Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/810 E. 2021/34 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/810
KARAR NO : 2021/34

3-

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat.
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememize açılan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili davacının 11/05/2010 tarih ve 312 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatife üye olduğunu,… numaralı dairenin kooperatif yönetim kurulu karar defterinde müvekkil davacı adına kaydının yapıldığını, yönetim kurulu başkanı … ve üye … tarafından müvekkil davacı adına üyelik kaydının yapıldığını, üye giriş peşinatı olarak 51.000,-TL alındığını ve borcunun olmadığına dair şerh konulduğunu, söz konusu dairenin teslim edilmediğini, … ve … hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve ….Ağır Ceza Mahkemesinin … E. -… K. sayılı davada zimmet suçundan yargılanarak 5’er yıl ceza aldıklarını beyanla, S. S. … Konut Yapı Kooperatifinin …. dairesinin müvekkil davacı adına tesciline, daire mevcut değilse kooperatifteki emsal bir dairenin dava tarihindeki bedelinin tespit edilerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla bu bedelden 60.000,-TL maddi ve 30.000,-TL manevi tazminatın müvekkil davacının kooperatif üyelik kaydının yapıldığı 11/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı … Konut Yapı Kooperatifi vekili, davacı tarafın kooperatifin üyesi olduğunu, davacı tarafın yalnızca peşinat ödediğini, tapu devri için ödenmesi gereken tutarın 58.000,-TL ve şerefiye olduğunu, davacı tarafın bu şartları yerine getirmediğini, müvekkili kooperatifin 2019 yılı genel kurulunda tasfiye bütçesi oluşturacağını, konut tahsisi yapılamayan üyelerin mağduriyetlerinin giderileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiş, duruşmada ise yönetici olarak görev yaptığı dönemde ibra edildiğini, herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiş, duruşmada ise yönetici olarak görev yaptığı dönemde ibra edildiğini, herhangi bir sorumluluğu olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, kendisine konut tahsis edilmediği iddiasıyla üyenin açtığı tapu iptali ve tesçil, konut tahsisinin mümkün olmaması halinde konut tazminatı ile manevi tazminatın davalılardan tahsiline yöneliktir.
Kooperatifin eski yöneticileri … ile … hakkında da maddi ve manevi tazminat davası açıldığından sorumluluk davalarının da heyetçe görülmesi gerektiğinden iş bu davaya heyet olarak bakılmıştır.
Çekişme, davacının kooperatife üye olup olmadığı, üyeliğinin niteliği, davacıya daire tahsis edilip edilmediği, davacıya verilecek daire olup olmadığı, davacıya verilecek daire yok ise davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edecek ise kimden talep edebileceği üzerinde toplanmakla tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya inşaat mühendisi ile kooperatifçi bilirkişiye tevdii edilerek 16/12/2019 tarihli rapor alınmış, rapora kooperatif vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya aynı bilirkişilere tevdii edilerek 28/09/2020 tarihli ek raporda bilirkişiler görüşlerini değiştirmemişlerdir.
Davacı, davalı kooperatife 51.000 TL ödeyip üye olmuş, yapılan bilirkişi incelemesinde davacıya tahsis edilecek bir konutun bulunmadığı belirlenmiştir.
Hem davacıya tahsis edilen konutun bulunmaması hem de davacının ödemelerinin kendisi ile aynı durumda olan üyelere göre eksik olması nedeniyle kooperatife borçlu olmakla emsal Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2013 tarih, … esas, … karar sayılı ilamında da “… konut tahsis edilmeyen kooperatif üyesine ödenmesi gereken tazminatın hesaplanmasında;
“Somut olayda, davacının normal ödeme yapan bir ortağa göre ödemelerinin eksik olduğu, bu sebeple tapu iptali tescil talebinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, aşağıda formüle edilen şekilde tazminat hesabı yapılarak sonuca gidilmelidir,
a)Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya arsanın dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
b)Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır,
c)Bundan sonra, yukarda (a) numaralı bentte bulunan değerden (b) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d)Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
e)Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarda (b) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarda (c) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (d) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (d) numaralı bentte bulunan miktar, (c) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (b) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (d) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece tesbit edilecek miktara hükmedilecektir. … ” şeklinde yöntem belirlenmesi gerektiğine işaret edildiğinden, belirtilen şekilde hesaplama yapılarak davacıya bulunan miktarın maddi tazminat olarak ödenmesi gerekir.
Bilirkişi raporunda da bu ilkelere göre yapılan hesaplama sonucunda bu miktar 215.354,96 TL olarak belirlenmiş, davacı vekili tarafından maddi tazminata yönelik talebini 12/11/2020 tarihli dilekçe ile ıslah ederek bilirkişi raporunda maddi tazminat olarak belirtilen miktara yükseltilmiş, bu miktara ödemenin yapıldığı 11/05/2010 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Davacı 11/05/2010 tarihli ödeme planına göre 51.000 TL ödeyerek davalı kooperatife üye kaydedilmiş, ödeme planında borcu yoktur ibaresi de yer almıştır. Bu ödeme planını yönetim kurulu başkanı sıfatı ile davalı … ile Başkan Yardımcısı sıfatı ile … imzalamışlardır. Aynı tarihli yazıda …numaralı daire davacıya tahsis edilmiş, abonelik hariç tapu iskan ve imalat fiyatlarına yönelik herhangi bir borcu olmadığı yazılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna göre de tahsis edilen yer başka bir şahsa verilip, tapusu da devredilmiştir. Davacıya tahsis edilecek konutun bulunmaması, davacının ödemelerinin kendisi ile aynı durumda olan üyelere göre eksik olduğundan bilirkişi raporunda belirtilen miktarı davacı kooperatiften talep edebilir.
Davacı, üyelik tarihinde kooperatif yöneticisi olan diğer davalıların ağır ceza mahkemesinde yargılandıklarını ve hüküm giydiklerini beyan ederek maddi ve manevi tazminat davasından bu yöneticilerin de sorumlu olduğunu beyan etmiş ise de; kayıtlara göre davacı kooperatife üye olmuş olup, iş bu davayı kooperatife karşı açabilir. İş bu davada davalı olan yöneticilere husumet düşmez.
Davacı her ne kadar ödeme tarihinden itibaren maddi tazminata faiz istemiş ise de; ödeme dava tarihi itibariyle güncellendiğinden maddi tazminat yönünden talep edilen 60.000 TL’ye dava, ıslah edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir.
Davacı her ne kadar davalı kooperatiften manevi tazminat talep etmiş ise de; Türk Borçlar Kanununun 58.mddesinde kişilik hakkının zedelenmesi halinde manevi tazminat öngörülmüş olup, tahsis edilen dairenin ortak davacıya verilmemesi manevi tazminatı gerektirir bir olay olmadığından manevi tazminat istemi yerinde değildir.
Toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının 11/05/2010 tarihinde 51.000 TL ödeyerek kooperatife ortak olduğu, aynı tarihte borcu yoktur yazısı verildiği, hem kooperatife girişine ilişkin ödeme planında, hem de borcu yoktur yazısında kooperatif yöneticisi olan davalıların imzalarının bulunduğu, bu belgelerin geçerli olduğu, daha sonra ise davacıya tahsis edilen dairenin başka birine tahsisi yapılarak tapusunun devredildiği, bu durumda davacıya verilecek başka daire de bulunmadığından davacının ödediği bedeli güncelleştirme sonucu bulunacak tutarın talep edebileceği, alınan bilirkişi raporunda da maddi tazminat olarak talep edilebilecek miktarın belirlendiği, davacının bu miktarla ilgili ıslah talebini ıslah ettiği, maddi tazminattan davalı kooperatifin sorumlu olduğu, yönetici olan diğer davalıların hem maddi hem de manevi tazminattan husumet nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, davacı her ne kadar kooperatiften manevi tazminat talep etmiş ise de; manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak maddi tazminat yönünden kooperatif hakkında açılan davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden kooperatif hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davacının davalılar … ile … hakkında açtığı maddi ve manevi tazminat davasının husumet nedeniyle reddine,
2.-Davacının davalı kooperatif hakkında açmış olduğu manevi tazminat davasının esastan reddine,
a)Davalı kooperatif vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
3.-Davacının kooperatif hakkında açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile 215.354,96 TL’nin 60.000 TL’sine dava, bakiyesine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 14.710,90 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 1.534,98 TL peşin ve 2.700,00 TL ıslah harcı toplamı 4.236,98 TL’nin mahsubu ile noksan olan 10.473,92 TL’nin davalı kooperatiften tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 23.524,85 TL nispi vekalet ücretinin davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.536,98 TL peşin harç, 2.700,00 TL ıslah harcı, 384,90 TL keşif harcı, 3.475,50 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere (davalı…. ve … için yapılan tebligat giderleri ayrı tutularak) toplam 8.133,28 TL yargılama giderinin her halükarda yapılması gerektiğinden davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekili ile davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 27/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …