Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/787 E. 2021/480 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/787 Esas
KARAR NO : 2021/480

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkil ile davalı şirket arasında ticari satım nedeniyle cari hesap ilişkisi nedeniyle müvekkilin davalı şirketten 6.200,56 TL bakiye alacağı bulunduğunu, tahsili için … Müdürlüğü nün … E. Sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını ve davalı borçlu şirket ödeme emrine 22.10.2018 t^-ihinde borcun tamamına, takibin dayanağına, faize ve ferilerine itiraz etmiş ve neticede takibin durduğunu itirazın iptali ile haksız itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine %20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya cevap dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Ankara ….İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davacıya ait 2015 yılı yasal defterlerin 6102 sayılı Yeni TTK. ’ nın 64. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı görülmüş olup, sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğu,
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, uyuşmazlığa konu fatura için herhangi bir vadenin belirlenmemiş olduğundan gecikme faizinin uygulanmayacağı, bakiye alacak için davacının davalı tarafı temerrüde düşürmediği,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılından önce başladığı, davacı ile davalı arasında 2015 yılı içinde bu ilişkiden kaynaklanan takibe konu 7 adet fatura düzenlendiği ve cari hesabına borç kaydettiği, borcuna mahsuben 3 adet tahsilat makbuzu ile 2.500,00 TL kredi kartından tahsilat yaptığı ve 2015 yıl sonu bakiyesi olarak 6.200,56 TL borç bakiyesi verdiği tespit etmiştir.
Davacı vekilince takibe dayanak belgelerin okunaklı suretleri sunulmuştur.
SGK’ca verilen cevapta, Göksel Yılmazer’in davalı şirkette 2015 yılının 2.ayında kaydının bulunmadığını bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı şirket arasında cari hesap sözleşmesi ya da ilişkisinin bulunup bulunmadığı, cari hesap kapsamında davacı şirketin davalı şirkete mal satıp satmadığı, sattı ise bunların satıma konu mallar olup olmadığı satım nedeniyle davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunup bulunmadığı var ise miktarının ne olduğuna ilişkindir.
Davacı cari hesap ilişkisine dayanmıştır. 6102 Sayılı TTK’nın 89/2. maddesinde belirtildiği üzere taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi gerekir. Bu hüküm geçerlilik şartıdır. Somut olayda yanlar arasında yazılı şekilde akdolunmuş bir cari hesap sözleşmesinin dosyaya delil olarak sunulamadığı gözetildiğinde taraflar arasındaki fatura ve ticari ilişki yönünden yönünden değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Davalı şirket tarafından borcun olmadığı iddia edilmektedir. Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Menkul mal satışlarında alıcının malı teslim alması, satım bedelinin muaccel olması sonucunu doğurur. Bu halde malların tesliminin ispatı gerekir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil vasfı taşıyan davacı yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıya bir kısım mal satıp bedeli faturalandırdığı, davacının davalıdan 6.200,56 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Davalının usulüne uygun olarak defterlerini ibraz emri tebliğine rağmen defterlerini ibraz etmediğinden incelemesi yapılamamıştır.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/3. maddesi “… şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” Hükmünü içermektedir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. ve 222/3 maddeleri gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, davacı defterindeki kayıtlara uygunluğu mahkememizce kabul edildiğinden, tirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle davalının davaya konu alacağı sabit görüldüğünden davanın kabulüne, itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile Ankara …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yapılan itirazın 6.200,56 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 1.240,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 423,56 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 105,90 TL harcın mahsubu ile noksan olan 317,66 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 105,90 TL peşin harç olmak üzere toplamı 141,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 770,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*