Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2022/342 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/279 Esas – 2022/342
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/279 Esas
KARAR NO : 2022/342

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :….
DAVALI :…

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememize açılan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 02.11.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın idaresindeki araçla davacının desteği olan yaya …’e %100 oranında kusurlu olarak çarparak ölmesine neden olduğu ve davacının da desteğinden yoksun kaldığı belirtilerek, şimdilik kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesini dava ve talep edilmiştir.
Davacı vekili dava değerini artırmış ve harçlandırmıştır
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müteveffanın davacının tek desteği olduğu iddia edilse de, davacı vekili tarafından sunulan vekaletnameden görüleceği üzere davacının oğlunun hayatta olduğu, başkaca desteği olup olmadığı bilinmemekle mahkemece davayı kabul anlamına gelmeyerek araştırma yapılaması ile davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
… … Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/389 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
Davalı sigorta şirketince hasar dosyası gönderilmiş, incelenmiştir.
Davaca tanıkları dinlenmiştir.
SGK … İl Müdürlüğü’nden trafik kazasına ilişkin rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, cevabi yazıda; kayıtlarında herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirilerek, maaş bordroları gönderilmiştir.
Mamak İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması yapılması istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
Dosya aktüerya uzmanı ve kusur uzmanı bilirkişiye heyetine verilerek, uyuşmazlık konusunda rapor alınması için tevdi edilmiş olup, HEYET BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ÖZETLE;
A- Kusur Yönünden;
-… plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda,
2918 sayılı KTK.nun 52/a-b. ve KTY.nin 109/d. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu,
Davacı desteği Mütevvefa yaşlı yaya …’in olay yeri “T” kavşak başından nizami olarak yolu karşıya geçerken ve de yolun yarısını da gündüz vakti görüşe açık bir esnada geçmiş olduğu esnada, solundan süratli şekilde özensizce gelen … plakalı otomobilin darbesine maruz kalmış olduğu kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu,
B- Tazımminat Yönünden:
Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere davacı kardeş … destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamadığı düşünülmekle beraber, mahkemenin takdirinde olduğu, buna göre mahkeme tarafından davacının tazminata hak kazandığı kararı verilmesi durumunda;
-Davacı kardeş …’in destekten yoksun kalma zararı karşılığında davalıdan talep edebileceği toplam tazminat tutarının 66.823,38 TL olduğu, sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası temerrüde düşme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceği,
Kaza tarihinde (2017) ZMSS poliçesi sakatlanma ve ölüm teminat limit tutarının 330.000,00 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının police teminat limiti dahilinde kaldığı, görüşlerini bildirmişlerdir.
İtiraz üzerine aynı aktüer bilirkişiden alınan ek raporda özetle,
A-Davacı kardeş …’in destekten yoksun kalma zararı karşılığında davalıdan talep edebileceği toplam tazminat tutarının 78.693,98 TL olduğu, (2022 YILI GÜNCEL ASGARİ ÜCRETE GÖRE YAPILAN HESAPLAMA SONUCUNDA)
B- Sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası (başvuru/ihbar tebliğ tarihi dosyada mevcut olmadığından) temerrüde düşme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceği,
C- Kaza tarihinde (2017) ZMSS poliçesi sakatlanma ve ölüm teminat limit tutarının 330.000,00 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının police teminat limiti dahilinde kaldığı görüşünü bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, dava dışı müteveffanın yaya olarak yoldan karşıya geçmeye çalışırken müteveffaya… plakalı davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalanmış olan aracın çarpması sonucu, davacının kardeşi olan müteveffanın öldüğü, ölüm nedeniyle oluşan destekten yoksun kalma şeklendeki maddi zararın zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesine dayalı olarak davalı sigorta şirketinden tazmini isteminden ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmış, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı öngörülmüştür. Davacıların talepleri oğullarının vefatı nedeniyle, kaza yapan araç sigortasına karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemi olup, 2918 Sayılı Yasanın 91. Maddesi çerçevesinde, sigrtalı araç sürcüsünün kusurlu olması halinde, yolda yaya bulunan kişlerin zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, ölenin desteğinden mahrum kalanlar destek zararının talep edebilir.
Davacı müteveffanın kardeşi olup vefat ettiklerinde birlikte yaşadıklarını ve onun desteğinden mahrum kaldığını iddia etmiştir. Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. TMK’nın 364. maddesi hükmüne göre, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olup, desteğin refah içinde olması ve destek tazminatı talep eden kardeşin de yardım edilmediğinde yoksulluğa düşeceğinin ispat edilmesi durumunda kardeş destek tazminatı talep edebilir. Tüm dosya kapsamından davacı yanın sunduğu delillerden ve tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere, davacı ile destek birlikte yaşamakta olup müteveffa davacıya destektir. (Aynı yönde Yargıtay … HD. 2017/3885 E ve 2019/10085 K sayılı ilamı)
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Davacının dayandığı sigorta poliçesi de 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde yapılan 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrasında anılan madde; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü içermekte iken Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 tarihinde E.2019/40 numaralı dosyada, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu halde Yargıtay … Dairesinin 24.02.2021 tarih 2019/3292 E ve 2021/1848 K sayılı ilamı da dikkate alınarak TRH 2010 tablosunu esas alan bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplama yöntemi ile zarar hesabı dosyaya uygun görülmüş olup hükme esas alınmıştır.
Davaya konu kazanın meydana gelmesinde kusur bilirkişiden de rapor alınmış davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/a-b. ve KTY.nin 109/d. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla bu tespitler de oluşa uygun görüldüğünden hükme esas alınmıştır.
Dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvurulduğundan temerrüt tarihinden itibaren ve sigortalı aracın hususi olması dikkate alınarak yasal faizden davalı sorumlu tutulmuştur.
Tüm dosya kapsamından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile 78.693,83 TL’nin 28.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 5.375,57 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 54,40 TL harç ve 1.326,82 TL tamamlama harcı toplamı 1.381,22 TL’nin mahsubu ile noksan olan 3.994,35 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 1.326,82 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 1.435,62 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.435,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 11.030,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim…
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.