Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/607 E. 2021/11 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/607 Esas – 2021/11
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/607 Esas
KARAR NO : 2021/11

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilin tacir sigortalısı olan iş yerinin bulunduğu …. Ankara adresinde hasar oluştuğunu; yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen eksper raporuna göre: yağan yağmurların, rögar kapaklarının yetersizliğinden dolayı tahliye edilemediği için hasarın oluştuğunun tespit edildiğini; hasar ekibinde alınan eksper raporuna göre sigortalımız olan iş yerinde meydana gelen hasarın 10.991,00-TL’sinin poliçe kapsamında olduğu belirlendiğini; davalının sorumluluğunun TBK 69. maddesinden kaynaklandığını, “objektif özen yükümlülüğünden” kaynaklanan “ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk hali” mevcut olduğunu; davalının prensip olarak mahkeme kararı olmadan ödeme yapmadığı için eldeki dava ile alacaklarının ilama bağlanması gerektiğinden bahisle; fazlaya dair tüm haklan saklı kalmak kaydıyla; 10.991,00-TL’nin ödeme tarihi olan 29.09.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava masraflarının davalıya yüklenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde yer verilen hususlar objektif değerlendirmelerden uzak olduğunu açılan davanın reddi gerektiğini; dava dilekçesinde yer aldığı üzere; suyun geri tepmesi sonucu hasara sebep olduğu ifade edildiğini; davacı tarafın kendi sorumluluğunda yer alan kısımdan kaynaklı bir hasar meydana geldiğini; deşarj yönetmeliğinin 10/m maddesi gereği davacı taraf ve bina yönetimi kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek hasara sebebiyet verdiğini; geri tepmeyi engelleyecek çek-valf isimli aparatın takılı olup olmadığı ve kusurun idareye ait olmadığını, binanın mimari projeye göre faaliyet gösterip göstermediği, iskanının olup olmadığının belli olmadığını, bunun dışında kusuru ve kusursuz sorumluluğu kabul etmemekle birlikte hesaplanan bedellerin kabul edilebilir olmadığını, hangi birim fiyatlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığının anlaşılamadığını belirterek: izah edilen hususlar dâhilinde iş bu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER :
Dava dışı …’ın tacir olup olmadığı araştırılmış, tacir olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketten, hasar dosyası getirtilmiş, incelenmiştir,
Davalı kurumdan, meydana gelen olay nedeniyle ilgili belgeler getirtilmiş,incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında dosya inşaat mühendisi bilirkişiye verilmiş, 22.04.2020 tarihli raporunda hasarın meydana gelmesinde …’ye ait su tahliye kanallarının yetersiz olmasından kaynaklanabileceği kanaati mahkememize bildirilmiştir.
Daha sonra tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında dosya mali müşavir bilirkişiye verilmiş, vermiş olduğu raporda özetle,
Uyuşmazlığa konu emtia bedellerinin piyasa koşulları ve dava dosyası içeriğinde bulunan mal alımlarına ilişkin faturalar baz alınmak sureti ile yapılan değer tespiti neticesinde uyuşmazlığa konu emtia bedelinin 10.639,02 Tl olduğu, davacı yanın talebinin ise emtia bedelinin 10.291,02 TL olduğu, talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan talep edilebileceği emtia bedelinin 10.291,02 TL olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacıya sigortalı işyerinde yağan yağmur nedeniyle altyapının yetersizliği iddiasına dayalı sigortalı işyerinde meydana gelen zarar sebebiyle davacının sigortalısına yaptığı ödemenin 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuan tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık meydana gelen zarardan davalının sorumlu olup olmadığına, gerçek zarar miktarının ne kadar olduğuna, davacının avans faizi talep edip edemeyeceği ve başlangıç tarihinin ne olduğuna ilişkindir.
6102 sayılı T.T.K. madde 1472 maddesi; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmünü içermektedir.
Sigortacının halefiyet hakkının doğabilmesi için; öncelikle geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, buna istinaden ödeme yapılmış olması, yapılan ödemenin poliçe kapsamında olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekmektedir.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında …. sayılı İşyerim Paket Sigorta Poliçesi olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu riziko; sigorta himaye süresi içerisinde gerçekleşmiştir.
Davaya konu hasarın belirlenmesi hususunun teknik incelemeyi gerektirmesi nedeniyle bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan rapor, usul ve yasaya uygun ve denetlemeye elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, sigortacının, sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerekmektedir. Tüm dosya kapsamından zararın oluşmasında davalının su tahliye kanallarının yetersiz olmasının etkili olduğu ve bu nedenle davalının %100 oranında kusurlu olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş olması ve davalının ancak 6098 sayılı Borçlar Kanunu 51. Maddesi gereği kusuru nispetinde sorumluluğunun doğacağı kanaatiyle meydana gelen ve bilirkişi raporunda tespit edilen zarar miktarının tümü olan sigortalıya yapılan ödemenin tahsiline karar verilmesi gerekmiş, alacağa tarafların tacir olması dikkate alınarak ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile 10.991,00 TL’nin 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 750,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 187,70 TL harcın mahsubu ile noksan olan 563,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 187,70 TL peşin harç olmak üzere toplamı 223,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.270,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021

Katip ….
¸E-İmzalıdır

Hakim ….
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.