Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/287 E. 2021/19 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/287 Esas
KARAR NO : 2021/19

2- …
3- …
4- …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2021
Mahkememize açılan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nin eşi, diğer davacıların babaları …’ nin 18.05.2018 tarihinde kalp krizi sonucu vefat ettiğini, müteveffanın … Bankası … Şubesi’ nden kredi kullandığını ve bu kredinin davalı şirket tarafından 22.09.2017 – 22.09.2020 tarihleri arasında 36 ay sigorta süresi ile Azalan Teminatlı Kredi Hayat Sigortası ile teminat altına alındığını, rizikonun gerçekleşmesi üzerine davacıların … …. Noterliği’ nin 13.07.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tüm gerekli evraklar ek yapılmak suretiyle davalı şirkete müracaat edildiğini, müteveffanın 22.09.2017 tarihinden önce kanser hastası olduğunun iddia edilerek kriteri belirsiz şekilde 6.200,00 TL ödeme yapılacağının belirtildiğini, müteveffanın ölüm sebebinin kalp krizi olduğunu, müteveffanın lenfoma kanseri olduğunu bilmediği ve bilebilecek durumda olmadığı gibi ölüm sebebinin veya kalp krizinin tetikleyicinin de bu hastalık olmadığını, lenfoma kanseri ile kalp krizi arasında illiyet bağının bulunmadığını, lenfoma kanseri hastalığının hafif seyrettiğinden müteveffanın bu durumu anlama ve öğrenme imkânı bulunmadığından tedavinin müteveffaya hissettirilmeden yürütüldüğü hususları ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin müteveffanın ölüm tarihi olan 18.05.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı varislerin sigorta poliçelerinin lehdarı olmadıklarından dava açma haklarının bulunmadığını, sigortalı …’ nin sağlık kayıtları incelendiğinde sigorta başlangıç tarihi öncesinde “kanser” hastalığı bulunduğunun tespit edildiğini, vefat eden sigortalının 22.09.2017 tarihinde sigortalanmak üzere doldurmuş olduğu sağlık beyanında “kanser” hastalığının da yer aldığı hastalıkların tümüne hayır cevabını verdiğini, sigortalıya sağlık durumu ile ilgili hususlarda sorular yöneltildiğini ve gerçeğe aykırı beyanda bulunmanın neticelerinin bildirildiğini, buna rağmen sigortalının poliçe tarihinden evvel mevcut olan hastalığını davalı şirkete bildirmediğni ve gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, bu nedenle davalı şirket tarafından poliçelerin teminatında indirime gidildiği ve mevzuata aykırı bir uygulama yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sigortadan kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup davacıların sigortaya ilişkin alacağının doğup doğmadığı, doğdu ise miktarı çekişme konusudur.
… ile … Bankası … Şubesi arasında imzalanan 22/09/2017 tarihli, 31.000,00-TL tutarlı Azalan Taksit Ödemeli Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı … Hayat ve Emeklilik A.Ş. ile … arasında 22.09.2017 tarihinde ….poliçe numarasıyla hayat sigortası sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye istinaden düzenlenen hayat sigortası başvuru formu, hayat sigortası katılım sertifikası, kredi bağlantılı sigortalar bilgi formu ve kredi hayat sigortası soru formunun dosyaya sunulduğu görülmekle bu deliller üzerinde yapılan incelemede …. poliçe numarasıyla, 22/09/2017 tanzim ve başlangıç, 22/09/2020 bitiş tarihli hayat sigortası yapıldığı, sigortanın 1. yıl vefat teminatının 31.000,00-TL, 2. yıl vefat teminatının 22.319,07-TL, 3. yıl vefat teminatının 12.079,01-TL olduğu ve hayat sigortasını tutarı olan toplam 963,80 TL’nin poliçenin düzenlendiği tarihte peşin olarak ödendiği , hayat Sigortası Poliçesi kapsamında alındığı anlaşılan … tarafından imzalı kredi hayat sigortası soru formunda; “Bugüne kadar aşağıda belirtilen hastalıklardan herhangi birini geçirdiniz mi veya bunlarla ilgili herhangi bir rahatsızlığınız var mı? Kanser? Sağlık durumunuzda tespit edilen bir hastalıktan dolayı doktor kontrolü altında mısınız? sorularının cevap hanelerinin “Hayır” olarak doldurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına alınan davacı … tarafından gönderilen … 1. Noterliğinin 13/07/2018 günlü, … yevmiye nolu ihtarnamesi incelendiğinde; …’nin poliçe başlangıç tarihinden önce Lenfoma hastalığı teşhisi bulunsada, epikriz raporlarında görüldüğü üzere ölüm sebebinin ani kalp krizine bağlı olarak gerçekleştiği, kalp krizi öncesinde bilinen hiçbir risk faktörünün bulunmadığı, bu nedenle kalan sigorta tutarının ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağı hususu ihtar edilmiştir.
… 1. Noterliğinin 13/07/2018 günlü, ….yevmiye nolu ihtarnamesine ilişkin davalı şirketin 20.07.2018 tarihli cevabi yazısında; sigortalının 18.05.2018 tarihinde vefat etmesi üzerine yapılan tazminat başvurusu esnasında sunulan belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, müteveffanın sigorta başlangıç tarihi olan 22.09.2017 tarihinden önce “Kanser Hastalığı” olduğu ve bu hastalık nedeniyle tedaviler gördüğünün tespit edildiği, ancak sigortalının bu hastalığı beyan etmeyerek sigorta kapsamına dahil olduğu ve beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, bu nedenle mevzuata uygun olarak hesaplanan 6.200,00 TL’nin kredi borcuna mahsuben 04.06.2018 tarihinde …Bankası A.Ş. … Şubesine ödendiği bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 10.07.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; … hayat sigortalı poliçesi bulunan …’nin vefat dosyasının incelenmesi sonucu, müteveffaya vefatından önceki bir tarihte lenfoma kanseri teşhisi konulduğu, ancak kişinin hayat sigortası poliçesinde herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığı yönünde beyanda bulunduğu gerekçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından 6.200,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, … tarafından imzalı kredi hayat sigortası soru formunda; “Bugüne kadar aşağıda belirtilen hastalıklardan herhangi birini geçirdiniz mi veya bunlarla ilgili herhangi bir rahatsızlığınız var mı? Kanser? Sağlık durumunuzda tespit edilen bir hastalıktan dolayı doktor kontrolü altında mısınız? sorularının cevap hanelerinin “Hayır” olarak doldurulduğu, “Sağlık beyanına ilişkin vermiş olduğum tüm bilgilerin eksiksiz ve doğru olduğunu aksi takdirde poliçemin iptal edilerek herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağını bildiğimi kabul, beyan ve taahhüt ederim. ” şeklinde taahhütte bulunulduğu, kişinin sağlık durumuna ilişkin dosyada yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; müteveffanın 22/09/2017 başlangıç tarihli sigorta poliçesi tanziminden önce Lenfoma Kanseri olduğunu bildiği konusunda tereddüt bulunmadığı, …’nin hastanede yapılan incelemelerinde kalp damarlarından birinde tıkanıklık tespit edilmiş, bunun yanında akciğer enfeksiyonu gelişmiş, yoğun bakım ünitesinde takip ve tedavi altında iken Sepsis tablosu da gelişmesi üzerine hayatım kaybettiği, Bu durumun …’nin daha önceden bulunan hastalıkları ile direkt (doğrudan) bir ilgisi bulunmadığı, bu nedenle kişinin ölümü ile daha önce bulunan hastalıkları arasında illiyet bağı bulunduğundan söz edilemeyeceği, …’nin sigorta şirketine yapmış olduğu eksik ve hatalı beyana istinaden davalı sigorta şirketi tarafından 6.200,00 TL kısmi ödeme yapılmasının mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı hususundaki hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, …’nin hayat sigortası poliçesinde eksik beyanda bulunmasına rağmen daha önce bilinmeyen bir rahatsızlıktan dolayı vefat etmesi nedeniyle tazminat ödenmesi gerektiğine hükmedilmesi halinde; …’nin vefat tarihi olan 18/05/2018 tarihi itibariyle ….Bankası … Şubesinden kullanılan krediden kaynaklı borç tutarının 25.373,41 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sigorta teminat tutarına uygun olan bu tutardan sorumlu olacağı, davalı sigorta şirketi tarafından 04.06.2018 tarihinde sigorta teminat bedeli olarak ….Bankası … Şubesine yapılan 6.200,00 TL ödemenin vefat tarihi itibariyle toplam teminat tutarından mahsup edildiğinde (25.373,41-6.200,00) davalı şirketin sorumlu olduğu tutarın 19.173,41 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf itirazlarının değerlendirilmesi için alınan 13.10.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Ödenmesi Gereken Tazminat Tutarına ilişkin proporsiyon hesabı yapıldığında, …’nin sigorta şirketine yapmış olduğu eksik ve hatalı beyana istinaden davalı sigorta şirketi tarafından davacılara ödenmesi gereken tazminat tutarının 6.200,00 TL olduğu, bu tutarın müteveffanın kredi borcuna istinaden 04.08.2018 tarihinde … … Şubesine ödendiği, bu duruma göre, davacıların davalı … Hayat Emeklilik A.Ş.’den talep edebileceği sigorta tazminatı ve bedeli olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 16.10.2020 tarihli dilekçesinde dava konusu taleplerini ıslahla 14.173,41 TL’ye yükseltmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacıların murisi olan …’nin vefat dosyasının incelenmesi sonucu, müteveffaya vefatından önceki bir tarihte lenfoma kanseri teşhisi konulduğu, ancak kişinin hayat sigortası poliçesinde herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığı yönünde beyanda bulunduğu gerekçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından 6.200,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, ancak söz konusu hastalığı kişinin bilmediği ve ölüm sebebi ile bu hastalık arasında bir ilişki bulunmadığı ileri sürülerek müteveffanın vefat tarihi itibariyle sigorta teminatına ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin vefat tarihi olan 18.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili istemiyle açıldığı, … tarafından imzalı kredi hayat sigortası soru formunda; “Bugüne kadar aşağıda belirtilen hastalıklardan herhangi birini geçirdiniz mi veya bunlarla ilgili herhangi bir rahatsızlığınız var mı? Kanser? Sağlık durumunuzda tespit edilen bir hastalıktan dolayı doktor kontrolü altında mısınız? sorularının cevap hanelerinin “Hayır” olarak doldurulduğu, “Sağlık beyanına ilişkin vermiş olduğum tüm bilgilerin eksiksiz ve doğru olduğunu aksi takdirde poliçemin iptal edilerek herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağını bildiğimi kabul, beyan ve taahhüt ederim. ” şeklinde taahhütte bulunulduğu, kişinin sağlık durumuna ilişkin dosyada yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; müteveffanın 22/09/2017 başlangıç tarihli sigorta poliçesi tanziminden önce Lenfoma Kanseri olduğunu bildiği konusunda tereddüt bulunmadığı, …’nin hastanede yapılan incelemelerinde kalp damarlarından birinde tıkanıklık tespit edilmiş, bunun yanında akciğer enfeksiyonu gelişmiş, yoğun bakım ünitesinde takip ve tedavi altında iken Sepsis tablosu da gelişmesi üzerine hayatım kaybettiği, Bu durumun …’nin daha önceden bulunan hastalıkları ile direkt (doğrudan) bir ilgisi bulunmadığı, bu nedenle kişinin ölümü ile daha önce bulunan hastalıkları arasında illiyet bağı bulunduğundan söz edilemeyeceği, hukuki değerlendirme mahkemenin takdirine bırakılarak seçenekli hesap yapılan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde …’nin sigorta şirketine yapmış olduğu eksik ve hatalı beyana istinaden Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin ….E. …. K. Sayılı 21/10/2020 tarihli ilamında da belirtildiği üzere” Sigortalı tarafından imzalanan sağlık beyan formunda, kendisinin herhangi bir rahatsızlığın olmadığı bildirilmiş; poliçeden önce mevcut “skuamöz hücreli karsinom” rahatsızlığı bildirilmemiştir. Bu itibarla; doğrudan ölüm sebebi olmasa da, ölümle sonuçlanan önceki kronik hastalıkların, riskin kapsamı konusunda değerlendirme yapma hakkı bulunan sigortacıya bildirilmesi gerektiği açıktır. Buna göre murisin bildirmediği hastalık ile ölüm arasında doğrudan illiyet bağı bulunmadığının anlaşılması halinde, poliçe tanzimi sırasındaki beyan yükümlülüğü kasten ihlal edilmemiş olup davanın tümden reddi gerekmez ise de sigortalının kasıtlı olarak sağlık durumunu gizlemesi haricinde eğer sigortacının sorumluluğunu ağırlaştıran ve daha fazla prim almasını gerektiren bir halin varlığında teminatın indirilmesi gerektiğinden, murisin bu hastalığının belirtilmesi halinde ödenmesi gereken prime göre proporsiyon hesabı yapılarak tazminat hesabının yapılması gerekmektedir.” yapılan proporsiyon hesabı sonucu oluşan tazminat tutarının 6.200,00 TL olduğu, bu tutarın müteveffanın kredi borcuna istinaden 04.08.2018 tarihinde …. Bankası … Şubesine ödendiği, bu duruma göre, davacıların davalı … Hayat Emeklilik A.Ş.’den talep edebileceği sigorta tazminatı ve bedeli olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 85,39 TL ve ıslah harcı olan 45,50 TL’ den mahsubu ile arta kalan 71,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır