Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/682 E. 2021/234 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/682 Esas
KARAR NO : 2021/234

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 04 07.2017 tarihinde Niğde ili Aktaş Mahallesinde sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı … marka otomobili ile Otoyol üzerinde Niğde istikametinden Nevşehir istikametine 3 şeritli yolun orta şerit üzerinde seyretmekte iken 21- 16 nolu otoyolun 1+600. Metresine geldiği esnada bir an direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesi aracının ön kısımlarıyla aynı istikamette emniyet şeridi (banket) alanda duraklamada bulunan ve yeni seyir haline geçen sürücü …. sevk vc idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı bulunan …. plaka sayılı yarı römorkun sağ arka kısımlarına çarptıktan sonra yarı römorkun sağ yan kısımlarına sürtünme şeklinde çarparak 120 metre su tahliye kanalı içerisinde ilerleyerek sağ kenar çelik bariyerlerinin refuj başına aracının sol ön kısımlarıyla çarparak kanal içerisinde tekrar 14 metre ilerleyerek sol yan kısımları üzerine takla atarak 12 metre ileride kanal içerisinde tavanı üzerinde duruşa geçtiğini, kaza neticesi … plaka sayılı otomobil sürücüsü … ile araç içerisinde yolcu konumunda bulunan …,….’ ın yaralandığı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini bu nedenlerle 250,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 250,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın hesaplanarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının sürekli iş göremezliği sebebiyle 250,00 TL, bakıcı gideri sebebiyle 250,00 TL, olmak üzere toplamda 500,00 TL maddi tazminat, talepli huzurdaki dava ikame edilmiş olduğunu, … plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkete, 01 07.2017 – 01.07.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 000102I0209S675S numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi İle sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 330 000-TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle davayı kesinlikle kabul etmemekle birlikte aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde, davacının, müvekkili şirketten talep edebileceği tazminatın %20′ lik kısmının alacağın devri sözleşmesine binaen devretmiş olması halinde tazminatın %20′ lik kısmının ‘’aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddi gerekmekte olduğu için konunun tespiti gerektiğini, davacının dava konusu yaralanma nedeniyle uğradığı sürekli iş gücü kaybının belirlenmesi amacıyla Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adlı Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 03/02/2010 günü rapora davalının itiraz ettiğinin gözetilerek, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Yasasının 16/11-c maddesi gereğince, meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ ndan alınacak raporla maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek buradan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin davacıya tazminat ödemesi gerektiği kanaatine varılması halinde, Yeni genel şartlar uyarınca maluliyet tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, ZMMS genel şart ekinde yer alan TRH-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, maluliyet tespiti için yapılan rapor ücreti ve tedavi amacıyla yapılan yol masrafları, kaza nedeni ile meydana gelen doğrudan bir zarar olmadığını bu giderler yansıma/dolayı zarar niteliğinde olup genel şartlar gereği teminat dışında olduğunu, bu nedenle talep edilen rapor ücreti müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu olayda müterafık kusur durumu araştırılması gerektiğini, somut olayda ise, sigortalı araçta yolcu olan davacının takılması zorunlu olan emniyet kemerini takıp takmadığı ölümlü ve yaralamalı kaza zaptında belli olmadığı için tespit edilememekte olduğunu, davacının emniyet kemerini takmaması durumunda müterafık kusurlu olduğu tartışmasız olduğunu, davacı mrafın kaza sırasında emniyet kemerini taktığını ispat etmesi gerektiğini, emniyet kemerinin takılmaması halinde olayda müterafık kusur durumunun mevcut olduğu kabul edilmeli ve kusur oranı nispetinde hesaplanacak tazminattan tenzilat yapılması gerektiğini, meydana gelen kazanın iş kazası kabul edilmez ise hatır taşımasının olup olmadığı hususunda da inceleme yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı vekilinin talep etmesi gereken faiz yasal faiz olduğunu, yukarıda sunulan nedenlerle, müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu başvurunun reddini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin olup yargılama sırasında davacı vekilinin 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile sulh ve ibra protokolünü sunarak davadan feragat ettiklerini bildirdiği, protokolde davalı tarafın vekalet ücreti talep etmeyeceğine ilişkin hüküm de bulunduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etmeye yetkisi olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK nın 309/2. Maddesi hükmü uyarınca feragatın hüküm ifade edebilmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. Aynı yasanın 311. Maddesi hükmü gereğince feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı taraf usulüne uygun olarak davasından feragat ettiğinden, HMK nın 309 ve 311. Maddeleri gereğince kesin hüküm neticesini doğuran feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının 2/3’ ü olan, 39,53 TL harcın peşin alınan 44,40 TL’ den indirilmesi ile arta kalan 4,87 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
5.-Talep olmadığından davalı vekili lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine;
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır