Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/578 E. 2021/211 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/578 Esas
KARAR NO : 2021/211

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememize açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin müvekkil idareye bağlı Dalaman Tarım İşletmesi Müdürlüğünün “Süt Sağım ve Sığırcılık İşi” hizmetlerini ihale yoluyla 2004 – 2018 tarihlerinde yerine getirdiğini, davalı şirketlerde işçi olarak çalışan dava dışı …’un 25/06/2018 tarihli dilekçesiyle kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini, 10/07/2018 tarihinde 18.355,41 TL kıdem tazminatının ödendiğini, yapılan kıdem tazminatı ödemesinden mevzuat ve taraflar arasındaki sözleşmeler gereği davalı şirketlerin sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile 17.246,73 TL alacağın davalılardan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alt işveren olmadığını, işveren vekili olarak hareket ettiğini, kıdem tazminatı alacağının işyerinin devrinden sonra 2 yıllık süre içerisinde talep edilebileceğini, dava dışı işçinin müvekkil şirket bünyesinde 1 yıldan kısa süre ile çalıştığını, hak edilmiş bir kıdem tazminatı olmadığını, davacı tarafın müvekkil şirketten herhangi bir kesinti yapmadığını, işi teslim almış olduğunu, teminatını iade ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafın rücu hakkının olmadığını, olduğu kabul edilse dahi ancak kendi dönemi ile sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacımn talebinin net ve anlaşılır olmadığım, müvekkil şirketten ne kadar talep edildiğinin belli olmadığını, müvekkil şirketin merkezinin Dalaman olduğunu bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava dışı işçinin TİGEM personeli olduğunu, asıl işveren – alt işveren ilişkisinde muvazaa olduğunu, müvekkil şirketin denetim – yönetim hakkının olmadığını, dava dışı işçinin müvekkil şirkette muvazaalı olarak çalıştığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre kıdem, ihbar ve diğer kalemlerin teklif fiyata dahil olmadığını, müvekkil şirketin işveren sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin işveren vekili konumunda olduğunu ve dava dışı işçinin son ve gerçek işvereni olmadığını, bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, mevzuat gereği davacı tarafın rücu etme hakkının olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve … adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının duruşmalara katılmadığı, süresi içerisinde cevap dilekçeside sunmadığı görülmüş, 6100 sayılı HMK’nın 128. Maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalılar nezdinde işçi olarak çalışan işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesinin rücuen tazmini için açılan alacak davasıdır.
Dosya kapsamında bilirkişiden 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; davanın, hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkin olduğu, dava değerinin 17.246,73-TL. Olduğu, davalı yüklenicilerin; … 6.011,39 TL, … 1.650,55 TL, … 4.534,39 TL ve … 1.547,16 TL olmak üzere toplam 13.743,48 TL sorumluluklarının bulunduğu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği, davalı … Ltd. Şti.’nin sözleşmesine rastlanılmadığından, bu davalı yönünden hesaplama yapılamadığı, 7166 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca 11.09.2014 tarihinden sonra imzalanan sözleşmelerde, kıdem tazminatının rücu edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunması gerektiği nazara alınarak, 23.01.2015 ve sonrası sözleşmeler dönemine tekabül eden kıdem tazminatının davacının sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişiden 14/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış, ek raporda özetle; davanın, hizmet alım sözleşmesine dayalı riicuen alacak istemine ilişkin olduğu, dava değerinin 17.246,73 TL olduğu, 7166 sayılı Kanunun 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2019/42 E. 2019/72 K. sayılı 19/09/20191, kararıyla iptali sonrasında, davalı yüklenicilerin; … 10.618,65 TL, … 1.651,54 TL, … 4.537,13 TL ve … 1.548,09 TL olmak üzere toplam 18,355,41 TL sorumluluklarının bulunduğunun hesaplandığı, dava tarihinden itibaren yasal faiz Talep edildiği, davalı … Ltd. Şti.’nİn sözleşmesine rastlanılmadığından, bu davalı yönünden hesaplama yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 13/03/2020 tarihli dilekçe ile 29/11/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi sözleşme sunulduğu, sözleşmenin dalaman Tarım işletmesi Müdürlüğü ile … … Petrol… Ltd şirketi ile … … LTD şirketi iş ortaklığı arasında imzalanmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava; Hizmet Alım Sözleşmesi’nden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi vekili yetki ve zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; dava sözleşmeden kaynaklı para alacağına ilişkin olup davacı ikameti yetkili olmakla yetki itirazının reddine yine taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğundan 10 yıllık zaman aşımı üsreüsi dolmadığından itirazın reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan hizmet alım sözleşmeleri, davacı tarafından yapılan ödeme belgeleri, karar vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre;
Davacı asıl işveren, dava dışı işçinin talep ettiği ve yasa gereği ödemek zorunda kaldığı kıdem tazminatından hizmet alım sözleşmesi gereği alt işverenlerin sorumlu olduğundan bahisle rücuen tazmini talep etmiş olup, davacının yapmış olduğu ödemelerin tamamından taşeronların sorumluluğunun doğabilmesi için sözleşmede açık bir düzenlemenin varlığı şarttır. Sözleşmede açık düzenleme bulunmaması halinde, TBK hükümleri çerçevesinde iç ilişki açısından Asıl işveren ve Alt İşveren’in %50 şer oranlarda sorumluluğu esastır. Taraflar arasındaki sözleşmelerde işçilik alacaklarının alt işverene ait olduğu hususunda açık bir düzenleme mevcut olup; buna göre birlikişi raporunda da belirtildiği üzere dava dışı işçinin davalıların alt işveren olduğu sözleşme çerçevesinde davacıya ait tesislerde çalışmış olup, hizmet alım sözleşmesine göre de sorumluluk alt işverenlere ait olduğundan davacı ödediği kıdem tazminatını ve buna tekabül eden yargılama gideri ile icra giderlerini davalılardan talep edebilir. Davalıların işçinin kendi bünyelerinde çalıştığı dönemle ve bilirkişi raporunda yapılan hesapla sınırlı olarak sorumluluklarına hükmetmek gerekmiştir. İlk bilirkişi raporunda 7166 sayılı yasanın 11 maddesi uyarınca 11/09/2014 tarihinden sonra imzalanan sözleşmelerde kıdem tazminatının rücu edilebileceğine ilişkin açık bir düzenleme gerektiğinden 23/01/2015 ve sonrası döneme tekabül eden sözleşmeler için kıdem tazminatından davacının sorumlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiş ise de; Bilirkişiden alınan 14/02/2020 tarihli ek rapor ile 7166 sayılı kanunun 11 maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2019/42 E 2019/73 sayılı iptal kararı ile iptal olduğundan sonraki tarihli sözleşmelerde değerlendirilerek hesaplama yapılmış ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporunda … Limited şirketinin sözleşmesine rastlanılmadığından hesaplama yapılmadığı belirtilmiş ise de ; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 29/11/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesinin Dalaman Tarım işletmesi Müdürlüğü ile … … Petrol… Ltd şirketi ve … … LTD şirketi iş ortaklığı arasında imzalanmış olduğu, bilirkişi raporunda … … Petrol için hesap edilen miktardan iş ortaklığı sözleşmesi gereğince … … Ltd Şirketi ile … … Petrol şirketinin müteselsilen sorumlu olduklarından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜNE,
10.618,65 TL’nin 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
1.651,54 TL’nin 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4.537,13 TL’nin 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
1.548,09 TL’nin (439,41 TL’si açısından 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 1.108,68 TL açısından ıslah tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) davalı … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.253,86 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 294,54 TL peşin ve 54,40 TL tamamlama harcı toplamı 348,94 TL’nin mahsubu ile noksan olan 904,92 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, (….Şti.’nin 523,50 TL’sinden, ….Şti.’nin 81,42 TL’sinden, ….Şti.’nin 223,68 TL’sinden, ….Şti. Ve ….Şti.’nden müştereken ve müteselsilen 76,32 TL’sinden sorumlu tutulmalarına)
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.651,54 TL vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.548,09 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
7.-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL Başvurma, 294,54 TL Peşin ve 54,40 TL tamamlama harç toplamı 384,84 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (….Şti.’nin 222,63 TL’sinden, ….Şti.’nin 34,63 TL’sinden, ….Şti.’nin 95,13 TL’sinden, ….Şti. Ve ….Şti.’nden müştereken ve müteselsilen 32,45 TL’sinden sorumlu tutulmalarına)

8.-Davacı tarafından yapılan 428,30 TL tebligat/müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 928,30 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (….Şti.’nin 537,02 TL’sinden, ….Şti.’nin 83,53 TL’sinden, ….Şti.’nin 229,46 TL’sinden, ….Şti. Ve ….Şti.’nden müştereken ve müteselsilen 78,29 TL’sinden sorumlu tutulmalarına)

9.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere
06/04/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır