Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2021/8 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/289 Esas – 2021/8
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/289 Esas
KARAR NO : 2021/8

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2021

Ankara …Tüketici Mahkemesince verilen … esas … karar sayılı 06/02/2020 tarihli görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işyerinin güvenliğini sağlamak üzere 29/06/2016 tarihinde davalı firma ile Güvenlik İşlemleri Hizmet Sözleşmesi imzaladığını, 28/02/2018 tarihinde sona erecek sözleşmenin yenilenmeyeceğini, 01/03/2018 tarihi itibariyle tüm sistemlerin sökülmesi, davacının kendi güvenlik sistemini kuracağının davalıya telefon ve mail yoluyla defalarca bildirdiğini, davalının sözleşme tarihinden itibaren 5 ay sonra ancak 27/07/2018 tarihinde servisini göndererek takmış olduğu tüm sistemleri teslim aldığını, davacının davalı firmaya hiç borcu olmadığı halde hizmet verilmeyen aylar için hizmet faturası, dolar üzerinden söküm faturası düzenleyerek gönderdiğini, gönderilen faturaya itiraz ettiklerini, faturaların iptal edildiği bilgisinin verildiğini, buna rağmen borç ödenmezse icra takibi yapılacağı şeklinde uyarı aldıklarını belirterek davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada öncelikle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, aynı zamanda mahkemenin yetkili olmadığını, yetliki mahkmenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı taraf ile davalı firma arasında 29/02/2016 tarihinde 60016813 numaralı sözleşmenin imzalandığını, davalı firmanın sözleşmeden doğan güvenlik sisteminin teslimi ve kurulumu yükümlülüğünü eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davaya kou sözleşmenin 24 ay süre ile imzalandığını, davacının bu süre boyunca davalıdan hizmet almayı kabul ettiğini, davacının geçerli bir fesih bildirimde bulunduğu düşünülse dahi sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle sözleşmede yazılı tutarları ödemekle yükümlü olduğnu, davacının ilgili yasal mevzuata yada sözleşmeye uygun bir şekilde yapılmış fesih bildiriminin bulunmadığını, fesih bildiriminin yazılı olması gerektiğini, davalı firma tarafından düzenlenen faturaların davacı tarafından iade edilmediğini, faturalara itiraz edilmediğini, bu nedenle davacının bu borcu ödemekle yükümlü olduğunu belirterek davacının arabulucu başvurusuna ilişkin dava şartını yerine getirmemiş olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine, huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye göre yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının işyerinin güvenliğini sağlamak amacıyla davalı firma ile güvenlik sözleşmesi imzaladığı görülmüştür.
Davacının tacir olup olmadığı hususu araştırılmıştır.
YETKİ İTİRAZININ DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayalı olarak menfi tespit talep etmektedir. Taraflar arasında sözleşme bulunduğuna ilişkin uyuşmazlık yoktur. Sözleşmenin protokolün 9.3 maddesinde ihtilaf vukunda İstanbul Merkez mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir. Davacı tacir olan lanonim şirkettir. Gerçek kişi olan davacının ise gelen yazı cevabından tacir olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Tacir olan taraflarca da aksi kararlaştırılmadığı görülerek davalının süresinde ve usulüne uygun yetki itirazı doğrultusunda mahkememizin yetkisiz olduğu görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu görülmekle bu nedenle mahkememizin yetkiye ilişkin dava şartı bulunmadığından ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan, HMK’NIN 114/ç maddesi gereğince mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davacının yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve sair hususların yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021
Katip
¸E-İmzalıdır

Hakim
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.