Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/381 E. 2021/37 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/381 Esas
KARAR NO : 2021/37

Av. … –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 2013 yılından beri Avukat …’den avukatlık ve danışmanlık hizmeti aldığını, dava dışı … ile müvekkili şirket arasındaki ….İş Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında 25.01.2018 tarihinde verilen kararın 26.03.2018 tarihinde Avukat …’e tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süresi İçinde temyiz edilmediğini, dava dışı … tarafından kesinleşme şerhi alınarak …. İş Mahkemesi …. Değişik İş sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhine İhtiyati haciz kararı aldırıldığını ve icra takibine konu edildiğini, …. İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyası üzerinden şirketin mal varlıklarına haciz şerhi işlendiğini, ticari kayba yol açılmaması ve kredi ilişkilerinin zedelenmemesi İçin müvekkili şirket tarafından 52.500,00 TL’nin 02.04.2018 tarihinde ödendiğini, temyiz edilmeyen dava dosyasında yerel mahkemenin hatalı karar verdiğini ancak vekil tarafından sürenin atlanması nedeni ile şirketin hak kaybına uğradığını, uğrandan zararın ….Noterliği 12.04.2018 tarih …. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalı …’den talep edildiğini, davalı tarafından mesleki sorumluluk sigortası olduğunun ve söz konusu zararın sigorta şirketine İhbar edilmesi gerektiğini kendilerine bildirildiğini, davalı … A.Ş.’ye konu ile İlgili bilgi verilmesi üzerine Sigorta Şirketi tarafından konunun inceleneceği ve ödeme yapılacağının iletildiğini ancak ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya İlişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL kısmi alacağın zarar tarihi olan 02.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi İle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ….’in cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın üst yargıya başvurulması halinde yerel mahkeme kararının kesinlikle bozulacağı yönünde somut delillere dayanan bir açıklama yapmadığını, bu yönde herhangi bir Yargıtay kararı sunmadığını, kaldı ki yerel mahkeme kararının onanması halinde yine davacı tarafından ödeme yapılacağını, işçilik alacağı davalarında verilen kararların kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceğini, üst yargı yoluna başvurulması halinde dahi ihtiyati haciz kararının teminatsız uygulanacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketi ile diğer davalı arasında Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, poliçe ile müvekkili şirketin sigortalının mesleki hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmemesi sonucu üçüncü kişiler nezdinde oluşan gerçek zararlarının tazmini ile sorumlu olduğunu, rizikonun gerçekleşebilmesi için üçüncü kişiler nezdinde zararın oluşmasının yeterli olmadığını, zarar ile sigortalının eylemleri arasında illiyet bağının da bulunması gerektiğini, hasar sürecinde yapılan inceleme sonucunda süresi içinde dosyanın temyiz edilmesi halinde kararın bozulacağı hususunun net olmaması nedeni ile talebin reddedildiğini, kararın temyiz edilmiş olması durumunda bile lehe sonuçlanamayacağını, bu hususun uzman hukukçular tarafından da rahatlıkla tespit edilebileceğini, oluşan zararın diğer davalı tarafından sürenin kaçırılması nedeni ile oluşmadığını, davacının kendi davranışları sonucunda oluştuğunu bununla birlikte poliçede muafiyet klozunun bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Davalı … şirketince düzenlenen hasar dosyası gönderilmiş, incelenmiştir.
….icra dairesinin … sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
….İş Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
….İş Mahkemesinin …. D.iş Sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş, incelenmiştir.
Dava dosyası bir iş hukuku alanında uzman öğretim görevlisi, bir sigorta konusunda uzman bilirkişi ve bir nitelikli hesap bilirkişisine verilmiş, tarafların sundukları belgeler üzerinde inceleme yaparak, ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları konusunda rapor düzenlemeleri istenmiş, vermiş oldukları bilirkişi heyeti raporunda özetle,
Davalı avukatın süresinde istinaf başvurusu yapmaması sebebi ile kesinleşen mahkeme hükmü nazara alındığında davacı yönünden aslen bir hak kaybına sebep olduğunun kesin ve tartışılmayacak kanıtlara dayandığını söylemenin mümkün olmadığı, aksine …Mahkemesinde yapılan yargılama ve kurulan hükmün Yüksek Mahkeme içtihatları ile doktrine ve yasal düzenlemelere uygun olduğu değerlendirildiği görüşlerini bildirmişlerdir.
İtirazlar üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle, neticede kök raporda bir değişiklik olmadığı görüşlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava , avukatın mesleki sorumluluğuna dayalı olarak oluşan zararın tazmini talepli avukata ve mesleki sorumluluk sigortacısına yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Avukatlık Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu, I. Kapsam başlıklı maddesi ile; “16 Mart 2006 tarih ve 26110 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlı olarak verilen bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede konusu belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken görevini gereği gibi yapmamasından, müvekkiline karşı özen borcunu yerine getirmemesinden veya diğer kusurlu davranışlarından doğan zararlar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı veya kalacağı tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini poliçede yazılı limitler dahilinde” temin edeceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, ….İş Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında 25.01.2018 tarihinde verilen kararın 26.03.2018 tarihinde Avukat …’e tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süresi içinde temyiz edilmediği anlaşılmıştır. Bu karar doğrultusunda hükmedilen bedeli davacının ödemiş olduğu da sabittir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd. maddelerinde düzenlenen sigorta sözleşmelerinden doğan riziko tazminatı alacağının doğması için rizikonun gerçekleşmesi ve sigortalının zararının doğması gerekmektedir. Davalı avukat yönünden de aynı şekilde zararın doğması halinde tazmin sorumluluğu doğacaktır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde ilk derece mahkemesinin temyiz edilmesi halinde bile kararın Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu bu nedenle süresinde temyiz edilse bile Yargıtay incelemesinden sonra yine aynı şekilde kesinleşeceği yönünde görüş mahkememize bildirilmiştir. Bu halde davacının zararının doğduğunun kabulü mümkün olmayıp davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 111,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılar yararına hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve diğer davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*