Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/390 E. 2021/177 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/390 Esas
KARAR NO : 2021/177

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizden verilen 14/03/2019 tarih ve … sayılı kararı Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış ve mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı banka ile dava dışı borçlu … (TC …) arasında imzalanan 18.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı firmaya, davalı …’in müşterek ve müteselsil kefaleti ile hesaplar açıldığını , krediler kullanıldığını, davacı dışı borçlunun kullanmış olduğu kredilere ilişkin taksitlerini ödememesi üzerine borçlu ve kefillere Beyoğlu …. Noterliği’nin 19.10.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ edildiği, belirtilen süreler içinde ödeme yapılmadığından, … Müdürlüğü … E, numarası ile icra takibinin başlatıldığı, başlatılan takibe davalının itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takibin haksız olduğunu belirterek,yapılan itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava dışı takip borçlusu …’m davacı banka arasında 18.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını, dava dışı kişinin kredi taksitlerinin ödemeyince takip başlattığını, dava konusu yapılan 18.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde davalının imzasının bulunmadığı, kefilin sadece imzaladığı GKS’ye istinaden geri ödemesi yapılmayan krediden sorumlu olduğunu, kefil olduğu GKS dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu olmayacağını, iş bu dava konusu GKS’ne istinaden davalıya karşı … Müdürlüğü … E, … E, takip yapıldığını, bu takiplerin toplamının 200.000,00 TL ‘nın üzerinde olduğunu, dava iş bu dava konusu kredi sözleşmesinde kefilliği bulunmadığından icra dosyalarına itiraz ettiğini, kabul etmemekle beraber, davacı kurumun davalıya çekmiş olduğu ihtarnamenin, icra takibinin yapılan itiraza bakıldığında borcun zaman aşımına uğradığını, savunarak, zaman aşımı ile beraber tüm itiraz ve defilerini ileri sürdüklerini, iş bu dava usul ve yasaya aykırı olarak açılmış olduğundan reddini, davacı taraf kötü niyetli olarak açılmış olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve diğer tazminatlara hükmedilmesini, yargılama giderleri ile beraber ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… dairesinin … sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde, davacı bankanın GKS kapsamında çekmiş olduğu ihtarnamede verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Aslı Alacak : 33.000,00 TL Kat Öncesi İşlemiş Faiz : 2323,20 TL, kat öncesi işlemiş gecikme faizi 116,16 TL İşlemiş temerrüt faizi 816,75 TL, BSMV : 40,84 TL Toplam Alacak : 36.296,95 TL takip başlatıldığı, takibin davalının itirazı üzerine durduğu görülmüştür.
Davacı bankadan dava dışı …’ın kullanmış olduğu krediye ilişkin sözleşmenin ve eklerinin örnekleri istenmiş, gönderilmiş ve incelenmiştir.
Daha sonra dava dosyası bankacılık işlemleri ve banka muhasebesi konusunda uzman bilirkişi …’a verilerek, dava, cevap ve mahkemece belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında teknik ve bilimsel görüşlerini içeren rapor düzenlemesi istenmiş, vermiş olduğu raporda özetle,
Dava dışı asıl borçlu …’ın imzaladığı 22/11/2013 ve 18/11/2014 tarihli (dava dosyasında bulunan) Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden davacı bankadan krediler kullandığını, bu kredilerin geri ödemelerini yapmadığını, bu sözleşmelerden 22/11/2013 tarihli Kİ 00847689 numaralı sözleşmenin eki olan “EK-A Cari Hesap Kredi Sözleşmesi” dava dışı asıl borçlu tarafından 2 adet imzalandığını, bunlardan 22/11/2013 tarihli olan 40.000,00 TL, 25/12/2013 tarihli olan ise 100.000,00 TL olduğunu, davalı … 25/12/2013 tarihinde Kİ 00847689 numaralı sözleşmeye 100.000,00 TL tutarında müteselsil kefil olduğunu,
Dava dışı asıl borçlu tarafından imzalanan K2 00199649 numaralı 18/11/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ne eki olan kefaletname bulunmadığını,
Davacı vekili tarafından açılan iş bu davada konu sözleşmenin 18/11/2014 tarihli sözleşme olduğu, dava konusu kredinin kullandırma tarihinin, ihtarname tarihi olan 19/10/2015 tarihinden sonra, 30/10/2015 tarihi olduğunu,
Davalı tarafından kefil olunan sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olması, dava dışı asıl borçlu tarafından kullandırılacak sözleşmeye konu tüm krediler için geçerli olacağını,
Dava konusu kredinin ödeme tablosunda bulunan faiz ve ferileri kısmında KKDF tahakkuk ettirildiği, açıklama kısmında ise kredinin bireysel kredi olduğunu, bu ödeme tablosunda davalı kefilin imzasının bulunmadığını,
Davalının icra takibine itiraz tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin 1 yılı geçmediğini,
Asıl Alacak : 33.000,00 TL Akdi Faiz : 169,40 TL (%2,2 aylık, %26,40 yıllık faiz oranı), Akdi Faizin BSMV si : 8,47 TL (Faiz tutarının %5’i), Temerrüt Faizi : 4.673,63 TL (%49,50 yıllık faiz oranı), Temerrüt Faizi BSMV si : 233,68 TL (Faiz tutarının %5’i), Toplam : 38.085,18 TL tutar bulunduğunu, bulunan bu tutar icra takip talebinde hesaplanan tutardan fazla olup, taleple bağlılık ilkesi gereği, icra takip tarihi itibariyle alacak tutarın dava esas değeri olan 36.296,95 TL olduğu kanaatini bildirmiştir.
İtirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 12/06/2018 ve 14/11/2018 tarihli ek raporlarda, kök raporda bir değişiklik olmadığı kanaatine vardığını bildirmiştir.

Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2020 tarih ve … Karar sayılı ilamı doğrultusunda ve tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu arasında iki adet GKS ve bu GKS’lere Ek Cari Hesap Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, davacı Banka ile davalı kefil arasında ise 25.12.2013 tarihinde Kefalet Sözleşmesi akdedildiğini, kefalet sözleşmesi metninde kefaletin; 22.11.2013 tarihli Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredileri kapsadığı açıkça belirtildiği, davaya konu kredinin ise 18.11.2014 tarihli GKS kapsamında kullandırılmış olduğu ve dolayısıyla davalı kefilin kefaletinin davaya konu krediyi kapsamadığı sonucuna varılmış ise de bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme tamamen mahkemeye ait olduğunu,
Mahkemenin davalı kefilin kefaletinin davaya konu krediyi kapsadığı yönünde karar vermesi durumuna yönelik olarak davalı kefil yönünden borç tutarının,
Dava dışı asıl borçlu ve davalı kefile keşide edilen kat ihtarnamesinden sonra kullandırılmış olması hasebiyle, ihtarnameye konu edilmemiş olan davaya konu kredi yönünden davalı kefilin takip tarihinde temerrüde düşmüş olduğu, temerrüt faiz oranı %49,50 olduğu, takip tarihi (17.02.2016) itibariyle davalı kefilin tarafımızca hesaplanan borçları ile, davacı tarafın talep edilebileceği tutarın 33.000,00 TL asıl alacaktan ibaret olup, işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt faiz ve bu faizin BSMV’si istenebileceği görüşünü bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; dava dışı şahıs ile davacı arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde ve dosyaya kazandırılan son bilirkişi raporuna göre davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında iki adet GKS ve bu GKS’lere ek cari hesap kredi sözleşmeleri akdedildiği, davacı banka ile davalı kefil arasında ise 25.12.2013 tarihinde kefalet sözleşmesi akdedildiği, kefalet sözleşmesi metninde kefaletin; 22.11.2013 tarihli Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredileri kapsadığının açıkça belirtildiği, davaya konu kredinin ise 18.11.2014 tarihli GKS kapsamında kullandırılmış olduğu ve dolayısıyla davalı kefilin kefaletinin davaya konu krediyi kapsamadığı sonucuna varılmış olup davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı yan kötü niyet tazminatı talep etmişse de davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olduğuna ilişkin delil bulunmadığından bu talebin de reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 438,39 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 379,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 5.444,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 100,00 TL tebligat posta masrafı yargılama gideri toplamı olan 221,30 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021
Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*