Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/132 E. 2021/183 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/132 Esas
KARAR NO : 2021/183

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile müvekkil arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişkiden dolayı davalı şirkete kesilen ve teslim edilen faturaların tahsili amacı ile … İcra Müdürlüğü’ nde ilamsız takip başlatıldığını, davalı yan kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduğunu, davalı yanın bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali gerektiğini, davalı yan müvekkil şirketten mal satın aldığını, karşılığında müvekkili tarafından fatura kesildiğini ve faturaların davalı yana teslim edildiğini, davalı yanın bu faturaları teslim aldıktan sonra kanuni süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, fatura tutarı ve içeriğini kabul ettiğini, fatura tutarlarının tahsili için pek çok kez davalı yana e-posta gönderildiğini, davalı yanın tutar üzerinde mutabık olduğunu bildirdiğini, faturalara alacak tutarına itiraz etmediğini, borcu ödemekten kötü niyetli olarak 2015 yılından bu yana kaçındığını, davalının kötü niyetli olarak takibe dayanaksız olarak itiraz ettiğini, teslim edilen faturaları kabul ettiğini ve muhasebe kayıtlarına işlediğini, davalı yanın dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında arabulucu görüşmesine katılmadığını, davalı yan tarafından … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20′ sinden az olmamak kaydıyla davalı yan aleyhine icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, mahkemece müvekkili şirkete tebliğine karar verilen dava dilekçesindeki iddiaları ve ekinde yer alan bilirkişi raporunu kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davacı yanın alacak iddiasının kaynağı olan fatura içeriği mallarında müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu hususun müvekkili şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi sonrasında ortaya çıkacağını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile kötü niyetli davacı yan aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, davalının davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Takip Dosyasında Özetle: Davacı/Alacaklının 06.11.2018 tarihinde ilamsız takiplerde ödeme emri ile takip başlattığı, takibe konu alacağın Fatura Alacağı 21.569,30 TL Asıl Alacak üzerinden talep edildiği, davalı vekilinin 07.11.2018 tarihinde tebliğ aldığı takibe 14.11.2018 tarihinde tüm alacak kalemleri yönünden asıl alacak ve fer’ilerine (işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, masraf ve vekâlet ücretine) itiraz ettiği, 15.11.2018 tarihinde İİK. 66 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karan verildiği görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara/Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 06.07.2020 Tarihli Müzekkere Cevabında Özetle: Davacının 2015/10 , 2015 /11 dönemlerinde beyan bilgisinin olmadığı, 2015/12: 2 Adet Belge Sayısı / 5.156,00 TL Mal ve Hizmetin Toplam Bedeli 2016/01: 2 Adet Belge Sayısı / 8.889,00 TL Mal ve Hizmetin Toplam Bedeli faturaların davacı tarafından Form BS beyanında beyan edildiği görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara/Doğanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 03.07.2020 Tarihli Müzekkere Cevabında Özetle: 2015/10,2015/11dönemlerinde beyan bilgisinin olmadığı, 2015/12: 2 Adet Belge Sayısı / 5.156,00 TL Mal ve Hizmetin Toplam Bedeli 2016/01: Beyan bilgisi yok faturaların davalı tarafından Form BA beyanında beyan edildiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM Zeliha Özkan Bağ’ın 19/07/2019 tarihli raporunda özetle; Davacının 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zorunlu olduğu, açılış tasdiklerinin TTK. Mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin zorunlu olduğu, kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Defter-i Kebir ile Envanter Defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki zorunlu olmadığı için kapanış tasdiki yaptırılmadığı, davacının incelenen 2015-2016 yıllarına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, 31.12.2015 tarihi itibariyle defter kayıtlarında davalıdan 11.079,89 TL alacağının,31.12.2016 tarihi itibariyle defter kayıtlarında davalıdan 21.569,29 TL alacağının mevcut olduğu, İcra takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM Zeliha Özkan Bağ’ın 10/06/2020 tarihli raporunda özetle; Tarafların defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, davacının incelenen 2015-2016 yıllarına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onayının zamanında yapıldığı, ticari defter kayıtlarında davalıdan 21.569,29 TL Alacak bakiyesinin mevcut olduğu, davalının incelenen 2015-2016 yıllarına ait defterlerinin açılış tasdiklerinin zorunlu olduğu, açılış tasdiklerinin TTK. Mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin zorunlu olduğu, 2015 yılı kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, 2016 yılı kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Defter-i Kebir ile Envanter Defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki zorunlu olmadığı için kapanış tasdiki yaptırılmadığı, ticari defter kayıtlarında davacıya 11.079,89 TL borç bakiyesinin mevcut olduğu, davalının defter kayıtlarında davacıya 11.079,89 TL borcu olduğundan, icra takibine itirazında haksız olduğu, davacının 21.569,30 TL Alacak talebinin davalıya 2016 yılında düzenlemiş olduğu 2 adet (Fatura No:C145401-C145402) 10.489,41 TL’ nin faturalarda yazılı malları davalıya teslim ettiğini ispatlaması durumunda talebin yerinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi SMMM ….’ın 14/10/2020 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafından düzenlenen 2015 yılında 4 adet (Kdv dahil) 11.079,89 TL, 2016 yılında 2 adet (Kdv dahili 10.489,41 TL Toplam 6 adet (Kdv dahil) 21.569,30 TL faturaların 2015/10 ve 2015/11 ayları için beyan sınırının altında kalması sebebiyle taraflarca beyan edilmediği, 2015/12: 2 Adet / 5.156,00 TL olarak taraflarca BA-BS formlannda beyan edildiği, 2016/01: 2 Adet / 8.889,00 TL ‘ nin davacı tarafından BS formunda beyan edildiği, davalı tarafından BA formunda beyan edilmediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, davacının 31.12.2016 tarihi itibariyle defter kayıtlarında davalıdan 21.569,29 TL alacağının mevcut olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında davacıya 11.079,89 TL borç bakiyesinin mevcut olduğu, davacı tarafından düzenlenen 2015 yılında 4 adet (Kdv dahil) 11.079,89 TL, 2016 yılında 2 adet (Kdv dahili 10.489,41 TL Toplam 6 adet (Kdv dahil) 21.569,30 TL faturaların 2015/10 ve 2015/11 ayları için beyan sınırının altında kalması sebebiyle taraflarca beyan edilmediği, 2015/12: 2 Adet / 5.156,00 TL olarak taraflarca BA-BS formlannda beyan edildiği, 2016/01: 2 Adet / 8.889,00 TL ‘ nin davacı tarafından BS formunda beyan edildiği, davalı tarafından BA formunda beyan edilmediği görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Dosyaya sunulan taraf defterleri ve BA-BS kayıtlarının kısmen birbirini doğruladığı, birbirini doğrulayarak ispat olunan kısma ilişkin kabul kararı verilerek, davacının 2016 yılında düzenlemiş olduğu 2 adet (Fatura No:C145401-C145402) 10.489,41 TL’ nin davalı ticari defterlerinde ve BA-BS kayıtlarında yer almadığı, faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı, dosyaya sunulan faturaların tek başına davaya ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı yemin deliline dayanmayacağını beyan etmekle davacının sübut bulmayan kısma ilişkin davasının reddi ile şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına, reddedilen kısma ilişkin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 11.079,89 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına, devam eden kısma ilişkin takip tarihinden avans faizi işletilmesine,
Asıl alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 2.215,98 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 756,87 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 368,35 TL harcın mahsubu ile noksan olan 388,52 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4.-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi gereğince davalı tarafa vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5.-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca arabuluculuk aşamasında harcanan 1.680,00 TL giderin tamamının davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6.-Davacı tarafça yatırılan 368,35 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.777,20 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama gideri olmak üzere toplam 1.821,60 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır