Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2022/87 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/106 Esas – 2022/87

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/106 Esas
KARAR NO : 2022/87

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Ankara…Müdürlüğünün 2019/15472 E. sayılı dosyasında başlattıkları icra takibi ile 66.698,90 TL asıl alacak, 13.148,82 TL işlenmiş faiz (diğer faiz ve masraf hariç) talep ettiklerini, takibe yapılan itirazın iptali isteminde bulunduklarını, davalının fatura ve cari hesapta görüldüğü üzere müvekkiline borcu bulunduğunu, davalının ödemeden kaçındığını, icra takibine kötü niyetle itiraz edildiğini, davalının icra takibine itirazının iptaline, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başlattığı icra takibine itiraz ettiklerini, arabuluculuk görüşmesinin de yapıldığını, davacının sürecin en başından beri davalının vekili olduklarını bildiğini, ancak davacının dava dilekçesinde kendilerine yer vermediğini ve dava dilekçesi ile tensip tutanağının davalı asile tebliğ edildiğini, bu durumun Tebligat Kanunu 11. Maddesine ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. Maddesi’ne açıkça aykırı olduğunu, vekil sıfatıyla taraflarına tebligat yapılmaksınız yargılamaya devam edilmesinin HMK 27. Madde kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkının da gözetilmediğini ortaya koyacağını, bu nedenlerle, usule uygun şekilde davalı vekili sıfatı ile taraflarına dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliği ile kendilerine cevap ve itirazlarını sumak üzere yasal sürelerin verilmesini talep ettiklerini, müvekkili aleyhine ikame edilen alacağını Cari Hesaba dayandırıldığın, ancak taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi veya hesap mutabakatı bulunmadığını, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmaksınız davacının icra takibine dayanak gösterdiği cari hesap alacağının hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, ayrıca cari hesap bakiyelerinin çeşitli dönemlerde müvekkiline tebliğ edildiği veya cari hesap tutarları üzerinden mutabık kalındığına dair herhangi bir bilgi ya da belgenin de sunulmadığını, dolayısıyla müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu sebeple davanın reddini talep ettiklerini, cari hesap kat edilmeden icra takibine gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacağın likit olmaması nedeniyle davacının dava kapsamında icra inkar tazminatı talep etmesinin de kanuna aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, açıkladıkları ve Sayın Mahkemenizce re’sen dikkate alınacak hususlar doğrultusunda; davanın reddine, Ankara…Müdürlüğü’nün 2019/15472 esas sayılı dosyasında görülen icra takibinin iptaline haksız dava nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına ve yargılama giderleri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara…Dairesinin 2019/15472 sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; Davacı tarafından davalıya karşı 66.698,90 TL asıl alacak, 13.148,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 79.847,72 TL üzerinden takip yapıldığı, cari hesap alacağına dayanıldığı, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, davacının kendi defterine göre icra takip tarihi olan 16.11.2019 tarihinde davalıdan 66.698,90 TL alacaklı olduğunu, davalının defterlerine ulaşılamadığını, davalının; yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmaması iddiası ile icra inkar ya da kötü niyet tazminatı ile işlemiş faizler hususundaki iddiaları konusunda takdirin sayın mahkemenize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır.
Davacının icra takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamında taraflara ticari defterlerini sunmaları için iki hafta kesin süre verildiği, davalı vekili tarafından ticari defterlerin bulunduğu adres mahkemeye bildirilmiş ise de; bildirilen adres kapalı olduğundan bilirkişi tarafından davalı defterlerine ulaşılamadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında mali müşavirden alınan raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış onaylarının bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibari ile 66.698,90 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı yasa da 222/3 maddesinde 7251 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler de gözetilerek davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin lehine delil olduğu, davalının ticari defterlerini süresi içerisinde ibraz etmediği, davacının defterlerindeki kayıtların aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispat edilmediğinden , asıl alacak açısından davacının davasını ispatladığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Takip talebinde işlemiş faiz talep edilmiş ise dosya kapsamında asıl alacak ile ilgili yapılmış bir temerrüt ihtarı olmadığından işlemiş faiz açısından yapılan itiraz haklı görülerek bu kısım açısından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/15472 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 66.698,90 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulunmasına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-13.339,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 4.556,20 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 964,36 TL’nin mahsubu ile noksan olan 3.591,84 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 9.470,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına ret miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göre 1.102,20 TL’sinin davalıdan, 217,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan 964,36 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.300,25 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.354,65 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.131,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip…
e-imzalıdır.

Hakim…
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.