Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/696 E. 2021/212 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/696 Esas – 2021/212
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMES GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/696 Esas
KARAR NO : 2021/212
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait araçların Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu nun işletmesi müvekkili şirket tarafından yürütülmekte olan Otoyoldan davalı şirkete ait araçların çeşitli tarihlerde ücret ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, kanunlar, yönetmelikler çerçevesinde ihlalli geçiş ücretini ihlalli geçiş tarihini takip eden 15 (on beş) gün içerisinde cezasız ödeme imkanı verilmiş ise de davalı ihlalli geçiş ücretlerini kanuni süre içerisinde ödemediği tespit edilmiş ve cezalı duruma düştüğünü, davalı ait araçların OGS, HGS, hesapları müsait olmadığı, bu hesapları müsait tutmak araçların sahibi şirketin sorumluluğunda olduğunu, OGS, HGS geçişlerinde bankadan provizyon sorgusu yapılmış ve ihlalli geçişlere ilişkin OGS, HGS etiketinden geçiş ücreti çekilemediğini bu nedenle … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının duruşmalara katılmadığı, süresi içerisinde cevap dilekçeside sunmadığı görülmüş, 6100 sayılı HMK’nın 128. Maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı şirketin davalı şirket hakkında 125.937,05 TL asıl alacak( geçiş ücreti ve para cezası) 9.435,43 TL faiz, 1.698,39 TL KDV olmak üzere toplam 137.070,87 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı şirketin yetkili icra dairesinin Kocaeli İcra müdürlükleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bilirkişiden 18/02/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; tarafıma verilen görevlendirme kapsamında davalı şirkete ait … ve … plakalı araçların 25.02.2017 ile 13.07.2017 tarihleri arasında toplam 1.990 adet ihlalli geçişine davacı şirket tarafından uygulanmış geçiş ve ceza tutarları toplamına; 27.02.2018 olan icra takip tarihine kadar uygulanacak ticari faiz miktarının 4.231,47 TL, işlemiş faize uygulanacak KDV tutarı 761,66 TL olarak hesaplanmış olduğu düzenlenmiştir.
Dava, otoyol geçiş ücreti ödenmeksizin ihlalli geçiş para alacağı ve para cezaları nedeniyle alacağın tahsili için … Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında yapılan icra takibinin davalının itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir. (Aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 03.02.2021 tarih 2019/2329 E ve 2021/180 K sayılı kararı)
Somut olayda, davalı borçlu şirketin adresinin Kocaeli olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Kocaeli yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK’nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından davanın usulden reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 472,70 TL’nin indirilmesi ile arta kalan 413,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
4.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 06/04/2021 tarihinde karar verildi.