Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/590 E. 2021/136 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/590 Esas
KARAR NO : 2021/136

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalının cari hesap ekstresine, içeriği faturalara ve usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına dayalı olarak müvekkile borçlu olduğu, davalının aksi yöndeki itiraz ve beyanları doğru olmadığı, icra dosyası ile tarafların ticari defterlerinin celbi ve incelenmesi neticesinde müvekkilin alacakları kolaylıkla tespit edilebileceğini, takip dayanağı faturalar ve muavin defter dökümünden davalıdan alacaklı olduğu, davalının itirazının iptalini ve takibin devamını, davalının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatını çarptırılmasını, dava şartı arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz olarak katılmaması sebebiyle tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmilini ve davacı lehine vekalet ücretinin hükmedilmesine karar verilmesini talep dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının sosyal tesisi olan otelin nevresim takımları ve masa örtülerini yıkaması için davacı tarafa verildiği ve söz konusu eşyaları halen davalı firmaya iade etmediği için davacıdan alacaklı olduğunu, davalı tarafa teslim edilmiş bir mal veya hizmet olmaması nedeniyle, taraflarınca ispatının da hayatın olağan akışına göre mümkün olmadığını, fatura konusu mal/ hizmetin teslim edildiğine dair ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının ve taleplerinin usulden ve esastan reddine, müvekkil aleyhine başlatılan takibin durdurulmasına ve iptaline, icra takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Dairesinin …. esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Davalı ve Davacı şirketin ilgili dönemlere ait BA, BS formları getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
1- Davacıya ait 2018 yılına ait yasal defterlerin 6102 sayılı Yeni TTK.’ nın 64. Maddesinin 3. fıkrası gereğince açılış tasdikleri yaptırıldığı ancak kapanış tasdiklerini yaptırmadığı görülmüş olup, 6102 sayılı yeni TTK.’ nın 64. Maddesinde ifade edilen belirli kanuni şartları taşımadığından, sahibi lehine delil olma özelliği bulunmadığı,
2- Takibe konu faturalar üzerinde davalı tarafça teslim alındığına ilişkin şirket kaşesi ve çalışanlarına ait olduğu belirtilen isim ve imzalar bulunmadığı,
3- Taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında hizmet alımından kaynaklı ( Nevresim, Pike, Havlu vb yıkama ve kurutma hizmetleri ) ticari ilişkinin 2018 yılından önce başladığı, 2018 yılı içinde bu ilişkiden kaynaklanan takibe konu cari hesap ekstresinde açılış kaydı olarak 7.679.27 borç kaydı yapıldığı yıl içerisinde kesilmiş olan 12 adet faturaların toplamı olarak 18.442,22 TL borç kaydı girildiği buna karşılık 12.500,00 TL tahsilat yaptığı bunun sonucu davacı yasal defter kayıtlarına göre 2018 yıl sonu bakiyesinde davalının davacıya 13.621,49 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Ancak davacının takip talebinde davalıdan 4.500,00 TL talebi olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı şirket arasında cari hesap sözleşmesi ya da ilişkisinin bulunup bulunmadığı, cari hesap kapsamında davacı şirketin davalı şirkete hizmet teslim edip etmediği ve davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunup bulunmadığı var ise miktarının ne olduğuna ilişkindir.
Davacı cari hesap ilişkisine dayanmıştır. 6102 Sayılı TTK’nın 89/2. maddesinde belirtildiği üzere taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi gerekir. Bu hüküm geçerlilik şartıdır. Somut olayda yanlar arasında yazılı şekilde akdolunmuş bir cari hesap sözleşmesinin dosyaya delil olarak sunulamadığı gözetildiğinde davacının takip talebi ekinde sunduğu ve davalı yanca itiraza uğrayan faturalar yönünden değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Davalı şirket teslimi inkar etmektedir. Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Akdi ilişkinin varlığı ve malların davalıya teslim edildiği husususun ispat yükü davacıya ait olduğundan ve iddiasını yazılı delillerle ispat edememiş dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamıştır.
Bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerininin 6102 sayılı yeni TTK.’ nın 64. Maddesinde ifade edilen belirli kanuni şartları taşımadığından, sahibi lehine delil olma özelliği bulunmadığı tespit edilmiş olup davacı dava dilekçesinde HMK. 222/5. madde gereğince münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanmış değildir. Davacının genel usullere göre iddiasını ispat etmesi gerekmekte olup bu ispat sağlanamamıştır. Davacı taraf, faturaya konu hizmetin teslim edildiğini de ispat edememiştir. Bu haliyle davacının davasını ispat edemediği sonuç kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davalı yan kötü niyet tazminatı talep etmişse de davacının kötü niyetine ilişkin delil bulunmamaktadır. Bu nedenle bu talebin de reddi gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 54,35 TL’nin mahsubu ile noksan olan 4,95 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 11/03/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*