Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/532 E. 2021/414 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/532 Esas
KARAR NO : 2021/414

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememize açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … Havalimanı’nın güvenlik hizmetleri için 01/01/2014-31/12/2016 dönemi için hizmet alımı sözleşmeleri yapıldığını; dava dışı işçi … tarafından açılan dava sonucunda işe başlatılmaması üzerine davacı yanca toplam 4.125,600 TL ödeme yapıldığını, davalının imzaladıkları muhtelif tarihli sözleşme, ekleri teknik şartname ve özel şartnamelerde yer alan “Yüklenicinin istihdam ettiği personelin; İş Kanunu, SSK Mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar, tüm hak ve alacaklar bakımından muhatabı da sorumlusu da yüklenicidir. Yüklenici tarafından istihdam edilen personele ilişkin herhangi bir sorumluluk DHMl’ne yüklenemez” düzenlemesi gereğince sorumlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.125,600 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 4.125,00 TL’yi hangi işçilik alacağına ilişkin olarak talep ettiğinin dava dilekçesinden anlaşılamadığını, dava dışı işçi …’nun davalı şirketteki çalışmasının 01/04/2013-24/03/2015 arasını değil 01/01/2014-24/03/2015 arasını kapsadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının rücu hakkı doğsa dahi dava dışı işçinin çalışma döneminin tamamını müvekkili şirkete rücu edemeyeceğini ve temerrüt oluşmadığından dava tarihinden itibaren avans değil yasal faiz işletilebileceğini, ilgili mevzuat gereğince davalı şirketin sorumlu olmadığını, dava dışı işçinin de haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini, aksi düşünülse ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin uygulama alanı bulacağı düşünülse dahi, sözleşmenin maktu olarak davacı yanca hazırlandığını ve tarafların eşit olmadığını, kaldı ki, sözleşmede açık bir düzenleme de bulunmadığını, dava dışı işçilerin işe alımlarında ve işten çıkarılmalarında davacının karar verdiğini ve davacının sorumlu olduğu beyanla, haksız davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosya kapsamında bilirkişiden 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; delillerin nihai takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki rücuen alacak davasında, davacının dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatını davalıya rücu edebileceği düşünülebilir ise, rücuya esas miktarın 2.333,28 TL’nin 08/02/2016 ödeme tarihi olarak hesaplandığı, faize ilişkin takdir de Sayın Mahkemeye ait olmakla ödeme tarihlerinin de yukarıda belirtildiği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişiden 26/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış, ek raporda özetle; delillerin nihai takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki rücuen alacak davasında, davalının ödeme itirazının Kök Rapor sonucunu değiştirir mahiyette olmadığı düzenlenmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak davasıdır. Uyuşmazlık yapılan ödemenin yerinde olup olmadığı, davacının davalıya rücu hakkının olup olmadığı ve davalıya rücu edeceği miktarın ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamına giren belgelerden; dava dışı işçi …’nun … iş Mahkemesinin … karar sayılı dosyasında davacı DHMİ ile davalı şirkete işe iade talepli dava açtığı, mahkemenin kararında haklı neden olmaksızın iş akdinin fesih edildiğinin kabulü ile işe iade kararı verdiği, YARGITAY 22 Hukuk dairesinin 21/10/2015 tarihli kararı ile yerel mahkeme kararı 8 aylık tazminat yönünden kaldırılarak 4 aylık tazminata hükmettiği, işe iade yönünden de feshin geçersizliğine davacının işe iadesine karar verildiği, kesin hükme rağmen dava dışı işçinin işe başlatılmadığı, hak ettiği kıdem tazminatının davacı tarafından hesaplandığı ve dava dışı işçiye davacı tarafından ödendiği , bilirkişi tarafından düzenlenen raporda işçinin davalı şirkette çalıştığı dönem ve çalıştığı dönemle sınırlı olan rücu edilecek miktarın tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalı dava dışı işçinin hesabına ödeme yaptığından bahisle bilirkişi raporuna itiraz da bulunmuş ise de; Kamu ihale kanunu göre ihale edilen personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları kapsamında istihdam edilen işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi hakkında yönetmelik gereği işçinin başvurusu üzerine ödeme kurumca doğrudan işçi hesabına yapılmak zorunda olduğundan davalının ödemeyi yapması ve mükerrer ödeme olması halinde bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının mükerrer ödemeyi dava dışı işçiden talep edebileceğinden itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacının davalıya rücu hakkının olup olmadığı değerlendirilmesinde taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme, eki teknik şartname, hizmet işleri genel şartnamesi hükümleri incelendiğinde; yüklenicinin istihdam ettiği personelin iş kanunu, SGK mevzuatı diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar tüm hak ve alacaklar bakımından muhatabı ve sorumlusunun yüklenici olduğu, yüklenici tarafından istihdam edilen personele ilişkin herhangi bir sorumluluğun DHMİ yüklenemeyeceğinin açıkça düzenlendiği, davacının yapılan ödemelerden dönemi ile sınırlı olmak üzere davalıya rücu hakkının olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında bilirkişiden alınan rapor denetim elverişli ve hükme esas alınır mahiyette bulunmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.333,28 TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 159,39 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 70,46 TL’nin mahsubu ile noksan olan 88,93 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.333,28 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.792,32 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL Başvurma ve 70,46 TL Peşin harç toplamı 106,36 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan 155,60 TL dosya/tebligat/müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 655,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 370,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, dava değeri istinaf kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olmak üzere
22/06/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır