Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/240 E. 2021/740 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/240 Esas – 2021/740

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/240 Esas
KARAR NO : 2021/740

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ ….
DAVALI :….
…..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememize açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili olduğu şirket ile davalı şirket arasında 13/05/2013 tarihinde düzenlenen 2013/26696, 2013/26716 ihale kayıt numaralı hizmet alım sözleşmeleri ile Adana ili ve Mersin ili El bilgisayarı / endeksör ile GPRS endeks okuma ve düzenlenecek fatura bildirinin aboneye bırakılması işlerinin bir yıl süre ile yürütülmesinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin özelleştirilmesi sonucu 30/09/2013 tarihinde tüm hisseleri …Anonim şirketi tarafından satın alındığını, bu esnada devam eden hizmet alım sözleşmelerinin şirketin yeni maliki …Anonim şirketi tarafından yenilenmek istendiğini, devam eden her iki sözleşme için hazırladıkları 27/12/2013 tarihli ek protokoller ile 01/10/2013 tarihinden itibaren sözleşmelerin 1 yıl süreli yenilendiğini, bu sözleşmeler nedeni ile müvekkili şirketten teminat mektubu alındığını, Davalı ile imzalanan ilk ve ek hizmet alım sözleşmeleri uyarınca müvekkili şirketin sözleşme ve şartname esaslarına uygun olarak işe başladığını, gerekli malzeme tedariki ve elman ihtiyacını karşıladığını, bu konularda 3 şahıslarla anlaşmalar yaptığını, iş devam ederken henüz sözleşme süresi dolmadan davalı şirket ek protokol düzenlediğini ve müvekkilinin istemeyerek önüne sunulan sözleşmeyi önceden imzalana TİP sözleşmeye güvenerek aynı olduğunu düşünerek imzaladığını, ek protokolde davalı şirketin sorumluluğunu azaltan ve özellikle feshe ilişkin hükümlerde davalı lehine değişiklik yapıldığını, sözleşme ilişkisi devam ederken davalının ihtarname ile sözleşme süresi sona ermeden ve hizmet alım sözleşmesinde belirlenen fesih nedenleri oluşmadan haklı sebep yok iken hizmet alım sözleşmesini ek protokole ilave edilen 10.4 maddesi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshinin ana sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu ,hukuki değerlendirmenin 6098 sayılı yasa ile 4734 sayılı KİK ve 4735 sayılı KİSK hükümlerine göre yapılması gerektiğini, ek protokolün 10.4 maddesinin ana sözleşme hükümlerine ve TBK ve KİSK hükümlerine uygun olup olmadığının davanın özünü oluşturduğunu, Ana sözleşmenin 24.2 maddesi TBK 20-27 maddeleri ve KİSK 15 Maddesi bir arada değerlendirildiğinde ek protokolün 5.3 Maddesinin hükümsüz kaldığını, feshin geçersiz olduğunu, haksız fesih nedeni ile müvekkilinin tüm müsbet ve menfi zararlarının karşılanması gerektiğinden bahisle müvekkil şirket nezdinde oluşan zararların fazlaya ait talep ve dava hakları saklı tutularak, şimdilik her bir ihale dosyası için 10.000,00.TL olmak üzere, iki dosya için toplam 20.000,00.TL tazminatın 31.03.2014 fesih tarihi itibariyle işleyecek en yüksek ticari faizleri ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, . Müvekkili şirketin özelleştirmeden önce davacı şirket ile ihaleler kapsamında sözleşmeler imza ettiğini, özelleştirme ile müvekkili şirket, davacı şirket ile sözleşmeler imza ettiğini, müvekkil şirketin, özelleştirme sonrası sözleşmelerde yer alan erken fesih hakkını kullanmak suretiyle taraflar arasındaki bahsi geçen sözleşme ve ek protokolleri fesih ettiğini, davacı şirket işbu feshin haksız olduğunu ve bu sebeple zarara uğradığı gerekçesiyle huzurdaki haksız davayı ikame ettiğini, ancak mahkemenin yetkili mahkeme olmadığını, bu sebeple yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı şirketin davasını her ne kadar belirsiz alacak davası olarak ikame etmiş ise de, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte yapmış olduğu hesaplamalardan dava değerini net bir şekilde hesap edebildiğinin açıkça görüldüğünü, bu sebeple eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, davacı şirketin, dava dilekçesinde vakıalarını dayandırdığı delilleri ilişkilendirmediğini, davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkil şirket ile davacı tuğ-kan arasındaki ilişki özel hukuka dayandığını, kamu ihale sözleşmesinin uygulama alanı içerisinde olamayacağını, müvekkil şirket, özelleştirme öncesinde davacı şirket ile akdedilen sözleşmelerini feshedebilecek iken sözleşme serbestisi uyarınca özelleştirme sonrası sözleşme imzalamak suretiyle ticari ilişkinin devamına karar verdiğini, müvekkil şirket, tüm faaliyet bölgesindeki sayaç okuma işini kendi uhdesine almış bordrolu çalışanları ile bu işi sürdürdüğünü ve halen halihazırda da bizzat sürdürmeye devam ettiğini, davacı şirketin basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü olup serbest iradesi ile imzaladığı özelleştirme sonrası sözleşmelerin hukuka aykırı olduğunu iddia edemeyeceğini, tarafların müzakere ederek imza ettikleri özelleştirme sonrası imzalanan sözleşme hükümleri genel işlem şartı niteliğine havi olmadığını, taraflar arasında münakit özelleştirme sonrası imzalanan sözleşmelerin 10.4. maddesinde yer alan erken fesih maddesi uyarınca davacı şirketin herhangi bir hak ve bedel talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin her ne kadar fesih sonrasında şirket cirosunda düşüşler meydana geldiğini ifade etmiş ise de, ciro düşüşünün birden fazla etkeni bulunduğu, davacı şirketin, taraflar arasında münakit sözleşme ve ekleri uyarınca İş Sözleşmesinden, İş Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinden doğan ücret ve diğer haklarından bizzat sorumlu olup müvekkili şirket’ten talep edemeyeceğini, ayrıca, sözleşme hükümlerine uygun olarak teminatların zamanında iade edilmediği iddiası kabul edilemeyeceğini, tüm bu sebepler ile müvekkili şirketin müseccel adresinde ikame edilmemesi sebebiyle yetki ilk itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan davanın öncelikle usulen, mahkeme aksi kanaatte ise esasa dair itirazlarının dikkate alınması sureti ile davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Davalı şirketten 2013/26696 ve 2013/26716 ihale dosyaları ve ekleri istenilmiş, incelenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava taraflar arasında imzalanan Mal ve Hizmet Alım sözleşmelerinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesinden dolayı davacı şirketin uğradığı zararların tazmini için açılan alacak davasıdır.
Uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan Mal ve hizmet alım sözleşmelerinin feshedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olup olmadığı, davacının sözleşmelerin haksız feshedilmesi nedeni ile zarara uğrayıp uğramadığı, miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Davalı taraf Adana Mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasında imzalanan 27/12/2013 tarihli ek protokolde yetkili mahkemenin Ankara ve Adana mahkemeleri olarak düzenlendiği, ve uyuşmazlık ek protokolden kaynaklandığından taraflar arasında yapılan sözleşmede mahkememiz yetkili olduğundan davalının yetki itirazı reddedilmiştir.
Taraflar arasında 13/05/2013 tarihinde 4734 sayılı kamu ihale kanunu kapsamında Mersin ve Adana ili için El bilgisayarı /endeksör ile GPRS endeks okuma ve düzenlenecek fatura bildiriminin aboneye bırakılması konulu 365 gün süreli birim fiyatlı hizmet alım sözleşmeleri imzalanmıştır.
Davalı şirketin özelleştirilerek Enerjisa’ya satılması sonrası davalı şirket ile …arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlendiği ve işletme hakkı devir sözleşmesine göre Toroslar bölgesinde yer alan TEDAŞ uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesislerinin işletilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların mülkiyet hakkı TEDAŞ’ta kalmak kaydı ile işletme hakkının davalı şirkete verilmiş, özelleştirme sonrası davanın tarafları arasında 01/10/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 27/12/2013 tarihli Mersin il Müdürlüğü 1 Grup Endeks Okuma Hizmet Alım sözleşmesi ve Adana il Müdürlüğü 1 Grup Endeks Okuma Hizmet Alım sözleşmesi imzalanmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 27/12/2013 tarihli sözleşmelerin incelenmesinde; sözleşmelerin taraflar arasında 13/05/2013 tarihinde imzalanan birim fiyat Hizmet alımı tip sözleşmeleri yerine kaim olmak üzere akdedildiği, sözleşme bedeli olarak 13/05/2013 tarihli birim fiyat hizmet alım sözleşmesindeki yer alan sözleşme bedelinin geçerli olduğu düzenlenmiştir. Yine sözleşmelerin 30/09/2014 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği, iş sahibinin sözleşmeyi dilediği tarihte herhangi bir sebep belirtme zorunluluğu olmadan 14 günlük fesih süresi vererek feshetme hakkına haiz olduğunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacıya 25/02/2014 tarihinde ; 27/02/2013 tarihli Endeks okuma Hizmet alım sözleşmelerinin (mersin ve Adana için) 31/03/2014 tarihi itibari ile feshedildiğini bildiren ihtarlar gönderildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde ; Taraflar arasında imzalanan 13/05/2013 tarihli sözleşmelerden sonra davalı şirketin özelleştirildiği, tarafların karşılıklı mutabakatları ile 27/12/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı, 27/12/2013 tarihli sözleşmenin 13/05/2013 tarihli imzalanan birim fiyat hizmet alım sözleşmesi yerine kaim olmak üzere akdedildiği, bu sözleşmede açıkça iş sahibinin sözleşmeyi dilediği tarihte herhangi bir sebep belirtme zorunluluğu olmadan 14 günlük fesih süresi vererek feshetme hakkına haiz olduğunun düzenlendiği, davalı tarafından 14 günlük fesih süresi gözetilerek davacıya ihtarda bulunulduğu, davalı iş sahibinin taraflarca imzalanan 27/12/2013 tarihli sözleşmeye uygun olarak sözleşmeyi fesih ettiği, davacının tacir olduğu, TTK 18/2 maddesi gereği ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği anlaşılmakla; sözleşmenin feshedilmesi haksız olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 341,55 TL’den arta kalan 282,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabulucuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …..
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.