Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2021/719 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/386 Esas – 2021/719

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/386 Esas
KARAR NO : 2021/719

HAKİM :….
KATİP ….

DAVACI …..
DAVALI …..
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/10/2011

BİRLEŞEN … 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2012/129 E., SAYILI
DAVA DOSYASINDA;

DAVACI ….
DAVALI …..
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/03/2012

BİRLEŞEN … 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2019/92 E., SAYILI
DAVA DOSYASINDA;

DAVACI :….
DAVALI …..
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizden verilen14/04/2015 tarih ve 2013/375 esas, 2015/247 karar sayılı kararı Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 27/04/2017 tarih, 2016/2828 esas, 2017/3396 karar sayılı ilamıyla BOZULMASINA karar verilmiş, aynı dairesinin 19/06/2019 tarih, 2017/4506 esas, 2019/3884 karar sayılı ilamıyla karar düzeltmenin REDDİNE karar verilmiş olmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin müvekkili hakkında Ankara … Müdürlüğünün 2011/9966 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, müvekkilinin ilgili icra dosyasının haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere imzaya itirazda bulunduğunu, ancak icra tehdidi altında bulunduğundan dosya borcu olarak 50.000.00’sını ödemek zorunda kaldığını, senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun haciz tehdidi ile ödendiğini belirterek, 50.000.00’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reoskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten ilaç aldığım, düzenlenen faturaların davacıya tebliğ edildiğini, böylece tarafların açık hesap usulü ile çalışmaya başladığını, davacının bir kısım açık hesap borcu için bono tanzim ederek görevli elemana teslim ettiğini, takip konusu bononun ödenmemesi üzerine Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2011/9966 sayılı dosyasında takip yapıldığını, davacının imza itirazında bulunduğunu, itirazın 5 günlük yasal süreden sonra yapılması nedeniyle ret edildiğini, davacının sahibi bulunduğu eczanenin temsil ve ilzam yetkisini oğlu…’e devrettiğini, müvekkili şirket görevlisi …. ‘nun 25.3.2011 tarihinde davacının eczanesine gittiğini, adı geçenin babasının eczanede olmadığını, ancak babasının verdiği vekâletname ile çek ve bono keşide etmeye yetkili olduğunu belirterek, dava konusu bonoyu verdiğini, davacının ayrıca açık hesap nedeniyle borçlu bulunduğunu, nitekim vadesinde ödenmeyen faturalarla ilgili olarak … ….. İcra Müdürlüğünün 2011/2544 sayılı dosyası üzerinden 125.520.31.- asıl alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacının bu takibe kısmi itirazda bulunduğunu, Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2011/1021 talimat sayılı dosyası ile 12.9.2011 tarihinde hacze gidildiğini ve borçludan 50.000.00.- para tahsil edildiğini, dava konusu bononun hukuki ilişki çerçevesinde oğlu tarafından keşide edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN … …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2012/129 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:
Davalı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ilaç alım satımı ile iştigal ettiğini, davalının ise eczane işletmeciliği yaptığını, taraflar arasında ilaç alım satımı ilişkisinden kaynaklanan ve uzun yıllardır süregelen bir ticari ilişkinın bulunduğunu, bu ilişkinin cari usulde açık hesap şeklinde ve faturaya bağlanan daha önceki vadeli ilaç satımından kaynaklanan bir kısım borçlar için de, müvekkkili şirket lehine kambiyo taahhüdünde bulunmak suretiyle sürdüğünü, uyuşmazlık konusu dönemde müvekkili tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle alacaklarının bulunduğunu, ayrıca, davalının yine 2011 yılı Ocak ayına ait açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bir kısım borçlarına karşılık keşide ettiği 25.03.2011 tanzim ve 15.08.2011 vade tarihli 42.498.-TL bedelli bono nedeniyle de müvekkil şirkete borcunun bulunduğunu, ihtara rağmen ödemediğini, bunun üzerine, davalı hakkında, uyuşmazlık konusu dönem de açık hesap ilişkisinden kaynaklı fatura alacaklarının tahsili için … ….. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2544 sayılı icra dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ayrıca, 0cak-2011 tarihindeki açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bir kısım borçlarına karşılık keşide ettiği bono bedelinin tahsili için de Ankara … Müdürlüğü’nün 2011/9966 sayılı icra dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, … …. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2544 sayılı icra dosyasına davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine, icra takibinin 59.970,16.-TL asıl alacak ile avans faizi yönünden durduğunu, itiraz edilmeyen kısmın ödenmiş olduğunu ileri sürerek, icra takibinde itiraza uğrayan 59.970,16 TL.nın faturalarda belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı, cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının tamamen asılsız ve yersiz olduğunu, davacıya hiç bir borcu bulunmadığını, davacı şirket adına kesmiş olduğu iade, fiyat farkı ve stok düşümü faturaları ile de böyle bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN … …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2019/92 E., SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile ; müvekkil şirket ilaç alım ve satımı ile iştigal ettiğini, davalı …. Eczanesi unvanı ile eczane işletmeciliği yaptığını, davalı ile aralarında ilaç alım ve satımından kaynaklanan ticari ilişkilerinin olduğunu, tarafların açık hesap usülü çalıştıklarını, davalı tarafca hesap ilişkisinden kaynaklanan bir kısım alacak için 42.498 TL tutarındaki bono tanzim edildiğini, icraya koyulduğunu, 50.000,00 TL para tahsil edildiğini, müvekkili şirketin tahsilatla görevli çalışanına teslim edildiğini, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine Ankara .. icra müdürlüğünün 2011/9966 sayılı dosyasında kambiyo senedine mahsus yolla icra takip konusu yapıldığını, icra dosyasında borçludan 50.000 TL tahsilat yapıldığını davalı tarafından Ankara … Hukuk Mahkemesinde bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit ve istirdat davası açtığını ( iş bu davanın görevsizlik kararı verilerek Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20137375 esasına kaydedildiğini), davalının keşide edilen vadesinde ödenmeyen bono haricinde açık hesap ilişkisi uyarınca müvekkil şirket tarafından tanzim edilen faturalardan kaynaklı borçlu olduğunu, nitekim müvekkili şirketin vadesinde ödenmeyen faturalara ilişkin … …. İcra Müdürlüğünün 2011/2544 sayılı icra dosyasında 22/08/2011 tarihinde icra takibi başlattığını, davalı tarafından icra takibine haksız olarak kısmi itirazda bulunulduğunu, davalının kısmi itirazda bulunduğu miktarın 59.970,16 TL olduğunu, ve … … asliye Hukuk mahkemesinin 2012/129 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, ve bu dosyanın da Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2013/375 esas sayılı dosyası ile birleştiğini, Ankara … Ticaret Mahkemesinin yapılan yargılama sonucu temel ilişkide davalının müvekkili şirkete borçlu olduğu tespit edilmiş ise de; bono üzerindeki imza davalıya ait olmadığından dava konusu 50.000 TL’nin … ‘e ödenmesine karar verildiğini, birleşen dava yönünden ise davalının müvekkili şirkete 18.254,84 TL borçlu bulunduğu, bu borcun müvekkili şirkete ödenmesine karar verildiğini, yine Yargıtay ilamında asıl dava olan menfi tespit davasının onanmasına, menfi tespit davasına konu olan 42.498,00 TL’nin davalı…’in ticari defterlerine borç ödemesi olarak kaydedilmesi nedeni ile bu bedelinde müvekkili şirketin alacağına hükmedilmesine karar verildiği, bilirkişi raporları ile Yargıtay ilamı gereği davalının aralarındaki ticari ilişki kapsamında Ankara … Ticaret Mahkemesinde konu edilmeyen 42.498 TL tutarında borcu bulunduğundan 42.498,00 TL tutarındaki alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, dosyanın Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2013/375 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı… vekilinin 04/08/2017 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle : alacak iddiasına karşı ayrıca ve açıkca zamanaşımı definde ve sözde alacak definde ve hak düşürücü itirazında bulunduklarına, olumsuz dava şartlarından kesin hükmün varlığı nedeniyle de reddini talep ettiğini, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2013/375 esas 2015/247 karar sayılı dosyasının karara bağlanmış olup temyiz sonrası onanarak kesinleştiğini, 6100 sayılı HMK madde 114/1/i gereğince davanın esasına girilmeden reddinin gerektiğini, kesin hüküm nedeniyle reddedilmemesi halinde derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın konusu ve taraflarının aynı olduğunu, davacının dava konusu ettiği, sözde alacğaının zaten davacının uhdesinde bulunması nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK madde 114/1h maddesi uyarınca dava şartı olan hukuki menfaat yokluğundan ve neticede esasdan reddine karar verilmesini, birleştirme talebinin mesnetsiz olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bozma İlamı öncesi dosya kapsamında bilirkişi heyetinden alınan 17/06/2014 tarihli raporunda özetle : davalı karşı davacının defter kayıtlarına göre 20.8.2011 tarihi itibariyle cari hesaba dayalı olarak 127.434,51 TL alacağının mevcut olduğu ve bu miktarın 125.520,31 TL’sı için icra takibi yapıldığı, davacı ve karşı davalının borcun 65.550,15 TL kısmını kabul ederek 59.970,16 TL kısmına ise itiraz ettiğini, bu itirazının dayanağının ise bir kısım iade, fiyat farkı ve hizmet faturaları olduğunu, davacı ve karşı davalının 2011 yılında 27 adet ve 60.315,66 TL tutarında iade, fiyat farkı ve hizmet bedeli faturası düzenlediğini, ancak bu faturalardan 6 adet ve 5.666,98 TL tutarındaki faturanın davalı karşı davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, 21 adet 54.648,68 TL tutarındaki faturanın ise kayıtlı olmadığını, davacı ve karşı davalının faturaların ve ilaçların davalı şirket elemanlarına teslim edildiğini ileri sürmesi karşısında mahkemece yaptırılan imza incelemesi neticesinde tutanaklarda bulunan imzaların şirket çalışanı Hasan Öztürk ve Ercan Nas’a ait olduğu ancak ilaçların miktarları ile ilgili bazı rakamlarda tahrifat olduğunun belirtildiğini, bu durumda takdiri sayın mahkemeye ait olmak ve yukarıda belirtildiği üzere, ihtilaf konusu 54.648,68 TL tutarındaki faturanın 41.444,32 TL’sinin dikkate alınarak bu miktarın tenzili halinde davalı ve karşı davacının bakiye cari hesap alacağının da 18.525,84 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
İtiraz üzerine aynı bilirkişi heyetinden 16/10/2014 tarihli ek bilirkişi raporu alınmıştır.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Asıl davada davacı …, davalı şirketin hakkında kambiyo senetlerine dayalı icra takibi yaptığını, takibe konu bonoda keşideci olarak bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, cebri icra tehdidi altında ödeme yapıldığını ileri sürerek bonodan dolayı borçlu olmadığının ve icra tehdidi altında ödenen 50.000 TL bedelin istirdadını talep etmektedir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/129 esas sayılı dosyasında ise; davacı … Deposu A. Ş , davalıya ilaç satıp teslim ettiğini, tarafların arasındaki ilaç satım ilişkisinden kaynaklı bakiye cari alacağının olduğunu, davalı hakkında başlatılan icra takibindeki alacak miktarının 59.970,16 TL’lik kısmına davalı tarafından itiraz edildiğini, ilaç alım satım ilişkisinden kaynaklı davalıdan 59.970,16 TL alacaklı olduğunu iddia etmektedir.
Mahkememiz dosyasında bilirkişi heyetinden bozma öncesi rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafların ticari defterlerini incelemiştir.
Mahkememizin 14/04/2015 tarihli kararında; Asıl dava açısından icra takibine konu olan bononun davacı keşideci… tarafından değil çek imzalama yetkisi verdiği… tarafından imzalandığı, vekaletnamede bono keşide etme yetkisinin verilmemiş olduğu, vekilin bono düzenleyebilmesi için kendisine verilen vekaletnamede bu konuda açıkça yetki verilmesi gerektiği, davaya konu senet yönünden davacının davalıya borcu bulunmaması rağmen yapılan takip neticesinde 12/09/2011 tarihinde 50.000 TL ödemek durumunda kaldığından asıl davanın kabulüne, … … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/129 esas sayılı dosyası yönünden ise dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre birleşen dosyanın davacısı şirketin bakiye cari hesap alacağı olarak tespit edilen 18.525,84 TL alacağın davalı…’den alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası her iki taraf vekilince temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 2016/2828 esas 2017/3396 sayılı kararı ile; Asıl dava açısından bonoyu keşide eden davacı…’in oğlunun açıkça yetkilendirilmediğinden kambiyo taahhüdünde bulunamayacağından, davacı…’in keşide edilen bonodan sorumlu tutulamayacağından asıl dava açısından yapılan temyiz itirazlarının reddine karar vermiş olup asıl dava dosyası kesinleşmiştir. Birleşen dava açısından ise ; davalı tarafından davacı şirkete verilen hizmete ilişkin hizmet faturalarındaki hizmetin verildiğinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, yine fiyat farkı faturalarına ilişkin davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmayan fiyat farkı faturaları yönünden davalının davacıdan fiyat farkı talep edebileceğini ispatla mükellef olduğu, dosya kapsamındaki delillerin davalının hizmet verdiğini, davacı defterlerinden kayıtlı olmayan fiyat farkı alacağının bulunduğunu ispata yeterli olmadığı, ayrınca menfi tespit davasına konu olan bononun birleşen davalı defterlerinde borç ödemesi olarak kayıtlı olup menfi tespit davası kabul edildiğine göre bu miktar bedelin de davacı alacağına eklenmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmaksızın karar verildiğinden bahisle Bozulmasına karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından yeniden esas alınarak yargılamaya devam edilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir .
Bozma İlamından sonra yargılama aşamasında … … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/92 esas sayılı dava dosyasında Mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verilmiştir.
… …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/92 sayılı dosyasında; davacı taraf ilaç satım ilişkisinden dolayı bakiye cari alacağını olduğunu, taraflar arasındaki satış ilişkisinden dolayı verilen bono bedelinin istirdadı için açılan davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin bozma ilamında menfi tespit davasına konu olan 42.498 TL’lik bononun davalı…’in ticari defterlerine borç ödemesi olarak kaydedilmesi nedeni ile bu bedelin müvekkil şirketin alacağına eklenmesi gerektiği belirtilmekle, davalı şirketten 42.498,00 TL alacaklı olduğunu iddia etmektedir.
Yargıtay bozma ilamı, sonrasında birleşen 2019/92 esas sayılı dosyası, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde;
Asıl dava dosyasının davacısı…’in eczane işletmeciliği yaptığı , asıl dava dosyası davalısı şirketin ise ecza deposu olduğu, taraflar arasında ilaç satım ilişkisi olduğu, asıl dava dosyası davacısı…’in oğlu tarafından ilaç satım ilişkisi kapsamında ödeme olarak asıl dava dosyasına konu bononun verildiği, ancak davacı…’in oğluna verdiği vekaletnamede bono düzenlemesi konusunda açık yetki olmadığı, bu nedenle asıl dosya davacısı…’in söz konusu bonodan sorumlu olmayacağına karar verildiği, ve icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, birleşen … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleşen dosyasında davacı… deposunun bakiye cari hesap alacağı için başlattığı takibe davalı…’in 59.970,16 TL’sine itiraz ettiğini, bu nedenle bakiye kalan alacağı 59.970,16 TL alacaklı olduğunu iddia etmektedir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek incelendiğinde ; Birleşen dosya Davacısı ecza deposu şirketinin defter kayıtlarına göre 20/08/2011 tarihi itibari ile 127.434,51 TL alacaklı olduğu, yapılan icra takibi sonrası bu borcun 59.970,16 TL kısmına davacı – birleşen davalı… tarafından itiraz edildiği, davalı – birleşen davacı… Deposu A.Ş’nin defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunması nedeni ile lehine delil vasfının bulunduğu, buna karşılık davacı- birleşen davalı…’in defterlerinin ayrıntılı kayıtları içermediği, kayıtların ayrıntılı olmaması ve muavin defter kayıtlarının sunulmamış olması nedeni ile hesaplamada davalı-birleşen davacı… Deposu şirket defterlerindeki kayıtların esas alındığı, davalı- birleşen davacı… Deposu şirketi defterindeki kayıtlar esas alındığında… Deposu şirketinin 59.970,16 bakiye cari hesap alacağının olduğunun anlaşıldığı, her iki tarafın ticari defterlerinde de 42.498,00 TL’lik dava konusu senedin cari hesaba istinaden ödeme olarak yer almakta olduğu, bu bedel davalı- birleşen davacı … Deposu şirketi tarafından cari alacak hesaplaması yapılırken alacak miktarından düşüldüğünden yargıtay kararı da gözetilerek davalı -birleşen davacı… Deposu şirketi cari hesap alacağına eklendiği ( 59.970,16 cari hesap alacağı + 42.498,00 cari hesap alacağından ödeme olarak düşen bono bedeli = 102.468,16) ve davalı birleşen davacı… Deposu şirketinin cari hesap alacağının hesapladığı, davacı – birleşen davalı … karşı tarafa hizmet verildiğinden hizmet faturası kestiğini, fiyat farkı ve iade faturası kestiğini ve bunların cari hesap alacağından düşülmesi gerektiğini belirtmiş ise de; Yargıtay ilamında belirtildiği üzere davacı- birleşen davalı …tarafından hizmet faturasına konu olan hizmetin verildiğinin ve davalı birleşen davacı ecza deposunda kayıtlı olmayan fiyat farkı ve iade faturası alacağının bulunduğunu ispatlayamadığı, alınan bilirkişi raporuna göre davalı- birleşen davacı… Deposu şirketi defterlerinde kayıtlı olan iade faturası ve fiyat farkı faturalarının tek tek tespit edildiği, buna göre 6 adet 5.666,98 TL bedelinde faturanın davalı-birleşen davacı ecza deposu şirketi defterlerinde kayıtlı olduğu, bu nedenle Yargıtay ilamı da gözetilerek davalı- birleşen davacı defterlerinde kayıtlı olan 5.666,98 TL’nin hesap edilen cari hesap alacağından mahsubu ile (102.468,16 cari hesap alacağı- 5.666,98 TL davalı-birleşen davacı ecza deposu şirketi defterlerinde kayıtlı olan iade ve fiyat farkı tutarı toplamı = 96.801,18 TL cari hesaptan kaynaklı davalı- birleşen davacı… Deposunun alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenlerle birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/129 esas sayılı dosyasında kabul kararı verilmiştir. Bozma ilamı sonrası birleşen … 2…Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/92 esas sayılı dava dosyası ise yine taraflar arasındaki ilaç satım ilişkisinden kaynaklı Cari hesap bakiye alacağına dayanılarak açılmış olduğundan tespit edilen 96.801,18 TL cari hesap alacağından, … … Asliye Hukuk mahkemesinde hükmedilen 59.970,16 TL alacak düşülmekle ( 96.801,18 TL cari hesap alacağı – 59.970,16 TL ilk birleşen dava dosyasında belirlenen alacak miktarı = 36.831,02 TL bakiye cari hesap alacağı) bulunmakla birleşen … … Asliye Hukuk mahkemesinin 2019/92 esas sayılı dosyasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı – Birleşen dosya davalısı… … .. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın zaman aşımı derdestlik ve kesin hüküm nedeni ile reddini istemiş ise de; davanın satış ilişkisinden kaynaklandığı, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, kesin hüküm itirazı açısından mahkememiz dosyası asıl kararının bononun icra tehdidi altında ödenmesi nedeni ile açılan istirdat davasına ilişkin hükmün kesinleştiği, kesin hüküm itirazının yerinde olmadığı, ayrıca Mahkememiz dosyası ile birleşen … …. Asliye Hukuk mahkemesi dosyasının, asıl mahkeme kararının kesinleşmesi ve cari hesap kayıtlarında ödeme olarak yer alan ve cari hesap alacağından düşülen bono bedelinin eklenerek açılan bakiye cari hesap alacağı talebi olduğundan derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Asıl dava yönünden verilen hüküm kesinleşmekle yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/129 Esas sayılı dosyasında; davanın KABULÜNE, 59.970,16 TL’nin temerrüt tarihi olan 22/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2.a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 4.096,56 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 890,60 TL’nin mahsubu ile noksan olan 3.205,96 TL’nin davalı…’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
2.b-Davacı… Deposu San. A.Ş. vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 8.596,12 TL nispi vekalet ücretinin davalı…’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2.c-Davacı… Deposu San. A.Ş. tarafça yatırılan 21,15 TL Başvurma ve 890,60 TL Peşin harç toplamı 911,75 TL’nin davalı…’den tahsili ile davacı… Deposu San. A.Ş.’ne verilmesine,
2.d-Davacı… Deposu San. A.Ş. tarafından yapılan 70,00 TL tebligat/müzekkere masrafı olan yargılama giderinin davalı…’den alınarak davacı… Deposu San. A.Ş.’ne verilmesine,
3-Mahkememiz dosyası ile birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/92 Esas sayılı dosyasında; davanın KISMEN KABULÜ ile, 36.831,02 TL’nin temerrüt tarihi olan 22/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4.a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.515,93 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 725,76 TL’nin mahsubu ile noksan olan 1.790,17 TL’nin davalı…’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4.b-Davacı …. Deposu San. A.Ş. vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.524,65 TL nispi vekalet ücretinin davalı…’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4.c-Davalı… vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı… Deposu San. A.Ş.’den tahsili ile davacı…’e verilmesine,
4.d-Davacı… Deposu San. A.Ş. tarafça yatırılan 31,40 TL Başvurma ve 725,76 TL Peşin harç toplamı 757,16 TL’nin davalı…’den tahsili ile davacı… Deposu San. A.Ş.’ne verilmesine,
4.e-Davacı… Deposu San. A.Ş. tarafından yapılan 202,00 TL tebligat/müzekkere masrafı olan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 175,06 TL’nin davalı…’den alınarak davacı… Deposu San. A.Ş.’ne verilmesine,
4.f-Davalı… tarafından yapılan 43,60 TL tebligat/müzekkere olan yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 5,81 TL’nin davacı… Deposu San. A.Ş.’den alınarak davalı…’e verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip….
e-imzalıdır.

Hakim…..
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.