Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2022/737 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/454
KARAR NO : 2022/737
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … TC No:…
2- … TC No:…
3- … TC No:…
4- … TC No:…
5- … TC No:…
6- … TC No:…
7- … TC No:…
8- … TC No:…
9- … TC No:…
10- … TC No:…
VEKİLİ : Av. …
[16663-66282-37309] UETS
DAVALI : 1- … …

VEKİLİ : Av. …
[16265-62640-45649] UETS
DAVALILAR : 2- … TC No:…
3- … TC No:…
4- … TC No:…
5- … TC No:…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememize açılan Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili; dava dışı; … … Kooperatifinin davalı …’in eşi … ile davalı …’ın eşi, aynı zamanda kendisi de davalı olan … tarafından kurulmuş; diğer bir davalı olan …’nın ise yönetim kurulu yedek üyelerinin arasında yer aldığı, kuruluş genel kurulunun 13.10.2012 tarihinde yapıldığı, … (Başkan) ve … (II.Başkan) olarak yönetim kurulu üyeliğine seçildiği; Dava dışı … …Kooperatifinin (Bundan sonra kısaca … olarak anılacaktır.), 25.11.2013 tarih ve 8450 sayılı … Gazetesi’nde yayımlanarak, davalı … (…’in eşi), … (… üyesi) ve … tarafından kurulduğu, 16.10.2018 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlık görevinin de … tarafından yürütüldüğü, ayrıca hem … hem de … üyesi olan …’ın eşi …’ın da 14.04.2015 – 31.05.2018 tarihleri arasında … yönetim kurulu üyeliğini yürüttüğü, Her iki kooperatif yönetim kurulu üyelerinden anlaşılacağı üzere, kooperatiflerin aynı aileler tarafından kurulduğu ve yönetildiği, bu duruma ek olarak davalı … ve …’nın ise her iki kooperatifte de yönetim kurulu üyeliği yaptığı, tabiri caiz ise … Kooperatifi’nin bugüne dek … güdümünde olan, … üyeleri tarafından yönetilen harcamalara finansör olarak görülen bir kooperatif olduğu, Arsa sahibi … ile….. (Bundan sonra kısaca… ve/veya yüklenici olarak anılacaktır.) arasında imzalanan 14.05.2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi (KKİŞ) ile …Ada – Parselde bulunan taşınmaz üzerine 2 eşit blok halinde (A – B) toplam 256 daire yapımı öngörülmüş, imal edilecek dairelerden 1….) anahtar teslimi …’a kalan 134 adetinin…’nin ferağ ettiği, başkaca kişilere devrettiği hususunun anlaşıldığı, … ile… arasında imzalanan ayrı bir satış ve devir vaadi sözleşmesi ile de…’nin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden alacağı 134 daireden 128 adetinin (… 61.440.000,00 TL (Daha sonra alınan genel kurul kararı ile bu bedel 64.000.000,00 TL ye yükseltilmiş), bedel karşılığında …’a devredilmesinin taahhüt edildiği, her iki kooperatifte de…’nin ilişkilerini gösteren sözleşmesel model verildiği , Sözleşme kapsamına …’ın arsasına karşılık… yapacağı inşaat karşılığında belirli daire sahibi olacak; … ise akdedilen bedeli ödemek suretiyle…’nin sahip olması gereken 128 daire satın alacağı, Yapılan sözleşme ile… tarafından peyder pey yapılacak olan inşaat işi karşılığında, sözleşmede sıralı öngörülen aşamalara geldikçe, … ve… arasında imzalanan Satış ve Devir Vaadi Sözleşmesi kapsamında belirlenen ödemenin yüklenici…’ye ödemesinin yapılması ve…’nin …’tan alacak olduğu dairelerin 128 adetinin peyderpey …’a devredilmesinin öngörüldüğü, ilgili sözleşmeler ve dokümanlar incelendiğinde görüleceği üzere, yükleniciden yapacağı işin karşılığı hiçbir teminatın alınmadığı, … ödemelerinin ve tapu devirlerinin sözleşmeler ile hakediş usulü yapılması öngörülmüşken bu hususa uyulmadığı, Sözleşmelerin imzalanması, ruhsat alınması, …’a üye kaydı yapılması hususları dahil, fiilen iki kooperatifi yöneten kişinin davalı …’in eşi, … yönetim kurulu üyesi dava dışı … olduğu anlaşılmıştır. İnşaatın 2015 yılı sonunda başlaması ile…’ye ödemeler yapılmaya başlandığı, maketten de görüleceği üzere ve yönetim kurulu üyelerinin daire sahibi olmak isteyen kişilere pek çok kere gerçek dışı beyanda bulundukları, … ve yönetim kurulu üyeleri tarafından yanlış ve yanıltıcı bilgilerin verildiği, gerekirse bu husustaki bilgi ve belgelerin bilahare sunulabileceği ayrıca, iki blok (A-B) arasında var olduğu iddia edilen yüzme havuzu ve fitness salonu içermesi gereken sosyal tesisin imar planında olmadığının çok sonra anlaşıldığı iddia edilmektedir. İnşaatın başladığı günden bugüne kadar gelinen sürecin beş ayrı aşamada değerlendirilmesinin mümkün olabileceği; Birinci Aşama : Bu dönemde işlerin mevcut KKİS ve SDVS çerçevesinde yürütülerek ödemelerin bu çerçevede yapıldığı; ancak SDVS kapsamında …’ın yaptığı ödemeler karşılığı alınması gereken teminat niteliğinde haiz olacak kat irtifak tapularının, …’tan yükleniciye, yükleniciden de …’a devredilmediği, bu nedenle …’ın tapularını 2018 yılına kadar alamadığı, bu hususta yönetim kurulunun herhangi bir önlem almayı ihmal ettiği belirtilmektedir. İkinci Aşama : Ocak 2018 tarihinde yüklenici firmanın maddi sıkıntı çektiği görülmüş, akabinde 04.02.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulda SDVS kapsamında yüklenicinin bir sonraki hakediş aşamasına gelebilmesi için 08.02.2018 tarihli bir protokol ile ödemeler aylık aşamalara bölünmüş, yükleniciye 27.100.000,00 TL civarında ödeme yapıldığı; fakat karşılığında ne kadar iş alındığının bilinmediği, ancak belirtmek gerekirse, protokolün imzalandığı günlerde … hesabından yükleniciye 3.000.000,00 TL ödemenin yapıldığı, ek olarak aynı genel kurulda yönetim kurulunun teklifi doğrultusunda alınan 04.02.2018 tarihli genel kurul kararı ile satıştan kalan daire fiyatları 50.000,00 TL artırılmış, bu hususta yönetim kuruluna yetki verilmiş, SDVS kapsamında yükleniciye ödenmesi gereken bedelin 61.440.000,00 TL’den 64.000.000,00 TL’ye yükseltildiğinin görüldüğü, yüklenici firma ile … arasında zaman zaman ihtilaflar olmuş, ancak yüklenici ile problemlerin aşılmaya çalışılarak 2018 yılı sonu inşaatın %70 aşamasına geldiği, Üçüncü Aşama : Mayıs 2018’den Eylül/Ekim 2018 tarihine kadar devam eden dönemde yüklenicinin maddi zorluklar yaşadığı, bu sebeple…’den muvafakat alındığı, kooperatif zararının büyük bir kısmının da bu süreçte oluşmaya başladığı, üstelik neden yapıldığı bilinmemekle beraber nakit kaynaklarla yetinilmeyerek SDVS kapsamında …’a devredilmesi gereken A Bloktaki 11 adet dairenin ancak ve ancak … tarafından devredilebilir olmasına karşın Eylül Ekim 2018 tarihlerinde (iş karşılığında daire olarak adlandırılan) yönetimle … tarafından altyüklenici ve tedarikçilere devredildiği, Öncelikle sunulan KKİŞ kapsamında …’ın bu şekilde ayni olarak daire devredilebileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, bu devirlerin SDVS’nin son fıkrasında ödemelerin nakit (banka havalesi – EFT ) olarak yapılacağı, hisse değerinden az olmamak koşuluyla kooperatif üyeliği hisse devri şeklinde hükmünün olduğu, … tarafından devredilebileceği, Atabey imaja ferağ edilen daireler olduğunu, ancak … ile organik ilişkiler içerisinde olduğu görülen …’ın yönetiminin …’a devredilmesi gereken daire tapularının 3’üncü kişilere devredilmesine itiraz etmediği gibi, iştirak ettiklerini, …’ın üyelerinin kooperatife karşı tüm ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiklerini dolayısıyla bu tapuların öncelikle …’tan …’a devredilmesinin sağlanmasını, bahse konu dairelerin, …’a değil 3’üncü kişilere devredilmesi, devrin hisse değerinde yapılmaması şeklinde oluşan zarar kalemi haricinde devredilen kişilerin üye kaydının yapılmamasıyla oluşan zarara sebep olduğu, zira 11 adet daire üye kaydı yapılmak suretiyle devredilseydi üyelerin katlanmak zorunda olduğu yükümlülüklere dairelerin devredilmiş olduğu 3’üncü şahısların da katılmak zorunda kalacağı ve durumun kooperatif menfaatine olacağı, ancak durumun açıklandığı şekilde sözü edilen devir, kooperatif yönetiminin kooperatifi ayrıca zarara uğrattıkları beyan edilmektedir. Keza 09.03.2019 tarihli genel kurulla inşaatın bitirilmesi için üyelerin 90.000,00 TL ek ödeme yapmasına karar verildiği,… ile… arasında imzalanan SDVS uyarınca,…daire karşılığı yükleniciye 61.440.000,00 TL (Genel kurul kararı sonrası 64.000.000,00 TL) ödeme yapılması kararının alındığı, ancak 11 adet dairenin … tarafından …’a verilmeyip yüklenici firmaya verildiği, SDVS kapsamında …’ın sahip olacağı daire sayısının 11 daire düşülerek 128 den 117 ye SDVS bedelinin her bir daireye barter daire bedelinin genel kurul tarafından 625.000,00 TL olarak belirlendiği, 64.000.000,00 TL’den 57.125.000,00 TL’ye revize edilmesi gerektiği, ancak bunun yapılmadığı, inşaatın bitirilmesi için 09.03.2019 tarihli genel kurulda her üyenin 90.000,00 TL ek ödeme yapması gerektiğinin oy çokluğuyla kabul edildiği, Yine bu dönemde … tarafından yapılmaması gereken, bir kısmı ise … tarafından yapılması gereken bazı ödemelerin de yönetim kurulu üyelerince tamamen … hesaplarından yapılmaya başlandığı, bu şekilde …’ın zarara uğratıldığının değerlendirildiği, davalıların da içinde bulunduğu yönetim kurulu üyelerine aralarında davacıların bulunduğu üyeler tarafından 08.11.2018 tarihinde….Noterliğinden gönderilen bir ihtarname ile yönetim kurulunun ilgili hususlarda uyarıldığı ancak önlem alınmadığı iddia edilmektedir. Dördüncü Aşama: Kasım 2018’de yapılan olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin maliyet artışını itiraf etmek zorunda kalması ve kalan işin tamamlanmasını teminen, o meblağın tespiti amacıyla uzlaşma komisyonu kurulduğu, bu dönemde inşaatın devam etmediği, alt yüklenici ve inşaat tamamlanma oranının bir raporla %70-71 olarak tespit edildiği, dolayısıyla imalat fazlası yapılan ödemelerin miktarının ne kadar olduğunun bilinmediği, Beşinci Aşama: 09.01.2019’da yapılan Olağan Genel Kurul’da ibranın ertelenmesi gerekirken, bilanço ve gelir-gider hesapları Genel Kurulun oyuna sunulduğu ve Genel Kurul tarafından oy çokluğu ile kabul edildiği; dolayısıyla Yönetim Kuruluna da ibra edilmiş olduğu, 2018 yılı Olağan Genel Kurulu incelendiğinde gerçeğe aykırı beyanların yer aldığı, Mevzuata göre düzenlemenin yapılmadığının görüldüğü, alt yüklenicilere ayni ödeme olarak verildiği Yönetim Kurulu tarafından müteaddit defalar ifade edilen 11 adet dairenin bilanço gider kaleminin içerisinde yer almadığı, bedelinin bu kalemin sadece nakdi ödeme kalemlerinden müteşekkil olduğu; Yönetim Kurulunun ibrası şeklinde alınan karara toplam 33 üye red oyu kullanmış, 30 ortak tarafından da toplantı tutanağına şerh düşülmüş, red oyu kullanan kişilerden 10 tanesinin huzurda davayı ikame ettikleri belirtilmiştir. 1.3. Zararı Oluşturan Nedenler: Söz konusu kooperatifin yönetiminin… firması ile yapmış olduğu hakediş sisteminden vazgeçip [EK-6]’da puantaj ödemeleri şeklinde herhangi bir iş almadan ve tespit yapılmadan … hesabından yükleniciye 3.000.000.000 (üç milyon) Türk Lirası bir ödeme yapıldığı, …firmasına o dönemde inşaatın geldiği aşamada fazla ödemenin yapıldığı ve kooperatifin zarara sokulduğu, Kooperatifin 11 adet dairesinin 1-2 ay içerisinde Yönetim Kurulunun aldığı inisiyatif ile KKİŞ ve SDVS’ne aykırı şekilde 3. kişilere devredilmesinin kooperatife ayrı bir zarar yaptığı; … tarafından ödenmesi gereken bir takım giderlerin yine … Yönetim Kurulunun aldığı inisiyatif ile … tarafından karşılandığı, bunlardan bir tanesinin … üyelerine tapu devirleri esnasında (satıcı ve alıcı) tapu masraflarının her ikisinin de … tarafından karşılandığı, KKİŞ ve SDVS kapsamında işin ilerlemesine bağlı olarak, kat irtifak tapu devirlerinin …’tan yüklenici…’ye bilahare yükleniciden de …’a yapılmasının öngörüldüğü, KKİŞ Madde 5/4 Fıkrası çerçevesinde alıcılara doğrudan devrinin mümkün kılındığı, …, yüklenici, …-yüklenici arasında var olacak tapu devirleri, ödenmesi gereken tapu harç giderlerinin ödenmesinin kooperatif tarafından öngörüldüğü[EK-9]; ancak …’tan …’a doğrudan devredilen tapularla ilgili sözleşmede bir hüküm bulunmaması nedeniyle satıcı taraf tapu masraflarını …’ın, alıcı taraf masraflarını …’ın karşılaması gerektiği, … Belediyesi Yapı Ruhsat ve Denetim Şubesi, Yapı Denetim firmasının ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle inşai faaliyetlere devam edilmemesi yönünde yazı yazıldığı, dolayısıyla yapı denetim firması ücretinin ödenemediği ve gözlerin yine …’a çevrildiği, ancak … …K sayılı ilamında özetle ‘yapı denetim hizmet bedelinden arsa sahibinin sorumlu olduğu, dolayısıyla yapı denetim hizmet bedelinin arsa sahibinden tahsil edilmesi gerektiğinin karar bağlandığı belirtilerek, yapı denetim sözleşmesinin yapı sahibiyle yapı denetim firması arasında akdedilme zorunluluğu bulunan kooperatiflerinin, yapı denetim firması yahut arsa sahibi sıfatıyla dahil olamayacağı bir sözleşme olduğu, ilgili sözleşmenin … ile Başkent Zirve Yapı Denetim firması arasında akdedildiği, 8043 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 5. Maddesi 6. Fıkrasında bulunan “Yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır.” hükmü gereğince yatırıldığı, yine Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 25/1 Fıkrasında; “Kanun ile öngörülen hizmet bedellerini karşılamak üzere, Bakanlıkça Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü ve Mal Müdürlüklerinde emanet hesapları açılır. Yapı denetim kuruluşunun hizmet bedelleri, yapı sahibince bu hesaplara yatırılır.” hükmü bulunmakta iken, yapı denetim hizmetini yürüten Başkent Yapı Denetim firmasına 2018 yılı içinde … hesabından değişik tarihlerde yaklaşık 350.000 TL ödeme yapıldığı, … Kooperatifiyle bahse konu firma arasında herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı gibi ödemenin de Kooperatifleri tarafından yapılma zorunluluğunun bulunmadığı, bu sebeple kooperatif yönetim kurulu tarafından zarara uğratıldığının anlaşıldığı, Bahse konu her iki kooperatifin (…-…) istihdam ettiği personele ve aldığı hizmete bakılarak; bunların giderlerinin … tarafından ödendiği tespit olunur ise de Yönetim tarafından kasıtlı olarak kooperatifin zarara uğratıldığı, her iki kooperatifin banka hesaplarının ve … personel dosyalarının celbinin sağlanarak incelenmesinin gerektiği, eğer her iki kooperatife de avukatlık hizmetinin alınmasına karşılık, … tarafından ödeniyorsa, bu hususun kooperatifi yönetiminin kooperatifi zarara uğrattığının delili olduğu, Öte yandan inşaatın genel giderlerini oluşturan elektrik, su, doğalgaz vb giderlerin … tarafından karşılanıyorsa kooperatif yönetiminin kooperatifi zarara uğrattığının kuşkusuz olduğu iddia olunarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak TTK ‘nın 5575. Maddesi uyarınca sınırlı sorunlu … Konut Yapı Kooperatifine yasal faiziyle birlikte ödenmesine, … Konut Yapı Kooperatifinin hukuki menfaatleri korunmak üzere yargılama giderlerinin davacılar ile kooperatif arasında TTK’ nun 555/2. Maddesi uyarınca hakkaniyet ölçüsünde paylaştırılmasını karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekili; davacıların ortak olduğu,… … Yapı Kooperatifinin Yönetim ve Denetim Kurulunun faaliyet raporları ve ibralarının; 18.03.2017 tarihinde yapılan 2016 yılı Olağan Genel Kurulu toplantı gündeminin 2. Maddesiyle, 04.02.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kurulu toplantı gündeminin 2. Maddesiyle, 19.01.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı Olağan Genel Kurulu toplantı gündeminin 6. Maddesiyle oylandığı ve Yönetim ve Denetim Kurulunun ibra edildiği her ne kadar 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. Maddesi uyarınca, 6102 sayılı TTK’nun 555. Maddesi uyarınca kooperatifin uğradığı zararın tazmini, kooperatif ve her iki kooperatif üyesi tarafından kooperatife ödenmesi amacıyla isteyebilme ve dava açma hakkına sahip ise de genel kurulda ibra edilerek aklanmış olan yönetim ve denetim kurulu üyeleri aleyhine doğrudan doğruya dava açma hak ve yetkisine sahip olamadıkları, bu nedenle davanın, davacıların dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddinin gerektiği, Dava dilekçesinin 7. sayfası “Beşinci Aşama” bölümünün 4. paragrafında “Yönetim Kurulunun ibrası şeklinde alınan karara toplam 33 üye red oyu kullanmış, 30 kişi tarafından da toplantı tutanağına şerh düşüldüğü, red oyu kullanan kişilerden10 tanesi de huzurdaki davayı ikame etmişlerdir.” denildiğinden bahisle, aynı bölümün birinci paragrafında “19.01.2019’da yapılan olağan genel kurulda ibranın ertelenmesi gerekirken, bilanço ve gelir gider hesapları genel kurul oylamasına sunulmuş ve genel kurul tarafından oy çokluğu ile kabul edilerek yönetim kuruluna ibra edilmiş olmuştur.” denildiği, 19.01.2019 tarihinde yapılan kooperatif olağan genel kurulunda, bilanço gelir gider hesapları genel kurulda tartışılıp oylandığı, oylanma sonucunda yönetim ve denetim kurulunun ibrasına oy çokluğu ile karar verildiği, dolayısıyla davacıların yönetim kurulunun ibrasının ertelenmesi gerektiği yönündeki beyanlarının hukuki durumdan uzak bir değerlendirme olduğu, ayrıca kooperatif üyelerinden 33 üyenin red oyu kullandığı, 30 üye tarafından bu tutanağa şerh düşüldüğü, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca; kooperatif genel kurul toplantılarında gündemin herhangi bir maddesine karşı çıkan, oylamada red oyu kullanan ve bu durumu toplantı tutanağına kaydettiren kişi ya da kişilerin kooperatif genel kurulunda alınan kararın 6. Maddesinin iptali için 30 gün içinde dava açma hakkı bulunmakta iken davacılar tarafından kooperatif genel kurulunun, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 6. Maddesine karşı çıkılmasına rağmen bu maddenin iptali için kooperatif aleyhine herhangi bir iptal davası açılmamış olması karşısında hukuki yarar ve menfaatlerinin bulunmadığı, Dava dilekçesinde davacı kooperatif üyelerince, …’ın kuruluşundan bu yana bazı yönetim kurulu üyelerinin TTK’nun 553. Maddesi kapsamında kooperatifi zarara uğrattıklarının iddia edildiği, ancak kooperatifin ne şekilde zarara uğratıldığı ve zararın ne olduğu hususunda somut bir açıklama bulunmadığı gibi, buna ilişkin belgelerin de bilahare sunulacağı belirtildiği, ancak bu belgelerin ne olduğunun belirtilmediği, dolayısıyla varsayıma dayalı bir şekilde, kooperatif yönetimine karşı herhangi bir davanın açılmasının söz konusu olmadığı, Huzurdaki dava, 1163 sayılı kanunun 98.maddesinin yollamasıyla açılan ticari bir dava olup, değerinin 1.000,00 TL olarak gösterilmesi; miktar ve değeri itibariyle huzurdaki davanın “basit yargılama” hükümlerine göre yürütülmesinin gerektiği; davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde, yasanın bu hükümlerine uyulmadığı, hangi olayın hangi delille ispatlanacağının açıklanmamış olduğu ve somutlaştırılarak dosyaya sunulduğu, dolayısıyla dava dilekçesinin usule uygun olmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiği, Dava dilekçesinde ve dava dilekçesinin “netice-i talep” kısmında, sunulacak cevap dilekçesine karşı iddiayı ve savunmayı genişletme haklarının ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu belirtilmekte ise de; davacıların iddiayı ve savunmayı genişletmeyi herhangi bir izinlerinin ve muvafakatlarının bulunmadığı, ayrıca davacılar tarafından usule uygun olmayan delil sunma taleplerine ve savunmalarına herhangi bir muvafakatlarının söz konusu olmadığı, Yönetim kurulu üyelerinin, …. Konut Yapı Kooperatifi ve … Konut Yapı Kooperatifi’nde bulunan hisselerinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasının istendiği, dava değeri göz önüne alındığında, her biri yaklaşık 800.000,00 TL ile 1.000.000,00 TL arasında değişen, kooperatif hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasının yerinde olmadığı, ayrıca dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, ortada herhangi bir zarar söz konusu olmadığından, ihtiyati tedbir konulması şartlarının gerçekleşmediği, Bir başka husus da, davalı gösterilen yönetim kurulu üyelerinin hangi eylem ve işlerinden dolayı kooperatifi zarara uğrattıklarının belirtilmesi gerekmekte iken müvekkile tebliğ edilen dava dilekçesinde bu yönde herhangi bir açıklamada bulunulmadığı, bu bakımdan da davanın usul ve yasaya aykırı olup reddinin gerektiği Dava dilekçesinde müvekkil ve diğer yönetim kurulu üyelerinin dava dışı …’ın aynı ailelerden kurulduğu, her iki kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin de aynı ailelerden oluştuğu öne sürülmekte ise de bu hususun asılsız bir iddia oluğu, zira …’ın kurucuları ..ve … olduğu, dolayısıyla her iki kooperatifi de aynı ailenin yönettiğinin gerçek durumu yansıtmadığını, ayrıca davacıların üyesi bulunduğu …’ın, …’ın finansörü şeklinde değerlendirilmesinin yerinde bir yaklaşım olmadığı, …’ın kuruluşu ve geçirdiği safahat incelendiğinde bu durumun açıklığa kavuşacağı, bu nedenle … ve ..a ait gerekli sicillerin, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden getirilmesi halinde durumun aydınlanacağı, 1.7. …. ile yüklenici… arasında… Parselde yer alan taşınmaz üzerinde her biri 34 katlı olmak üzere 2 blok halinde inşaat yapılması hususunda 14.05.2015 tarihinde noter onaylı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığı , Daha sonra… ile … arasında, “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Bağlı Gayrimenkul Devir (Satış Vaadi) Sözleşmesi”nin imzalandığı ; …ile … arasında imzalan sözleşme uyarınca 122 daireden oluşan B Blok kooperatife ait olacak olup, 134 daireden oluşan A-Blokun ise yüklenici…’ye ait olacağı, …ile davacıların da ortak olduğu kooperatif arasında imzalanan sözleşmenin 1.maddesinde yükleniciye verilmesi kararlaştırılan 128 dairenin kooperatife devrinin öngörüldüğü, Bu sözleşmenin 2.maddesinde, yapılacak tüm kaba ve ince işlerin malzeme, işçilik ve kalitenin müteahhit tarafından kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 4.maddesinde kat irtifakının arsa sahibi adına tescil edileceği, kooperatife arsa karşılığı devredilecek dairelerin inşaatın aşamasına göre belirtilen peyder pey devredilebileceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca bu maddede kooperatife devir ve kat irtifakı tesisi sırasında alıcı ve satıcı tarafından ödenmesi gerekirken tapu harç ve giderlerinin tümünün kooperatif tarafından karşılanacağının sözleşmede yer aldığını, sözleşmenin 6.maddesinde müteahhide ait masrafların neler olduğunun ödeme planında belirtildiği, toplamda 61.440.000,00 TL’nin kooperatif tarafından müteahhide ne şekilde ödeneceğinin sözleşmede belirtildiği, Ödemelerin nakit olarak yapılabileceği gibi, hisse devri ve hisse değerinden az olmamak koşuluyla kooperatif üyeliği şeklinde de yapılabileceğinin sözleşmede yer aldığı, Bu sözleşmeye dikkat edildiğinde davacıların, …’ın inşaat projesini finanse edeceği yönündeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, …’ın üyelerinin…’nin hakediş karşılığı …’tan aldığı bağımsız bölümleri satın alarak kooperatife üye olduğu belirtilmektir. Dava dilekçesinde… ile … arasında imzalanan sözleşme gereği, teminat alınmadığından söz edildiği, sözleşme incelendiğinde davacıların üyesi bulunduğu kooperatife verilecek olan 128 dairenin yapılan imalatlar karşılığında peyder pey verileceği; nitekim 2018 yılı Mart-Haziran döneminde sözleşme gereği …’ın 104 üyesi karşılığı, 104 adet tapunun arsa sahibi kooperatif tarafından …’a devredildiği, bu yöndeki davacıların beyanının gerçeği yansıtmadığı, …’nin …’tan hakediş karşılığı aldığı dairelerin …’a üye olanlar (davacılar bu şekilde kooperatife üye olmuşlardır), satın aldıkları dairenin bedelini banka hesabına yatırdıktan sonra dekont ve diğer evraklarla kooperatife başvurarak üye olmuşlardır. Ayrıca kooperatif üyelerinin, …’ın genel kurullarına ve olağanüstü genel kurullarına katılmadıklarını beyan etmelerinin tamamen mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğu, Dava dilekçesinde hangi yönetim kurulu üyesinin hangi zamandaki iş ve işlemlerden sorumlu olduğunun belirtilmediği, çünkü bazı yönetim kurulu üyelerinin, üyelikten ayrılmış olduğu ve yerine yenilerinin seçildiği, dolayısıyla hangi yönetim kurulu üyesinin hangi olaydan dolayı sorumlu olduğunun açık bir şekilde belirtilmediği ve usul yönünden aykırılık teşkil ettiği, Dava dilekçesinde inşaat safhalarının 5 döneme ayrıldığı, buna göre; Birinci safha olarak, …ile …’ın sözleşme imzaladığı tarihten 08.02.2018 tarihine kadar geçen dönemin belirtildiği, bu dönemde bütün uyarılara rağmen tapuların alınmadığı belirtilmiş ise de Nisan – Haziran 2018 tarihine kadar kooperatif üyesi olan 104 kişiye, 104 adet tapu devri yapıldığı, dolayısıyla dava tarihine kadar üye sayısı kadar tapunun kooperatife devredildiği, İkinci safhanın ise 08.02.2018 tarihi ile Mayıs 2018 tarihi arasındaki dönemi kapsadığı anlaşılmış, 04.02.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurulunda inşaat durumunun ve yüklenicinin mali olarak zorlanması nedeniyle gündemin 5.maddesiyle karar alınarak, yüklenici tarafından yapılacak imalatlar karşılığı, yapılacak ödemeye ilişkin yapılan imalatlar tespit edilerek, yükleniciye pursantaj esasına göre ödeme yapılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, bu karara davacılar dahil hiç kimse tarafından itirazda bulunulmadığı, dava açılmadığı, Genel Kurulda alınan yetkiye dayanılarak 08.02.2018 tarihinde yüklenici ile bir protokol hazırlandığı ve genel kuruldaki yetkilendirmeye göre karar altına alındığı şekliyle ödemelerin yapıldığı, Davacı tarafı bu protokol tarihine kadar yükleniciye 27.000.000,00 TL civarında ödeme yapıldığını, ancak ne kadar iş yapıldığını tam olarak bilmediğini belirterek huzurdaki davayı açtığı, ancak hakediş karşılığı yükleniciye ödenen miktarın %45 inşaat seviyesi olan 28.000.000,00 TL civarında olduğunun tespit edildiği ve ayrıca 31.12.2017 – 04.02.2018 tarihleri arasında yükleniciye 2.000.000,00 TL daha ödenerek toplam ödeme miktarının 30.000.000,00 TL’ye çıkarıldığı, 02.04.2018 tarihi itibariyle ise yükleniciye ödenen bedelin 33.000.000,00 TL olduğu, 1.9.3. Mayıs 2018 – Eylül / Ekim 2018 tarihleri arasını kapsayan 3’üncü safhada daire devirleri (barter) arsa sahibi kooperatif tarafından işin devamlılığı sağlanmak üzere, bu işlemin yapılmasında kooperatif yönetiminin hiçbir dahli bulunmamakta olup, arsa sahibi kooperatif ve davacıların üyesi bulunduğu kooperatif tarafından yüklenici firma adına taşeronlarla sözleşmelere imza atan … tarafından verilen bu barterler sayesinde işin durması engellenmiş olup, işin bitme seviyesine ulaşıldığı, davacıların somut bir delil ortaya koymadan, soyut iddialarla huzurdaki davayı açmış olmaları nedeniyle iyi niyetli olarak hareket etmedikleri, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 4.maddesinde, bu giderlerin kooperatif tarafından karşılanacağının açıkça belirtildiği, Kasım 2018 – Ocak 2019 dönemini kapsayan 4’üncü safhada yine davacılar tarafından, kooperatif yönetiminin …’ı zarara uğrattıkları, inşaat seviyesine bakmadan ödeme yapılarak kooperatif aleyhine fark oluşturdukları iddia edilmekte ise de bu hususun yerinde olmadığı, bu dönemde yapılan ödemelerin tamamen sözleşmelere, kooperatif genel kurulunun verdiği yetkiye ve oluşturulan komisyonların belirlediği somut durumlara göre yapıldığı, hiçbir şekilde kooperatifin zarara uğratılmadığı, 2019’dan dava tarihinde değin olan 5’inci safhada, davacılar tarafından, bu döneme ilişkin olarak, ibranın gerektiğinden, gelir gider hesabı ile bilançonun mevzuata aykırı düzenlendiği bahsedilse de 19.01.2019’da yapılan olağan genel kurulda konunun tartışıldığı ve oy çokluğu ile kooperatif yönetim kurulunun ibra edildiği, dolayısıyla ibra edilen kooperatif yönetiminin zarara uğrattığından söz edilmediği, bu genel kurulda imar planının iptali hususunda da kooperatif üyelerine bilgi verildiği, üye başına 20.000,00 TL ödeme yapılmasının genel kurulda kabul edildiği, ayrıca imalatların tamamlanabilmesi için üye başına, 90.000,00 TL aidat toplanması için karar alındığı, Dava dilekçesinde zararı oluşturan nedenlerden söz edilmektedir; Hakediş usulünden pursantaj usulüne geçiş ve 3.000.000,00 TL ödeme yapılması hususu tamamen genel kurul doğrultusunda yüklenici firmanın yetkileri, yapı denetim firması ve kooperatif yetkilisi mühendis tarafından oluşturulan ve onaylanan hakkedişlere göre yapılan ödemeler, Ancak davacıların soyut iddialarına karşılık 29.03.2018 tarihinde …ş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesi alınan raporda inşaat seviyesinin %55 olduğu, inşaat bedeli 64.000.000,00 TL olduğuna göre 30.03.2019 tarihi itibariyle yükleniciye ödenen miktarın 32.500.000,00 TL’ye ulaştığı, sözleşme gereği 104 adet tapu (kooperatif üye sayısı kadar) arsa sahibi kooperatif tarafından …’a devredildiği, dava dilekçesinde 11 dairenin barter verildiği, bu nedenle kooperatifin zarara uğratıldığı, bu dairelerin … tarafından değil, arsa sahibi kooperatif tarafından verilmiş olduğundan, …’ın bilançosunda ve maliyetinde gösterilmediği, ayrıca kooperatifin hesap işlemlerinin incelenmesi için kurulmuş olan hesaptaki komisyon raporlarında da herhangi bir aksaklığın ve yanlışlığın bulunmadığının tespit edildiği, yine arsa sahibi kooperatif tarafından ödenmesi gereken bir kısım giderlerin … tarafından ödendiği (yapı denetim, müaşvir, proje, yönetim, personel ve genel giderler) iddiası, arsa sahibi kooperatif ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin 20.maddesinde yüklenici tarafından yapılan inşaatların yapı denetim yasası uyarınca bir yapı denetim firmasına ödenecek ücretin de yüklenici tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kaldı ki arsa sahibi kooperatifin Ocak 2019 tarihinde yapılan 2018 olağan genel kurulunda tüm imalat bedellerinin (yapı denetim ücreti de dahil) eşit ve aynı oranda iki kooperatif tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla davacının bu yöndeki iddialarının gerçek dışı olduğu, bunun yanında imalat bedelleri, personel giderleri ve diğer konularda yeterli açıklamaların yapıldığı, dolayısıyla davacıların bu yöndeki beyanlarının yerinde olmadığı, resen nedenler uyarınca öncelikle davacıların ehliyetinin bulunmadığı, usul reddine esasa girildiğinde esastan reddi talep edilmektedir.
Diğer davalılardan …, …, … ve … vekili, dava dışı … Kooperatifinin arsa sahibi yüklenicinin ise dava dışı…. firması arasında Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi yapıldığı, davacıların üyesi oldukları … Konut Yapı Kooperatifinin ise yüklenici ile yapmış olduğu anlaşma nedeniyle inşaatın maliyetinin karşılayan üyeler olduğunu, davacıların gayrimenkulü satın alırken aynı zamanda da kooperatife de üye olduklarını yüklenici şirketin çalışmaların davacıların gördüklerini incelediklerini kooperatifin üyeleri olarak tüm genel kurullara katıldıklarını, bir kısmının komisyonlarda görev aldıklarını, davacıların üyesi oldukları kooperatife mevcut üyelerinin tamamını karşılayacak şekilde tapu devirlerinin yapıldığını, inşaat bedelini karşılamak üzere taşeronlara en uygun bedellerle yaptıkları işler karşılığı taşınmazların devredildiğini, bu devirlerin kayıt altına alındığını, yükleniciye fazla ödeme yapılmadığını, imar planları ile ilgili dava ve karar bilgilerinin davacı tarafa verildiğini avukatlar tarafından da genel kurulda anlatıldığını, tapu devir bedellerinin… Kooperatifi tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığının, davanın ticari dava olmasına rağmen dava değeri itibariyle basit yargılama usulünün uygulanması gerektiğinin tedbire yönelik şartların oluşmadığını, talebin istenebilmesi için gerekli hak düşürücü sürenin geçtiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, kendilerine husumet düşmeyeceğini esasa yönelik diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
HUKUKİ GEREKÇE:
Dava, dava dışı … Konut Kooperatifinin bir kısım üyelerinin kooperatifin yönetim kurulu üyeleri aleyhine açmış oldukları sorumluluk davasıdır.
Davacıların, …Konut Kooperatifinin üyesi oldukları davalıların söz konusu kooperatifin geçmiş yönetim kurulu üyesi oldukları çekişme konusu değildir.
Davacılar, açtıkları davayla yöneticilerinin sorumluluğu kapsamında uğranılan zararın kooperatif yöneticileri olan davalılardan tahsilini talep ettiklerinden 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. Maddesinin yollamasıyla Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirkete ilişkin hükümler uygulanacağından … Kanununun kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin yöneticilerin ve tasfiye memurunun sorumluluğu başlıklı 555. Maddesinde ilgililerin sorumlulukları düzenlenmiş, aynı yasanın 555. Maddesinde şirketin uğradığı zararın pay sahipleri tarafından ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği yönünde hüküm içermektedir.
Geçmiş dönem kooperatif yöneticisi olan davalıların kooperatifi yönetirken kötü yönetim nedeniyle şirketi zarara uğratıp uğratmadıkları çekişme konusu olduğundan tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya nitelikli hesaplama uzmanı, kooperatif uzmanı, inşaat mühendisinden oluşturulan bilirkişi kuruluna tebliğ edilmiş, alınan 01.09.2021 tarihli raporda;
“…
Davacı yan, davalıların …. … Konut Yapı Kooperatifi (İmaj) Yönetim Kurulu üyesi -olduklarını, davalıların aynı zamanda …. … …. Kooperatifinin (…k) de yönetiminde olduklarını, …ın dava dışı müteahhit… … Firmasıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, İmaj Kooperatifinin ise… Yön Firmasıyla anahtar teslim götürü bedel usule göre sözleşme imzaladığını, bu şekilde İmaj’ın davalıların yönetiminde olduğu … Kooperatifinin inşaatının bir anlamda finansörü olduğunu, kooperatifin yönetiminin… firması ile yapmış olduğu hakediş sisteminden vazgeçip, puantaj ödemeleri şeklinde … hesabından yükleniciye 3.000.000.000 Türk Lirası bir ödeme yapıldığını,
…firmasına o dönemde inşaatın geldiği aşamada fazla ödemenin yapıldığı ve kooperatifin zarara sokulduğu, kooperatifin 11 adet dairesinin 1-2 ay içerisinde Yönetim Kurulunun aldığı inisiyatif ile KKİŞ ve SDVS’ne aykırı şekilde 3. kişilere devredilmesinin kooperatifi zarara soktuğunu, Park tarafından ödenmesi gereken bir takım giderlerin yine …. Kurulunun aldığı inisiyatif ile … tarafından karşılandığını, yapı denetim firması ücretinin ödenmesinin…’dan beklendiğini, ancak yapı denetim hizmet bedelinden arsa sahibinin sorumlu olduğunu, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 25/1 Fıkrasında;
“ . ,Yapı denetim kuruluşunun hizmet bedelleri, yapı sahibince bu hesaplara yatırılır.” hükmü bulunmakta iken, yapı denetim hizmetini yürüten… Yapı Denetim firmasına 2018 yılı içinde … hesabından değişik tarihlerde yaklaşık 350.000 TL ödeme yapıldığını, her iki kooperatifin istihdam ettiği personele giderlerinin …tarafından ödendiğini, her iki kooperatife de avukatlık hizmetinin alınmasına karşılık, … tarafından ödeniyorsa, bu hususun kooperatifi yönetiminin kooperatifi zarara uğrattığının delili olduğunu beyan etmekte,
Davalılar vekili ise, İmaj kooperatifinin dava dışı… Kooperatifi ile müteahhit firma arasındaki Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile müteahhit firmaya düşen daireler için üyelik kaydı aldığını, dolayısıyla İmaj Kooperatifinin dairelerinin, müteahhit firmanın… Kooperatifi için yaptığı imalat oranına bağlı olduğu,… Kooperatifinin imzaladığı sözleşmede tapu harç ve giderlerinin kooperatif tarafından ödeneceğinin hükme bağlandığını, müteahhit firmaya sözleşme ile 61.440.000,00-TL. ödeme yapılacağının belirtildiğini, ödemelerin nakit yapılabileceği gibi, hisse devri şeklinde de yapılabileceğinin hükme bağlandığını, bu hususların kooperatifin olağan ve olağanüstü genel kurullarında görüşüldüğünü, kooperatif genel kurullarında Yönetim Kurulu üyelerinin ibra edilmiş olduğunu, dava tarihine kadar 104 olan üye sayısı kadar tapunun kooperatife devredildiğini, 31/12/2017 tarihi itibariyle yapı denetim firmasının inşaat seviye tespit raporuna göre %65 oranında olduğunun tespit edildiğini, 02/04/2018 tarihi itibariyle yükleniciye ödenen tutarın 33 milyon olduğunu, diğer eksik işler için Eylül 2018’e kadar 12 milyon TL. ödendiğini, yapılan ödemelerin Genel kurul kararları döğrultusunda yapıldığını, …lisanslı Gayrimenkul Değerlendirme Uzmanı tarafından 7/03/2018 t. itibariyle inşaat seviyesinin %70 mertebesinde olduğunun tespit edildiğini, kooperatifin sadece kendine ait personelin giderini karşıladığını, dava dilekçesinde barter olarak verildiği öne sürülen 11 adet dairenin… Kooperatifi tarafından verildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Uyuşmazlık, kooperatif genel kurullarında yönetim kurulu üyelerinin ibra edilip edilmediği ve varsa ibra kararının geçerli sonuç doğurup doğurmayacağı, davalıların işlem yahut eylemleri nedeniyle kooperatifin zarara uğrayıp uğramadığı ile varsa zarar miktarının belirlenmesi ‘ noktalarında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulan sözleşmelerin incelenmesinde, müteahhit ile… Kooperatifi ve İmaj Kooperatifi arasında üçlü bir yapı göze çarpmaktadır. Buna göre;
Arsa sahibi olan….ile müteahhit arasında 256 dairelik bir kat karşılığı inşaat -yapım sözleşmesi imzalandığı, bu dairelerin 134 adedinin müteahhide bırakılacağının hükme bağlandığı,
Müteahhit firma ile İmaj KYK arasında imzalanan sözleşmenin ise… tarafından ferağı verilecek olan 134 daireden 128 adedinin, 61.440.000,00-TL. anahtar teslim götürü bedel karşılığında… Kooperatifine devrini kapsadığı anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 42. Mâddesinde, Kooperatif Genel Kurulunun devir ve devredemeyeceği yetkileri sayılmış olup, 6. ve 7. bendlerinde, “6. Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulun niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satilacak gayrimenkulun asgari fiyatını belirlemek. 7. İmalat ve inşaat işlerinin yaptırilma yöntemini belirlemek.” denilmiştir.
Kooperatifin Genel Kurul kararlarının incelenmesinde;
24/06/2014 tarihli Genel Kurul’da Alacaatlı mah.ç’nde metrekare fiyatı azami 4.000,00- TL.’dan arsa satın alınması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki verildiği,
Ancak daha sonra, 14/04/2015 tarihli Genel Kurul’da….Parsel’de bulunan 10.991 m2 gayrimenkulün alt taşeron veya sözleşme hak devri suretiyle en fazla %50’ye kadar olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yapmasına, alınan arsayı emanet usulü olarak emanet komisyonu da yönetim Kurulundan oluşmak üzere kısmi veya anahtar teslim teklif alınarak yapılmasına, yaptırılmasına, sözleşme şartlarına göre yükleniciye ödeme yapılmasına, tapu bedeli olarak rayiç bedelin esas alınmasına… “ oybirliği ile karar verildiği görülmektedir.
Kooperatifçe 16/05/2015 tarihinde müteahhit…. Firması ile sözleşme imzalandıktan sonra yapılan ilk Genel Kurul olan 29/08/2015 tarihli Genel Kurul’da gündemin 3. Maddesiyle; “Kooperatifin gayrimenkul edinmesi hususu, 14.04.2015 günlü genel kurulda kararlaştırılmıştı.
Bu defa bu karar doğrultusunda Kooperatif tarafından yüklenici firma ve/veya … ile ek sözleşme yapmaya, tapuya şerh vermeye, bu amaçla tapu daireleri ve bankalarda işlem yapmaya, üyelere kredi kullandırmaya,… vs. “ konularında Yönetim Kurulu’na oybirliği ile yetki verildiği anlaşılmaktadır.
24/01/2016 tarihli Genel Kurula müteahhit firma yetkilisinin katılarak soruları cevaplandırdığı, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin aynı toplantıda oyçokluğu ile ibra edildikleri,
18/03/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin oyçokluğu ile ibra edildiği, 22/12/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da imar barışından yararlanmak üzere üye başına 20.000,00-TL. yatırılması konusunda oybirliği ile karar verildiği, bu suretle kooperatif inşaatındaki -kapsamı bilinmemekle birlikte- imara aykırılık hususunun Genel Kurulun bilgisine sunulduğu,
04/02/2018 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesinde; “Arsa sahibi kooperatifin yönetim kurulu adına davacı ile uzlaşıldığı, imara aykırı bir durum olmadığı, kooperatif tarafından bir şey ödenmediği, imara aykırı bir durum olmadığı, inşaatların devam ettiği ve iskanın alınabileceği”nin bildirildiği,
Gündemin 4. Maddesinde, müteahhit şirket yetkilisinin açıklamalarda bulunduğu inşaatın seviyesinin %80’lerde olduğunu, 6 aylık ek süre verildiği, imalatlar için fiyat artışı yapıldığını ancak sürede sıkıntı yaşanmayacağını bildirdiği,
Gündemin 5. Maddesiyle “Yüklenici tarafından yapılan imalatların ödenmesine ilişkin usulün , yapı denetim firması ve kooperatif teknik görevlisi tarafından tespit edilecek pursantaja göre yönetim kurulunca yükleniciye yapılacak ödemelerin belirlenmesi şekliyle yapılması ve 2018 Eylül ayı sonuna kadar tüm imalatın sözleşmeye göre anahtar teslim bitirilmesi halinde, kooperatif lehine doğan cezai hükmün uygulanmaması..” oybirliği ile karar verildiği görülmekle, Genel Kurul onayı ile müteahhide yapılacak ödeme usulünde değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır.
02/06/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da gündemin 3. Maddesinde “yüklenici firmanın yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği Yönetim Kurulu tarafından anlatıldı. Bu işin finansmanı nasıl olacak, kaç dairenin barter’a verileceğini sordu….
Fesih konusunda oybirliği ile yetki verildi. Kooperatife ait denge şerefiye bedeli olan 625.000,00-TL.’den aşağı olmamak üzere ortak kaydedilerek satış yapılmasına…” karar verildiği,
20/10/2018 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesinde “yüklenicifirma yetkilisi imar planlarının iptal edildiğini, bu nedenle inşaatların bitirilemediğini beyan etti….
Yapılan müzakere sonucunda Kooperatif ortaklarından …. Oluşacak bir komisyon oluşturulması bu komisyonun kooperatif inşaatlarının tamamlanabilmesi için yapılacak ödemelerin nasıl, ne kadar olacağı yönünde rapor düzenlemesi..”ne oyçokluğu ile karar verildiği,
07/09/2019 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesiyle “imar barışı için toplanan paraların imalatlarda kullanıldığının bildirildiği, imar barışı ile ilgili resmi ödemelerin anılan yerlere ödenmesi, kalan meblağın inşaat giderinde kullanılması…”na oyçokluğu ile karar verildiği,
Önceki genel kurulda oluşturulan komisyon üyesi istifa ettiğinden 2 imzalı olan raporun görüşülerek, oyçokluğu ile kabul edildiği,
Görülmekte olup, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin ibrasının görüşüldüğü genel kurullarda, ibra edilmeleri yönünde karar alındığı anlaşılmaktadır.
Genel olarak ibra; Yönetim Kurulu’nu sorumluluktan kurtaran menfi borç ikrarı niteliğindedir. Ancak, ibranın geçerli sonuç doğurabilmesi için, bilançonun gerçek durumu yansıtması, eksiksiz, kolay ve anlaşılabilir bir şekilde düzenlenmesi gereklidir. 6102 sayılı TTK nun 424.’ne göre, Genel Kurul’un bilgisine sunulmayan ve öğrenme olanağı bulunmayan konuların ibra kapsamına girmeyeceği kabul edilmiştir. * İbranın temelini 6102 sayılı Kanunun 437. maddesinde düzenlenen “bilgi alma hakkı” oluşturmakta olup, Genel Kurul’a hiç ya da gereği gibi bilgi verilmeyen konularda alınan ibra kararının geçerli olmayacağı kabul edilmiştir.
İbra, sadece genel kurul tarafından fiilen bilinen işlem ve konuları değil, hesaplardan ve açıklamalardan çıkarılması mümkün olan işlem ve konuları da kapsar. Bu kapsamı belirlerken genel kurulun bilmesi veya değerlendirmesi konusunda, orta yetenekte bir pay sahibinin değerlendirmesinin ölçü olarak alınması gerektiği ifade edilmiştir. Bu ölçüye göre, orta yetenekte bir pay sahibinin gerekli özeni göstermesine rağmen, anlayamayacağı konu ve işlemler ibranın kapsamına girmemelidir.? Nitekim …. H.D. ni….K. 18.02.2014 t. kararıyla; “Dava konusu masrafın yapıldığı hususunun bilançoda yer alması ve bunun üyelerin bilgisine arz edilmesi halinde ibranın geçerli olduğu kabul edilebilir. Bilanço ve eklerinden anlaşılamayan ve üyelerin bilgisine arz edilmeyen hususlardan dolayı, ibranın ilgili olduğu konuyu kapsadığı söylenemez…. İbranın yukarıdaki nitelikleri taşıyıp taşımadığı, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak tespit etmek ve dava konusu masrafların bilanço kapsamında yer almadığı ve/veya üyelerin bilgisine arz edilmediği anlaşıldığı takdirde, toplanan deliller çerçevesinde hükme varılmak, dava konusu masrafların yapıldığının bilançoda görünmesi ve bilançonun da üyelerin bilgisine arz edildiğinin anlaşılması halinde şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi…” gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kooperatif Genel Kurul Kararlarının incelenmesinde; genel olarak müteahhit ile yapılan sözleşmenin yürütülmesi aşamalarında genel kurula bilgi verildiği, 04/02/2018 tarihinde, ödeme yönteminin değiştirilerek pursantaj esasına geçilmesi konusunda genel kuruldan onay alındığı, müteahhidin sözleşmesinin fesih aşamasına gelindiğinde yine genel kurulun olağanüstü toplanarak bilgi verildiği görülmektedir. Ancak, alınan ibra kararlarının geçerli olabilmesi için, müteahhide yapılmış olan ödemelerin bilanço ve gelir-gider hesaplarında gösterilmiş olması, kooperatifçe yapılan harcamaların kayıtlarda yer almış olması gerektiği, TTK’nun 425. Maddesi gereği olup, bilançonun gerçeğe aykırı olması halinde alınan ibra kararının geçerliliğinden bahsedilemeyecektir.
Ancak bu hususun tespit edilebilmesi için Kurulumuza mali müşavir eklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Zira, müteahhide yapılan ödemelerin, kooperatif inşaatının halihazırdaki durumu ile orantılı olup olmadığı hususu, ancak kooperatif defter ve kayıtlarının incelenmesiyle mümkün olabilecektir. Şayet, fazladan yapılmış bir ödeme varsa, hangi davalının yönetimde olduğu tarihlerde yapıldığının da tespiti önem arz etmekte olup, keza; davacının diğer iddiaları da (Park kooperatifinin çalışanlarının masraflarının İmaj Kooperatifi tarafından ödendiği, yapı denetim firmasına İmaj kooperatif tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı,… vs.), ancak kooperatif kayıtları üzerinde mali müşavir aracılığıyla yapılacak inceleme ile tespit edilebilecektir.
Sonuç :
1) Davanın Kooperatif Yönetim Kurulu’nun sorumluluğuna dayalı olarak açılan tazminat davası niteliğinde olduğu, dava değerinin 1.000,00-TL. olduğu, ‘
2) …Genel Kurul kararlarının incelenmesinde, genel olarak müteahhit ile yapılan sözleşmenin yürütülmesi aşamalarında genel kurula bilgi verildiği, 04/02/2018 tarihinde, ödeme yönteminin değiştirilerek pursantaj esasına geçilmesi konusunda genel kuruldan onay alındığı, müteahhidin sözleşmesinin fesih aşamasına gelindiğinde yine genel kurulun olağanüstü toplanarak bilgi verildiğinin tespit edildiği ve Yönetim Kurulu ile Denetim Kurulu üyelerinin ibra edilmiş olduğu,
3) Ancak, ibra kararının geçerli olabilmesi için bilançonun gerçeği yansıtması gerektiği, müteahhide yapılan ödemelerin, kooperatif inşaatının halihazırdaki durumu ile orantılı olup olmadığı hususu, ancak kooperatif defter ve kayıtlarının incelenmesiyle mümkün olabileceği, şayet, fazladan yapılmış bir ödeme varsa, hangi davalının yönetimde olduğu tarihlerde yapıldığının da tespitinin gerektiği, keza; davacının diğer iddiaları da (… çalışanlarının masraflarının İmaj Kooperatifi tarafından ödendiği, yapı denetim firmasına İmaj kooperatif tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı,… vs.), ancak kooperatif kayıtları üzerinde mali müşavir aracılığıyla yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğinden, Kurulumuza bir mali müşavir eklenmesine ihtiyaç duyulduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra heyete mali müşavir bilirkişi eklenerek alınan ek raporda;
“…
1. Kooperatif yönetimi tarafından… firmasına ödemelerin hakediş usulüne göre ödeneceği sisteminden vazgeçilerek, yönetimce protokolle pursantaj ödemeleri şeklinde bir modele geçilmesi üzerine, her hangi bir iş alınmadan ve tespit yapılmadan…’ye 3.000.000 TL civarında ödeme yapıldığı, bu ödemenin 07.02.2018 tarihinde davalılardan …, … ve … Yönetim Kurulu üyesi iken yapıldığı iddiası;
Kooperatifin yönetim kurulu karar defterinde 30.01.2018 tarih ve…nolu kararda Koop. İle… Ltd. Şti. arasında imzalanan 16.05.2015 tarihli sözleşme kapsamında ödenecek tutardan mahsup edilmek üzere (kararın 3. Maddesinde 07.02.2018 tarihinde 3.000,000,00 TL ödenmesine) karar verilmiştir.
Bu ödemenin fazladan yapılan bir ödeme olup olmadığı hususu defterlerde incelendiğinde; 07.02.2018 tarihinde yönetim kurulu kararına istinaden… firmasına 3.000.000,00 TL ödendiği kayıtlıdır. Ancak defterlerde bu ödemenin fazladan bir ödeme olduğuna dair bir kayıt yer almamaktadır. Nitekim defter kayıtlarında 31.12.2018 tarihi itibarı ile… firmasına yapılmış ödemelerin toplamı 31.690.594,20 TL olarak görünmektedir.
Bilindiği üzere dava konusu koop ile… firması arasındaki 16.05.2015 tarihli sözleşmeye göre… firmasına ödenmesi kararlaştırılan toplam tutar 61.440,000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Defter kayıtlarına bakıldığında… firmasına yapılan ödeme tutarları 2018, 2019 ve 2020 yılı sonu itibarı ile 31.690.594,20 TL olarak görünmektedir. Burada üç husus öne çıkmaktadır.
Birincisi… firmasına sözleşmeye göre ödenmesi kararlaştırılan 61.440.000,00 TL’ye karşılık… firması ile sözleşme feshedildiği için ödenen tutar 31.690.594,20 TL’dir. İkinci husus defter kayıtlarına göre 31.12.2020 tarihi itibarı ile inşaat yapımı için harcanmış tutar 63.025.114,69 TL olarak kayıtlıdır. Bilindiği Üzere… Firmasına ödenecek tutar genel kurul kararı ile 64.000.000,00 TL’ye çıkarılmış olmasına karşın kayıtlarda inşaat için harcanan tutar 31.12.2020 tarihinde 63.025.114,69 TL’de kalmış görünmektedir. Üçüncü husus ise bu 3.000.000,00 TUV’nin de içinde bulunduğu bütün kayıt ve ödemeler genel kurula sunulmuş mali tablolarda yer almaktadır.
2.Kooperatifin 11 adet dairesinin hayatın olağan akışına aykırı şekilde 1-2 ay içerisinde yönetim kurulunun aldığı inisiyatif ile KKİŞ ve SDVS’ne aykırı şekilde 3. Kişilere/Taşeronlara devredildiği, bu devirlerin Eylül-Ekim 2018 tarihleri arasında …, … ve … Yönetim Kurulu üyesi iken yapıldığı iddiası;
Kooperatifin kayıtlarında iddia edilen 11 adet dairenin devrine ilişkin her hangi bir kayıt mevcut değildir. Defter incelememiz sırasında bu 11 adet dairenin arsa sahibi olan … kooperatifine ait daireler olduğu söylenmiştir. Dava konusu … kooperatifinin gerek ticari defter gerekse karar defterinde bu devirlere dair her hangi bir kayıt mevcut değildir.
3… üyelerine doğrudan yapılan tapu devirlerinde masrafları alıcılar. karşılarken kendilerinde yönetim tarafından alınan inisiyatif ile tapu masraflarının … hesabından karşılandığını, ilgili zarar kalemlerinden tespit edebildikleri dökümü verilen (toplamı 930.772,71 TL) ödemeye dair zarar iddiası;
Toplam 930.772,71 TL olarak iddia edilmiştir. Oysa defter kayıtlarında bu tutarlar toplam 1.005.042,62 TL olarak kayıtlıdır. Bu tutar tapu ve harç gideri olarak 2018, 2019 ve 2020 yılında genel kurula sunulan mali tablolarda yer almaktadır.
… kapsamında müteahhit firmanın, mevzuat gereği arsa sahibi …kooperatifinin ödemek zorunda olduğu Yapı Denetim ücretinin .. kasasından ödendiğini, 07.08.2018’de 100.000,00 TL, 14.09.2018’de 225.094,56 TL, 27.09.2018’de 24.800,00 TL, 01.11.2018’de ise 310.619,47 TL ödendiğine dair iddia,
Davacının iddia ettiği ödemeler dava konusu kooperatifin defter kayıtlarında mevcuttur.
Bu ödemelerin kooperatif tarafından… firmasını hesabından düşülmek üzere ödendiği yönetim kurulunca kararlaştırılmıştır. Yani yapı denetim firmasına yapılan ödemeler… firmasının sözleşmede kararlaştırılan ödemesinden mahsup edilmek üzere yapılmış ve kayıtlara yansıtılmıştır.
…kooperatiflerinin müştereken karşılaması gereken genel giderler (elektrik, su ve doğalgaz vb. giderleri, inşaatta kooperatif adına çalıştırılan personel var (mühendis, mimar, avukat vb. ) gibi giderlerin…kooperatifi tarafından karşılandığı iddiası;
Kooperatifin defter kayıtlarında bu tür giderler yıllar itibarı ile aşağıdaki gibi gerçekleşmiş görünmektedir.
2014 yılı 192,80 TL
2015 yalı 58.837,89 TL
2016 Yıl 71.371,83 TL
2017 Yılı 183.674,04 TL
2018 Yılı 308.096,14 TL
2019 Yılı 533.748,87 TL
2020 Yılı 209.225,35 TL
Yukarıda görünen tutarlar kooperatifin iİnşaat harcamaları dışındaki giderlerinden oluşmaktadır. Defterlerden bu giderlerin hangilerinin inşaat alanı ile ilgili olduğu, ya da ortak olması gerekip gerekmediği tespit edilememektedir. Ancak bu giderler genel kurula sunulan mali tablolarda yer alan giderlerdir.
Genel Olarak Toparlarsak;
Huzurdaki davada davacı; davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin bazı eylemleri dolayısı ile kooperatifi zarara uğrattıklarını iddia etmiş davalılar ise savunmalarında; yönetim ve denetim kurullarının genel kurulda ibra edildiğini, davalı yönetim kurulu üyelerinin hangi eylem ve işleri dolayısıyla kooperatifi zarara Uuğrattığının belirlenmediğini, davanın usul reddinin gerektiğini savunmuş, esasa ilişkin olarak ta kooperatifin zarar etmediğini, işlerin sözleşmelere ve yasalara uygun yürütüldüğünü savunmuştur.
Uyuşmazlık, kooperatif genel kurullarında yönetim kurulu üyelerinin ibra edilip edilmediği ve varsa ibra kararının geçerli sonuç doğurup doğurmayacağı, davalıların işlem yahut eylemleri nedeniyle kooperatifin zarara Uğrayıp uğramadığı ile -varsa- zarar miktarının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır.
Kooperatifin genel kurul kararları özetlenecek olursa;
24/06/2014 tarihli Genel Kurul’da …nde metrekare fiyatı azami 4.000,00 TL.’dan arsa alınması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki verildiği, ancak 14/04/2015 tarihli Genel Kurul’da “…Parsel’de bulunan 10.991 m2 gayrimenkulün alt taşeron veya sözleşme hak devri suretiyle en fazla 450’ye kadar olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yapmasına, alınan arsayı emanet usulü olarak emanet komisyonu da yönetim Kurulundan oluşmak üzere kısmi veya anahtar teslim teklif alınarak yapılmasına, yaptırılmasına, sözleşme şartlarına göre yükleniciye ödeme yapılmasına, tapu bedeli olarak rayiç bedelin esas alınmasına… ” oybirliği ile karar verildiği,
Kooperatifçe 16/05/2015 tarihinde müteahhit… — …Firması ile sözleşme imzalandıktan sonra yapılan ilk Genel Kurul olan 29/08/2015 tarihli Genel Kurul’da gündemin 3. maddesiyle; “Kooperatifin gayrimenkul edinmesi hususu, 14.04.2015 günlü genel kurulda kararlaştırılmıştı. Bu defa bu karar doğrultusunda Kooperatif tarafından yüklenici firma ve/veya … KYK ile ek sözleşme yapmaya, tapuya şerh vermeye, bu amaçla tapu daireleri ve bankalarda işlem yapmaya, üyelere kredi kullandırmaya,… vs. * konularında Yönetim Kurulu’na oybirliği ile yetki verildiği;
24/01/2016 tarihli Genel Kurula müteahhit firma yetkilisinin katılarak soruları cevaplandırdığı, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin aynı toplantıda oyçokluğu ile ibra edildikleri,
08.03.2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin oyçokluğu ile ibra edildiği,
22.12.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da imar barışından yararlanmak üzere üye başına 20.000,00 TL. yatırılması konusunda oybirliği ile karar verildiği, bu suretle kooperatif inşaatındaki -kapsamı bilinmemekle birlikte- imara aykırılık hususunun Genel Kurulun bilgisine sunulduğu,
04.02.2018 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesinde; “Arsa sahibi kooperatifin yönetim kurulu adına davacı ile uzlaşıldığı, imara aykırı bir durum olmadığı, kooperatif tarafından bir şey ödenmediği, imara aykırı bir durum olmadığı, inşaatların devam ettiği ve iskanın alınabileceğinin bildirildiği,
Gündemin 4. Maddesinde, müteahhit şirket yetkilisinin açıklamalarda bulunduğu, inşaatın seviyesinin %80’lerde olduğunu, 6 aylık ek süre verildiği, imalatlar için fiyat artışı yapıldığını ancak sürede sıkıntı yaşanmayacağını bildirdiği,
Gündemin 5. Maddesiyle “Yüklenici tarafından yapılan imalatların ödenmesine ilişkin usulün, yapı denetim firması ve kooperatif teknik görevlisi tarafından tespit edilecek pursantaja göre yönetim kurulunca yükleniciye yapılacak ödemelerin belirlenmesi şekliyle yapılması ve 2018 Eylül ayı sonuna kadar tüm imalatın sözleşmeye göre anahtar teslim bitirilmesi halinde, kooperatif lehine doğan cezai hükmün uygulanmaması..” oybirliği ile karar verildiği görülmekle, Genel Kurul onayı ile müteahhide yapılacak ödeme usulünde değişiklik yapıldığı; 02.06.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da gündemin 3. Maddesinde “yüklenici firmanın yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği Yönetim Kurulu tarafından anlatıldı. Bu işin finansmanı nasıl olacak, kaç dairenin barter’a verileceğini sordu…. Fesih konusunda oybirliği ile yetki verildi. Kooperatife dit denge şerefiye bedeli olan 625.000,00 TL.’den aşağı olmamak üzere ortak kaydedilerek satış yapılmasına…” karar verildiği,
20/10/2018 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesinde “yüklenici firma yetkilisi imar planlarının iptal edildiğini, bu nedenle inşaatların bitirilemediğini beyan etti….
Yapılan müzakere sonucunda Kooperatif ortaklarından …. oluşacak bir komisyon oluşturulması bu komisyonun kooperatif inşaatlarının tamamlanabilmesi için yapılacak ödemelerin nasil, ne kadar olacağı yönünde rapor düzenlemesi..”ne oyçokluğu ile karar verildiği,
07.09.2019 tarihli Genel Kurul’da gündemin 2. Maddesiyle “imar barışı için toplanan paraların imalatlarda kullanıldığının bildirildiği, imar barışı ile ilgili resmi ödemelerin anılan yerlere ödenmesi, kalan meblağın inşaat giderinde kullanılması…”na oyçokluğu ile karar verildiği, önceki genel kurulda oluşturulan komisyon üyesi istifa ettiğinden 2 imzalı olan raporun görüşülerek, oyçokluğu ile kabul edildiği, tespit edilmiştir. Yukarıdaki özetten Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin ibrasının görüşüldüğü genel kurullarda, ibra edilmeleri yönünde karar alındığı anlaşılmaktadır.
Davacının zarar doğduğunu iddia ettiği eylemlerin gerçekleştiği yıllara dair genel kurullar yapılmış ve hem yönetim hem de denetim kurulu ibra edilmiştir.
4. Davacını zarar doğduğunu iddia ettiği hususlar kooperatifin defter kayıtlarında tespit edilmiştir.
Bilindiği gibi ibra genel olarak; Yönetim Kurulu’nu sorumluluktan kurtaran menfi borç ikrarı niteliğindedir. Ancak, ibranın geçerli sonuç doğurabilmesi için, bilançonun gerçek durumu yansıtması, eksiksiz, kolay ve anlaşılabilir bir şekilde düzenlenmesi gereklidir.
6102 sayılı TTK nun 424.’ne göre, Genel Kurul’un bilgisine sunulmayan ve öğrenme olanağı bulunmayan konuların ibra kapsamına girmeyeceği kabul edilmiştir. ! Kooperatif Genel Kurül Kararlarının incelenmesinde; genel olarak müteahhit ile yapılan sözleşmenin yürütülmesi aşamalarında genel kurula bilgi verildiği, 04/02/2018 tarihinde, ödeme yönteminin değiştirilerek pursantaj esasına geçilmesi konusunda genel kuruldan onay alındığı, müteahhidin sözleşmesinin fesih aşamasına gelindiğinde yine genel kurulun olağanüstü toplanarak bilgi verildiği görülmektedir. Ticari defterlerin incelenmesinden de müteahhide yapılan ödemelerin bilançoya yansıtıldığı görülmektedir. …firması tarafından işler tamamlanmadığından kooperatife fatura kesilmemiştir. Bu sebeple yapılan ödemeler… Firmasının borcuna kaydedilmiştir.
İnşaatların hangi aşamada olduğuna dair bir tespit bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup, Kurulumuzca da dava tarihi itibariyle inşaatlara ilişkin seviye tespiti yapmak mümkün olamadığından, müteahhide yapılan ödemeler ve daire tahsislerinin, nşaat imalatlarıyla orantılı olup olmadığına dair bir kanaat bildirmek mümkün olamamıştır. Nitekim yerinde yapılan inceleme sırasında kooperatif yetkilileri tarafından dairelerin üyelere teslim edildiği ve uzun süredir fiilen kullanıldığı bilgisi verilmiştir.
Yukarıda kooperatif defter ve kayıtlarında yapılan tespitler kalem kalem yer almaktadır.
Görüldüğü üzere kayıtlarda… firmasına fazla ödeme yapıldığı tespit edilmemiştir.
Ayrıca Yapı denetim firmasına yapılan ödemeler kooperatif giderlerine işlenmemiş… firmasının alacağından düşmüştür. Tapu masrafları ile ilgili olarak üyelerden ayrıca para toplandığı ve bu ödemelerin ayrı hesaplarda takip edildiği de yine kayıtlarda yer almaktadır. Kooperatifin mutad giderleri incelendiğinde 2014, 2015 ve 2016 yıllarında düşük seyreden giderlerin 2017, 2018 ve 2019 yıllarında (inşaat zamanı) yüksek olduğu 2020 yılında azaldığı görülmektedir. Kooperatifin defterinde bu tutarlar gelir gider farkı hesaplarında genel kurula sunulmüş – görünmektedir. Bu giderlerin ayrıntısı incelendiğinde; personel giderleri ile Yönetim ve Denetim kurulu huzur haklarının çoğunluk oluşturduğu, diğer kısmın kooperatifin yönetilmesine dair mutad giderler olduğu anlaşılmaktadır. Ancak kayıtlardan bu giderlerden hangilerinin ortak gider olması gerektiğinin tespiti mümkün bulunmamaktadır.
SONUÇ :
1) Kök raporda yer alan bilirkişi tespit ve görüşünü değiştirir bir husus bulunmadığı,
2) Davacının iddia ettiği zarar kalemlerinin kooperatif kayıtlarında tespit edildiği, haksız olarak devredildiği iddia edilen 11 daire dışındaki bütün hususların kayıtlarda yer aldığı, kayıtlar dolayısı ile mali tablolara yansıtıldığı, genel kurullarda da yönetim ve denetim kurulunun ibra edildiği…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Ek rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişilere tebliğ edilerek alınan 27.06.2022 tarihli ek raporda kök ve önceki ek raporda belirtilen görüş ve değerlendirmelerde bir değişiklik olmadığı yönünde bilirkişiler görüş bildirmişlerdir.
Davacılardan Özge Kabadayı vekili, … ve … açmış oldukları davaları geri aldıkları yönünde beyanda bulunmuşlar, davalılar vekilleri de davanın geri alınmasına muvafakat edildiği yönünde beyanda bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’ nın 123. Maddesine göre davacı hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabileceğinden davacılardan … … ve …’ ın açmış oldukları davalarla ilgili davaları geri alma nedeniyle bu davacıların açmış oldukları davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerine bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Açılan davayla kooperatif yönetim kurulu üyeleri olan davalıların bazı eylemleri nedeniyle kooperatifin zarara uğratıldığı iddia edilip zararın tahsili istenmiş, deliller toplandıktan sonra bilirkişilerden alınan rapor ve ek raporlarla kooperatif genel kurullarında yönetim kurulu üyelerinin iddia edilen olaylarla ilgili olarak ayrı ayrı ibralar edildiği, davacıların zarar doğduğunu iddia ettiği hususların kooperatif defterlerinde gerekli kayıtların tutulduğu, kooperatif tarafından yapılan dairelerin üyeleri teslim edildiği ve üyeler tarafından kullanıldığı, bu durumlara göre yüklenici firmaya fazla ödeme yapılmadığı yapı denetim firmasına yapılan ödemelerin kooperatif giderlerine işlendiği, yüklenici firmanın alacağından düşüldüğü, tapu masrafıyla ilgili olarak üyelerden para toplandığı, bu ödemelerin ayrı hesaplarda takip edildiği, kayıtlarda yer aldığı, giderlerin inşaat zamanı yüksek inşaat olmayan zamanda ise düşük seyrettiği, kooperatif defterlerindeki bu giderlerin genel kurulda sunulduğu giderlerin personel giderleri, yönetim ve denetim kurulu huzur haklarının çoğunluğunu oluşturduğu diğer bir kısmını ise kooperatifin yönetilmesine yönelik mutat gelirler olduğu bu sebeplerden dolayı davacının iddia ettiği zarar kalemlerinin kooperatif kayıtlarında tespit edildiği, haksız olarak devredildiği iddia edilen daireler dışındaki hususların kayıtlarda yer aldığı genel kurullarda yönetim ve denetim kurullarının ibra edildiği, yönetici olan davalıların iddia edilen hususlarda haksız davranışları nedeniyle kooperatifi zarara uğratmadıkları anlaşılmaktadır.
Toplanan delillere göre davacılar…, …, … açmış oldukları davaları geri aldıklarından bu davalarla ilgili davaların esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davacılar açmış oldukları dava ile kooperatif yöneticisi olan davalıların yönetici oldukları dönemde kooperatifi görevlerini yapmayarak zarara uğrattıkları iddiasıyla sorumluluk davası açmış iseler de; dosyaya sunulan deliller ve bilirkişiden alınan raporlar davalıların yönetici olduğu dönemlerle ilgili yapılan işler yönünden genel kurullarda davalıların ibra edildiği, herhangi bir usulsüzlüğe varılmadığı kanaatine varılmakla, bu davacıların açmış oldukları davaların reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davacılar …, …, …’ın açmış olduğu davanın geri alınması nedeniyle bu davacıların açmış olduğu davalarla ilgili esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2.-Diğer davacıların açmış olduğu davanın esastan reddine,
3.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı için peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile noksan olan 36,30 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4.-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
5.-Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
6.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde… Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …