Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/246 E. 2021/446 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/246
KARAR NO : 2021/446

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/05/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, taraflar arasında 11.06.2011 tarihinde tanzim edilen Trabzon Erzurum (Trabzon Gümüşhane) arası yolu (Km 0+00-26+500) Toprak işleri, sanat yapıları, köprü alt temel ve plentmiks temel yapılması işleri ile BSK yapım işi güzergahı üzerinde gelişen stabilite sorunlarının araştırılmasına yönelik olarak yapılacak Mühendislik jeolojisi haritaları, temel araştırma sondajları yerinde (pressiyometre, inklinometrevb) ve laboratuvarda yapılacak deney çalışmaları ile Geoteknik Proje Raporu ve Uygulama Paftalarının hazırlanması işlerine yönelik Mühendislik Hizmetleri Yüklenici Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmede belirlenen indirim oranlarının değiştirilmesine yönelik olarak zeyilname tanzim ve imza edildiğini, müvekkili şirket tarafından yüklenime konu işin tamamı ifa edilerek 20.12.2017 tarihli 10 nolu hakedişin düzenlendiğini, davalı tarafından da ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanarak kabul edilen bu hakediş uyarınca hakediş tanzim tarihi 20.12.2017 de müvekkili şirketin KDV dahil 1.593.185,54.- TL alacağının bulunduğu belirlendiğini, YP2017000000226 Fatura nolu KDV dahil 1.593. 185,54.- TL lik E-Fatura düzenlenip davalıya gönderildiğini, davalı hesap ve fatura borcu karşılığında 23.2.2018 tarihinde 800.000.- TL ve 6.7.2018 tarihinde 200.000.-TL olmak üzere icra takibi tarihine kadar toplam 1.000.000.- TL ödendiğini, icra takip tarihinde müvekkili şirketin 593.185,54.- TL anapara alacağının bulunduğunu beyanla 593.185,54.- TL anapara alacağı ve 116.305,00.-TL işlenmiş faizi olmak üzere toplam 709.490,54.-TL alacağın tahsili amacıyla … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatının ödenmesine mahkum edilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, işveren idarenin ve projenin ihtiyaçları doğrultusunda birtakım iş ve projelerin Yüklenici … Proje Uluslararası A.Ş. tarafından hazırlanacağını, bu projelerin işveren idarenin onayına sunulacağını, idarenin iş ve projeleri onaylaması üzerine müvekkili şirket tarafından … Projeye ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin işin bedeli başlıklı 5. Maddesinde sözleşme tutarının idarenin kabulü şartıyla Yüklenici tarafından belirleneceğinin düzenlendiğini, Yine sözleşmenin ölçme hakedişler ve ödemeler başlıklı 17.Maddesinde hakediş ödemelerinde ara işlem olarak yapılan ve henüz idarece onaylanmamış bulunan iş kalemlerinin ödemeleri %50 oranında hakedişe yansıtılacağını, kalan bedel ile ilgili iş kaleminin idarenin onayından sonra ödemeye tabi tutulacağının düzenlemesinin yer aldığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği 20.12 .2017 tarihli fatura proje kapsamında yer alan Sevinç Köyü bağlantı köprüsü ve bağlantı yolu köprüsü’nde yapılan sondaj ve arazi ölçümlerini kapsadığını, Söz konusu ölçüm ve sondaj işleri Karayolları Genel Müdürlüğü Sanat Yapıları Daire Başkanlığına sunulduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğü Sanat Yapıları Daire Başkanlığı tarafından onaylanmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğü Sanat Yapıları Daire Başkanlığı tarafından onay verilmemiş olması nedeniyle sözleşmenin 3., 5. ve 17. maddesinde yer alan şartlar gerçekleşmediğinden borcun muaccel hale gelmediğini, bu nedenle davacının başlatmış olduğu icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, iptalinin gerektiğini, davacının işi ifa ettiğini ve iddia ettiği alacağının talep edilebilir olduğunun ispatlamasının gerektiğini, Sevinç Köyü bağlantı köprüsü ve bağlantı yolu köprüsünde yapılan sondaj ve arazi ölçüm işinin idareye sunulmuş ancak idaresince onaylanmamış olması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Celpolunan … Müdürlüğünün … Sayılı Dosyasının incelenmesinde;
Davacının 593.185,54 TL asıl alacak, 197.528,78 TL zeyilnamenin geçersizliği nedeni ile alacak, 29.155,48 TL 29/12/2017 ile 01/07/2018 tarihi arası, 87.149,52 TL 01/07/2018-02/04/2019 tarihleri arası işlemiş faiz olmak üzere toplam 907.019,32 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, davalının tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacının ise iş bu davayı ana para ve işlemiş faiz toplamı 709.490,54 TL’ye yapılan itirazın haksız olduğu iddiasıyla süresinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında Trabzon Gümüşhane arası (Km 0+00-26+500) Toprak işleri, sanat yapıları, köprü alt temel ve plentmiks temel yapılması işleri ile BSK yapım işi güzergahı üzerinde gelişen stabilite sorunlarının araştırılmasına yönelik olarak yapılacak Mühendislik jeolojisi haritaları, temel araştırma sondajları yerinde (pressiyometre, inklinometrevb) ve laboratuvarda yapılacak deney çalışmaları ile Geoteknik Proje Raporu ve Uygulama Paftalarının hazırlanması işlerine yönelik Mühendislik Hizmetleri Yüklenici Sözleşmesinin akdedildiği, davacının işi yaparak davalıya teslim ettiği çekişme konusu olmayıp, çekişme teslim edilen projenin davalı idare tarafından onaylanıp onaylanmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından talep edilen projedeki revizenin davacı tarafından yapılıp yapılmayacağı, iş bedelini hakedip etmediği üzerinde toplanmaktadır.
Tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya jeoloji mühendisi, harita mühendisi, mali müşavir inşaat mühendisi ve nitelikli hesap bilirkişisinden oluşturulan heyete tevdii edilerek jeoloji mühendisi, harita mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesaplama uzmanı tarafından düzenlenen 01/06/2020 tarihli raporda;
“…Huzurdaki dava eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı yan, 11.06.2011 tarihli sözleşme ile Trabzon Erzurum (Trabzon Gümüşhane) arası yolun (Km 0+00-26+500) sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde mühendislik jeolojisi haritaları, temel araştırma sondajları yerinde (pressiyometre, inklinometrevb) ve laboratuvarda yapılacak deney çalışmaları ile Geoteknik Proje Raporu ve Uygulama Paftalarının hazırlanması işini üstlendiklerini, müvekkili şirket tarafından yüklenime konu işin tamamı ifa edilerek 20.12.2017 tarihli 10 nolu kesin hakedişin ihtirazi kayıtsız olarak davalı yanca imzalandığını, hakedişe dayalı olarak YP2017000000226 Fatura nolu KDV dahil 1.593.185,54.- TL. tutarındaki faturaya istinaden davalı yanca 1.100.000,00-TL. ödeme yapıldığını, bakiyesinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı yanın haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan etmekte,

Davalı yan ise, sözleşmenin 3., 5. ve 17. maddesine göre, davacı alacağının işin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kabulü sonrasında muaccel olacağının hükme bağlandığını, ne var ki, dava dışı idare tarafından kabul işlemlerinin yapılmadığını, düzenlenen ara hakedişlerin davacının işi tamamladığı anlamına gelmeyeceğini, takip tarihi itibariyle davacının muaccel hale gelmiş alacağı olmadığını ifade etmektedir.
Davacı yüklenicinin 10 nolu hakedişe kadar tahakkuk eden alacaklarının ödendiği ve 10 nolu hakedişe istinaden kesilen faturaya mahsuben davacıya 1.000.000,00-TL. ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirip getirmediği, sözleşmede yer alan “İdare onayı” şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nihayet davacının 10 nolu hakedişe dayalı olarak kestiği faturadan dolayı bakiye alacağı olup olmadığı ve takip tarihi itibariyle muaccel hâle gelip gelmediği noktalarında toplanmaktadır.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatı yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispatı ise iş sahibine düşer. Bu bağlamda, faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli olmadığı,1 yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, yerleşik yargı kararlarıyla kabul edilmiştir.
Davacı yan alacağını, 20/12/2017 tarihinde davalı yanın da imzasını havi 10 nolu hakedişe dayandırmakta, davalı yan ise davacı tarafından yapılan ölçüm ve sondaj işlerinin dava dışı İdare tarafından onaylanmadığını, bu nedenle davacının alacak talebinde bulunamayacağını ifade etmektedir.
Taraflar arası sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 3. Maddesinde yer alan iş’in tanımı kapsamı içinde, davacı yüklenici tarafından tamamlanan işin dava dışı İdare tarafından onayının da yer aldığı, yine işin bedelinin kararlaştırıldığı 5. Maddesinde ve ödemenin zamanını düzenleyen 17. Maddesinde de, davacı tarafından işin tamamlanması ve İdarenin onayının ardından ödeme yapılacağının belirlendiği görülmektedir.
Öte yandan, davacı tarafından dosyaya sunulan yazışmalar incelendiğinde, davacının 10 nolu hakedişin imzalanmasının ardından uyuşmazlık konusu Maçka giriş Kavşağı bağlantı yolu-4 üzerinde bulunan Sevinç Köyü Kavşak köprüsünün, onaylı projesine göre 2-3 metre dere tarafına kaydırılmasına ve Trabzon istikametinde köprü açıklık sayısının 1 adet arttırılmasına karar verilmesi nedeniyle, projeyi revize ederek 19/03/2018 tarihinde davalıya sunduğu, 09/04/2018 tarihli yazısı ekinde de uygulama projeleri ve hesap raporlarını sunduğu görülmektedir. Dava dışı İdarenin 17/07/2018 tarihli yazısıyla, Geoteknik Proje Raporunun, yapılan değişiklikler sonrası incelenerek uygun bulunduğu bildirilmiş, 20/07/2018 tarihli yazıyla dava dışı KGM Etüd, Proje ve çevre Dairesi Başkanlığı tarafından Yol Yapım İdaresi Başkanlığı’na onay yazısı ekinde gönderilmiştir. Yol Yapım Dairesi Başkanlığı ise proje raporunun onaylandığını belirtmekle birlikte, “dere içine düşen köprü ayaklarıyla ilgili DSİ’den görüş alınmak kaydıyla onaylandığı” şerhini düştüğü anlaşılmaktadır.
Bu noktada; davacının iş bedelinin muaccel hale gelmesi İdarenin onayına bağlı olmakla birlikte, davacının 09/04/2018 tarihli yazı ekinde tamamlayarak sunduğu proje ve hesap raporlarının onaylanmadığına ilişkin davalı yanca bildirimde bulunulmadığı gibi, davalı yanın DSİ’nin değişiklik talebi doğrultusunda davacıya proje ve hesap raporunu revize etmesi gerektiği yönünde bir ihbarda bulunduğuna dair bir kayda, dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Dava dışı İdarenin Sn. Mahkemenize cevaben yazdığı 12/12/2019 tarihli yazısında, “15/05/2018 tarihli tutanak sonrasında, yükleniciye (davalı) fore kazık imalatı bulunmayacak alternatif proje üretilerek İdareye sunulması istenmiştir. Alternatif projelerden … Müh. Ltd. Şti. tarafından hazırlanan U kanallı revize projenin uygun görüldüğü” bildirilmiştir. Bir başka deyimle; davacı yan davalıya işi teslim etmiş, dava dışı İdare önce davacının yaptığı işi kabul etmiş olup, ardından DSİ’nin telkini ile imalatı uygun görmediğini / ayıplı bulduğunu 15/05/2018 tarihli “Gerekçe Raporu” ile öğrenen davalı, davacıya herhangi bir ihbarda bulunmamış, projeyi revize etmesini davacıdan talep etmemiş, bunun yerine dava dışı … .. Ltd. Şti.’nden yeni bir proje temin etmiştir.
TBK’nun 477. Maddesinde;
“Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. 
İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
 Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.”
Denilmekle, işsahibinin ihbar yükümlülüğü düzenlenmiş olup, davalı yanın dava dışı KGM’nin 17/07/2018 tarihli onayından sonra, DSİ’nin fore kazık imalatı bulunmayacak şekilde U Kanallı bir sistemle değiştirilmesini talep ettiğini davacıya bildirmemesi nedeni ile, TBK 477/2. Maddesi uyarınca, davacının 09/04/2018 tarihli yazı ekinde sunduğu proje ve hesap tablolarını kabul ettiği anlamına geldiği düşünülmektedir.
Davacının alacak tutarına gelince;
Tarafların ticari defter ve kayıtları birbiriyle örtüşmekte olup, davacının takip konusu faturadan dolayı bakiye 593.185,54-TL. alacağı olduğu, her iki taraf defterlerinden anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı yan, icra dosyasında “zeyilnamenin geçersizliği nedeni ile” açıklamasıyla takip konusu yaptığı 197.528,78 TL. tutarındaki alacak kalemini dava değerine dâhil etmediğinden, buna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Takip öncesi faiz talebine gelince; davacı yanın icra dosyasında fatura tarihinden itibaren avans faizi işlettiği görülmekte ise de, sözleşmede fatura tarihinden itibaren avans faizi işleyeceğine dair bir düzenleme yer almadığı gibi, davacı tarafından davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir veri de bulunmadığından, takip öncesi faiz hesaplanmamıştır.
Davanın eser sözleşmesine dayalı fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vcaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, dava değerinin 709.490,54-TL olduğu,
Davacının işi tamamlayarak davalıya 09/04/2018 tarihinde teslim ettiği, dava dışı İdarenin 17/07/2018 tarihinde projeyi onayladığı,
Daha sonra DSİ’nin görüşü çerçevesinde KGM’nin projede revize talep ettiğini davacıya bildirmeyen davalının, TBK’nun 477/2. Maddesi çerçevesinde, davacının işini kabul ettiği anlamına geleceği,
Davacının takip tarihi itibariyle takip konusu faturaya dayalı olarak, bakiye 593.185,54-TL. alacağı olduğunun, her iki taraf defterleriyle de tevsik edildiği,…” şeklinde görüş bildirilmiştir. Rapora muhalif kalan inşaat mühendisi ise “…
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davacı taahhüt edilen işin tamamını yapmadığı, ilgili Bağlantı Yolu Köprüsü ve Sevinç Küplüleri projelerinin Sanat Yapıları Daire Başkanlığınca onaylanmadığı, Sözleşme gereği projelerin idare tarafından onayını takiben hakedişin düzenlenip ödemenin yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, köprü projeleri idareye sunulmadan hakedişe konulduğu, köprü projeleri onay surecinde idarenin tespitleri doğrultusunda projelerin uygulanabilir olmadığı arazi tespitleri ile ortaya konulduğundan farklı alternatif arayışlarına girilerek idarenin kamu yararı da gözetilerek U kanal yapılması konusunda davalı tarafa talimatta bulunulduğu, buna bağlı olarak da U kanal proje onayı idarenin onayına sunularak onay alındığı,
Yukarıda bahsedildiği üzere idare taraından onaylanmamış proje bedeli hakedişe konulmuş olup, idare tarafından onaylanmadığından davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, ” şeklinde görüş bildirmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişilere tevdii edilerek jeoloji mühendisi, harita mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden alınan 23/04/2021, rapora muhalif kalan inşaat mühendisi bilirkişi ise 14/04/2021 tarihli ek raporlarında ise görüşlerini değiştirmemişlerdir.
Davacı yan 11/06/2011 tarihli sözleşme ile belirtilen şartlar çerçevesinde mühendislik jeoloji haritaları temel araştırma sondajları yerinde ve laboratuarda yapılacak deney çalışmaları ile geoteknik proje raporu ve uygulama paftalarının hazırlanması işini üstlenmiş, davacı tarafından söz konusu iş yapılarak teslim edilmiş, yapılan işe ilişkin kesin hakediş de davalı yanca imzalanmıştır. Davacının iş bedelini hakedebilmesi için eseri, sözleşme ve ekleriyle fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Sözleşmenin üçüncü maddesinde yer alan işin tanımı kapsamı içinde davacı tarafından tamamlanan işin dava dışı idare tarafından onayının da yer aldığı, yine iş bedelinin kararlaştırıldığı beşinci maddesinde ve ödemenin zamanını düzenleyen onyedinci maddesinde davacı tarafından işin tamamlanması ve onayının ardından ödeme yapılacağı öngörülmüş ise de; davacı tarafından hazırlanan proje istek üzerine revize edilerek 19/03/2018 tarihinde davalıya sunulmuş, dava dışı idare ise 17/07/2018 tarihli yazısında geoteknik proje raporunun yapılan değişiklikler sonrası incelenerek uygun bulunduğu bildirilmiş, 20/07/2018 tarihli onay yazısı ile de proje yol yapım idaresi başkanlığına gönderilmiştir. Daha sonra projede idarenin değişiklik talebi doğrultusunda proje ve hesap raporunun revize edilmesi yönünde herhangi bir ihbarda bulunulmamış, bunun yerine dava dışı şirketten yeni bir proje temin etmiştir. Davalı, dava dışı idarenin onayından sonra DSİ’nin fore kazık imalatı bulunmayacak şekilde U kanallı bir sistem ile değiştirilmesini talep ettiği davacıya bildirilmemesi nedeniyle Türk Borçlar Kanununun 472/2.maddesi uyarınca davacının 09/04/2018 tarihli yazı ekinde sunduğu proje ve hesap tablolarını kabul ettiğini anlamak gerekir.
Toplanan delillere göre davacının üstlendiği işle ilgili edimlerini yerine getirdiği, davalıya teslim edildiği, davalının da idareye sunduğu, idarenin de onayladığı, daha sonra ise idarenin projede değişiklik istediği, bu değişikliğin davacıya bildirilmediği, bu nedenle de davacının iş bedelini talep edebileceği, iş bedelinden yapılan ödemenin düşümü ile 593.185,54 TL davacının bakiye alacağı olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz isteyemeyeceği, alacağın likit olmaması nedeniyle davacının inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı, davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle reddedilen kısım için davalının kötüniyet tazminatı talep edemeyeceği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının 593.185,54 TL ana alacağa yaptığı itirazın iptaline, kabul edilen miktara takip tarihinden avans faizi uygulanmasına,
Davacının işlemiş faiz talebi ile inkar tazminatı talebinin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 40.520,50 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 7.581,23 TL’nin mahsubu ile noksan olan 32.939,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 46.709,28 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 14.998,98 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 7.581,23 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7.-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 126,90 TL posta gideri ile 9.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.671,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 8.085,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 30/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …