Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2021/248 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/202 Esas
KARAR NO : 2021/248

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında “Ankara(Polalı)-Konya Yüksek Hızlı Tren Hattı Karayolu Üst Geçidi Yapım İşi” kapsamındaki betonarme ve çelik köprü yapılması ile yol dolgularının yapılmasına ilişkin 02.06.2016 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi ve 15.01.2017 tarihli Ek Protokol imzalandığını, davalı yanın sözleşmenin alt yüklenicisi olduğunu, davalı tarafın, sözleşme gereği yaptığı işler kapsamında müvekkiline toplam 2.534.724,03 TL bedelli (%20 KDV tevkifatlı) 3 adet fatura kestiğini, müvekkilinin, taraflar arasındaki sözleşme ve zikredilen faturalar kapsamında davalı tarafa nakit ve çekle ödemeler yaptığını, bu süreçte, müvekkili tarafından da davalıya inşaat malzemesi satışı gerçekleştirildiğini, buna ilişkin toplam 924.365,10 TL bedelli 3 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafça kesilen faturaların toplam tutarından, müvekkil tarafından davalıya yapılan satışların karşılığı olan fatura bedelleri toplamı ile yapılan ödemeler toplamı mahsup edildiğinde, davalı tarafa 38.407,40 TL fazladan ödeme yapıldığını bu nedenlerle, davalının … Müdürlüğü’ nün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, her türlü yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibine itiraz dilekçesi ile de belirtildiği üzere müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının iddiasına dayanak olarak dosyaya faturalar sunduğunu ve yalnızca cari hesap ekstresine dayandığını, davacıyla bahsedilen sözleşmenin imzalandığı ve işin müvekkili tarafından üstlenildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığını, ancak müvekkilinin yapılan işle ilgili bir miktar ödeme aldığını ancak fazladan yapılan bir ödemenin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacının davayı kötü niyetli olarak açtığını, bu nedeniyle lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı ile davalı arasında “Ankara(Polalı)-Konya Yüksek Hızlı Tren Hattı Karayolu Üst Geçidi Yapım İşi” kapsamındaki betonarme ve çelik köprü yapılması ile yol dolgularının yapılmasına ilişkin 02.06.2016 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi ve 15.01.2017 tarihli Ek Protokol imzalandığını, davalı yanın sözleşmenin alt yüklenicisi olduğunu, davalı tarafın, sözleşme gereği yaptığı işler kapsamında davalı tarafa fazladan ödendiği iddia edilen 38.407,40 TL fazladan ödemeye ilişkin yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda fazla ödeme alacağının olup olmadığı, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle: Alacaklı/Davacı’nın 27.08.2019 tarihinde borçlu aleyhine 38.407,40 TL tutarındaki fazla ödemeye ilişkin alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalı yanın borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı yanın itirazı ile … Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığından alınan davacının BA&BS formları incelendiğinde kesmiş olduğu faturaları miktar ve tutar olarak fatura ve defter kayıtları ile birebir olarak mâliyeye BS formları ile yasal sürelerinde beyan ettiği görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığından alınan davalının BA&BS formları incelendiğinde alnış olduğu faturaları miktar ve tutar olarak fatura ve defter kayıtları ile birebir olarak mâliyeye BA formları ile yasal sürelerinde beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi SMMM- Bağımsız Denetçi …’den alınan 01.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı tarafından ibraz edilen tüm defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, defterlerin birbirleri ile uyumlu olup muhasebe ilkeleri ve tekdüzen hesap planına uygun tutulduğu, davacının defter kayıtları ve bağlı evraklar incelendiğinde davalı tarafından KDV tevkifatı ve stopajlar düşüldükten sonra 3 adet 2.448.351.82-TL olan 3 adet fatura kesildiği, 3 adet faturanın toplamının ise 924.365,10TL, gönderilen ödemelerin toplamının ise 1.523.463,83TL olduğu, defterlerde ödendi olarak kaydedilen sgk primleri toplamı 38.910,29TL olup tüm bu hesapların sonucunda davacının davalıdan 38.407,49TL alacaklı görüldüğü, davalı adına kaydedilen sgk primleri toplamı 38.930,29TL olduğu, sgk prim ödemelerinden kaynaklanan bir fark olup olmadığının ancak davalının defter incelemesinde ortaya çıkabileceği, davacının BA&BS formları incelendiğinde kesmiş olduğu faturaları miktar ve tutar olarak fatura ve defter kayıtları ile birebir olarak maliyeye BS formları ile yasal sürelerinde beyan ettiği , davalının BA&BS formları incelendiğinde alnış olduğu faturaları miktar ve tutar olarak fatura ve defter kayıtları ile birebir olarak mâliyeye BA formları ile yasal sürelerinde beyan ettiği , davacının kendi defterlerindeki kayıtlara göre davalıya fazla ödenmiş olarak görülen takip tutarı kadar 38.407.40-TL alacaklı görülmekte olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi SMMM….’ten alınan 12.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı yana ait 2016, 2017, 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; defterlerin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, görüldüğünden, ilgili yıl defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde taraflar arası ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, davalı yan tarafından davacı vana 3 adet toplam 2.448.351,82 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı yan tarafından da davalı yana 3 adet 924.365,10 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı yan tarafından davalı yan adına 38.910,29 TL tutarında SGK prim ödemesi yapıldığı ve yine davacı yan tarafından davalı yana toplam 1.523.483,83 TL tutarlı ödemler yapıldığı ve tüm bu hesaplamalar sonucunda davalı şirketin davacı yana 38.407,40 TL borçlu olduğu, iş bu borcun davalı yan tarafından düzenlenen fatura bedellerinden, davacı yan tarafından düzenlenen fatura bedelleri ile yine davacı yan tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucu, kalan bakiye olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli ve birbiri ile uyumlu bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her iki tarafın süresinde ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarında ve BA/BS kayıtlarında dava konusu faturaların yer aldığ görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacının defter kayıtları ve bağlı evraklar incelendiğinde davalı tarafından KDV tevkifatı ve stopajlar düşüldükten sonra 3 adet 2.448.351.82-TL olan 3 adet fatura kesildiği, 3 adet faturanın toplamının ise 924.365,10TL, gönderilen ödemelerin toplamının ise 1.523.463,83TL olduğu, defterlerde ödendi olarak kaydedilen sgk primleri toplamı 38.910,29TL olup tüm bu hesapların sonucunda davacının davalıdan 38.407,49TL alacaklı görüldüğü, davalı adına kaydedilen sgk primleri toplamı 38.930,29TL olduğu, sgk prim ödemelerinden kaynaklanan bir fark olup olmadığının ancak davalının defter incelemesinde ortaya çıkabileceği, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde taraflar arası ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, davalı yan tarafından davacı vana 3 adet toplam 2.448.351,82 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı yan tarafından da davalı yana 3 adet 924.365,10 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı yan tarafından davalı yan adına 38.910,29 TL tutarında SGK prim ödemesi yapıldığı ve yine davacı yan tarafından davalı yana toplam 1.523.483,83 TL tutarlı ödemler yapıldığı ve tüm bu hesaplamalar sonucunda davalı şirketin davacı yana 38.407,40 TL borçlu olduğu hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporları ile sabit olup, birbiri ile uyumlu ticari defterler ve BA-BS kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü ile, davalının … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasındaki 38.407,40 TL’ lik icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 7.681,48‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, davalının … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasındaki 38.407,40 TL’ lik icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 7.681,48‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.623,61 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 463,87 TL’ nin indirilmesi ile noksan olan 2.159,74 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.761,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 463,87 TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.941,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır