Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/647 E. 2022/97 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/647 Esas – 2022/97
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/647 Esas
KARAR NO : 2022/97

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022
Mahkememize açılan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkil ile davalı arasında 20.05.2017 tarihli malzemeli hizmet sözleşmesi ile …… Ofis Binası Projesinin Laminat kapı işlerinin, 01.04.2017 tarihli malzemeli hizmet sözleşmesi ile …… Ofis Binası Projesinin yangın kapı işlerinin müvekkili tarafından yapılmasına dair sözleşmelerin imzalandığını, müvekkili şirketin söz konusu sözleşmeden doğan tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşme kapsamındaki ürünlerin imalatı, temin ve montajı işlerini yerine getirerek davalıya tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, davalı şirketin 08.12.2017 tarihli TL ve EURO cari hesap ekstrelerinde görüleceği üzere laminant kapıların tedariki için yapılan sözleşmesinden kaynaklı 102.803,32.-TL ve yangın kapılarının tedariki için yapılan kaynaklı 11.512,48 EURO (takip tarihindeki dolar kuru ile 58.217,42.- TL) tutarında alacağın bulunduğunu, müvekkili tarafından keşide edilen ve davalıya teslim edilen faturalar ve cari hesap ekstreleri ile sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirketten defalarca talep edilmesine rağmen cari hesap ekstrelerinden kaynaklanan alacağın ödemediğini ve bunun üzerine …Anadolu … Müdürlüğünün 2018/11630 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlatıldığını, alacaklı vekilinin 11.06.2019 tarihinde verdiği yetki itirazında bulunduğundan, işbu yetki itirazının kabul edilmesi ile dosyanın Ankara icra müdürlüğüne gönderilen itiraz dilekçesi ile borca haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalırıın icra takibine haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın sunmuş olduğu hususların yasal dayanaktan yoksun somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibret olduğunu, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususları ispatla yükümlü olduğunu, dava dilekçesine sunulan bilgi ve belgelerin hiçbir usul kural çerçevesinde iddia edilen vaklayı ispata elverişli araçlar olmadığını belirtmiş, davacı ile müvekkil arasında dava dilekçesinde iddia edilen hususların hiçbir zaman gerçekleşmemiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davalının defter ve kayıtlarının incelendiğinde müvekkilin davalıya böyle bir borcu olmadığı ve edimlerini yerine getirdiği kesinlik kazanacağını, davacınırı tüm iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin usul ve yasaya aykırı, hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının alacağı likit olmadığı, davacının bu davayı kötü niyetli olarak açtığı, davacının takip konusu alacağının % 20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Dairesinin 2018/6181 sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Davacı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi için yazılan talimatla tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Taraflar arasında ticari ilişkinin 2017 yıllında başladığı,
Davacının takip tarihinde davalıya borç kaydettiği 3 adet fatura ve alacak kayıt ettiği ödeme tutarının mahsubu sonucunda cari hesaptan dolayı icra takibinde talep ettiği asil alacak tutarı olan 120,01.559 (Euro cinsiden Türk Lirası) bakiyeli cari hesabından 11.512,48 Euro, 120.01.S62 Türk Lirası Cari hesap ekstrasından kaynaklı 102.803,32 TL toplamda alacaklı göründüğü,
Faturanın tek başına alacağı kanıtlamaya yeterli olmayacağı da dikkate alındığında, davacı tarafından temel ilişkide alacağa dayanak faturalar konusu işlemleri kanıtlanması gerekeceği, davacı tarafça bu kanuda delil olarak Hizmet Sözleşmeleri, Banka teminat mektubu, işyeri teslim tutanakları, faturalar, ilgili muavin kayıtlara göre temel ilişki kapsamında davalıdan alacağını kanıtladığının hukuki değerlendirmesi Mahkeme’ye ait olmakla, söz konusu alacağın kanıtlandığı sonucuna ulaşılması halinde, Davacının takip tarihinde davalıdan takip tutarı olan 11.512,48 Euro ve102.803,32-TL alacak talebinin yerinde görülebileceği, tarafların tacir oldukları da dikkate alındığında, takip talebinde istenildiği surette asıl alacağa takip tarihinden ödeme tarihine kadar avans faizi isteminin de yerinde görülebileceği, mahkemece davacının temel ilişki kapsamında davalıya fatura konusu işlemleri kanıtlayamadığı hukuki değerlendirilmesine ulaşılması halinde, davacı alacak talebinin yerinde görülmeyeceği,
Davalı ile davacı arasında 01.04.2017 tarihinden başlayan ticari bir ilişki olduğu, davacı ile aralarında ticari ilişkiye dair, hizmet sözleşmeleri, banka teminat mektupları, işyeri teslim tutanakları, faturalar, ilgili muavin kayıtlara göre davacının temel ilişki kapsamında davalıdan alacağını kanıtladığının hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmakla, davacının cari hesaba dayalı olarak davalıdan takip tarihinde takipte istediği asıl alacak tutarı 11.512,48 Euro ve 102.803,32-TL için takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar asıl alacağın ticari avans faizi ile tahsilini talep edebileceği, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların ilgili dönemlere ait BA, BS formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiş, incelenmiştir.
SGK’dan dava dışı …’in hizmet dökümü getirtilmiş, incelenmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/837 esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleştiğinin bildirdiği görüldü.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibarettir. Taraflar arasında 2 adet malzemeli hizmet sözleşmesi adı altında sözleşme bulunduğu sözleşmenin kapsamına imalat ve montaj da dahil olmakla sözleşmelerin eser sözleşmesi olarak kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı işlerin eksiksiz olarak teslim edildiği iddiasında davalı ise sözleşme ilişkisini de inkarla borcun olmadığını iddia etmektedir. Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu eserin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa bedele hak kazanılır.
Davacı defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil vasfı taşıyan davacı yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıya bir kısım mal satıp bedeli faturalandırdığı, davacının davalıdan 11.512,48 Euro ve102.803,32-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Davalının usulüne uygun olarak defterlerini ibraz etmesi veyahut yerini bildirmesi hususunda davalı vekiline kesin süre verilmesine rağmen davalı defterleri ibraz etmediğinden incelemesi yapılamamıştır. Fakat davalının incelenen BA formlarından davaya konu faturaları defterine kaydedip vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/3. maddesi “… şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” Hükmünü içermektedir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. ve 222/3 maddeleri gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, davacı defterindeki kayıtlara uygunluğu mahkememizce kabul edildiğinden, davalının BA formlarında davacının alacağına konu fatura bildirilmiş olduğundan, bu halde malların teslim edilmediğini ispat yükü davalıda olacağından 11.512,48 Euro ve102.803,32-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Davalı yan davaya konu faturaları defterine kaydetmiş olup ödemeye ilişkin delil de ibraz etmediğinden sözleşme ilişkisini inkarına itibar edilmemiştir.
Bu nedenle davalının davaya konu asıl alacağı sabit görüldüğünden davanın bu alacak yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı yan takip talebinde faiz isteminde bulunup davaya konu etmişse de takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin delil sunmamıştır. Yargılama devam ederken davalının iflasına karar verildiği , iflas masasınca da davacının alacak talebi ile ilgili nizalı alacak olarak kaydına karar verilmiş olduğu görülmekle kayıt kabul davası olarak devam edilen davada aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının Ankara 5.İcra Müdürlüğü 2018/6181 sayılı dosyasına konu 102.803,32 TL ve 11.512,48 Euro davacı alacağının davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 1.994,58 TL’nin indirilmesi ile arta kalan 1.913,88 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.994,58 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 692,50 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 728,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 422,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022
Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.