Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2023/101 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/487 Esas – 2023/101
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/487
KARAR NO : 2023/101
BAŞKAN :…
KATİP … ….
DAVACI ….
DAVALI : ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2023
Mahkememize açılan Munzam Zarar’ın tazminine yönelik davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkilinin davalının bir kısım arıza bakım onarım işine ilişkin hizmet alım işini yüklendiğini, sözleşmelerin 24/08/2009 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin hak edişlerinin ödenmediği gibi teminat mektuplarının da irat kaydedildiğini, davalı hakkında … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/540 Esas sayılı dosyasında açılan davada 724.333,92 TL yapılan işten kaynaklanan, kar kaybı sebebiyle de 208.247,33 TL ayrıca teminat mektubunun haksız nakde çevrilmesi nedeniyle 502.065,00 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, paranın yasal faiziyle birlikte 29/01/2019 tarihinde iflas masasi hesabına ödendiğini ancak ödenen faizin müvekkilinin geç ödemeden kaynaklanan zararını karşılamadığını, fesih tarihinden ödeme tarihine kadar enflasyon oranları, mevduat faiz oranları, döviz kurları, işçi ücretleri vs yatırım araçlarının – getirisi hesaplandığında müvekkilinin munzam zararının olduğunun ortaya çıkacağını, davalının müvekkilinin munzam zararını karşılaması gerektiğini belirterek 1.000.000,00 TL munzam zarar alacağının fesih tarihi olan 24/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faizi ile birlikte davalıdan talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, öncelikle hak düşürücü süre, görev, yetki ve husumet itirazında bulunmuş esasa ilişkin olarak ise … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/540 Esas sayılı dosyası ile görülen davada hükmedilen miktarın faizi ile birlikte ödendiğini, davacının munzam zarar bulunduğu iddiasını somutlaştırmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, elektrik arıza bakım ve onarım işinden kaynaklanan alacağın açılan davanın lehe sonuçlanması sonucu tahsil edildiğini, uğranılan zararın faizle karşılanmadığını ileri sürerek uğranılan munzam zararın davalıdan tahsiline yöneliktir.
6098 sayılı TBK’nın aşkın zarar başlıklı 122.maddesinde
“Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe bu zararı da gidermekle yükümlüdür.
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hakim esas hakkında karar verirken hakim bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünden anlaşılacağı üzere munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur temerrüde düşmedeki kusurudur. Zararın doğmasına yol açan kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz, sorumluluk için borçlunun temerrüde düşmedeki kusurun varlığı asıldır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Borçlu ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlama koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir. Davacı alacaklı Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru sonucu verdiği 21/12/2017 gün ve 2014/2267 sayılı karar, gelişen ekonomik koşullar, enflasyon ve buna bağlı olarak döviz kurları, mevduat faizleri, devlet tahvilleri ve diğer yatırım araçlarının faizleriyle birlikte getirilerinin temerrüt faizinden fazla olması halinde munzam zarar talep edilebilir.
Davacı müflis şirket bakım ve onarım işine ait sözleşmelerin feshedilmesi nedeniyle fesih tarihine kadar gerçekleşen alacağın, haksız fesih nedeniyle kar kaybı alacağının, haksız nakde çevrilen teminat mektuplarından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/540 esas sayılı dosyada açılan dava sonucu verilen 03/10/2018 tarihli 2018/598 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek fesih tarihine kadar gerçekleştirilen yapılan işten kaynaklanan 724.333,92 TL’nin, haksız fesih nedeniyle kar kaybından kaynaklı 208.247,33 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, haksız nakde çeviren teminat mektuplarından kaynaklı 502.065,00 TL alacağın teminat mektuplarının nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, verilen bu karar 28/12/2018 tarihinde kesinleşmiş olup mahkemece hükmolunan miktar 29/01/2019 tarihinde iflas masasına ödenmiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler gereğince davacının 6098 sayılı TBK’nın 122.maddesine göre varsa talep edebileceği munzam zararın belirlenmesi yönünde dosya bankacı, hesap bilirkişi ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, 01/03/2021 tarihli ön raporda davacı yanın delil olarak sunduğu alacağın tahsiline yönelik mahkeme kararı dosyası ile icra dosyalarının ve yapılan ödemeye ilişkin hesap tablosu ve ödeme belgelerinin sunulması ve celbi halinde rapor düzenlenebileceği belirtilmiş, eksiklikler ikmal edildikten sonra dosya aynı bilirkişilere tevdi edilerek alınan 17/03/2022 tarihli raporda fesih tarihine kadar gerçekleştirilen işlerden kaynaklı olarak ve kar kaybı alacağının faiz başlangıç tarihi olan 01/09/2009 tarihinden tahsil tarihi olan 29/01/2019 tarihine kadar geçen süre zarfında Amerikan Doları, Asgari Ücret, Altın, Tüfe Yasal Faize göre hesaplanan tutarın ortalamasının 2.340.887,98 TL, 08/08/2019 tarihinde nakde dönen teminat mektubunun tahsil tarihi olan 29/01/2019 tarihine kadar geçen süre zarfında güncellenmesi sonucunda 1.626.136,37 TL, tüm alacak kalemlerinin toplam güncelleme değerinin 4.632.712,46 TL olarak hesaplanıp, davacının 2.866.977,33 TL ödeme yaptığından 1.765.735,13 TL daha ek ödeme yapması gerektiği yönünde görüş bildirmişler, bilirkişi raporuna taraf vekillerinin itiraz etmesi sonucu dosya aynı bilirkişilere tevdi edilerek alınan 17/08/2022 tarihli raporda bilirkişiler görüşlerini değiştirmemişlerdir.
Davacı vekili 02/11/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle 1.764.735,13 TL munzam zararın fesih tarihi olan 24/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı zaman aşımı, hak düşürücü süre, görev ve yetkiyle, husumet yönünden itirazda bulunmuştur. … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan ve 2019/470 esasta görülen davada Mehmet Aksoy, Şener Aksoy ve Serdar Aksoy, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde davada şirketin haklılığı belirlendiğini, davalının haksız fesih işlemi sonucunda iflas ettiğini ileri sürerek gerek mevcut gerekse müstakbel her türlü maddi zararlarının, diğer fazlaya ilişkin her türlü hak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi zarar ile toplam 600,00 TL manevi zararın işleyecek faiziyle birlikte tahsili talep ettiğinden davalının birleştirme talebi, işbu davaya bakmaya TTK’nın 4.ve 5.maddesine göre mahkememiz görevli olduğundan görev itirazı, … mahkemeleri yetkili olduğundan davalının yetki itirazı, işbu davanın Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye karşı açılması gerektiğinden davalının husumet itirazı yerinde olmayıp dosyamızın davalısı tarafından iflas müdürlüğünce 29/01/2019 tarihinde ödeme yapıldığından ve dava da 21/09/2019 tarihinde açıldığından TBK’nın 146 ve devamı maddelerine göre talep zaman aşımına uğramamıştır.
Bilirkişilerden alınan rapor ve ek raporlarda davacı müflis şirketin ödeme tarihi itibariyle 1.765.735,13 TL faizle karşılanmayan munzam zarara uğradığı belirlenmiş olup davacı bu miktarı davalıdan 1.000,00 TL’sini dava tarihinden, kalan miktarı ise ıslah tarihi olan 02/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte talep edebilir.
Toplanan delillere göre dosyamızın davacısı müflis şirketin dosyamızın davalısı şirket ile 01/11/2007 tarihli 3 adet çeşitli yerleri içeren arıza bakım onarım işine ait sözleşmeler imzalandığı, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında belirtildiği gibi dosyamızın davalısı tarafından söz konusu sözleşmelerin 24/08/2018 tarihinde haksız olarak feshedildiği teminat mektubunun haksız olarak 08/08/2019 tarihinde nakde çevrildiği kabul olunup ödenmeyen alacağın, haksız fesih nedeniyle uğranılan kar kaybının ve nakde çevrilen teminat mektubu tutarının iadesi yönünde hüküm kurulduğu, verilen hükmün kesinleştiği, bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlara göre de davacının faizle karşılanmayan 1.765.735,13 TL munzam zararın olduğunun belirlendiği kanaatine varılmakla ıslah olunan davanın kabulüne, karar edilen miktarın 1.000,00 TL’sine dava, bakiyesine ise ıslah tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Islah olunan davanın kabulü ile 1.765.735,13 TL’nin 1.000 TL’ne dava tarihi olan 21/09/2019 tarihinden, bakiye miktara ise ıslah tarihi olan 02/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 120.685,68 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ile 30.000,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 30.044,90 TL harcın mahsubu ile noksan olan 90.640,78 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 187.336,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5.-Davacı tarafça yatırılan 125,10 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 30.000,50 TL tamamlama harcı toplamı 30.170,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan 3.141,6‬0 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…

Katip ….