Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2021/45 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/272 Esas
KARAR NO : 2021/45

DAVA : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 01/11/1999 tarihli protokol imzalandığını ….bulunan A blkta sosyal tesis katındaki yerlerden daire büyüklüğündeki mekanı site için iskan raporu alındıktan sonra konuta dönüştürülmediği takdirde hak sahibi üst kattaki dairenin rayiç bedelinden şerefiye farkı çıkartıldıktan sonra parasal değerini kooperatiften talep edeceğinin belirtildiği, taşınmazın 2009 yılında teslim edildiğini, davalının oturmaya başladığını, protokolde proje tadilatının iskan ruhsatı alınması şarta bağlandığını, buna rağmen davalının …esasında müvekkili aleyhine alacak davası açtığını verilen karar üzerine….icra dairesinin …. sayılı dosyasında takip başlattığını, ancak Yenimahalle Belediyesince 88 konut dışında ortak alanda bir bölümün ayrı bağımsız olarak konuta dönüştürülmesinin mümkün olduğunu belirttiğini, buna rağmen davalının davaya konu taşınmazı haksız olarak işgal ettiğini belirterek, öncelikle icra dosyasındaki takip durdurulmasını, yatan paranın, yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.500,00 TL’ nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde davacının ifade ettiği şekli ile dava konusunun “haksız işgal tazminatı” olduğunu, davaya konu ihtilaf, kooperatif ile ortağı arasındaki bir hukuki ilişkiyle ilgili olmadığını, davada davacı kooperatifle, ortağı olmayan üçüncü bir gerçek kişi; tüketici arasındaki bir ilişkinin söz konusu olduğunu, bu nitelikteki bir uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görevli mahkemede açılmadığından görevsizlik kararı verilmesini bu mümkün olmadığı takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Haksız işgal tazminatı ve takas mahsup talebine ilişkindir.
6102 sayılı yasanın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması, ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
6335 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler HMK’nun 1. Maddesi uyarınca mahkemelerce davanın her aşamasında resen incelenir.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde mahkememizin görevli olup olmadığı resen irdeleyecektir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde kooperatifin tanımı yapılmış, maddede kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de bu ortaklığın ticari nitelikli bir ortaklık olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır.
TTK’nın 124. maddesinin 1. ve 2. bentleri ile Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde koopretiflerin ticari şirket olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi gereğince kooperatifler kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatlarına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de davada tarafların tacir olmadığı, davacının davalı kooperatifin ortağı olmadığı dava konusu da TTK ve Kooperatifler kanununda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak mümkün değildir.
Bu durumda davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizce görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın GÖREVLİ NÖBETÇİ ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır