Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/233 E. 2021/650 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/233 Esas
KARAR NO : 2021/650

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … ……
DAVALI : … … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …İnş. ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti. ile …Kimya Sanayi Ltd. Şti. arasındaki alacaklar cari hesap ekstresine kaydedilmiş olup davalının müvekkiline karşı 7.987,95 TL borcu bulunduğunu, faturalarla da bu hususun sabit olduğunu, bu borç miktarının ilk olarak şifaen davalıdan talep edildiğini, ancak davalının bu borcu ödemekten kaçındığını, akabinde ilgili borcun tahsili için Ankara …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/1297 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının, işbu icra takibine haksız olarak itiraz ederek icra dosyasını durdurduğunu, yukarıda belirtilen nedenlerle; davanın kabulü ile Ankara …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/1297 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı hakkında asıl alacağın 9620 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini” arz ve talep etmişlerdir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin çocuk oyuncakları üreten bir şirket olup davacı şirketin de davalının müşterisi olduğunu, taraflar arasında yıllardır süre gelen bir ticaretin bulunduğunu, davacı şirketin davalıdan dönem dönem davalının üretimini yaptığı ürünleri satın aldığını, 2019 yıl sonu itibari ile davacı şirketin almış olduğu ürünlerin bedellerini ödeme konusunda sıkıntıya düştüğünü, almış olduğu ürünleri iade etmek istediğini, davalı çocuklar için oyuncak yaptığından iade ürünlerde çocuk oyuncak güvenliği açısından iade almadığını, davalı şirket tarafından 24.10.2019 tarihinde davacının elinde bozuk olan ürünler için davacıya 776091 nolu fatura ile karton ambalaj, koli gönderilerek fatura edildiğini, davacı şirketin cari hesabında bu faturanın kayıtlı olduğunu, daha sonra davacı şirketin bu tadilat tamirat işlemlerinin kendilerince yapılamadığını, bunun yerine ürünleri davalıya iade edip tamir ve tadilatın davalı tarafından yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafından aynı zamanda ürünlerin fire tadilat ve tamirat masraflarının davacı şirkete nakliye ve fiyat farkı faturası olarak yansıtılmasının talep edildiğini, davalı şirketin, davacının taleplerini kabul ederek, ürünlerin bozuk ambalajlarda dökme bir şekilde davacı şirketten iade alındığını, davalı şirket tarafından yapılan tadilat-tamirat ve onarım bedellerinin her fatura için ayrı ayrı olarak belirtilerek 5 adet fiyat farkı ve iade nakliye bedeli 30.12.2019 tarihli 8.344,96 TL bedelli 576031 nolu fatura ile davacıya fatura edildiğini, ilgili faturanın davacı …tarafından işlenmediğinin anlaşıldığını ve kendilerinin bu konuda uyarılmasına rağmen faturayı işlemeyerek kalan cari açığı haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yoluyla alma yoluna gittiklerini, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacı tarafından iade edilen ürünlerin nakliye, tamir ve tadilat masraflarının davacı tarafından üstlenildiğini, davacı tarafından 30.12.2019 tarihli 8.344,96 TL bedelli 576031 nolu fiyat farkı ve nakliye faturası kötü niyetli olarak cari hesaba işlenmediğinden davalı şirketin borçlu olmadığı halde borçlu olarak gösterilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacı tarafından iade edilen ürünlerin nakliye, tamir ve tadilat masrafları davacı tarafından üstlenilmiş olduğundan, davacı tarafından 30.12.2019 tarihli 8.344,96 TL bedelli 576031 nolu fiyat farkı ve nakliye faturası cari hesaba işlenmediğinden haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, cari hesap alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davalı vekili mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olup 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince, para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali için açılan eldeki davada, davacı şirketin merkezinin Ankara’da olması ve icra takibinin Ankara icra müdürlüğünde yapılmış olması nedeniyle Ankara mahkemelerinin bu davaya bakmaya yetkili olması nedeniyle davalı tarafın yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosyamız arasına alınan Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/1297 Esas sayılı Dosyasında özetle: Alacaklı davacının 22/01/2020 tarihinde 7.987,95 TL asıl alacak ile 277,82 TL işlemiş faizin toplamı olan 8.265,77 TL tutarındaki alacağına ilişkin borçlu aleyhine ilamsız takip başlattığı, davalı yan vekilinin 03/02/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takip dosyasının durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların BA-BS kayıtları dosya arasına alınmış incelenmiştir.
Talimat yoluyla davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 04.04.2021 tarihli raporda özetle: Davalı şirketin HMK.218. madde mucibi incelenen 2018 ve 2019 yılları kendi ticari defterlerine göre; Takip tarihi olan 22.01.2020 itibariyle davacı şirketten 357,01 TL asıl alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Her iki tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 02.08.2021 tarihli raporda özetle: Davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı yandan 7.987,85 TL alacaklı olduğu, 04.04.2021 tarihli Bilirkişi raporda davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirketten 357,01 TL asıl alacaklı olduğu, taraflara ait incelenen ticari defter ve kayıtlarda yer alan bakiye farkın; davalı yan tarafından davacı yan adına tanzim edilen 30.12.2019 tarih ve D-576631 seri sıra no.lu 8.344,96 TL bedelli faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, iş bu faturanın davacı yana tebliğine ilişkin dava dosyası üzerinden bir tespitin de yapılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların süresinde ticari defterlerini dosyaya sunduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı yandan 7.987,85 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı şirketten 357,01 TL asıl alacaklı olduğu, taraflara ait incelenen ticari defter ve kayıtlarda yer alan bakiye farkın; davalı yan tarafından davacı yan adına tanzim edilen 30.12.2019 tarih ve D-576631 seri sıra no.lu 8.344,96 TL bedelli faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, iş bu faturanın davacı yana tebliğine ilişkin dava dosyasına ispata elverişli delil sunulmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Usulünce tutulmuş her iki taraf defterlerinin incelenmesinde davalı yan tarafından davacı yan adına tanzim edilen 30.12.2019 tarih ve D-576631 seri sıra no.lu 8.344,96 TL bedelli faturanın davacının ticari defter kayıtları, BA-BS kayıtlarında yer almadığı ve faturanın davacıya tebliğinin ispatlanamadığı, dosyaya sunulan kargo belgesinin ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davacının davaya konu asıl alacağı sabit görüldüğü, faizin dosyamızda dava konusu edilmediği, davacının takibe konu asıl alacağının doğduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle 7.987,95 TL’ ye yapılan itiraza ilişkin davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, Ankara …. İcra Dairesi’ nin 2020/1297 Esas sayılı dosyada davalı tarafın yapmış olduğu 7.987,95 TL’ ye ilişkin itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 1.597,59 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 545,66 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 95,09 TL’ nin indirilmesi ile noksan olan 450,57 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 95,09 TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.300,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır