Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2022/296 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/294 Esas – 2022/296
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/294
KARAR NO : 2022/296
BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili bankanın Bartın Şubesi ile dava dışı … Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereğince krediler kullandırıldığını, ihtara rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller aleyhine takip başlatıldığını, genel haciz yolu ile başlatılan takibe kefil olan davalının itirazının haksız olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuzlukla sonuçlandığını belirterek davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, kefil olan müvekkili şirketin dosya borcu ile ilgisi olmayan eski tarihli sözleşmelerden kaynaklanan kefaletinin geçerli olduğunu, 2013 tarihli sözleşme ve bu sözleşmenin 2015 tarihli limit arttırım sözleşmesinde imzasının bulunduğunu, 2017 tarihli sözleşme ve 2019 tarihli limit artış sözleşmesinin dosyaya sunularak sözleşmenin limit arttırımı ile yenilendiği izlenimi verilerek mahkemenin yanıltıldığını, dava konusu borçlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davalının talebi üzerine krediyi kullandıran bankanın Bartın şubesince verilen 28/09/2018 tarihli yazı ile davalı firmanın herhangi bir kefaletinin bulunmadığının sistem üzerinden gösterildiği, ancak yazının genel müdürlük onayı olmadığı gerekçesi ile verilmediğinin bildirildiğini, ihtarname marifetiyle hesap kat edilmediğinden icra takibinin iptal edilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesi ile davacının %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.

HUKUKİ GEREKÇE
Dava, davacı bankanın Bartın şubesi ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan ilamsız takibe kefil olduğu iddia olunan davalının itirazının haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Celpedilen Ankara … Müdürlüğünün 2020/1795 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı kefilin ticari kredili mevduattan kaynaklanan 1.850.490,94 TL asıl alacak, 156.392,79 TL işlemiş temerrüt faizi, 7.819,64 TL BSMV, 1.123,36 TL masraf olmak üzere toplam 2.015.826,73 TL ile 1000103 karton numaralı borçlu cari hesaptan kaynaklanan 13.756,69 TL asıl alacak, 2.352,28 TL işlemiş temerrüt faizi, 117,61 TL BSMV olmak üzere toplam 16.226,58 TL’nin işleyecek faiz ve giderleri ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatıldığı, davalı kefilin 28/02/2020 tarihinde süresinde tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Çekişme, davalının kefaletinin geçerli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davalının varsa sorumlu olduğu borç miktarı üzerinde toplanmakla tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilerek alınan 28/06/2021 tarihli raporda; davalının takip tarihi itibariyle 1.864.247,63 TL asıl alacak, 158.615,39 TL işlemiş faiz, 7.930,77 TL BSMV ve 1.123,36 TL masraf olmak üzere toplam 2.031.917,15 TL ‘den sorumlu olduğu, asıl alacak miktarı olan 1.850.490,94 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %20,4, 13.832,60 TL’ye (BCH) takip tarihinden itibaren yıllık %48, 1.123,36 TL masrafa takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilmiş, rapora tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişiye tevdii edilerek alınan 27/12/2021 tarihli ek raporda bilirkişi tarafından tarafların itirazları cevaplandırılmış, alacak miktarı ile ilgili görüşünü değiştirmemiştir.
Davacı bankanın Bartın Şubesi ile dava dışı şirket arasında 05/08/2013 tarihli 2.768.685,00 TL limitli kredi sözleşmesi imzalanmış, 02/02/2015 tarihinde 631.315 TL limitin arttırılması, 08/09/2015 tarihinde ise 600.000 TL limitin arttırılmasına yönelik sözleşmeler imzalanmış, davalı kefil kredi sözleşmesi ile limit arttırım sözleşmelerini usulüne uygun imzalamıştır. 07/07/2017 tarihli 7.000.000 TL limitli kredi sözleşmesini ve 14/03/2019 tarihli limit arttırımını davalı kefil olarak imzalamadığından, davalı 05/08/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi ile limit attırımlarından kaynaklanan borçtan sorumludur. Davalı olan kefile takip tarihinden önce çıkarılan kat ihtarnamesi tebliğ edilemediğinden takip tarihi olan 05/02/2020 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olup, kredili mevduat hesabı ile ilgili olarak Merkez Bankasının duyurusu ile 01/07/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kredi kartı KMH işlemlerine uygulanacak aylık azami faiz oranının %2, azami gecikme faiz oranının aylık %2,4 olarak belirlendiğinden davacı da kredili mevduat hesabına %20,4 temerrüt faizi talep ettiğinden davacı bankanın temerrüt faiz talebi mevzuata uygundur. Borçlu cari hesapla ilgili TTK’nun 8.maddesi, emsal Yargıtay kararları gözönünde bulundurulduğunda bankanın uygulamış olduğu en yüksek faiz oranı %24 olduğundan sözleşmeye göre 2 katı olan %48 oranında davacı borçlu cari hesapla ilgili temerrüt faizi talep edebilir. Bilirkişiden alınan raporda temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizi belirtilen ilkelere göre hesaplandığı, belirlenen borç miktarının da 05/08/2013 tarihli kredi sözleşmesi ile limit arttırımlarını aşmadığından belirlen borç miktarından kefil olan davalı sorumludur.
Toplanan delillere göre; dava dışı şirketle davacı bankanın Bartın Şubesi ile imzaladığı sözleşmelere istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalı şirketin 05/08/2013 tarihli sözleşme ile bu sözleşmeye istinaden yapılan limit arttırımlarını imzalaması nedeniyle kefalet limitinin bu sözleşme kapsamında olması gerektiği, bilirkişi tarafından alınan ve davalının sorumlu olduğu miktar da kefalet limitlerini aşmadığı, davalının kefaletinin geçerli olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle de davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının 1.864.247,63 TL asıl alacak, 158.615,39 TL işlemiş faiz, 7.930,77 TL BSMV ve 1.123,36 TL masraf olmak üzere toplam 2.031.917,15 TL ‘ye yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacak miktarı olan 1.850.490,94 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %20,4, 13.832,60 TL’ye (BCH) takip tarihinden itibaren yıllık %48, 1.123,36 TL masrafa takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen miktara göre hesaplanan 372.849,53 TL %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 138.800,26 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 722,34 TL’nin mahsubu ile noksan olan 138.077,92‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabulucu ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 100.399,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 136,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yatırılan 722,34 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.620,50 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.674,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 1.674,79 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 20/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Katip …