Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/281 Esas
KARAR NO : 2021/345
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili, Borçlu … Granit Seramik İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Anonim Şirketi ile müvekkili … Petrolleri A.Ş. arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, ticari ilişkiden doğan toplam 168.351,64 TL bakiye borcunu süresinde ödemeyen borçlu hakkında, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin … Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile söz konusu bakiye alacakları nedeniyle ilamsız icra takibi başlattıklannı, borçlu şirket tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, 6102 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 5/A maddesine dayanılarak, dava şartı gereğince Ankara Arabuluculuk Bürosu’ nun 2020/18517 sayılı dosya numarası ile davalının katılmadığı arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmanın da sağlanamadığını, icra takibine yapılan itirazın haksız ve kanuna aykırı olduğu iddiasıyla, ilgili itirazın iptali ve %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatını dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, itirazın iptali davasının süresinde açılmadığı iddiasıyla zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir. Davacı tarafın Müvekkili aleyhine başlattığı icra takibinin, hiçbir belge ve sebebe dayanak yapılmadığını, dava dilekçesinde borca sebep olan işin veya hizmetin konusunun ne olduğunun belli olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir iş ya da hizmet verilmediğini, davalı ile davacı şirketler arasında cari işleme dayalı bir ticari ilişki olabileceğini, bunun için de taraflar arasında düzenlenen bir cari hesap sözleşmesinin olması gerektiğini, dava dilekçesinde bahsedilen faturaların ve cari hesap ekstresinin salt varlığının, bir ticari ilişkinin ve alacak varlığının göstergesi olamayacağını, mal teslim edilmeden veya hizmet tamamlanmadan da fatura düzenlenebileceğini, davacı tarafından ileri sürülen; müvekkili şirkete satmış olduğu ürünlere ilişkin fatura bedellerinin ödenmediği hususuna ilişkin olarak, bahsedilen ürünlerin aralarındaki sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının, alacağına dayanak yaptığı faturaların içeriğine ilişkin uzman bir bilirkişi tarafından defter belge ve muhasebe kayıtlarının incelenerek borç miktarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın başlatmış olduğu takip talebinden ve dava dilekçesinden borcun sebebinin tam olarak anlaşılamadığı gerekçesiyle yaptıkları itiraz için, davacının haksız ve hukuka aykın olan icra İnkar tazminatı talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Cari hesaba ilişkin fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde: Alacaklı/Davacı’nın 02.01.2020 tarihinde borçlu aleyhine 168.351,64 TL tutarlı bakiye alacak için takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya 08/01/2020 tarihinde tebliğ olduğu, davalı vekilinin 14.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde icra takibine konu edilen tüm borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği, 15/01/2020 tarihinde davalı yanın itirazı ile … Müdürlüğümün … E, sayılı takip dosyası durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 15.12.2020 tarihli müzekkere cevabında özetle: Davacı tarafın 2018 yılına ait FORM BS kayıtlarında … GRANİT SERAMİK MAD. İNŞ. İTH. İHR. PET. SAN. TİC. LTD. şirketine 20 adet belse 708.224,00 TL satış beyan ettiği, 2019 takvim yılında FORM BS’lerinde satış beyan etmediği görülmüştür.
Çankırı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 03.12.2020 tarihli müzekkere cevabında özetle: Davalı tarafın 2019 takvim yılının Ba Formlarında davacı …Ş.’den mal veya hizmet alımında bulunduğuna dair bildirimin olmadığı görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için alınan 21.01.2021 tarihli Mali Müşavir Bilirkişi raporunda özetle: Davalı … Granit Seramik İnş. İth. İhr. San ve Tic. A.Ş. adına tasdik olunan Yevmiye Defterlerinin Berat bilgileri olması nedeniyle delil niteliğine haiz olduğu, Davalı fırmanm davacı şirkete 31.12.2017 tarihi İtibariyle 51.895,97 TL bakiye borcunun olduğu, davacıdan 2018 yılı içerisinde alman ürünlere ilişkin toplam 841.455,67 TL tutarında düzenlenen fatura bedeli ile birlikte oluşan toplam 893.351,64 TL borcuna karşılık, davalı şirket tarafından davacıya toplam 725.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı … Şirketinin, davalı … Granit Seramik İnş. İth. İhr. San ve Tic. A.Ş.den 2019 tarihi itibariyle bakiye 168.351,64 TL. alacağının olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için alınan 24.04.2021 tarihli Mali Müşavir Bilirkişi raporunda özetle: Tacir olan taraflardan davacının defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, takip konusu fatura kaynaklı cari hesabın kayıtlarında 168.351,64 TL alacak olarak yer aldığı, davalının ticari defterlerinde yapılan bilirkişi raporunda mevcut tespitlerde de 168.351,64 TL borcunun olduğu yönünde usulüne uygun hususları topluca değerlendirildiğinde, huzurdaki itirazın iptali davasında Davacı …Ş.’nin Davalı … GRANİT SERAMİK MADENCİLİK İNŞAAT İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİCARET A.Ş. den 31.12.2019 tarihi itibarıyla 168.351,64 TL asıl alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, her iki taraf kayıtlarıyla da teyid edildiği üzere davalının 31.12.2019 tarihi itibarıyla 168.351,64 TL borcu olduğu, Vergi Dairelerine yazılan müzekkere cevaplarından 2018 yılı BA/BS kayıtlarında beyan edildiği görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Her ne kadar davalı tarafın davacının itirazın iptali davasını süresinde açmadığı yönünde itirazı olsa da davalının takibe ilişkin itirazının ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı tarafa tebliğine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığından davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş, itiraz yerinde görülmemiştir. Dosyaya sunulan taraf defterleri ve BA-BS kayıtları ile de teyid edildiği üzere davalının 31.12.2019 tarihinde ve takip tarihinde 168.351,64 TL borcu olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile, alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 33.670,33 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 11.500,10 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.033,20 TL’ nin indirilmesi ile noksan olan 9.466,90 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin tamamının davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 19.943,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 2.033,27 TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.701,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021
Katip …
¸E-İmzalıdır
Hakim …
¸E-İmzalıdır