Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/728 E. 2022/290 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/728 Esas – 2022/290

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/728 Esas
KARAR NO : 2022/290

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI…..
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 29/12/2016 günü saat 03:45 sıralarında davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsü ile Kargı-Boyabat yolu Saraydüzü Başekin köyü yol ayrımı civarında seyir halinde iken kaza yaparak devrildiğini, meydana gelen kaza neticesinde; çok sayıda kişinin yaralandığını ve 4 kişinin de öldüğünü, yolun eğimli, virajlı ve azami hız limitinin de 50 km/h ve havanında kar yağışlı olduğu yol ve hava şartlarında sürücü …’in aracın hızını yol ve hava durumu şartlarına göre ayarlamayarak aracın yolda bir süre kaymasına, yoldan çıkarak devrilmesine sebep olduğunu, kayıtlara göre asli kusuruyla kazaya sebep olan araç sürücüsü davalı … tarafından sevk ve idare edilen bu aracın sahibinin davalı Türkay Turizm Ltd. Şti. olduğunu, aracın Halk Sigorta A.Ş.’e sigortalı olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili…’ın kaza neticesinde devrilen aracın altında kaldığını, araçla zemin arasına sıkışan sol kolunun yardım ekiplerince çıkarılabildiğini, otobüsün altında kalan sol kolu itfaiye kurtarma ekibinin olay yerine gelmesi ile yolcu koltuklarının kesilerek ve otobüsün alt pencere kısmından toprak zemin kazılarak kurtarıldığını, kaza tespit tutanağına göre, davalı sürücü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yazılı kusurlardan 51/2-b, 52/1-a ve 52/1-b kurallarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle uzun süre iş göremez hale geldiğini, depresyona uğradığını, sokağa çıkamaz hale geldiğini, ruh sağlığının bozulduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan (sigorta şirketinden poliçe bedeli ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte, 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Türkay Turizm vekili cevap dilekçesinde özetle; ekte sundukları Boyabat Cumhuriyet Savcılığının 15/06/2017 tarih ve 2016/2683 soruşturma sayılı takipsizlik kararından da anlaşılacağı üzere, müvekkili şirket yetkililerinin kazanın oluşumunda iradi (taksirli) bir hareketinin bulunmadığının açık olarak görüldüğünü ve savcılık tarafından da tasdik edildiğini, her ne kadar ceza davasında araç sürücüsü …’in bu tip vasıtaları kullanmaya vücuden elverişli olmadığı, davalı şirket tarafından mesleki yeterliliği olmayan şoförlerin çalıştırıldığını iddia edilmiş ise de, araç sürücüsünün E sınıfı ehliyete, SRC2 ve SRC4 belgeleri ile sürücü psikoteknik yeterlilik belgesine sahip olduğunu, yine Boyabat Cumhuriyet Savcılığının 2016/2683 soruşturma sayılı dosyası kapsamında Samsun 19 Mayıs Üniversitesinden aldırılan 21/03/2017 tarih ve 2017/432 sayılı adli rapora göre şoför …’in sürücü ve ehliyet yönetmeliğine göre her türlü aracı kullanılabilir bulunduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde kendilerinin tamamen kusursuz olduğunu iddia ettiklerini, davacı tarafın seyahat kurallarına uymadığını, koltuklarda bulunan emniyet kemerini takmadığını, defalarca uyarı yapılmasına rağmen emniyet kemeri takmayan davacının uğramış olduğu maddi zararın asli sorumlusu olduğunu, davacı tarafından talep edilen tazminatın aşırı yüksek olduğunu, maddi zararların belgelendirilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan Halk Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 29/12/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın 23026693 poliçe numarası ile müvekkili tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalandığını, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak yalnızca davacının maluliyetine ilişkin olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğinden Mahkemece kusur raporu alınmasını talep ettiklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Boyabat Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2683 soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden istenilerek, incelenmiştir.
Davacının ilgili hastanelerdin tedavi ve hastane kayıt evraklı istenilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında aktüer bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, 2020 yılı guncel asgari ücret verılerıne ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Araçlar ZMSS göre yapılan hesaplama sonucunda davacı…’ın geçici işgöremezlik yönünden talepte bulunulmadığından taleple bağlılık ilkesi gereğince hesaplama yapılmadığını, sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının ise 48.823,38 TL olduğunu, davacı tarafın siğorta şirketine dava tarihi olan 11.10.2018 temerrüde düşme tarihinden yürütülerek, diğer davalılardan olay tarihinden yani 29.12.2016’dan itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceğini, kaza tarihinde (2016 yılı) ZMSS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 310.000,00 TL olduğunu, hesaplanan tazminat tutarının ZMSS poliçesi bakiye teminat tutarı dahilinde yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda dosya önceki bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, alınan bilirkişi raporunda özetle;
Kusur Yönünden; … plakalı araç sürücüsü davalı …’in değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/a-b maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzu bahis olduğundan dolayı olayda %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı…’ın olaya neden olan davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki diğer davalılar adına kayıtlı ve sigortalı … plakalı araçta yolcu olarak bulunmasıyla olaya ve hasarının artmasına etkisinin olmaması nedeniyle kusursuz olabileceğini, davacının hasarının artmasına neden olduğunun tespit edilmesi halinde oranın Mahkemenin takdirinde olacağını, olaya neden olan davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalılardan Türkay Turizm Sürücü Kursu Özel Eğitim Yolcu Taş. Nak. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı araç 2302693 sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 17/06/2016-17/06/2017 devresi için davalılardan Halk Sigorta A.Ş.’ne sigortalı olduğundan dolayı davalıların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında (davalı sigorta şirketinin poliçe zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunabileceğinin değerlendirildigini,
Tazminat Yönünden; 2021 yılı güncel asgari ücret, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant (%10 artırım %10 eksiltim) kullanılarak ayrıca dosyaya Kök rapor sonrası sunulan evraklar değerlendirilerek tekrar yapılan hesaplama sonucunda Davacı…’ın; Geçici işgöremezlikten yönünden talepte bulunulmadığından taleple bağlılık ilkesi gereğince hesaplama yapılmadığını, Sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 90.208,00 TL olduğunu, davacı tarafın sigorta şirketine dava tarihi olan 11.10.2018 temerrüde düşme tarihinden itibaren avans faizi ülerek, diğer davalılardan olay tarihinden yani 29.12.2016’dan itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceğini, kaza tarihinde (2016 yılı) ZMSS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 310.000,00 TL olduğu, hesaplanan tazminat turarının ZMSS poliçesi bakiye teminat tutarı dahilinde olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı tedavi giderlerinin hesaplanmasını istenmiş ise de ;22/09/2021 tarihli dilekçesi ile tedavi masrafları SGK tarafından karşılandığından bu yöndeki tedavi masraflarına yönelik talebinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı 20/10/2020 tarihli dilekçesi ile; 70 TL olarak açılan çalışma gücüne ilişkin talebini 48.823,00 TL’ye yüklettiğine ilişkin ıslah dilekçesi sunmuştur.
Hacettepe üniversitesinden alınan 02/07/2019 tarihli maluliyet raporunda; Özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporu hakkındaki yönetmeliğe göre beden özürünün %5 olduğu ve sekel halini aldığı belirtilmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava trafik kazasından ötürü kusurlu araç sürücüsüne , araç işletene ve ZMMS sigorta şirketine karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. 29/12/2016 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki otobüsün tek taraflı kaza yaparak devrildiği, alınan maluliyet raporuna göre davacının %5 oranında sürekli maluliyet oluşacak biçimde yaralandığı, dosya kapsamında kusur bilirkişiden alınan raporda kazanın meydana gelmesinde davalı…’in %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Meydana gelen kaza sonucu davacının sürekli maluliyet oluşacak şekilde yaralanmasından ötürü ZMMS sigorta şirketi, araç işleten ve araç sürücüsü kusurları oranında müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Dosya kapsamında hesap/aktüer bilirkişiden alınan raporda ek raporda davacının 90.208,00 TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklı tazminat alacağı olduğu hesaplanmıştır. Alınan ek rapor yargıtay’ın son içtihatları gereği TRH 2010 YAŞAM TABLOSU ve progresif rant yöntemine göre ve güncel asgari ücret verilerine göre hesaplanmakla denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır. Sürekli maluliyet tazminat açısından davanın ıslah dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tedavi giderlerini talep etmiş ise de; yargılama aşamasında bu kısmın SGK tarafından karşılandığını beyan etmekle ve talebinden vazgeçmekle bu miktar açısından talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin değerlendirilmesinde; 6098 Sayılı TBK’nun manevi tazminat başlıklı 56 .maddesinde “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zararlar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü mevcuttur. Meydana gelen kazada davacının yaralanması sebebiyle manevi olarak zarara uğradığına kuşku yoktur. Buna göre, olayın özelliği ile duyulan veya duyulacak elem ve acıya karşılık olarak davalı gerçek kişilere düşen kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumu, kaza tarihine göre paranın alım gücü değerlendirildiğinde 10.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve makul olacağına kanaatine varılmıştır. Bu nedenle manevi tazminat davasının aşağıdaki şekilde kısmen kabulü ve bu miktarlara davalı sürücü … ve araç işleten Türkay Turizm Limited şirketinden kaza tarihi olan 29712/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Davalı taraf davacının da müterafik kusuru olduğu yönünde savunma yapmış ise de; davalının emniyet kemeri takmadığı yönünde dosyada bir tespitin olmadığı, bu yöndeki iddiasını davalının ispat etmesi gerektiğinden müterafik kusur indirimi yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
48.823,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 11/10/2018 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile (davalı … açısından yasal faizi ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
1.a)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 3.335,10 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 51,58 TL harç ve 833,77 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 885,35 TL’nin mahsubu ile noksan olan 2.449,75 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
1.c)-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına maddi tazminat kabul miktarına göre hesaplanan 7.146,99 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
1.d)-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar yararına maddi tazminat red miktarına göre hesaplanan 30,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
1.e)-Davacı tarafça yatırılan 51,58 TL harç ve 833,77 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 885,35 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (davalı … açısından yasal faizi ile sorumlu olmak üzere) davalılar … ile Türkay Turizm Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2.a)-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 683,10 TL’nin davalılar … ile Türkay Turizm Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
2.c)-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına manevi tazminat kabul miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile Türkay Turizm Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
2.d)-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı Türkay Turizm Ltd. Şti. yararına red miktarına göre hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Türkay Turizm Ltd. Şti. verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 51,58 TL başvuru harcı, 1.377,15 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.428,73 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.315,85 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.