Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/491 E. 2022/269 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/491
KARAR NO : 2022/269
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALILAR …
VEKİLİ : Av. … –
: 3-…- TC No:…
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememize açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, banka ile … İnş. Sağ. Tur. San. Ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen sözleşmeler gereğince krediler kullandırıldığını, diğer davalılar … ve …’nın da kefil olarak sözleşmede imzaları bulunduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine ihtarname tebliğ edildiğini, borçların ödenmemesi üzerine Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/2693 E sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla takibe başlandığını, firma ve kefillerin borca ve ferilerine itiraz ettiğini, …’in imzası ve bilgisi bulunmadığını belirttiğini, takibin durdurulması kararı alındığını, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, yapılacak incelemede haklılığın belirleneceğini, dava yerine, faiz miktarına yapılan itirazların mesnetsiz olduğunu, bu sebeplerle itirazın tümüyle iptali ile takip talebinin aynen devamı ve davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekili, Kredi sözleşmesini ve sözleşmeye bağlı imzaları kabul etmediklerini, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, …’nın borçlu firmanın çalışanı olduğunu, 27.3.2015 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanlığına atandığını, 14.11.2016 tarih 54633 Yevmiye nolu Bakırköy … Noterliğinin ihtarnamesi ile yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiğini, takip konusu kredilerin istifa tarihinden sonra kullandırıldığı ve bu kredilerden sorumlu tutulamayacağını, firma kredi teminatı olarak banka tarafından temlik alınan Karayolları Genel Müdürlüğü’nden olan alacakların, diğer alacaklılara dağıtılması nedeniyle kredi borcunun ödenemediğini, banka ile firma arasında imzalanan temlik sözleşmeleri ve bu sözleşmeye göre ödenmesi gereken temlik alacaklarının ne şekilde ödendiğinin ilgili kurumlardan sorulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. ve … vekili; davanın yetkili mahkemesinin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacının dayanak olarak gösterdiği belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinde belirtilen muaccel bir borç bulunmadığını, kat ihtarı ekinde hesap özetinin gönderilmemesi nedeniyle alacağın muaccel hale gelmediğini, bankanın tek yanlı olarak hesabı kat etmesinin, iddia ve itirazının kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay … HD 2013/23653 E 2014/4394 K sayılı kararında” usulüne uygun çekilmeyen ihtar ile temerrüde düşüldüğünden bahsedilemeyeceği çekilen ihtarın hüküm doğurmayacağı vadesi gelmeyen taksitlerin muaccel olduğunun kabul edilemeyeceğinin” belirtildiğini, davalı …’in sözleşmede imzası bulunmadığını, iddia edilen imzanın …’e ait olmadığını, şirket adına sözleşme imzalamaya da yetkili olmadığını beyanla davanın reddini ve kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, kullandırılan krediden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla borçlu ve kefiller hakkında başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalılar iş bu davada yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca da borca itirazlarında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş iseler de HMK’nin 14/1.maddesine göre bir şubenin işlemlerden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de ve ayrıca da icra dairesi yetkili olduğundan davalıların mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine yapmış oldukları itiraz yerinde değildir.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/2693 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; 22.2.2018 tarihinde başlatılan ilamsız Takip nedeniyle düzenlenen ve davalılar … A.Ş., … ve …’ya gönderilen Ödeme Emrinde;
3.001.103,09 Asıl Alacak, 344.544,00 TL 05.02.2018 kat tarihi itibariyle tahakkuk eden faiz, 17.138,21 TL BSMV, 67.377,67 TL 05.02.2018 kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz, 3.368,88 TL BSMV olmak üzere toplam 3.433.531,85 TL,
50.000,00 TL Asıl Alacak, 2.943,20 TL 05.02.2018 kat tarihi itibariyle tahakkuk eden faiz, 6,13 TL BSMV olmak üzere toplam 52.949,33 TL ve 738,26 İhtarname bedeli, 768,26 İhtarname bedeli olmak üzere 3.487.987,70 TL genel toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları ve varsa diğer teminatlardan doğan talep hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ve takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak bakiye temerrüt faizi talep hakkı saklı tutularak 3.001.103,09 -TL asıl alacak için işleyecek %50 oranında temerrüt faizi ve bsmvsi, 50.000,00 TL asıl alacak için işleyecek %28,08 oranında ihtarname bedeli için işleyecek yıllık %9 oranında yasal faizi le birlikte icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte ödenmesi borçlar konunun 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ferilerine mahsup edilmek şartıyla ihtar edilmiştir.
Bahse konu Ödeme Emrine; davalılar … A.Ş. ve … vekili tarafından 28.02.2018 tarihinde, icra müdürlüğünün yetkisine, alacağa, faize, tüm ferilerine itiraz edildiği, 01.03.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı … vekili tarafından 27.02.2018 tarihinde, asıl alacağa, faiz oranlarına, tüm ferilerine ve yetkiye itiraz edildiği, 13.03.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Kredi sözleşmesi altındaki imzaların borçlu şirket ile …’ya ait olduğu, bu kredi sözleşmesine göre borçluya kredi kullandırıldığı çekişme konusu olmayıp çekişme sözleşme altındaki imzanın … ait olup olmadığı, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davalıların temerrüde düşüp düşmediği, kullanılan krediyle ilgili akdi ve temerrüt faizi oranının hangi oranda uygulanacağı ve varsa takip tarihi itibarıyla tarafların sorumlu olacağı borç miktarı üzerinde toplanmaktadır.
Davalı kefil …’in dava konusu genel kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi üzerine, …’in imza örneklerinin alınması için gerekli araştırma yapılmış, vekili müvekkilinin yurt dışında olduğunu beyan etmesi üzerine imza örneklerinin alınması için duruşmada hazır edilmesi yönünde 26/06/2019 tarihli celsede kesin mehil verilmiş, belirlenen duruşma gününde davalı duruşmada hazır edilmediğinden imza örnekleri alınamamış, bu davalının temin olunan imza örnekleri ile kredi sözleşmesi altındaki imzanın bu şahsa ait olup olmadığı yönünde bilirkişiden alınan raporda “sözleşme aslı üzerinde müşterek ve müteselsil kefil … ile ilgili bölümdeki kefalete ilişkin yazılmış yazıların ve … adına atılı bulunan imzanın … elinden çıktığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı … vekili rapora …’in eli ürünü imzaların yurtdışında bulunması nedeniyle alınamaması nedeniyle örnek belgeler üzerinden yapılan incelemeye itiraz etmiş raporun adli tıp kurumundan alınmasını talep etmişse de alınan rapor yeterli görülmekle bu talebi yerinde görülmemiştir.
Davaya ilişkin diğer delil ve belgeler toplandıktan sonra da kefaletlerin geçerli olup olmadığı, varsa takip tarihi itibariyle borç miktarının belirlenmesi hususunda bankacı bilirkişiden alınan 03/06/2021 tarihli raporda “…
Davacı banka ile davalı borçlu … A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini kefil olarak davalılar … ve … imzalamış, firmaya ticari krediler kullandırılmıştır. Sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi ve borçların ödememesi üzerine başlatılan takibe davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki İtirazın İptali davası açılmıştır.
Davalı tarafların uyuşmazlık konuları ile dava konusu borçlar; borçlu cari hesap, kredili mevduat hesabı ve muhtelif masraf hesaplarına ilişkin yapılan tespitler sonucunda Davalılar … A.Ş. ve …’nın temerrüt tarihi ve diğer davalı …’in temerrüt tarihi farklı tespit edildiğinden, davacı Bankanın takip tarihi itibariyle;
Davalılar … A.Ş. ve …’dan; 3.051.103,09 TL asıl alacak, 409.537,42 TL işlemiş faiz ve 20.335,84 TL BSMV ve 1.506,52 TL masraf olmak üzere toplam 3.482.482,87 TL nakit alacağı bulunduğu,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, borçlu cari hesap (BCH) kredisi 3.001.103,09 TL asıl alacak tutarı üzerinden %44,16, temerrüt faizi talep edilebileceği,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, kredili mevduat hesabı (KMH) 50.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden %28,08 temerrüt faizi talep edilebileceği,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, 1.506,52 TL İhtarname bedeli üzerinden %9 temerrüt faizi talep edilebileceği,
Davalı …’den;
3.051.103,09 TL asıl alacak, 378.399,52TL işlemiş faiz ve 18.778,95 TL BSMV ve 1.506,52 TL masraf olmak üzere toplam 3.449.788,07 TL nakit alacağı bulunduğu,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, borçlu cari hesap (BCH) kredisi 3.001.103,09 TL asıl alacak tutarı üzerinden %44,16, temerrüt faizi talep edilebileceği,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, kredili mevduat hesabı (KMH) 50.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden %28,08 temerrüt faizi talep edilebileceği,
Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde, takip tarihinden tahsil tarihine kadar, 1.506,52 TL İhtarname bedeli üzerinden %9 temerrüt faizi talep edilebileceği,” yönünde görüş bildirmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlar alındıktan sonra dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek alınan 06/12/2021 tarihli raporda bilirkişi görüşünü değiştirmemiş, ek rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazları alınmış, alınan rapor ve ek rapor göz önünde bulundurulduğunda raporlar yeterli görüldüğünden yeniden inceleme yaptırılmamıştır.
Davacı bankanın …Çarşı Şubesi ile borçlu şirket … İnşaat Sağlık Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Arasında 5.000.000,00 TL tutarında 16/06/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmış, diğer davalılar iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Davalılardan …, imza inkarında bulunmuş ise de yapılan inceleme sonucunda sözleşme altındaki imzanın bu şahsa ait olduğu anlaşılmakla imzaya itiraza itibar edilmemiştir.
Davacı bankanın dava dışı … A.Ş.’nin KGM’den olan alacağı teminat olarak temlik alındığı, kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine de iş bu takibin başlatıldığı, borçlu şirketin 10/08/2017 tarihli düzenlediği ibraname ile de temliknamenin bedelini tamamen alarak karşı tarafı ibra etmiş olduğu ve bu temlikname karşılığında da bankaya ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin bankaya yapılan temliki karşılamadığı görülmüştür.
Genel kredi sözleşmesi ve kefalete ilişkin Türk Borçlar Kanunu ilgili hükümleri göz önünde bulundurulduğunda davalı kefillerin kefaletleri geçerli olup, gönderilen ihtarnameler ve verilen süreler göz önünde bulundurulduğunda davalı şirket ile kefil … 09/02/2018 tarihinde, …’in 22/02/2018 tarihinde temerrüde düşmüş olup TCMB tebliğleri ve duyuruları göz önünde bulundurulduğunda kredi kartı ve KMH işlerinde uygulanacak yıllık faiz oranının %22,8, gecikme faiz oranının yıllık %28,08 TL olduğu belirtildiğinden davacı bankanın talep ettiği yıllık %28,08 oranındaki temerrüt faizi mevzuata uygundur. Bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlarda da yukarıda belirtilen ilkelere göre rapor düzenlenip tarafların borcu belirlenmiştir.
Toplanan delillere göre davacı bankanın şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, iş bu sözleşmeleri davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları kefaletin geçerli olduğu, bilirkişi tarafından usulüne uygun olarak belirlenen borca temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizi uygulanarak borcun belirlendiği, uygulanan akdi ve temerrüt faizinin mevzuata uygun olduğu, bilirkişi raporlarında belirtilen tutarda takip tarihi itibariyle davalıların borcunun bulunduğu kanaatine varılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davalıların icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1.-Davanın kısmen kabulü ile;
Davalılar … İnşaat Sağlık Turizm Ticaret Anonim Şirketi ile …’nın 3.051.103,09 TL ana para, 409.537,42 TL faiz, 20.335,84 TL BSMV, 1.506,52 TL masraf olmak üzere toplam 3.482.482,87 TL’ye, davalı …’in 3.051.103,09 TL ana para, 378.399,52 TL faiz, 18.778,95 TL BSMV, 1.506,52 TL masraf olmak üzere toplam 3.449.788,07 TL’ye yapılan itirazın iptaline,
Belirlenen cari hesap kredisinden kaynaklı 3.001.103,09 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %44,16 oranında, kredili mevduat hesabından kaynaklı 50.000 TL asıl alacağa yıllık %28,08 oranında, ihtarname masrafı olan 1.506,52 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 temerrüt faizi uygulanmasına,
Tüm alacak miktarı üzerinden hesaplanan 696.496,57 TL (davalı …’in bu miktarın maksimum 689.957,61 TL’sinden sorumlu tutulması kaydı ile) %20 inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan alınarak davacı bankaya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 237.888,40 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 42.126,17 TL’nin mahsubu ile noksan olan 195.762,23 TL’nin (davalı …’in bu miktarın maksimum 193.528,85‬ TL’sinden sorumlu tutulması kaydı ile) davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,

3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 123.449,83 TL (davalı …’in bu miktarın maksimum 123.122,88 TL’sinden sorumlu tutulması kaydı ile) nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5.-Davacı tarafından yatırılan 42.126,17 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 327,00 TL posta gideri, 2.200,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.562,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 2.558,86 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7.-Davalılar tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 0,8 TL’nin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
8.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …