.maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemesine itirazda bulunduğuna dair herhangi bir belge sunmamıştır. Ticaret Sicil Memurluğunun kararın yerinde olduğu kanaatine varılması halinde ise son genel kurulda müdür olarak seçilen davacı … veya şirket ortağı olan davacı …’in yasada belirtilen usullere göre genel kurulun toplantıya çağrılmasını sağlayarak yapılacak toplantıda red gerekçesi doğrultusunda ana sözleşmede değişiklik yapılarak tesçil ve ilanından sonra usulüne uygun toplanacak genel kurulda alınan kararların ve müdürlerin yetkilerinin tesçil ve ilanının yapılması sağlanabilir. Genel Kurul kararının tesçil ve ilan edilmemesinde davalı müdürün herhangi bir kusur ve kabahati bulunmadığından müdürün TTK’nun 630.maddesine dayalı olarak azli talep edilemez.
Her ne kadar müdürün azli davasında husumetin müdürlük yetkisinin kaldırılması istenen ortağa yöneltilmesi yeterli olduğundan ayrıca şirkete husumetin yöneltilmesi zorunlu olmaması nedeniyle şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekir.
Toplanan delillere göre davacı tarafından müdür ve şirket davalı gösterilip, müdürün görevinden azli ve yeni müdür atanması talep edilmiş ise de; davacıların ileri sürdüğü sebepler müdürün azli için yeterli görülmediğinden müdür davalı hakkında açılan davanın reddine, müdürün azli davasında müdürün davada davalı gösterilmesi yeterli iken şirketin de davalı gösterilmesi nedeniyle şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davalı … hakkında açılan davanın husumetten reddine,
2.-Davalı müdür … hakkında açılan davanın esastan reddine,
3.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı için peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile noksan olan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4.-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …