Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2021/682 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/313 Esas
KARAR NO : 2021/682

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … …
– …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından takibe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip dayanağının; 08.06.2018 tarihli seri: A sıra no: 122832 numaralı 41.418,00 TL bedelli fatura ile, 01.08.2018 tarihli seri: A sıra no: 122881 numaralı 19.824,00 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 61.242,00TL davacının davalı yandan alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından davalı yana işbu faturalara konu emtiaların; 25.06.2018 tarihli 39087 numaralı 01.08.2018 tarihli 39109 numaralı irsaliyeler ile teslim edildiğini, davalı tarafından takibe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip dayanağı faturaların; 01.08.2018 tarihli Seri: A sıra no: 122881 numaralı 19.824,00 TL bedelli faturaya konu emtia, 01.08.2018 tarihli Seri A ve irsaliye no: 39109 numaralı irsaliye ile H. İbrahim TAŞ’ a, 08.06.2018 tarihli seri: A sıra no: 122832 numaralı 41.418,00 TL bedelli faturaya konu emtia, 25.06.2018 tarihli 39087 numaralı irsaliye ile …’ e teslim edildiğini, ancak davalının söz konusu mermeleri teslim almasına rağmen fatura konusu borcunu ödemediğini ve aleyhinde icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği gibi haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle taraflara tebligat icrasıyla yargılama yapılarak; davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı yana %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında her ne kadar dava dışı ticari ilişki mevcut ise de, iddia olunan faturaları kabul etmediklerini, davalı müvekkil şirketin işbu faturalar karşılığında, davacı şirkete borcu bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, bu nedenlerle reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden, yargılama neticesinde esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.

Dosyamız arasına alınan Ankara… Müdürlüğü 2018/14212 Esas sayılı dosyasında özetle: Davacı/Alacaklı tarafından Davalı /Borçluya karşı 11.12.2018 tarihinde 61.242,00 TL tutarındaki fatura alacağına ilişkin ilamsız takip başlatıldığı, davalı yan vekilinin 18/12/2018 tarihinde ödeme emrine, borca, takibe, faize, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı yanın itirazı ile Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/14212 E. sayılı takip dosyası durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defterleri incelenerek alınan 15/10/2020 tarihli Mali Müşavir Bilirkişi raporunda özetle: Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin taraf lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı tarafça 01/08/2020 tarihinde kesilen tutarı 19.824,00 Tl olan faturanın BA ve BS formlar dahilinde hem davacı hemde davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiği ve hem davacı hemde davalı tarafça kabul edildiği anlamı taşıdığı, davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davalıya kesilen her iki faturaların ve irsaliyelerin VUK ve TTK’ya uygun olarak malın teslim edildiğini ve davalının toplam tutarı 61.242,00 TL’le olan borcunun yada farklı ifadeyle davacının 61.242,00 TL’lik alacağının olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 15/02/2021 tarihli Mali Müşavir bilirkişi ek raporunda özetle: Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin taraf lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı tarafça 01/08/2020 tarihinde kesilen tutarı 19.824,00 Tl olan faturanın BA ve BS formlar dahilinde hem davacı hemde davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiği ve hem davacı hemde davalı tarafça kabul edildiği anlamı taşıdığı, davacı tarafın 2018 yılı ticari defter kayıtları dikkate alınarak yapılan incelemede davalıya kesilen her iki faturaların ve irsaliyelerin VUK ve TTK’ya uygun olarak malın teslim edildiğini ve davalının toplam tutarı 61.242,00 TL’le olan borcunun yada farklı ifadeyle davacının 61.242,00 TL’lik alacağının olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafın ticari defterleri incelenerek alınan 09/09/2021tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle: Taraflara ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde davacının davalı yandan 61.242,00 TL alacağının olduğu, davalı yana ait 2018 yılı ticari defterleri ile davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesi tarafından dosyaya celp eden ilgili dönem BA formları üzerinde yapılan tetkikte davalı yanın davacı yana 19.824,00 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki bakiye farkın ise davacı yan tarafından davalı yan adına tanzim edilen 08.06.2018 tarihli 122832 numaralı 41.418,00 TL bedelli faturanın davalı yan ticari dfeterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, işbu fatura muhteviyatındaki emtiaların, 25.06.2018 tarihli 39087 numaralı irsaliye ile …’e teslim edildiği, dava dışı …’ün davacı yan vekilinini beyanıyla nakliye çalışanı olduğunun anlaşıldığı, ancak, dosyada nakliyeye ilişkin faturaya, ödeme belgesine ve dava dışı nakliye çalışanı … tarafından fatura muhteviyatı emtiaların davalı yana teslimine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, davacının ticari defterlerinde davacının davalı yandan 61.242,00 TL alacağının olduğu, davalı yana ait 2018 yılı ticari defterleri ile davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesi tarafından dosyaya celp eden ilgili dönem BA formları üzerinde yapılan tetkikte davalı yanın davacı yana 19.824,00 TL borçlu olduğu görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacının ticari defterlerinde davacının davalı yandan 61.242,00 TL alacağının olduğu, davalı yana ait 2018 yılı ticari defterleri ile davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesi tarafından dosyaya celp eden ilgili dönem BA formları üzerinde yapılan tetkikte davalı yanın davacı yana 19.824,00 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki bakiye farkın ise davacı yan tarafından davalı yan adına tanzim edilen 08.06.2018 tarihli 122832 numaralı 41.418,00 TL bedelli faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, işbu fatura muhteviyatındaki emtiaların, 25.06.2018 tarihli 39087 numaralı irsaliye ile …’e teslim edildiği, dava dışı …’ün davacı yan vekilinini beyanıyla nakliye çalışanı olduğunun anlaşıldığı, ancak, dosyada nakliyeye ilişkin faturaya, ödeme belgesine ve dava dışı nakliye çalışanı … tarafından fatura muhteviyatı emtiaların davalı yana teslimine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılamadığı, tarafların ticari defterlerinin 08.06.2018 tarihli 122832 numaralı 41.418,00 TL bedelli faturaya ilişkin kısmının birbiri ile uyuşmadığı,19.824,00 TL’ lik kısmı bakımından uyuştuğu, dosyaya sunulan faturanın tek başına davaya ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara… Dairesi’ nin 2018/14212 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın 19.824,00 TL’ lik kısmı bakımından iptaline, takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 3.964,80 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.354,18 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.045,87 TL’ nin mahsubu ile noksan olan 308,31 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5.-Davacı tarafından yatırılan 1.045,87 TL peşin harcın ve 44,40 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan posta/bilirkişi/müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.480,40 TL yargılama giderinin davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderinin tamamının davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır