Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 E. 2022/699 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/582 Esas – 2022/699
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/582 Esas
KARAR NO : 2022/699

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACILAR :…
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022
Mahkememize açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; Davacılar ile davalı arasında yapılan konut satış ve devir sözleşmesinde esas itibari ile kooperatif üyeleri ile aynı statüde üye olma iradesi olmadığını, üyelik ilişkisi şekli olup, asıl irade peşin ödeme ile konut sahibi olmak olduğu, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin davacıların normal statüde üye olduklarına dair kararı, kooperatifin şekli işlemleri yerine getirmemesine dayandığı, bu karar ile davalının iç ilişkideki gerekli hazırlıkları yapmadığı bu nedenle peşin ödemeli konut satışının kabul edilmediği dolayısı ile davacıların aldatıldığını bu nedenlerle, davanın kayıt kabulü ile belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak ve ileride bedeli arttırılmak kaydı ile davacıların malvarlığında oluşan zararın şimdilik, her bir davacı için 250,00 TL olmak üzere toplamda 1.000,00 TL sinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; Kesinleşmiş … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/635 E., 2015/37 K. sayılı kararı ile davacıların müvekkili kooperatife “normal statüde” üye olduklarına karar verildiğini, bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, oluşturulan Hesap Tetkik Komisyonu raporunda, “Sadık Binici ile aanahtar teslim inşaat sözleşmesi yapıldığı ancak işlerin başka kişiler tarafından yapıldığı, Sadık Binici’ye yapılan ödemenin usulsüz olduğu, davacıların dava dilekçesinde bildirdiği makbuz kayıtlarının kooperatifte yer almadığı, muhasebe kaydına göre para girişi olmadığı” hususlarının tespit edildiğini, yüklenicinin müvekkilinden hak kazandığı herhangi bir gayrimenkul veya alacak bulunmadığını, hak etmediği daireleri üçüncü kişilere devretmesinin de mümkün olmadığını, kanunen geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak sözleşme öncesi sorumluluk ilkeleri gereğince talepte bulunulamayacağını, müvekkilinin haksız fiili bulunmadığından haksız fiil sorumluluğu ilkelerine de dayanılamayacağını, davacıların taleplerinin zaman aşımına da uğradığını, davacıların talep ve beyanlarını sözleşmelerinin tarafı olan Sadık Binici’ye yöneltebileceklerini, müvekkilinin davacıların normal statüde ortak olduklarına dair mahkeme kararı kesinleşince davacılardan aidatlarını ödemelerini talep ettiğini, iki haklı ihtara rağmen borçlarını ödememeleri üzerine ihraçlarına karar verildiğini, 25.12.2008 tarihli genel kurulda ihraçlarının kabul edildiğini belirterek, davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
… 3. ATM 2012/635 Esas sayılı Dosyası, Dava konusu Sözleşme, Protokoller, Ödeme Belgeleri ve Kooperatif Kayıtları Dosyaya Kazandırılmış, İncelenmiştir.
Mahkememizce İnşaat Mühendisi Bilirkişilerden Oluşturulan Heyetten Alınan 09.06.2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacılara verilecek dairelerin ortalama rayiç değerinin dava tarihi itibarıyla 213,584.49 TL olduğu, Mahkemece de davacıların iddia ettikleri zararların talep edebileceklerinin kabulü halinde her bir davacının zararının (konutun rayiç değerinin) ayrı 14NoIu Daire: 450.000,09 TL, 27 Nolu Daire: 480.000,00 TL, 43 Nolu Daire: 420.000,00 TL’dan ibaret olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce Kooperatif Uzmanı Bilirkişiden Alınan 23.02.2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: KK’nu 16. maddenin “Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararlan kesinleşir.” Şeklindeki dördüncü fıkrası gereği, davacılar hakkında alınan ortaklıktan çıkarma kararına davacıların herhangi bir itirazına uğramaksızın 13.09.2017 günü kesinleştiği, davacıların ortaklık sıfatları sona erdikten sonra iş bu davayı açtıkları, huzurdaki davanın açılabilmesi için davacı tarafın ortaklık sıfatının devam ediyor olması gerektiği, mahkeme aksi kanaatte ise kamyon bedeli olan 200.000,00 TL’nin kooperatife ödemedikleri, toplam 200.000,00 TL değerindeki 5 adet kamyonun, davacıların ortak olmasını sağlayan dava dışı Bülbüller A.Ş.’nin yüklenici Sadık Binici’ye (veya onun gösterdiği kişi veya kuruluşa) devir ettikleri, kooperatifin taraf olmadığı 26.11.2005 tarihli Satış Protokolü hükümlerine göre: davacıların, satış protokolünde açıkça yer verilen hüküm gereği, kamyonların satış bedeli 200.000.00 TL’yi, buna ek olarak kiralama bedelini kamyonların alıcıları İle kefilden tahsil etmeleri ve de sözleşme gereği kefilden almaları gereken 200.000,00TL tutarındaki çeki tahsile koyması gerektiği, davalı kooperatifin sorumluluğun bulunmadığı, bu görüşe itibar edilmemesi halinde 09.06.2021 tarihli Bilirkişi Kurulu raporunun Sonuç ve Kanaat bölümünün 3. ve 6. maddeleri kapsamında davacı taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kooperatif kayıtları incelenip üyelerden yapılan tahsilat bilgileri ve davamızın davacıları tarafından Kooperatif başkanının imzası ile tahsil edildiği belirlenen ayrı ayrı 50.000,00 TL ödemelerde dikkate alınıp takdir mahkemeye bırakılarak her bir davacı tarafından kooperatife yapıldığı kabul edilebilecek toplam aidat ödemesi belirlenip davacıların ihraç işlemlerinin kesinleştiği 2017 yılı hesaplarının görüşüldüğü genel kurulda belirlenen harcamalardan her bir üye başına düşen miktar belirlenip kooperatif üyeliğinden ihraç nedeniyle her bir davalının ayrılma payını gösterir ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup alınan 13.05.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Ara kararda belirtildiği üzere davacıların her birinin ayrı ayrı 50.000,00 TL Ödeme yaptığı dikkate alındığında; Her bir davacı payına düşen gider payın 1.564,95 TL olarak hesaplandığı, her bir davacının talep edebileceği miktarın (50.000,00 – 1.564,95 =) 48.435,05 TL olduğu ve Davacıların bu alacaklarının 26.03.2018 günü istenebilir hale geldiği, huzurdaki davanın alacağın henüz muaccel olmadan önce 22.12.2017 günü açıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; Davalı Kooperatiften İhraç Edilen Davacıların Peşin Ödemeli Ortak Olarak Kabul Edilmemeleri Sebebiyle Uğranılan Zararın Tazmini İstemine İlişkindir.
Mahkememizce 2018/410 Esas üzerinden yapılan yargılamada karşı görevsizlik kararı verilmiş olup, … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’ nin 16/10/2019 günlü, 2019/212 Esas, 2019/1684 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz yargı yeri belirlenmiş olup iş bu esasa kaydı yapılarak yargılanmasına başlanmıştır.
Davacı vekili 19.09.2022 Tarihli Celsede “bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızı içerir dilekçemizi tekrar ederiz, bizim talebimiz haksız fiileden kaynaklanan maddi tazminat alacağına ilişkindir, kooperatif çıkma payına ilişkin değildir, davamızın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, ıslah için tarafımıza süre verilsin” demiş talebi doğrultusunda süre verilmiş, bu sürede davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunmadığı görülmüş, 17.10.2022 Tarihli Celsede “biz ıslah hakkımızı kullanmayacağız, bu haliyle karar verilsin, davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” demiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay 23. HD sinin 25.01.2017 tarihli 2016/5316E 2017/156K sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen … 3. ATM’sinin 2012/635E 2015/37K sayılı kararı ile de davacıların peşin ödemeli ortak statüsünde olmadıkları normal aidat ödemeli ortak oldukları sabittir. Davacıların ortaklıktan çıkarılma kararının 13.09.2017 tarihinde itiraza uğramadan kesinleştiği, davanın açıldığı tarihte davacıların ortaklık sıfatlarının sona erdiği, dava konusu talebin değerlendirilebilmesi için davacıların ortaklık sıfatlarının devam ediyor olması gerektiği, bu aşamada şartları oluşuyorsa davacıların çıkma payı talep edebilecekleri değerlendirilmekle, KK’nun 7.maddesi kapsamında davacıların çıkma payı talep haklarının 2017 yılı bilançosunun görüşülüp onaylanmış olması gerektiği, yasa gereği 2018 yılının ilk altı ayı içerisinde (30.06.2018 tarihine kadar) yapılmış olması gereken genel kurul tarihinden itibaren bir aylık süre içerisinde ödenmesi gerekmekte otup, ödenmemesi halinde ise 01.08.2018 tarihinden itibaren istenebilir hale geleceği, dava tarihi itibariyle istenebilir hale gelmediği, kaldı ki davacılar vekilinin çıkma payı hakkı talep etmedikleri yönünde açık beyanları da bulunduğu görülmekle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın Reddine;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL mahsubu ile noksan olan 49,30 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.