Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/299 E. 2021/773 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/299 Esas
KARAR NO : 2021/773

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkil şirketin davalı ile uzun zamandır ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalının 2018 yılından itibaren davacıdan aldığı malların bedelini zamanında ödememeye başladığını, ancak arada ticari ilişkiye esas olan vefa duygusu ile bir müddet davalının hukuki işlem yapılmaması yönünde ricası üzerine icra takibi yapılmadığını, davalının asıl amacının oyalamak olduğu anlaşılınca da icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe kötü niyetle itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının 03.09.2018 tarihli 33.237,22 TL. bedelli faturadan karşılığı yapılan 24.09.2018 tarihli 8.000,00 TL EFT’nin düşülmesi sonucu 25.337,22 TL. borcunun olduğunu, davacının da bu tutar üzerinden icra takibi başlattığını,14.01.2020 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını, her iki tarafın defterleri incelendiğinde, müvekkil tarafından davalıya gönderilen malların bedelinin ödenmediğini, bu şekilde cari hesapta borcun kaldığını, müvekkilin şahıs şirketi olarak noter onaylı işletme defterinde yer alan 19 no’lu kayıt ile fatura sureti incelendiğinde durumun tespit edileceğini, ayrıca davalının yanında o dönem çalışanı …. ’ın faturayı ve borcu kabul ettiğine dair imzası bulunduğunu, davalının müvekkile olan borcunu fatura cari hesap ve kendi defterleri vasıtasıyla bildiğini, üstelik kendi personelinin imzasının da söz konusu faturada yer aldığını ve alacağın likit olduğu, davalı aleyhine bu kötü niyetinden dolayı % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Dairesinin 2019/15343 sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
Davacının ve Davalı şirketin ilgili dönemlere ait BA, BS formları getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
1-Davacı …’nun ticari defterinin tasdikinin olması nedeniyle delil niteliğine haiz olduğu,
2-Davacı … tarafından davalı…. Tic.Ltd.Şti. adına düzenlenen ve davaya konu edilen fatura bedelinin işletme defteri olması nedeniyle 30.775,20 TL. hasılat olarak kaydedildiği ve beyanlara yansıtıldığı,
3-Davacının 24.09.2018 tarihli 8.000,00 TL EFT ödemesine ait tahsilat belgesinin sunulamadığı, ancak huzurdaki davanın bu tahsilatı kabul ederek kalan kısmına karşı dava açıldığının belli olduğu,
4-Davalı …. Eğt. Kurumları Tic.Ltd.Şti.’nin bilinen adresinde bulunamaması nedeniyle defter ve belgeler üzerinde yerinde inceleme yapılamadığı, ancak davaya konu olan faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı arasında mal satımı ilişkisi bulunup bulunmadığı, takip talebine dayanak olan fatura bedelince davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarda alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı, satım nedeniyle davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunup bulunmadığı var ise miktarının ne olduğuna ilişkindir.
Davacı cari hesap ilişkisine dayanmıştır. 6102 Sayılı TTK’nın 89/2. maddesinde belirtildiği üzere taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi gerekir. Bu hüküm geçerlilik şartıdır. Somut olayda yanlar arasında yazılı şekilde akdolunmuş bir cari hesap sözleşmesinin dosyaya delil olarak sunulamadığı gözetildiğinde davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu fatura ve taraflar arasındaki ticari ilişki yönünden yönünden değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Menkul mal satışlarında alıcının malı teslim alması, satım bedelinin muaccel olması sonucunu doğurur. Bu halde malların tesliminin ispatı gerekir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil vasfı taşıyan davacı yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıya bir kısım mal satıp bedeli faturalandırdığı, davacının davalıdan 25.237,22 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Davalının usulüne uygun olarak defterlerini ibraz emri tebliğine rağmen defterlerini ibraz etmediğinden incelemesi yapılamamıştır. Fakat davalının incelenen BA formlarından satışa konu faturaları defterine kaydedip vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, davacı defterindeki kayıtlara uygunluğu mahkememizce kabul edildiğinden, davalının BA formlarında davacının alacağına konu fatura bildirilmiş olduğundan, bu halde malların teslim edilmediğini ispat yükü davalıda olacağından 25.237,22 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle davalının davaya konu alacağı sabit görüldüğünden davanın kabulüne, itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile Ankara …. İcra Dairesinin 2019/15343 sayılı dosyasına yapılan itirazın 25.237,22 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 5.047,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.723,95 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 306,51 TL harcın mahsubu ile noksan olan 1.417,44 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazinye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 306,51 TL peşin harç olmak üzere toplamı 360,91 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 856,50 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*