Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 E. 2021/379 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/392 Esas
KARAR NO : 2021/379

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında fatura alacağı/borcu sebebiyle uzun yıllardır süren ticari bir ilişki bulunduğunu, fatura alacaklarına bağlı cari hesap ekstresinin ödenmemesi üzerine yapılan görüşmeler ile netice alınmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, … Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafça itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, oysa ki davalı tarafa tebliğ edilip, hiçbir suretle itiraz ve iadeye uğramayan fatura alacaklarının ve buna bağlı mutabakatlarının dahi yapıldığını, cari hesap alacağının bulunduğunun tarafların ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü yasal dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına, %20’ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın, yapmadığı bir işe ait fatura keserek müvekkili şirkete gönderdiğini ve bu faturadan hareketle alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacının CBS bedeli adı altında 19.07.2017 tarihli olarak DE32017000000132 no’lu (124.918,95-TL + 22.485,41-TL KDV) toplam 147.404,36-TL bedelli e-faturayı keserek gönderdiğini, ancak; davacının kestiği faturaya konu böyle bir iş yapılmadığından, faturanın müvekkili şirketçe iade edildiğini, faturaya konu edilmesine karşın, hiçbir biçimde yapılan bir iş olmamakla iade edilen faturanın, bu kez de içeriği detaylandırılmak suretiyle sanki 6 ayrı kalem iş yapılmış gibi aynı miktar üzerinden (124.918,95-TL + 22.485,41-TL KDV) toplam 147.404,36-TL bedelli olarak 16.04.2018 tarih ve DE12018000000060 no ile e-fatura olarak yeniden, kesildiği iddia olunmak suretiyle müvekkili şirket kayıtlarına 25.04.2018 tarihinde gönderildiğini ve aynı gün yani 25.04.2018 tarihinde iade edildiğini, davacı bu faturayı 16.04.2018 tarihinde keserek gönderdiğini iddia etmekte ise de, e-faturanın kesilmesinin üzerinden bir haftalık itiraz süresinin geçirilmesinin sağlanması amacıyla 16.04.2018 tarihinde kesmesine karşın 25.04.2018 tarihinde usulsüz olarak gönderdiğini ve gönderildiği 25.04.2018 tarihinde hemen iade edildiğini, her iki Şirketin e-kayıtları ve Vergi Dairesi kayıtlarından çekişmeye konu 147.404,36-TL bedelli 16.04.2018 tarih ve DE12018000000060 no’lu e-faturanın gönderilmesine ilişkin gönderim kayıtlarının incelenmesi ile de anlaşılacağı üzere, bu faturaya dayalı bir borcun bulunmadığını, davacının, mahkememize sunduğu 04.09.2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacağına ilişkin tüm faturalarını 25 adetlik fatura listesi ile bildirdiğini, ikisi de iade edilen ve esasında tek bir fatura olan faturalardan, 23 no’lu sırada 19.07.2017 tarihli olarak DE32017000000132 no’lu (124.918,95-TL + 22.485,41-TL KDV) toplam 147.404,36-TL bedelli e-faturaya, 25 no’lu sırada ise aynı faturayla ilgili olarak yeniden ve mükerrer olarak kestiği (124.918,95-TL + 22.485,41-TL KDV) toplam 147.404,36-TL bedelli 16.04.2018 tarih ve DE12018000000060 no ile e-faturaya yer verildiğini, taraflar arasında borç mutabakatının bulunmadığını, davacının, müvekkili şirkete gönderdiği 29.05.2018 tarihli 253.103,57-TL borcun bulunduğuna ve buna ilişkin mutabakat durumunun bildirilmesini isteyen 29.05.2018 tarihli mutabakat mektubuna, aynı tarihli olarak “mutabık değiliz” yanıtı verildiğini, taraflar arasında bir cari hesap ekstresinin de bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin defter ve belgelerinin bulunduğu yerde, bunun yanında incelemelerin hem aynı faturanın mükerrer kesildiği hem de bu faturaya dayalı bir hizmetin verilmemesi nedeniyle iade edildiği gözetilerek (ayrıca faturaya dayalı malzemelerin sevk irsaliyelerinin sunulmasının da sağlanarak, diğer faturalarda yer alan ve teslim olunduğu iddia edilen malzemelerin de teslim edilip – edilmediğinin) incelenmesi suretiyle rapor hazırlanmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap ilişkisine dayanılarak … Müdürlüğü’nün … no.lu takip dosyasındaki genel haciz yoluyla yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19.11.2019 tarihli müzekkere cevabında özetle: Davacı … Enerji Yatırım A.Ş. ‘ nin 2016-2017-2018 yılı BS formlarında dava konusu cari hesaba ilişkin Mal ve Hizmetin Toplam Bedelinin beyan edildiği görülmüştür.
Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 28.11.2019 tarihli müzekkere cevabında özetle: Davacı … Mühendislik İnş. Taah. Ve Tic. LTD. ŞTİ’ nin 2016-2017-2018 yılına ait BA formlarında dava konusu cari hesaba ilişkin Mal ve Hizmetin Toplam Bedelinin beyan edildiği görülmüştür.
Dosyamız arasına alınan … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle: Alacaklı/Davacının 10/08/2018 tarihinde Borçlu/Davalı aleyhine 253.103,57 TL cari hesap alacağı ile 7.031,43 TL işlemiş faizin toplam tutarı olan 260.135,00 TL tutarında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya 29.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı yan vekilinin 30.08.2018 tarihinde borca, takibe, ödeme emrine, borcun aslı ve ferilerine itiraz ettiği, 31.08.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce talimat yoluyla SMMM bilirkişi Vedat Demirtaş’tan alınan 29/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı yanın ticari defterlerinin HMK 222. Maddesindeki şartları haiz olduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın davalı adına kestiği faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettiği ve 2016,2017,2018 yıllarına ait faturaların BA/BS formlarında taraflar arasında mutabakatın sağlandığı, davacı yanın davalı yandan 253.103,57 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce SMMM bilirkişi …’ten alınan 13/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayanmayan ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında, davalı şirket ticari defterlerinde yapılan tespitler neticesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket adına 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında; 30 adet toplam 3.488.576,72 TL tutarlı fatura düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı yan adına 15 adet toplam 2.239.547,03 TL bedelli satış ve alış iade faturaları düzenlendiği ve davalı yan tarafından davacı yana 1.805.089,44 TL tutarında EFT/Havale ile ödeme yapıldığı, davacı yan tarafından ise davalı yana 809.163,32 TL tutarında EFT/Havale ile ödeme yapıldığı, takip tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana 253.103,57 TL borçlu olduğu, bu borcun davacı yan ile davalı yan tarafından tanzim edilen faturalardan, karşılıklı olarak yapılan kısmi ödemelerin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu, 29.04.2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda davacı yanın davalı yandan 253.103,57 TL alacaklı olduğu yönünde tespit ve değerlendirme yapıldığı, taraflara ait defter ve kayıtların birbirleriyle uyumlu olduğu, davaya konu alacak/borç bakiyesinde tarafların birbiriyle mutabık olduklarının anlaşıldığı, dava tarihinden önce davalı … Müh. İnş. Taah. ve Tic. A. Ş.’nin temerrüde düşürüldüğüne dair belgenin dosyada mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, tarafların BA/BS formları ve her iki taraf kayıtlarıyla da teyid edildiği üzere davalının takip tarihinde 253.103,57 TL borcu olduğu görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Dosyaya sunulan taraf defterleri ve BA-BS kayıtları ile de teyid edildiği üzere davalının takip tarihinden 253.103,57 TL borcu olduğu, dava konusu cari hesap sözleşmesine ilişkin olup zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı, davalının iddiasında olan iade faturalarının her iki tarafça usulüne uygun olarak defterlerine işlendiği ve bu iade faturalarının da hesaba katılmış hali ile davalının davacıya 253.103,57 TL borcu olduğu görülmekle, her ne kadar bilirkişi raporunda davalıya ihtar olmadığından bahsedilse de dosya arasında mevcut bulunan Diyarbakır 5. Noterliğinin 29.05.2018 tarih ve 016081 yevmiye numaraları ihtarnamesinin davalıya 01.06.2018 tarihinde tebliğ olduğu ve davalının 02.06.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, takip tarihi olan 10.08.2018 tarihine kadar olan 69 gün için 9.330,16 TL temerrüt faizinin oluştuğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacının davasının kabulü ile alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KABULÜ ile, … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 52.027,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 17.769,82 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.141,79 TL’ nin indirilmesi ile noksan olan 14.628,03 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 26.659,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 3.141,79 TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.-Davacı tarafça tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.393,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır