Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/790 E. 2021/307 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/790 Esas – 2021/307
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/790
KARAR NO : 2021/307
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/05/2021

İDDİA
Davacı vekili, müvekkilinin 09/07/2013 tarihinde … plaka nolu … marka karat tipi otobüsü davalılardan … Danışmanlık şirketinden satın aldığını, bu aracı satın alırken Vakıfbank’tan tüketici kredisi kullandığını, aldıkları ürünün gerçekte yapılan tanıtım ve reklamlara uymadığını, gizli ayıpların bulunduğunu, 3 kez … firması tarafından motorunun değiştiğini, birçok kez arıza yaptığını, toplamda 50 kezden fazla servise girdiğini, gizli ayıpların bulunduğunu, davalı şirketin aracın vasıfları hakkında yanlış bilgilendirdiğini, yakıt tasarrufu olduğunu belirtiklerini, ancak aracın fazla yaktığını bildirerek aracın davalı şirkete iadesini, araç bedeli olan 430.000-TL nin davalılardan müteselsilen tahsilini, aracın ayıplı olması ve diğer tüketicilerin yanıltılmaması bakımından ülkede yayınlanan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilan edilmesini, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili, yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, ayıp bakımından ihbar sürelerinin geçtiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, satıma konu aracın ayıplı olması nedeniyle aracın satıcıya iadesi ile ödenenin davalıdan tahsiline yöneliktir.
İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin … esasında görülmekte olan dava ile ilgili 18/02/2016 tarihinde iş bu davaya bakmaya Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesine müteakip dosya İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmesi üzerine mahkemenin … esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, …Şubesine karşı açılmış ise de; dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen aracın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davalı bankadan, bu aracın satın alınması için kullanılan kredi bedelinin tahsili talep edildiğinden, dava konusu itibariyle HMK 166/4 ve 57 maddesine göre davalılar arasında bağlantı ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından HMK 167 maddesine göre davalı …. Bankası T.A.O. hakkındaki davanın bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
Davalı … Makina Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.yönünden ise 09/11/2016 tarihinde İstanbul…. Asliye Ticaret Mahkemesince iş bu davaya bakmaya Ankara mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2018 tarihli davacı vekilinin istinaf talebinin reddedilmesi üzerine yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve Ankara’ya gönderilmesi üzerine dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
… plaka sayılı aracın 09/07/2013 tarihinde davalı şirket tarafından davacıya satışının yapılarak teslim olunduğu, çekişme konusu olmayıp, çekişme satışa konu otobüsün ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıplı ise hile ile saklanıp saklanmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, satıma konu mal ayıplı ise sözleşmenin feshinin gerekip gerekmeyeceği, mal ayıplı ve sözleşmenin feshi de gerekiyor ise iade edilecek miktar üzerinde toplanmakla davaya ilişkin diğer delil ve belgeler toplandıktan sonra satıma konu aracın hazır edileceği yerde İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde görevli veya emekli makine mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşturulacak bilirkişi kurulunca incelenerek rapor alınması yönünde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişilerce araç hazır edildiği yerde incelenerek alınan 13/01/2019 tarihli rapor dosyamıza gönderilmiş, bu rapor taraflara tebliğ edilerek tarafların rapora karşı beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişilere tevdii edilerek ek rapor düzenlenmesi yönünde İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılmış, dosya bilirkişilere tevdii edilerek alınan 07/03/2021 tarihli rapor dosyamıza gönderilmiş, iş bu raporun da taraflara tebliğ edilmesi üzerine taraf vekillerinin bu rapora karşı da beyan ve itirazları alınmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafta değerlendirilmesi gerekli 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 23.maddesinde “…
(1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
a) Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı, çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak, o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkânı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir.
b) Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla yapılmasına karar verir. Satıcı isterse satış için yetkilendirilen kişi, satışa çıkarılacak malın niteliklerini bir uzmana tespit ettirir. Satış giderleri satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı saklı kalmak şartıyla, satıcı tarafından alıcı adına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere bırakılır ve durum hemen alıcıya ihbar edilir.
c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 223.maddesinde “
Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
227.maddesinde “
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Zamanaşımı başlıklı 231.maddesinde ise “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükümleri mevcuttur.
Bilirkişilerden alınan rapor ve ek rapor ile dosyaya sunulan delillerden anlaşılacağı üzere satıma konu otobüs 09/07/2013 tarihinde trafiğe çıkmış olup, otobüsün motorunda 14/12/2013 tarihinde 45013 kmde oluşan ilk motor arızası motor revizyonu yapılmak suretiyle giderilmiş, revizyon işlemi süresinde davacı tarafın aracını kullanabilmesi için revizyon işlemi sonuçlanıncaya kadar yeni bir motor takılmıştır. Revizyon işlemi yapılmasından sonra eski motor, araç 75122 kmde iken yeniden araca takılmış, 18/12/2014 tarihinde bu kez araç 151751 kmde iken oluşan motor arızası motorun üreticisi … şirketi tarafından garanti dışı kabul edilmiş ancak müşteri mağduriyeti yaşanmaması gerekçe gösterilerek araçtaki motor sıfır motor ile değiştirilmiş, ikinci arızanın meydana gelmesinden ve dava tarihinden sonra 16/02/2018 tarihinde 498097 kmde iken araç tekrar arıza yapmış fakat bu arıza davalı tarafından tamir edilerek giderilmemiştir.

Belirtilen TTK’nun 23/1.maddesinde tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişimine ilişkin hükümlerinin, aynı maddenin 1/c maddesinde ise malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcı iki gün içinde, ayıp açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek, bunun sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkar ise haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlü olup, diğer durumlarda ise Türk Borçlar Kanununun 223.maddesinin 2.fıkrasının uygulanacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 223/2. fıkrasında ise gizli ayıbın bulunduğunun anlaşılması halinde alıcının hemen satıcıya bildirilmek zorunda olduğu, aynı yasanın 227.maddesinde ise malın ayıplı olması halinde alıcının sözleşmeyi feshederek mal bedelinin iadesini talep edebileceği, aynı yasanın 231.maddesinde ise satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava ayıp ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiş olup, davalı da açılan davayla ilgili süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Yukarıda belirtildiği gibi davacıya söz konusu otobüs 09/07/2013 tarihinde satımı yapılarak teslim edilmiş olup, 14/12/2013 tarihinde ilk motor arızası ile araç servise getirilmiş ve aracın motoru tamir edilerek tekrar takılmış, aracın ikinci arızası ise 18/12/2014 tarihinde olup … şirketi tarafından bu arıza garanti dışı kabul edilmesine rağmen aracın motoru yeni motor ile değiştirilmiş, iş bu dava ise Tüketici Mahkemesinde 19/11/2015 tarihinde açılmıştır.
Her ne kadar bilirkişiler raporlarında ayıbın gizli ayıp olduğunu belirtmişler ve süresinde de yapılan tamirlerden dolayı ayıp ihbarında bulunulmuş ise de; yukarıda belirtilen ihtilafta uygulanması gerekli Türk Borçlar Kanununun 231.maddesine göre ayıptan dolayı açılacak davaların aracın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, aracın satımı yapılıp, tesliminden sonra iki yıldan fazla sürenin geçtiği, bu arada da Türk Borçlar Kanununun 154.maddesine göre zamanaşımını kesen bir işlemin olmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın zamanaşımının geçmesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davacının … Otomotiv Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında açmış olduğu davanın esastan REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 7.343,33 TL’den mahsubu ile arta kalan 7.284,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 38.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.