Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2022/11 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/378 Esas – 2022/11
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2022/11

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACILAR :…..
DAVALI :…..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 06.06.2016 tarihinde davalı … Sigorta Şirketine sigortalı… plakalı araç sürücüsü … ve dava dışı… Sigorta Şirketine sigortalı … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında, … plakalı araç sürücüsü davacılar desteği … ‘ın vefat ettiği belirtilerek şimdilik kaydıyla, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL ve davacı…. için 3.000,00 TL olmak üzere şimdilik kaydıyla toplamda 29.000,00 TL maddi tazminatın tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili dava ve talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava konusu kazaya… plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMS Trafik Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğu. kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesinin olup olmadığı ile sürücünün kaza esansında alkollü olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiği, ceza sürücünün alkollü olması durumunda sorumluluklarının da olmayacağı belirtilmiştir.
DELİLLER:
Çankırı ….. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/310 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
Ankara ……Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/203 esas sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
SGK Çankırı İl Müdürlüğü’nden trafik kazasına ilişkin rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, cevabi yazıda; kayıtlarında herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmişlerdir.
Çankırı Şoförler Odasından ve…Taşıma İş Sendikasından verilen cevapta, kamyon şoförünün alacağı ücretleri bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketinden ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın oluşturulan hasar dosyasından ödeme yapılıp yapılmadığı, başvuru olup olmadığı sorulmuş olup, cevabi yazıda; hasar dosyasının açılmış olduğunu fakat ödeme yapılmadığı bildirilmiş, hasar dosyası gönderilmiştir.
Dosya aktüerya uzmanı ve kusur uzmanı bilirkişiye heyetine verilerek, uyuşmazlık konusunda rapor alınması için tevdi edilmiş olup, HEYET BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ÖZETLE;
A-Kusur Yönünden Sonuç ve Kanaat:
a) … plakalı araç sürücüsü olan davacılar murisi mütevvefa … meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/b. ve 84/d. Maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla 480 oranında kusurlu olduğu,
Mütevvefa …’ın sürücü belgesine sahip olduğu ve alkol ölçümü yapılmamakla somut olarak alkollü olduğunun da söylenemeyeceği,
b-)… plakalı … işleteni olan dava dışı…Belediye Başkanlığı’nın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 63. maddesi kural ihlali ile 420 oranında kusurlu olduğu,
c-)Çankırı Belediyesine ait …. plakalı … sürücüsü dava dışı…. ‘ın meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu,
B-Tazminat Hesabı Yönünden Sonuç:
1. Müteveffa …’ın dava konusu olay sonucu ölmesi nedeniyle, davacılar; eşi … için 20.000, TL, ……. ‘ın için ayrı ayrı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 29.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği,
2. Müteveffa …’In % 80 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın eş ve çocukları olan davacıların, müteveffanın araç sürücüsü olduğu …. plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … sigorta şirketinden maddi tazmınat talep ettikleri,
3. 06.06.2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında % 80 kendi kusuru ile hayatını kaybeden …’ın eş ve çocukları olan davacıların, destekten yoksun kalma tazminat talep haklarının bulunup bulunmadığı hususunda takdirin mahkemede olduğunu, davacıların tazminat talep hakkının bulunduğunun kabulü halinde taraflarınca hesaplama yapıldığı,
4. …’ın dava konusu trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonucu; davacılar ve davadışı anne ve baba lehine toplam 555.607,52 TL destekten yoksun kalma zararı hesaplandığı,
5. Sayın Mahkemece % 80 kusur indirimi yapılması ve tazmınata hükmedilmesi gerektiğinin kabulü halinde, davacı … lehine 70.312,64 TL, davacı … lehine 2.499,38 TL, davacı … lehine 4.179,65 TL ve davacı …. lehine 10.596,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı,
6. Davacı tarafça davalıya yapılan başvurunun tebliğ tarıhı ispatlar kargo evrakı bulunmadığı, ancak davalı tarafın 03.02.2021 tarıhlı dilekçesinde, davacı vekilinin 24.06.2020 tarihinde başvuruda bulunduğunun beyan edildiği, Sayın Mahkemece yapılan başvurunun geçerli olduğunun ve 24.06.2020 tarihinin öğrenme-tebliğ tarıhi olduğunun kabulü ve tazminata hükmedilmesi halinde, tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına gelen 07.07.2021 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği,
7. Dava konusu kazaya karışan… plakalı aracın kullanım amacının ticari- kamyonet olduğunun, ZMMS poliçesinden tespit edildiği, tazminata hükmedilmesi halinde, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği görüşlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava çift taraflı trafik kazasında kazaya karışan araç sürücüsünün vefatı nedeniyle vefat eden araç sürücüsünün idaresindeki aracın ZMMS sigortasını yapmış olan sigorta şirketine yönelik açılmış destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede müteveffa sürücünün kazanın oluşumunda %80 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan ve halen de yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar” başlıklı 92/1/h maddesi ” İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ‘ni teminat dışı bırakılmıştır. (Yargılama devam ederken aynı maddeye 9/6/2021-7327/19 md. İle eklenen ” j” bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri yine teminat dışı bırakılmıştır.) Poliçe ve kaza tarihinden önce yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanun 4. maddesi ile 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesine eklenen az evvel belirtilen “h” maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan iptal başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı ve 17/07/2020 tarihli kararında teminat kapsamının belirlenmesine ilişkin 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesinin “h” bendinde yer alan sigorta teminatı kapsamında kalmadığı belirtilen “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” maddesine ilişkin gerekçesinde “2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin itiraz konusu (h) bendinde ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski…” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez. Kural uyarınca sigortalının sorumluluk riski kapsamında değerlendirilemeyecek risklerden doğan tazminat taleplerinden dolayı zorunlu mali sorumluluk sigortasına dayanılarak sigorta şirketinden talepte bulunulmayacaktır. Mali sorumluluk sigortasının sigortalının kanundan doğan hukuki sorumluluğunu teminat altına almak amacıyla zorunlu kılındığı dikkate alındığında, sigortalının hukuki sorumluluğu kapsamında olmayan tazminat taleplerinden dolayı sigorta şirketinin de sorumlu tutulamamasının işin niteliği gereği olduğu anlaşılmaktadır. Sigorta şirketinin sorumluluğunun zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına aldığı riskler ile sınırlandırılması suretiyle ilgililerin, işletenin dahi sorumlu olmadığı tazminat taleplerini sigorta şirketine yöneltmelerinin önüne geçilmesinin ve sigorta şirketinin mülkiyet hakkının korunmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda esasen sigortalıdan talepte bulunması mümkün olmayan ilgililerin, sigorta şirketinden de talepte bulunamamasının Anayasa’nın 17. ve 35. maddelerinde düzenlenen haklarım ihlal ettiği söylenemez. Kuralın ilgililerin menfaatleri ile sigorta şirketinin menfaatleri arasında makul bir denge kurulmasını engelleyen bir yönünün bulunmadığı görülmektedir.” denilerek, 2918 Sayılı yasanın 85. maddesi kapsamında kalmayan, üçüncü kişilerin zararlarının sigorta kapsamında kalmadığına yönelik bir düzenleme olduğundan bahisle düzenlemenin belirli olduğu ve Anayasaya aykırı olmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen ölüm olayında, hak sahibi üçüncü kişilerin destek zararlarından sigortanın sorumlu olup olmadığı, 2918 Sayılı Yasanın 92/h maddesinin 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve Anayasa Mahkemesi gerekçesine göre söz konusu zararların 92. maddenin “h” bendi kapsamında değerlendirilecek olması karşısında, bu tarihten sonra meydana gelen kazalarda 2918 Sayılı Yasanın 85. Maddesi kapsamında işletenin sorumlu olmadığı hususların sigorta teminatı kapsamında olmayacağı kanun ile düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu nedenle 26.04.2016 tarihinden sonraki sigortalının kusuruna dayalı zarar dolaylı yada doğrudan olsun, 2918 Sayılı Yasanın 85/1. Maddesi gereğince işletenin sorumluluğu olmadığı durumlarda, sigortanın da sorumluluğu olmayacaktır.
Burada genel şartların uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerekmektedir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde yapılan 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrasında anılan madde; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü içermekte iken Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 tarihinde E.2019/40 numaralı dosyada, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu bakımdan genel şartların kanuna aykırı olan hükümlerinin uygulanması mümkün değildir (Y…. HD., 31.05.2018 tarih, 2018/592 Esas, 2018/5699 Karar; Y17HD., 05.05.2016 tarih, 2014/8162 Esas, 2016/5564 Karar).

01.06.2015 tarihinde düzenlenen Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır. Bu genel şartlar 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamakta olup sorumluğun belirlenmesinde poliçe tanzim tarihindeki genel şartların nazara alınması gerekir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır. 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilen ZMMS poliçelerine istinaden yeni genel şartlar uygulanacağından, işleten veya sürücünün kendi kusuru ile vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kalan üçüncü kişilere karşı, sigortalının (işletenin) sorumluluğu olmamasına göre, yapılan düzenleme ile sigortanın da sorumlu olmayacağı belirtilmiştir. Yukarıda anılan genel şartların 2918 Sayılı Yasanın 92/h maddesine yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak aykırı olmadığının kabulü gerektiğinden, poliçe kapsamında olmayan hususlarda sigortanın sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, tanzim tarihinde yürürlükte bulunan yukarıda bahsi geçen Genel Şartlar gereğince davacının zararlarının sigorta teminatı kapsamında kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 99,05 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 18,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022

Katip …..
¸E-İmzalıdır

Hakim …..
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.