Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/132 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/168
KARAR NO : 2021/132

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında düzenlenen 17/01/2018 tarihli sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşması ile feshedilerek 26/12/2018 tarihli fesih protokolü düzenlendiğini, yapılan bu fesih ve ibra protokolüne göre davalının 4.259.550,00 TL olarak ödenmesi gereken fesih tazminatının 3.300.000,00 TL olarak taksitli ödeneceği, ilk taksidin 29/01/2019 tarihinde yatırılacağı öngörülmesine rağmen ilk taksit tarihinin üzerinden 8 gün geçmesine rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine 29/01/2019 tarihli ihtarname ile karşı tarafın temerrüde düşürülerek sözleşmede belirtilen tutar yerine 4.259.550,00 TL’nin ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, ilk taksidin gecikmeli olarak 29/01/2019 tarihinde ilk taksidin ödendiğini, ihtarnamenin 30/01/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, fesih ve ibra protokolüne göre bakiye alacağın 20 iş günü içerisinde ödenmesi gerektiğini, borçlunun belirlenen sürede bakiye borcu ödemeyip sadece 275.000 TL ödeme yaptığını, bu ödeme düşürüldükten sonra bakiye 3.709.550,00 TL alacağın tahsili amacıyla … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe borçlunun yasal süreç içerisinde itiraz ettiğini, itirazdan sonra davalının 10 taksit halinde 2.750.000 TL daha ödeme yaptığını, bu tarihten sonra ödemeleri kestiğini, icra dairesinden yapılan hesaplamaya göre 1.910.617,40 TL borç kaldığını, ana alacağın 959.550,00 TL olduğunu, iyi niyet göstergesi olarak karşı tarafa 1.132.777,76 TL’nin belirtilen tarihlerde taksitlerle ödenmesi halinde bakiye alacaktan vazgeçileceğinin bildirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davalının asıl alacak borç miktarı olan 959.550,00 TL’ye ilişkin yapmış olduğu itirazın iptaline, borçlunun bu miktar asıl alacağın icra dosyasına tahakkuk eden diğer tüm ferileri ile birlikte ayrıca haksız itiraz sebebiyle takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, taraflar arasında elektrik alım satımına ilişkin 26/12/2018 tarihli fesih ve ibra protokolü düzenlendiğini, bu protokol kapsamında tarafların anlaştığı 3.300.000,00 TL fesih tazminatının 12 taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilk takside ilişkin faturanın 29/01/2019 tarihinde düzenlenmesi nedeniyle ödemenin bu tarihte yapıldığını, davacının çektiği ihtarnamenin 30/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamede ilk taksidin 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ödenmemesi halinde 4.259.550,00 TL’nin ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilinin gönderdiği cevabi ihtarnamede ilk taksit ödemesi için fatura düzenlenmesinin beklendiğini, faturanın düzenlenmesi üzerine ödemenin yapıldığını, davacı yanın gönderdiği ihtar ile yeni bir vade belirlendiğini, fesih protokolünün ihlal edilmediğini ve tazminatın mutabık kalındığı şekilde ödeneceğinin ihtar edildiğini, ikinci taksidin ödenmesinde ihtilaf yaşanmaması için 19/02/2019 tarihinde ikinci takside ilişkin faturanın düzenlenmesi halinde ödemenin vadesinde gerçekleştirileceğinin bildirildiğini, davacı yan tarafından fatura düzenlenmesi üzerine ikinci taksidin 20/02/2019 tarihinde ödendiğini, üçüncü taksidin de süresinde ödendiğini, hal böyle iken davacının fesih protokolünün ihlal edildiği gerekçesi ile takip başlattığını, arabuluculuk sürecinde uzlaşmaya varılamadığını, ödemelerin süresinde yapıldığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, sözleşme hükümlerinin geçerli olmaya devam ettiğini belirterek haksız davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, bakiye fesih tazminatının tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Celpedilen … Müdürlüğünün … esas sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacının davalı şirket hakkında 22/02/2019 tarihli asıl alacak sebebi yazılarak 3.709.550,00 TL diğer asıl alacağa 9.909,00 TL işlemiş faiz, 3.719.459,07 TL alacağın 27/02/2019 tarihi itibariyle tahsili amacıyla ilamsız takip başlattığı, davalı şirketin süresinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde icra takibinden sonra davalının ödeme yaptığını, 1.910.617,40 TL borç kaldığını, 959.550,00 TL’nin asıl alacak olduğundan bu bölümün iptaline, bu miktarın icra dosyasında tahakkuk eden tüm ferileri ile birlikte tahsili talep edildiğinden davacı vekiline itirazın iptaline konu edilen faizle ilgili beyanda bulunup, harcın ikmal edilmesi yönünde kesin süre verilmiş, davacı vekili 18/02/2021 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünce gönderilen 10/02/2021 tarihli yazı ekindeki rapora göre dava tarihi olan 13/03/2020 tarihi itibariyle bakiye alacak miktarının 1.749.171,00 TL olduğu belirtilip bu miktar üzerinden 18/02/2021 tarihinde harç ikmal olduğundan itirazın iptaline konu miktarın bu tutar olduğunu kabul etmek gerekir.
Sunulan 26/12/2018 tarihli elektrik alım satım sözleşmesine ilişkin fesih ve ibra protokolünde fesih tazminatı olarak KDV ödenmeyeceği belirtilip 3.300.000,00 TL fesih tazminatı bedelinin 12 taksit halinde her bir taksit tutarı 275.000 TL olmak üzere ödeneceği kararlaştırılmış, protokolün 3/3.maddesinde ise ödeme planında belirtilen herhangi bir taksidin ödenmesinin vade tarihinden itibaren en geç 2 iş günü içerisinde yapılmaması veya taksit bedelinin tam olarak ödenmemesi halinde dosyamızın davacısına ödenecek olan fesih tazminatı bedelinin tarafların mutabık kaldığı 3.300.000,00 TL yerine 4.259.550,00 TL’nin ödeneceği kabul edilmiş, ödeme planına uyulmadığı taktirde o güne kadar yapılan ödemelerin 4.259.550,00 TL’den düşülerek kalan tüm bakiye tutarın 20 iş günü içerisinde davacıya peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davacı, 29/01/2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin ilk taksidin vadesi olan 21/01/2019 tarihinin üzerinden 8 gün geçmesine rağmen hiçbir ödeme yapılmadığı, bu nedenle sözleşmede belirtilen tutarı ödeyerek borçtan kurtulma imkanının hukuken kalmadığı, şu andan itibaren ödenmesi gereken tutarın 4.259.550,00 TL olduğu belirtildikten sonra aynı ihtarnamede ödenmesi gereken ilk taksit tutarı olan 275.000 TL’nin bu ihtarnamenin tebliğini takip eden 1 gün içinde belirtilen banka hesabına yatırılması, kalan kısmın ise 20 iş günü içerisinde belirtilen banka hesabına yatırılması istenmiş, iş bu ihtarname davalıya 30/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından ilk taksit ödemesi 21/01/2019 tarihi olmasına rağmen 29/01/2019 tarihinde yapılmış, davalı tarafından karşı ihtarname ile ilk taksit ödemesinin yapılması için faturanın düzenlenerek taraflarına gönderilmesi gerektiğini, faturanın 29/01/2019 tarihi olarak düzenlendiğini, bunun üzerine de aynı gün ödemenin yapıldığını, faturanın düzenlenmesi halinde diğer ödemelerin de yapılacağını belirterek karşı tarafın çektiği ihtarnamenin içeriğini kabul etmemiştir. 20/02/2019 tarihli ikinci taksit de süresinde ödenmiş, 27/02/2019 tarihinde ise 4.259.550,00 TL’den ödeme düşülmek suretiyle fesih protokolünün yürürlükten kalktığı iddiasıyla bakiye alacağın tahsili yönünde ilamsız takip başlatıldığı, borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davadan önce kalan tüm taksitlerin ödendiği, davacının ise daha sonra iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Fesih ve ibra protokolünün 3/3.maddesinde belirlenen taksitin vade tarihinden itibaren 2 iş günü içerisinde taksit bedelinin tam olarak ödenmemesi halinde tarafların mutabık kaldığı tutar yerine belirlenen bedelin ödeneceği yönünde hüküm olmasına rağmen davalı tarafından belirlenen vadenin 8 gün geçmesine rağmen ilk taksit ödenmemiş ve 29/ Ocak 2019 tarihli ihtarın 3.maddesinde süresinde ödeme yapılmadığından sözleşmeye göre ödenmesi gereken miktarın 4.259.550,00 TL olarak ödenmesi talep edilmesine rağmen ihtarnamenin 4.maddesinde ise ilk taksit tutarının ihtarı takip eden 1 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş ve ihtarın tebliğinden önce 29/01/2019 tarihinde ilk taksit ödemesi, diğer taksitler de belirtilen vadelerde aynı banka hesabına ödemeleri yapılmış, davacının hem ilk takside hem de diğer ödemelere herhangi bir itirazı olmamıştır. Davacı, 29 Ocak 2019 tarihli ihtarda ilk taksit tutarının ödenmesi yönünde süre verdiğinden bu yeni bir süre olup, bu süre içerisinde ödeme yapıldığından davalının temerrüde düştüğünü kabul ederek fesih ve ibra protokolünün geçersiz olduğu ileri sürüp, belirlenen miktar yerine 4.259.550,00 TL’den davalının sorumlu olduğu belirtilip, ödemeler düşürüldükten sonra bakiye miktarı davalıdan isteyemez.
Toplanan delillere göre taraflar arasındaki 17/01/2018 tarihli elektrik alım satım sözleşmesinin 26/12/2018 tarihli fesih ve ibra protokolü başlıklı anlaşmaya istinaden feshedildiği, fesih tazminatı olarak 3.300.000,00 TL’nin öngörüldüğü, sözleşmede fatura kesildikten sonra ödeneceğine ilişkin hükmün olmadığı, fakat ilk ödemede 8 gün gecikilmesine rağmen davacının ilk taksit ödemesi için yeni bir süre verdiği, bu süreden önce de ödeme yapılması nedeniyle davalının borcunu ödemekte temerrüde düştüğü iddiasıyla protokolde belirtilen yeni tutarın tamamının 20 gün içerisinde ödenmesinin talep edilemeyeceği, davalının süresinde borcunu ödediği, davalının taksit ödemesi açıklaması ile yatırdığı paraları itirazi kayıt koymadan kabul ettiği, takip tarihi itibariyle davalının herhangi bir borcunun kalmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine, takip başlatmakta davacı haksız ve kötüniyetli olduğundan harcı ödenen tutara göre belirlenen kötüniyet tazminatının davacıdan alınmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın REDDİNE,
%20 kötüniyet tazminatı olarak hesaplanan 349.834,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL ve 11.219,77 TL tamamlama harcı toplamı 11.274,17 TL’den mahsubu ile arta kalan 11.214,87 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 94.020,99 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-6325 sayılı yasanın 18/A (11, 13) maddeleri uyarınca arabulucu ücreti olarak ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 10/03/2021tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …