Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/122 E. 2022/129 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/122 Esas – 2022/129

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/122 Esas
KARAR NO : 2022/129

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …..
DAVALI : …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2022

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla (Bono) İcra Takibi başlatmış ise de, yapıları Takip ve Tebligatlar ile Senet Mühteviyatının hukuk ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil aleyhine yapılan İcra takibinin, davalı cirantanın Ankara …Aile Mahkemesinin 2016/735 esas sayılı Boşanmadan doğan alacak davasına ilişkin dosyası üzerine Tedbir Konulması Talebi üzerine bizzat vekil sıfatıyla 08.11.2018 tarihinde UYAP üzerinden yapılan araştırmada öğrenildiğini, müvekkiline durumu bildirmesi üzerine olayın açığa çıktığını, ancak 5 günlük itiraz süresinin geçirildiğini, alacaklı davalının dairenin satışı yansıtmadığını, söz konusu daire müvekkilin annesine ait olup 8 yıldan beri kiracılar tarafından kullanıldığını, bononun ayrıca zamanaşımına uğradığını, vade tarihi, alacaklar için öngörülen 3 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinden dolmasından sonra ki bir tarih yazıldığını, bunun başlı başına bononun sahteliğinin kanıtı olduğunu, kambiyo senetlerinde zamanaşımının 3 yıl, alacaklarda genel zamanaşımının 10 yıl olduğunu, her iki zamanaşımının da dolduğunu, ayrıca senedin sahte olarak düzenlendiğini, kambiyo senedinin düzenlendiği tarih 02.12.2002 olduğunu, vade tarihi ise 02.12.2016 olduğunu, kimsenin 14 yıl sonrası için senet düzenlemesi düşünülemeyeceğini, bu hayatın akışına da eşyanın tabiatına da aykırı olduğunu, özellikle Türkiye gibi ekonomik şartların hızla değiştiği bir ülkede 14 yıllık vade tarihli senet düzenlenmesi tek kelimeyle dehşet verici olduğunu, imzalar başka kişi tarafından, ciro işlemi başkası tarafından, yazılar diğer başka kişi ya da kişiler tarafından yazıldığını, yine senette yazılı borç miktar düzenleme tarihi olan 02.12.2002 tarihinde 90.000,-TL olduğunu, yazıyla ve rakamla 90.000,00 TL olarak yazıldığını, senedin 2002 yılında düzenlendiğini, senedin 2002 yılında düzenlendiğini, davalıların bu konudaki itirazlarının bulunmadığını, senetteki damga pulu uygulamasının 07/08/2003 tarihinde kaldırıldığını, lehtar … 13.08.1942 doğumlu olup senedin ciro edildiği zamanda 74 yaşında olduğunu, zaten sağlığı da her zaman bozuk olan senet alacaklısı uzun süre kanser hastalığı ile uğraştığını, yani senedin ciro edildiği tarihte hastalığının en yoğun olduğu döneme rastladığını, bu dönemde koma halinde olduğu herkes tarafından bilindiğini, senet altındaki imzalar da müvekkile ait olmadığını, açıkça taklit edilmiş ancak benzetilemediğini, bu husus Adli Tıp yaptırılacak imza incelemesi den anlaşılacağını, resmi belge hükmündeki kambiyo senetlerinde yapılan gerçeğe aykırı düzenlemeler başlı başına Resmi Belgede Sahtecilik Suçunu oluşturduğunu, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına Suç duyurusunda bulunulması düşünülmüşse de bono alacaklısı … 2016 tarihinde öldüğünden ve muhtemelen Ciro işlemi ölüm tarihinden sonra yapıldığından suç duyurusunda bulunulmasının neticeye etkili olmayacağı kanaatine varıldığından bu yola gidilmediğinin, tüm bu nedenlerle müvekkilinin Ankara … İcra Dairesinin 2016/23298 sayılı dosyası ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı vekili tarafından tebligatın usulsüz olduğu iddiası gerçekle bağdaşmadığını, davacı borçluya yapılan tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olmakla birlikte, icra dosyasında davacıya ait gayrimenkulün satış aşamasına kadar geldiği ve bu aşamaya kadar davacı tarafça hiçbir şekilde öğrenilmemiş olduğu iddiası Mahkemenizin takdirinde olduğunu, ancak gayrimenkule ilişkin kıymet takdiri dahi yapıldıktan sonra davacının yeni öğrenmiş olduğu iddiası somut gerçeklerle ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde senedin 5083 Sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği iddiası da kabul edilemeyeceğini, senedi düzenleyen kişi istediği tarihte ödeme belirleyebilme hakkına sahip olduğunu, düzenleme tarihinden sonra paradan altı sıfır atılması senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, davacı vekilinin iddia ettiği gibi 0,90 kuruş için senet düzenlemeyeceğinin aşikar olduğunu, nitekim davacının beyanlarına göre senedin lehtarı ile keşidecisinin ticari ilişkileri oldukları beyanından yola çıkıldığında söz konusu rakamlar için böyle bir hukuki ilişkinin kurulmayacağı da açık olduğunu, dolayısıyla tarafların irade beyanları 90.000,00 TL üzerinden olduğunun aşikar olduğunu, davacıya karşı icra takibi yapılırken ödenen harçlar da bu miktar üzerinden ödenmiş olmakla birlikte, senedin gerçekliği ve senedin muhteviyatı konusunda herhangi bir hukuksuzluk olması durumunda “ödeme emri” davacı tarafa gönderilemeyeceğini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte menfi tespit talebine ilişkindir.
Menfi tespit davası ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bulunmadığının belirlenmesi istenir. Böyle bir hukuki ilişki kurulmadığı durumda hukuki ilişki varmışçasına edinilen kazanımların iadesi gerekir.
Borçlusu …, alacaklısı … olarak düzenlenmiş 02.12.2002 tanzim, 02.12.2016 ödeme tarihli “90.000” TL’lik senet aslı dosyamız arasına alınmıştır.
…’ın mukayese yazı ve imzaları ve imza incelemesine esas olmak üzere özellikle senedi tanzim tarihine en yakım imza asılları davacı vekilince bildirilen yerlerden celp edilip dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız arasına alınan Ankara … İcra Dairesinin 2016/23298 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Davalı/Alacaklının davacı/borçlu aleyhineBorçlusu …, alacaklısı … olarak düzenlenmiş 02.12.2002 tanzim, 02.12.2016 ödeme tarihli “90.000” TL’lik senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı görülmüştür.
Davacının mukayeseye uygun imza örnekleri ve senet aslı dosyaya alındıktan sonra alınan kök ve 07.02.2022 Tarihli … Bilirkişi Ek Raporunda Özetle: Tetkike konu borçlusu …, alacaklısı … olarak düzenlenmiş 02.12.2002 tanzim, 02.12.2016 ödeme tarihli “90.000” TL’lik senet üzerinde … adına pul üzerinde ve açığında atılı bulunan borçlu imzalarının, yeniden temin edilmiş mukayese imzalarına kıyasen 15.03.2021 tarihli raporumda da belirtildiği üzere … elinden çıkmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 29.11.2021 tarihli ara kararı gereğince senet üzerinde yazan 90.000,00 TL üzerinden tamamlanması gereken 6.147,90 TL eksik harcın davacı vekilince 29.11.2021 tarihinde ikmal edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dosyaya alınan bilirkişi raporları ile dava konusu Borçlusu …, alacaklısı … olarak düzenlenmiş 02.12.2002 tanzim, 02.12.2016 ödeme tarihli “90.000” TL’lik senette yer alan borçlu imzasının davacı eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KABULÜ ile,
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2016/23298 esas sayılı dosyasında ve dosyada takibe konu senet bakımından ve takip dosyası bakımından davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 6.147,90 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ve 6.147,90 TL tamamla harcı olmak üzere toplam 6.192,30 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 44,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6.147,90 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 6.192,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.427,60 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.