Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2023/446 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/373 Esas – 2023/446
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO : 2023/446

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI ….
DAVALI ….
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; 14.02.2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile Çilesiz Mahallesi Hayal Sokağı takiben seyir halindeyken, davacı müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını belirterek, Davalılar tarafından müvekkilin hakkını elde etmesini engellemek amacıyla adlarına kayıtlı malvarlığının 3. kişilere devri söz konusu olabileceğinden, davalılar … ve … Ecza Deposu A.Ş. adına kayıtlı ve UYAP kanalıyla tespit edilecek taşınmaz ve araçların ve davalı adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı aracın dava sonucunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede 3. kişilere devrinin engellenmesi amacıyla uygun görülecek şekilde ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini ve kayıtlarına şerh edilmesini, 75.000,-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (… Sigorta A.Ş. teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsiline, Her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçede yer alan ihtiyari mali mesuliyet teminatı sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince müvekkil şirket nezdindeki kasko sigortası ihtiyari mali mesuliyet teminatı ile karayolu motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet poliçesi teminat limitleri üzerinde kalan zararların karşılanmasının amaçlandığını, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlıdır. Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumu tarafından kusur raporu alınmasını talep ettiğini, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinde; müvekkili şirket tarafından manevi tazminat ödemesi yapılmış olduğunu, tazminattan indirim gerektiren hususlarda araştırma yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, avans faizinin talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ecza Deposu A.Ş. Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; Usule ilişkin olarak; zaman aşımı itirazında bulunduğunu, davacının tarafından zarara konu olayın yaşandığı günden itibaren tazminat sorumlularını bildiği hususu göz önüne alındığında tazminat talebinin iki senelik zamanaşımı içinde ileri sürmemiş olduğundan mahkeme tarafından esasa girilmeksizin zaman aşımından dolayı davanın reddinin gerektiğini, davacı iddialarını sadece dava dilekçesi ekinde göstermiş olduğu belgelerle ispat etmek zorunda olup, sonradan delil listesi sunmasına muvafakat etmediklerini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından kaza tarihinden itibaren avans faiz işlemesi yönünde ileri sürülen talebe muvafakat etmediklerini, yasal faiz uygulanması gerektiğine ilişkin hususu hatırlatarak davacı’nın faiz talebinin reddini istediklerini, esasa ilişkin olarak; dava konusu trafik kazası sonucu davacının uğradığı herhangi bir zarar bulunmadığını, zararın olmadığı bir durumda tazmin yükümlülüğü de bulunmayacağını, davacının 14.02.2014 tarihinde kolluk kuvvetleri nezdinde alınmış yeminli ifadesinde “yara almadığı” belirtilmiş olmasının, akabinde yine soruşturma dosyası kapsamında yapılan inceleme ve araştırma sonucunda da davacının bedensel bütünlüğünün zarara uğramadığı tespit edildiğini, tüm sebepler birlikte değerlendirildiğinde huzurdaki davada davacı’nın müşteki-şüpheli olduğu soruşturma dosyası kapsamı ve yine davacının kendi ikrarı ile sabit olduğu üzere, ortada tazmin edilmesi mümkün bir zarar olmadığından davacının davasının reddinin gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise dahi; davacı’nın manevi tazminat isteyemeyeceğini, zira zarar ile arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, bu bakımdan manevi tazminat talebinin reddinin gerektiğini, zarar görenin kendi ağır kusurunun bulunduğu hallerde uygun illiyet bağı kesildiğinden müvekkil şirket’in sorumluluğu bulunmadığını, davacının huzurdaki haksız davayı ikame etmesi hakkın kötüye kullanımı olup; manevi tazminatın bölünemezliği ilkesine de aykırı olduğunu, bu nedenlerle talep konusunun zaman aşımına uğraması nedeniyle reddine, her halükarda da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. istemiştir.
Davalı … Cevap Dilekçesinde Özetle; Kaza tarihinin 2014 yılı olup uzayan cezanın 2019’da bittiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı bakımından reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının Malatya Devlet Hastanesi’nde 14.02.2014 günü ayakta tedavi olduğunu ve şifa bulduğunu, aradan geçen zaman içinde başka özel hastaneye 2 ay sonra 06.04.2014 tarihinde giderek enjeksiyonla rahatlaması sonucu reçete ve önerilerle taburcuğu olduğunu, aradan 7 yıl geçtikten sonra mahkemece aldırılan raporda şahsın psikiyatri servisinde tedavi görmediğinin tespit edildiğini, ancak davacıya bu halden dolayı doksan gün iş göremez raporu verildiğini, bu nedenlerle raporun aleyhe olan kısımlarına itirazla dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevki ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/3942 soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
SGK Malatya İl Müdürlüğü’nden trafik kazasına ilişkin rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, cevabi yazıda; kayıtlarında herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmişlerdir.
Yeşilyurt İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması yapılması istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
Hasar dosyası davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulmuş, davalı sigorta şirketinin davacıya 26.02.2020 tarihinde yaptığı 10.000,00 TL manevi tazminat ödemesine ilişkin dekont dosyaya sunulmuş, mahkememizce incelenmiştir.
Davacının tedavi gördüğü hastanelerden hasta dosyaları istenilerek getirtilmiştir.
Davacının Maluliyetine İlişkin İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 09/03/2023 Tarihli Raporunda Özetle; …’ın Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan; Kişinin maluliyet oranının %0(yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
… Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 16/12/2022 Tarihli Kusur Raporunda Özetle; Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.

DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan Manevi Tazminat Davasıdır.
Davalı yan zamanaşımı itirazında bulunmuş olup kaza tarihi ve dava tarihi ve uzayan ceza zamanaşımı dikkate alınarak davaya konu trafik kazası sonucu davacı yaralanmış olmakla taksirle yaralama eylemi için ceza zamanaşımı süresi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıl olmakla zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacı İhtiyari Mali Mesuliyet sigortasının manevi tazminat klozuna dayanarak davalı sigorta şirketinden, araç işleteni sıfatıyla davalı … A.Ş. Den, haksız fiile dayanarak aracı kullanan davalı …’dan manevi tazminat talep etmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun manevi tazminat başlıklı 56/1 .maddesinde “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmü mevcuttur. Davacı …’ın maluliyet oranının %0(yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği kanaatinde olduğu adli tıp raporunda tespit edilmiş olup yaralanmanın fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri bakımından manevi olarak zarara uğramasına sebep olduğuna kuşku yoktur ancak müteselsil sorumlu olan davalılardan sigorta şirketinin yargılama sırasında davacıya 10.000,00TL manevi tazminat ödemesi yaptığı görülmüştür. Buna göre, olayın özelliği ile duyulan veya duyulacak elem ve acıya karşılık olarak davalı gerçek kişilere düşen kusur durumu , davacının kazanın oluşumunda %20 kusurlu olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumu, kaza tarihine göre paranın alım gücü değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketinin davacıya 26.02.2020 tarihinde yaptığı 10.000,00 TL manevi tazminat ödemesinin yeterli ve makul olacağına kanaatine varılmış, Davaya konu 10.000 TL manevi tazminat ödemesinin 04/09/2020 tarihinde dava açıldıktan sonra yapıldığı görülmekle, bu miktar bakımından konusuz kalan davada Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davaya konu 10.000 TL manevi tazminat ödemesinin 04/09/2020 tarihinde dava açıldıktan sonra yapıldığı görülmekle, bu miktar bakımından konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 256,17 TL’den mahsubu ile arta kalan 76,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk ücreti olarak ödenen 1.320 TL’den 176,00 TL’nin davalılardan, 1.144,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 179,90 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.102,45 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, 736,80 TL + 1.360,00 TL + 3.078,00 TL Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kusur tespiti ücreti olmak üzere toplam 6.331,65 TL yargılama giderinin 844,22 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 5.487,43 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar … Sigorta AŞ ve … Ecza Deposu AŞ yararına red miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren … Sigorta AŞ ve … Ecza Deposu AŞ’ne verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/06/2023

Katip…
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.