Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 E. 2022/45 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/399 Esas – 2022/45
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/399
KARAR NO : 2022/45
BAŞKAN : …..
KATİP :….

DAVACI : …
DAVALI : …..

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/02/2022

Mahkememize açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı…Halı Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığını, şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı kefile usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiş, bilirkişi raporunun tebliği üzerine vekilinin yaptığı itiraz dilekçesinde borçlu şirket hakkında Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/100 esas sayılı dosyası ile İİK’nin 289/2.maddesi gereğince 27/05/2019 tarihinden geçerli olmak üzere kesin mühlet kararı verildiğini, takibe konu edilen kredi borcunun davacı bankaya ödendiğini savunarak haksız davanın reddine, davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE:
Dava, dava dışı şirkete kullandırılan krediden kaynaklı borcun tahsili amacıyla davalı kefil hakkında başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiası ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8587 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı banka tarafından dava dışı borçlu şirket ile davalı kefil aleyhine kredili mevduat borcu için 1.029,40 TL asıl alacak 103,96 TL işlemiş temerrüt faizi 5,20 TL BSMV olmak üzere toplam 1.138,57 TL, ticari kredi borcu için 636.459,04 TL asıl alacak, 17.394,60 TL işlemiş temerrüt faizi, 869,73 TL BSMV, 1.192,08 TL masraf olmak üzere toplam 655.915,45 TL nakit alacağın tahsili ile çek karnesinden kaynaklı gayri nakit alacak olan 20.300,00 TL’nin depo edilmesi yönünde ilamsız takip başlatıldığı, davalı kefilin tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Sözleşme altındaki imzanın taraflara aidiyeti çekişme konusu olmayıp çekişme dava dışı şirkete kullandırılan krediden dolayı davalı kefilin sorumluluğunun olup olmadığı, varsa takip tarihi itibari ile sorumluluk miktarı üzerinde toplanmakla tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek 08/01/2020 tarihli rapor alınmış, taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek 29/06/2020 tarihli ek rapor alınmış, ek raporla ilgili de taraf davacı banka vekilinin beyan ve itirazları alınmış, eksik belgelerin celp edilmesinden sonra dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek 13/10/2020 tarihli ek rapor alınmış, bu rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazları alındıktan sonra rapor ve ek raporlar hüküm kurmak için yeterli görülmediğinden dosya yeni bir bilirkişi bankacıya tevdi edilerek 04/04/2021 tarihli rapor ile itiraz üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek 30/11/2021 tarihli ek rapor alınmış, ek rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazları alınmış, davalı vekili, yeni bilirkişiden rapor alınmasını talep etmişse de ikinci bilirkişiden alınan rapor ve ek rapor hüküm kurmak için yeterli görülmediğinden davalı vekilinin bu talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı bankanın Siteler şubesi ile dava dışı şirket arasında 22/12/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli olarak imzalanan ve bilahare yapılan 11/01/2019 tarihli 200.000,00 TL’lik artışla limiti 700.000,00 TL’ye yükseltilen sözleşmeyi ve limit artırımlarını davalı müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı banka tarafından dava dışı borçlu şirket ile davalı kefile keşide edilen 10/06/2019 tarihli ihtarname ile kredilerin kat edildiği, nakdi borcun ödenmesi ile bankaya iade edilmeyen çek yaprakları için bedelin depo edilmesi talep edilmiş, ihtarname borçlu şirket ile davalı kefile tebliğ edilmiş, 21/06/2019 tarihinde de yukarıda belirtilen icra dosyası ile nakdi alacağın tahsili gayri nakdi alacağın deposu talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, mevcut yasa hükümleri ve emsal yargı kararları göz önünde bulundurulduğunda davalının kefaleti geçerli olup sözleşme ve yasal düzenlemeler uyarınca kredili mevduat hesaplarına 27/05/2013, kredi kartlarına ise 02/08/2013 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen akdi ve temerrüt faizlerinin uygulanması gerekir.
Davalının yeterli görülen bilirkişi raporuna göre Ticari Kredili Mevduat hesabından kullandırılan krediden dolayı takip tarihi itibari ile 1.029,40 TL asıl alacak, 2,04 TL faiz, 0,10 TL BSMV olmak üzere 1.031,54 TL’ye Taksitli Ticari Kredi’den dolayı takip tarihi itibari ile 636.459,04 TL asıl alacak, 9.641,28 TL işlemiş faiz, 102,28 TL BSMV, 1.192,08 TL masraf olmak üzere 647.394,68 TL’ye yaptığı itiraz yerinde olmayıp iptali gerekir. Davalı sözleşmenin kefili olup kefalete ilişkin yasal hükümler, emsal Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda gayri nakdi kredi niteliğinde olan çek karnesi nedeniyle sorumluluk tutarı yönünden depo talebi yerinde değildir. 04/04/2021 tarihli raporun 13. ve 14. sayfalarında davadan sonra borcun ödenmesine yönelik ödemeler yapıldığı belirlenmiş olup hem bu ödemelerin hem de bilirkişi raporunda belirtilmeyen, yapılmışsa ödemelerin infazda nazar alınması gerekir.
Davalı her ne kadar borçlu şirketin konkordato talep ettiğini ve kesin mühlet kararı verildiğini savunup kesin mühlet tarihinden itibaren faiz işlemeyeceğini, takibe konu edilen kredi borcunun davacı bankaya ödendiğini, konkordato dosyasında davacı alacağının 11.388,74 TL olduğunu belirtmişse de yukarıda belirtildiği gibi davadan önce herhangi bir ödeme olmadığından davadan sonraki ödemelerin ise infazda nazara alınması gerekir. Davalının kefaleti geçerli olduğundan temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizi uygulanarak borcun belirlenmesi gerekir. Bilirkişi tarafından da bu şekilde borç belirlenmesi yapılması nedeniyle davalının itirazları yerinde değildir.
Toplanan delillere göre davacı banka tarafından dava dışı borçlu şirket ile davalı kefil aleyhinde ilamsız takip başlatıldığı, kefil davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı, ikinci bilirkişiden alınan ve yeterli görünen ek rapora göre de davalının sorumlu olduğu nakdi kredi borcunun belirlendiği, gayri nakdi kredi borcu niteliğindeki çek karnesinin iade edilmemesinden kaynaklı çek sorumluluk tutarı ile ilgili sözleşmede açık bir hüküm olmadığından davacının depo talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla nakdi alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, gayri nakdi alacak yönünden talebin reddine, alacağın likit olması nedeniyle davalının inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
a)Ticari kredili mevduat hesabından kullandırılan krediden dolayı davalının takip tarihi itibari ile 1.029,40 TL asıl alacak, 2,04 TL faiz, 0,10 TL BSMV olmak üzere 1.031,54 TL’ye yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, bu kredi ile ilgili fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Taksitli ticari krediden dolayı davalının takip tarihi itibari ile 636.459,04 TL asıl alacak, 9.641,28 TL işlemiş faiz, 102,28 TL BSMV, 1.192,08 TL masraf olmak üzere 647.394,68 TL’ye yaptığı itirazın iptaline, ana alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, taksitli ticari krediden dolayı fazlaya ilişkin talebin reddine,
c)Taksitli ticari kredi ile ticari kredi mevduat hesabından kullandırılan krediden kaynaklı takip tarihi itibari ile belirlenen borç toplamına göre hesaplanan miktarın %20’si oranında (127.497,69 TL ) inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d)Çek karnesi nedeniyle sorumluluk tutarı olan 20.300,00 TL’lik depo talebinin reddine,
2-04/04/2021 tarihli raporun 13. ve 14. sayfasında belirtilen ve ayrıca da raporda gösterilmeyen dava tarihinden sonra yapılan ödeme varsa infazda nazara alınmasına,
3.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 44.294,00 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 7.935,57 TL ‘nin mahsubu ile noksan olan 36.358,43 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4.-Arabulucu ücreti olarak karşılanan 1.320,00 TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 49.471,31 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7.-Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 7.935,57 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8.-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 2.146,40 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.190,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 2.162,03 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 26/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…..

Katip…..