Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/632 E. 2021/167 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/632 Esas
KARAR NO : 2021/167

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı …’ in 13/12/2013 tarihinde müvekkili şirkette elektrik teknisyeni olarak hizmet akdi ile çalışmaya başladığını, hizmet sözleşmesi devam ederken soyadını değiştirdiğini ve … soyadı yerine … soyadını aldığını, davalının hizmet süresi boyunca davacı şirketin faaliyet kapsamı içinde bagaj taşıma sistemleri, yolcu köprüleri gibi özel sistemler üzerinde teknik bakım, onarım, kurulum gibi faaliyetlerde yer aldığını, davalının 20/11/2018 tarihinde istifa dilekçesini vererek görevinden ayrıldığını, bunun üzerine ihbar süresi sonunda çıkış işlemlerinin yapıldığını ve tüm haklarının ödenerek 18/01/2019 tarihinde sona erdiğini, davalının yaptığı iş nedeniyle müvekkilinin hangi havalimanlarına ne tür mal ve hizmetleri, ne koşullarla verdiğini bilen bir çalışan olarak hizmet verdiğini, müvekkili şirketi dava faaliyet konusunu oluşturan cihaz ve sistemlere ilişkin detaylı bilgi ve beceriye sahip olduğunu, davalı …’ in hizmet akdinin 9. Maddesi’ ne aykırı davranarak 20/07/2017 tarihinde … Elektronik Ticaret Limited Şirketi unvanlı bir firma kurduğunun sonradan öğrenildiğini, davalının rekabet yasağına aykırı olarak müvekkili şirket müşterilerine teklif vermekte ve iş almakta olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin başka çalışanlarını da ayartmak suretiyle haksız rekabet eylemi gerçekleştirdiğini bu nedenlerle davalıdan haksız rekabet nedeniyle kararlaştırılan 98.966,40 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte alınarak davacıya ödenmesini, davalının cezai şartı aşan kazanç kaybının şimdilik 10.000,00 TL’ sinin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte alınarak davacıya ödenmesini, davalıdan 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesini, davacının kurmuş olduğu şirketin faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını ve dava sonuçlanana kadar aynı hususta tedbir kararı verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın dilekçesinde yer alan iddiaların gerçeğe aykırı ve haksız kazanç elde etme amacı ile mahkeme kanaatini etkilemeye yönelik kötü niyetli iddialar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Dava; rekabet yasağının ihlali nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağı, cezai şartı aşan kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir. Tarafların arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinden kaynaklanmakta olup dava konusu haksız rekabet eylemlerinin iş sözleşmesinin geçerli olduğu dönemde başlayıp devam ettiği davacı tarafça iddia edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/8307 Esas 2016/3978 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…dava, rekabet yasağının ihlali nedeniyle, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağına ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının haksız rekabet ettiği iddiasına dayalı olarak cezai şart talep edilmişse de; davalı ile aralarındaki gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesinin 4/d maddesi gereğince sözleşmenin devamı sırasındaki davalının iyiniyet, dürüstlük ve özen borcuna aykırılık iddiasına dayalı olarak da cezai şart talebinde bulunulmuştur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi hükmü uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayalı her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde İş Mahkemesi görevlidir. İş mahkemeleri, ticaret mahkemelerine göre daha özel yetkili mahkemeler olduğundan, işbu davanın da, özel yetkili mahkemede görülmesi gerektiğinden ve davanın birlikte görülmesinde yarar da bulunduğundan, dosyanın tefrik edilmeksizin, iş mahkemesinin ihtisas mahkemesi niteliğinde bulunması karşısında, uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğuna dair görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” İş mahkemeleri, Ticaret mahkemelerine göre daha özel yetkili mahkemeler olduğundan, işbu davanın da, özel yetkili mahkemede görülmesi gerektiğinden ve davanın birlikte görülmesinde yarar da bulunduğundan, dosyanın tefrik edilmeksizin, iş mahkemesinin ihtisas mahkemesi niteliğinde bulunması karşısında, uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu, mahkemenin görevinin kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği birlikte değerlendirildiğinde davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2.-HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın GÖREVLİ NÖBETÇİ ANKARA İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3.-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2021 Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır