Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/818 E. 2021/192 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/818 Esas – 2021/192
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/818 Esas
KARAR NO : 2021/192

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Tüketim Malları Otomotiv Gıda İnş. Pazar, ve Tic. A.Ş. nin, … esas 7009032 kodda …ANKARA adresine kayıtlı abonesi olduğunu, Abone numarası … olan davalı adına düzenlenen 201612 dönemine ait 1836,10 TL tutarlı son ödeme tarihi 28.12.2016 olan su tüketim faturasından doğan borcunu ödemediğini, borçlu taraf aleyhine 15.05.2017 tarihinde … Dairesi’nin … sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borca ilişkin ödeme emrinin kendilerine 29.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafın, ilgili icra dairesine verdiği dilekçeyle böyle bir borcu olmadığını beyan edip borca itiraz ettiğini, İtiraz üzerine 02.06.2017 tarihinde … dairesi tarafından takibin durdurulmasına karar verilip durma kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, borca itirazın haksız olduğundan bahisle fazlaya ilişkin haklan saklı kalması şartıyla davalının 1.848,72 TL alacağa ve ferilerine yönelik haksız ve yersiz itirazının iptali ve takibin devamı, (takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması) %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketten alınan bilgiye göre işbu davaya konu düzenlendiği ve ödenmediği iddia edilen fatura adresi olan …adresinde 2016 Temmuz ayından bu yana faaliyetin durduğunu, dolayısıyla, fatura tarihinde belirtilen adreste herhangi bir çalışanın kalmış olmasının dahi söz konusu olmadığını, zira bu halde de müvekkili şirket adına fatura tahakkukunun gerçeklikten uzak olduğunu, davacının öncelikle HMK 29 maddesi ve 194.maddesi gereğince gerekli açıklamayı yapıp talebinin kaynağını ve delillerini somutlaştırmasının gerektiğini, bu konulara ilişkin açıklamalar yapılıncaya kadar cevap haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesi ekleri ve iddia edilen borca ilişkin evrakların taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketten alınan bilgiye göre icra takibinden önce tebliğ edilen herhangi bir belgenin söz konusu olmadığını, dolayısıyla müvekkil şirketin borç kaynağı belgelerden işbu dava ile bilgisi olduğunu, anılan sebeplerle müvekkil şirketin itirazının kötü niyetli olarak değerlendinlemeyeceği gibi, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olacağını, bunun dışında kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilin sorumluluğunun kaynağının doğru tespit edildiği düşünülse bile, müvekkil şirkete yükletilmeye çalışılan borcun ne şekilde hesaplandığının belirsiz olduğunu, öncelikle davacı kuruma davaya konu borcun kaynağının açıklattırılmasını, aksi halde davanın reddi ile icra takibinin iptalini talep ettiklerini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı müvekkili şirkette su kullanımını gerektirecek bir faaliyetin söz konusu olmadığını, Bu sebeple de takibe konulan bedel fahiş olduğunu, taraflarınca herhangi bir bedel talep edilmesini kabul etmemekle birlikte, hesaplama yoluna gidilse dahi müvekkili şirketten talep edilen bedelin fahiş, haksız ve hukuka aykırı olduğunun görüldüğünden bahisle haksız ve dayanaksız davanın reddi, %40 tan az olmamak üzere takdir edilecek Kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacı kuruma müzekkere yazılarak davalı şirket ile olan sözleşme, davaya konu faturalar ve su tüketim belgeleri celp edilmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişiden 07/09/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; davalı … Tüketim Mallan Otomotiv Gıda İnş. Pazar, ve Tic. A Ş. nin 22.09.2014 tarihinde … Abone Nosu ile … ANKARA adresli İşyeri için … ye aboneliğinin olduğu, aboneliğe halen devam ettiği / Abonelik sözleşmesini fesh etmediği, … Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlığındaki 26. Maddesi de değerlendirilerek; talep konusu olan 2016 Yılının 12. Dönemine ait ödenmemiş Su borcunun; Asıl Alacak :1.836,10 TL, Gecikme Zammı : 117,40 TL, gecikme Zammı KDV si 117,40 X% 18 21.13 TL, olmak üzere toplam 1.974,63 TL olduğu kanaatine varıldığı düzenlenmiştir
Davacı 26/10/2020 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep edilen miktarı 125,91 TL ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatıdır. Davacı abonelik sözleşmesi kapsamında 2016 yılı aralık ayı dönem faturasının ödenmediğini davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Davalı ise aboneliği kabul etmekle birlikte söz konusu dönemde aboneliğin olduğu adreste herhangi bir faaliyette bulunulmadığı yönünde savunma yapmaktadır. Dosya kapsamında bulunan belgelerden davalının su tüketimi yapılan dönemde aboneliğinin devam ettiği, feshedilmediği, tüketim belgelerinden davalının icra takibine konu olan dönemde su tükettiğinin tespit edildiği, davalının faaliyette bulunmadığı yönündeki savunmasını kendisinin ispat etmesi gerektiği, bu hususu ispat edemediği anlaşıldığından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. İcra takibine konu olan alacak likit bir alacak olduğundan itiraz edilen kısım için icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacı bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi sunmuş olmakla dava değerini 125,85 TL arttırmıştır. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan icra takibinde talep edilen miktardan fazlasının iptaline karar verilemez, ancak Yargıtay içtihatları ile de; ıslah edilen kısmın alacak davası olarak gözetmek gerekeceğinden ıslah talep edilen kısım alacak davası olarak kabul edilerek bu kısım içinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜNE,
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
369,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Islah ile talep edilen 125,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 134,89 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile noksan olan 98,99 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.974,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL Başvurma ve 35,90 TL Peşin harç toplamı 70,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından yapılan 100,00 TL tebligat/müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 600,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri istinaf kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olmak üzere 30/03/2021 tarihinde karar verildi.