Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/177 E. 2021/361 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/177 Esas – 2021/361
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/177 Esas
KARAR NO : 2021/361

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2021
Mahkememize açılan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 19.11.2016 tarihli 3 adet akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 08.03.2017 tarihli iki adet LPG bayilik sözleşmesi akdedildiğini, Bezdegüme Köyü İğdelikır mevkii Ödemiş/İzmir adresinde yer alan akaryakıt istasyonu için 24.09.2010 tarihinde imzalanan akaryakıt sözleşmesinin daha sonra revize edilerek…İzmir adreslerinde faaliyetlerini sürdüren iki istasyon için imzalanan 30.07.2013 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve ekleri gereği müvekkili şirketin istasyonlu akaryakıt bayii durumunda ürün satım hakkına haiz olduğunu, sözleşme hükümlerine uygun şekilde müvekkili ile ticari ilişkisini yürütemeyen davalı şirketin revize talebinde bulunduğunu, 19.11.2016 tarihli 3 akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 08.03.2017 tarihli iki LPG bayilik sözleşmesi ve sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası olan ekleri gereği yenilendiğini, diğer davalı …’ın ise sözleşmeler ve ekleri gereği müteselsilen kefil olduğunu, söz konusu bayilik sözleşmeleri gereğince müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davalının istasyonlarına ariyet sözleşmesi çerçevesinde teslim edilen demirbaş malzemeler için 21.228,00 USD+KDV kurumsal kimlik uygulamaları için 43.775,00 USD +KDV ve otomasyon kurulumu için 11.675,00 USD+KDV tutarında masraf ile yatırım yaptığını ve 160.000,00 TL satış destek kredisi ve 38.940,00 TL satış destek primi verdiğini, buna karşın davalı şirketin taraflar arasında akdedilen 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve ekleri belirtilen koşulları ve üzerine düşen edimleri ve verdiği taahhütleri yerine getirmeyip faaliyet gösterdiği Davutdere Mah. ile Cumhuriyet Mah. yer aralan akaryakıt istasyonlarına altı aydan uzun süre ile akaryakıt alınmaması neticesinde EPDK tarafından bu istasyonların bayilik lisanslarının sonlandırıldığını, sözleşmeler gereği almayı taahhüt ettiği mal miktarının altında alım yapmasından dolayı Ankara …. Noterliğinin 07.08.2017 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi ile taahhütnamede belirtilen miktarda satışın gerçekleştirilmediği imzasıyla bağlı bulunduğu taahhütlere uyulması gerektiği aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, 19.11.2016 tarihli akaryakıt sözleşmesi ve 08.03.2017 tarihli LPG bayilik sözleşmesi gereği, Bezdegüme Köyü adresinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonunun yıllık asgari 282,3 m3 (237,22 ton) beyaz ürün (benzin ve motorin) satın alma taahhüdünde bulunduğunu, davalı şirketin 5 yıl içinde 1412 m3 (1186,10 ton) taahhüdüne istinaden ilk yılda 38 ton beyaz ürün ve ikinci yılda 7 ton beyaz ürün aldığını, iş bu davanın açıldığı tarihe kadar 316,42 ton beyaz ürün alması gerekirken 45 ton beyaz ürün aldığını, 271,42 ton beyaz ürün taahhüdünün yerine getirilmediğini, 271,42*150 USD = 40.713,00 USD kar kaybının olduğunu, davutdede mahallesindeki istasyon için yıllık 195 m3 (163,80 ton) beyaz ürün ve 100 ton otogaz satın alma taahhüdünde bululunduğunu, ilk yıl 70 ton beyaz ürün aldığını, 5 yıllık süre boyunca 975 m3 (819 ton ) beyaz ürün ve 500 ton otogaz alımı taahhüdüne istinaden 70 ton beyaz ürün alımı yaptığını, 749 ton beyaz ürün açığı olduğunu, 749*150 usd = 112.350, USD kar kaybının olduğunu, 100 ton lpg alım yapması yapma taahhüdü bulunmasına rağmen 5,271 ton otogaz alımı yapıldığını, 94,729*150 USD = 14.209,35 Usd kar kaybının olduğunu, Davutdede istasyonu için toplamda 126.559,35 USD kar kaybının olduğunu, Cumhuriyet Mah. adresinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonu için yıllık asgari 195 m3 (163,80 ton) beyaz ürün ve 100 ton otogaz satın alma taahhüdünün bulunduğunu, 50 ton beyaz ürün aldığını, 4,998 ton otogaz alımı yapıldığını, 5 yıllık sözleşme kapsamında toplamda 819 ton beyaz üründen 50 ton alım sonrası 769 ton beyaz ürün açığının olduğunu 769*150 usd 115.350 USd kar kaybının olduğunu, 100 ton otogaz alım taahhüdüne rağmen 4,998 ton alımında bulunulduğunu, 100-4,998 = 95,002 ton otogaz açığının olduğunu, 95,002*150 USD = 14.250,03 USD olmak üzere toplamda bu istasyondan 129.600,03 usd kar kaybının olduğunu, Üç istasyonda toplamda 296.872,65 USD müvekkilinin kar kaybının olduğunu, taahhütnameler gereği 200.000,00 USD cezai şart oluştuğunu, beyan ederek, ariyet sözleşmesinden doğan alacak ve sair talep hakları ile dava tarihinden sonraki ileriye dönük cezai şart başta olmak üzere fazlaya ilişkin her türlü yasal haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 5.000,00 TL cezai şart borcunun 07.08.2017 tarih ve 22814 yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte toplamda 10.000,00 TL nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı yan cevap dilekçesinde özetle, Bezdegüme köyü sınırlarındaki satış istasyonuna yönelik açılmış olmasına rağmen bu istasyon ile ilgili olarak ticari faaliyetin halen devam ettiğini, Davutdede Mah. sınırları içerisinde istasyona yönelik ödemiş sulh hukuk mahkemesinin ….S ortaklığın giderilmesi davasının kesinleştiğini, Cumhuriyet Mah. sınırları içerisindeki istasyonun Haziran 2017 tarihiden itibaren nakit sıkıntısından kapatıldığını beyan ederek, davanın asaleten ve şirket adına temsilen reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi için yazılan talimatla alınan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle,
Davalı tarafın ticari defterlerinde akaryakıt alış ve satış kayıtlan miktar içermediğinden dava konusu uyuşmazlıkla ilgili bir hesaplama yapılmadığı ancak yine de davalının davacıdan 2017 yılında toplam 628.778,21 TL toplam akaryakıt alışverişi yaptığı göz önüne alındığında bayilik sözleşmesi ve eklerindeki taahhütnamelerde taahhüt edilen miktarların altında alım yaparak sözleşme şartlarına uymadığının anlaşıldığını, bununla birlikte 2017 yılı defteri incelendiğinde yıl sonunda davalı firma davan firmaya 316.636,73 TL (329 04 NOLU … LTD. ŞTİ. CARİ HESABI) borçlu gözüktüğü, ancak 2018 yılı ticari defterleri tarafımına ibraz edilemediğinden dava tarihi itibarıyla taraflar arasında bir alacak olup olmadığının hesaplanamadığını, her ne kadar 1.celsede uyuşmazlık taraflar arasında akdedildîği hususunda uyuşmazlık bulunmayan sözleşmeler gereği tarafların edimini yerine getirip getirmediği ve devamındaki hususlara ilişkin belirlenmiş olsa da dava dosyasına sunulan taahhütnamelerin matbu form şeklinde hazırlanıp (cezai şart dışında) boş bırakılan yerlerin el yazısıyla doldurulmuş olması ve davalının sözleşmeye değil ama talep edilen alacak miktarlarını fahiş bulmasının dikkat çekici olduğunu, bu kısımların sözleşme düzenlenirken belirlenip belirlenmediği huşunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davalı şirkete ait 2016-2017 yıllarına ait ticari defterleri incelendiğinde, söz konusu defter kayıtlarında alış ve satış kayıtları miktar içermediğinden dava konusu uyuşmazlıkla ilgili hesaplama yapılmadığı görüşünü bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında mahkememizce mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesap bilirkişisinden alınan heyet bilirkişi raporunda özetle,
Taahhütname hükümlerinin genel işlem koşulu olup olmadığı ile davacı şirketin aynı bölgede satış istasyonları bulunduğundan rapor içinde yapılan kar kaybı hesabına ilişkin takdirin münhasıran Mahkemeye ait olduğu,
Taahhütname hükümlerinin geçerli olması halinde 2’inci maddedeki cezai şartın 292.667,43, 3’üncü maddedeki cezai şartın 200.000,00 USD olarak hesaplandığı,
Davacı menfi zararının ise Bezgüme Köyü istasyonu yönünden davacı alacağını ihtara konu etmiş ise de, davalı şirketle ticari ilişkisini sürdürmekte olduğundan davacının menfi zararının hesaplanabilmesi için bu yatırımın ne kadarının kapanan istasyonlara yapıldığının açıklanması gerektiğinden bu yönde hesaplama yapılamadığı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava bayilik sözleşmeleri ve eki taahhütnameler çerçevesinde, sözleşme gereğince, taahhüt edilen miktarda akaryakıt alınmadığından bahsile sözleşmede ve taahhütnamede “Kâr Mahrumiyeti” olarak kararlaşırılan tazminatın ve taahhütnamede kararlaştırılan cezai şartın tazmini istemine ilişkidir. Taraflar arasında imzalanan 3 ayrı akaryakıt istasyonu için 19.11.2016 tarihli 3 akaryakıt bayilik sözleşmesi, 08.03.2017 tarihli iki LPG bayilik sözleşmesi bulunduğuna ilişkin uyuşmazlık yoktur. Davalı gerçek kişinin her bir sözleşme için 100.000,00 TL ile sınırlı olarak kefaletinin bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmelerde kararlaştırılan miktardan az yakıt satması nedeniyle meydana gelen kar kaybı şeklindeki zarardan ve 2 adet sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu olup olmadığı, sorumlu olacağının kabul edilmesi halinde miktarının ne kadar olacağı, faiz başlangıcı, kefilin sözleşme gereğince cezai şarttan ve tazminattan sorumlu olup olmayacağına ilişkindir. Bayilik Sözleşmesi, sözleşme hukuku çerçevesinde tarafların serbest iradeleri ile düzenleyebileceği sözleşme olup, kanuna, ahlaka ve emredici yasal düzenlemelere aykırı olmadıkça taraflar serbestçe imzaladıkları sözleşme tarafları bağlar. Öte yandan sözleşmenin tarafları tacir olup, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 20/1 Maddesi gereğince basiretli davranmak zorunda olduğundan, basiretli davranmayarak öngöremediği hususlar nedeniyle yükümlülüklerinden kaçınamaz.
Somut olaya gelince; taraflar arasında 19.11.2016 tarihli Cumhuriyet Mahallesi’nde kain istasyon için , aynı tarihli Davutdere Mahallesi’nde kain istasyon için ve yine aynı tarihli Bezdegüme Mahallesi’nde kain istasyon için Akaryakıt Bayilik sözleşmeleri bulunmakta yine aynı tarihli taahhütnameler ve kefaletnameler bulunmaktadır. Öte yandan 08.03.2017 tarihli Cumhuriyet Mahallesi’nde kain istasyon için , aynı tarihli Davutdere Mahallesi’nde kain istasyon için LPG Bayilik sözleşmeleri bulunmakta yine aynı tarihli taahhütnameler bulunmaktadır. Davacının talebi taahhütnamelere dayalı tazminat istemine ilişkidir.
Akaryakıt Bayilik sözleşmelerinin Feshin Sonuçları başlıklı 14. Maddesi ; A) Sözleşmenin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde bayi şirketten sözleşmenin feshini bahane ederek zarar ziyan tazminat gibi herhangi bir hak talep edemez.
B) Bayi tarafından sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun süresinden önce feshedilmesi veya bayinin bu sözleşmeye eklerine muhalefeti veya taahhütlerini edimlerini yerine getirmemesi işbu sözleşmenin feshedilmesi halinde sözleşmede ve eklerindeki diğer cezai şartların verdiği taahhüte veya taahhüt verilememiş ise ortalama satışına göre depo fiyatı üzerinden hesaplanacak kar mahrumiyetinin haricinde bayi sözleşmenin feshi tarihindeki 100 ton motorinin Kırıkkale depo satış fiyatı kadar cezayı ödemeyi peşinen kabul eder. ” hükmünü içermektedir. Buna göre davacının bu sözleşmeler kapsamındaki taleplerinin fesih şartına bağlı fakat dosya içerisindeki ihtarnamenin incelenmesinde sözleşmelerin feshedilmemiş olduğu görülmüştür.hükmünü içermektedir.
LPG bayilik sözleşmelerinin 38 maddesi; ‘Bayinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi, yükümlülüklerini yerine getirmemesi, her ne sebeple olursa olsun lisansının iptal edilmesi, işi gereği gibi ifa etmemesi otogaz LPG’yi başka dağıtıcıdan temin etmesi, sözleşme süresi bitmeden işi fiilen bırakması, sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi, Bayinin otogaz LPG konusunda yürürlükteki mevzuat ile Termo tarafından yayınlanan ve kendisine gönderilen teknik ve satış ile ilgili bildirimleri ihlal ettiğinin anlaşılması halinde veya bayinin suç teşkil eden fiillerinden dolayı Termo sözleşmeyi her zaman tek taraflı olarak feshedebilecektir. Bu halde bayi Termo’dan tazminat zarar ziyan ve kar mahrumiyeti adı altında hiçbir tazminat ve hak talep etmeyeceğini kabul etmiştir. Bu hallerde Termo ‘nun cezai şartı ve ayrıca ilave olarak gelir kaybı kapsamındaki kar mahrumiyeti dahil sözleşmeden doğan tüm haklarını talep etmekte ve kullanmakta serbest olduğunu taraflar açıkça kabul ederler.”, hükmünü,
LPG bayilik sözleşmelerinin 40 maddesi; ‘Bayi sözleşmenin 38 maddesinde belirtilen sebeplerle Termo tarafından feshedilmesi veya kendisi tarafından süresinden önce hiçbir halkı neden gösterilmeden feshedilmesi veya işin fiilen bırakılması veya lisansının iptal edilmesi hallerinde Termo’ya cezai şartı ve bakıya kalan sözleşme süresi için ayrıca cezai şarttan bağımsız olanak ilaveten net kar mahrumiyeti ödemeyi kabul etmiştir..”hükmünü içermektedir.
08.03.2017 tarihli taahhütlerin 1. Maddesi ; “herhangi bir hükmün kısmen veya tamamen ihlal ettiğimiz veya şirketinizden başka kaynaklardan petrol aldığımızın tespiti halinde ilk yazılı talebiniz üzerine şirketinize derhal 50.000 USD veya TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ederiz” hükmünü, 2. Maddesi “İlaveten mezkur sözleşme konusu Akaryakıt İstasyonunda fiilen otogaz satışına geçtiğimiz tarih başlangıç alınmak üzere, şirketinizden yılda 100 ton otogaz satın almayı, bu miktarların, Akaryakıt İstasyonunun satışları için taahhüt dışı alımlarınızı ve toptan satışlarımızı da kapsaması nedeniyle akaryakıt istasyonunun taahhüt miktarları kadar satış yapmadığı itirazında bulunmamayı bu taahhütlerin altında kalmamız halinde Şirketinize beher eksik ton başına, ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere 150 USD karşılığı Türk Lirası ……kar mahrumiyeti ödemeyi, iş bu meblağın teminatlarımızdan mahsup edilebileceğini, aksi takdirde ilk talep anında ödeneceğini” düzenlemiştir.
19.11.2016 tarihli taahhütlerin 1. Maddesi ; “herhangi bir hükmün kısmen veya tamamen ihlal ettiğimiz veya şirketinizden başka kaynaklardan petrol aldığımızın tespiti halinde ilk yazılı talebiniz üzerine şirketinize derhal 50.000 USD veya TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ederiz” hükmünü, 2. Maddesi ” … Sözleşmesi konusu Akaryakıt İstasyonunda fiilen akaryakıt satışına geçtiğimi tarih başlangıç alınmak üzere, şirketinizden yılda 282,4 m3 motorin (ve 195 m3) beyaz ürün (benzin ve motorin) …satın almayı, bu miktarların, Akaryakıt İstasyonunun satışları için taahhüt dışı alımlarınızı ve toptan satışlarımızı da kapsaması nedeniyle akaryakıt istasyonunun taahhüt miktarları kadar satış yapmadığı itirazında bulunmamayı bu taahhütlerin altında kalmamız halinde Şirketinize beher eksik ton başına, ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere 150 USD karşılığı Türk Lirası ……kar mahrumiyeti ödemeyi, iş bu meblağın teminatlarımızdan mahsup edilebileceğini, aksi takdirde ilk talep anında ödeneceğini”, denilerek dönemsel olarak yükümlülüklerin eksik getirilmesi halinde, eksik alınan kısım yönünden ifayı sağlamayamadığı durumunda eksik kısım için “kar mahrumiyeti” adı altında tazminat ödeyeceğini taahhüt etmiştir. 3. Madde de açıkça “ilaveten” demek suretiyle ” sözleşmenin 13. Maddesine müsteniden şirketimiz akaryakıt istasyonunu her ne sebeple olursa olsun terketmek zorunda kalır ya da sözleşmenin devamı şirketinizin kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çok zor ya da imkansız hale gelir ya da şirketiniz sözleşmeyi haklı sebeple ve tek taraflı olarak feshetmek durumunda kalırsa şirketinizin bu yüzden uğrayacağı tüm zararı tazmin mükellefiyetimizin yanı sıra 100.000 USD …. Cezai şartı ödemeyi…” hükmünü içermektedir.
Tüm bu açıklamalardan sonra kar mahrumiyeti yönünden borcun tazmini sözleşmenin feshi şartına bağlanmamış olup davacı şirket sözleşmeyi feshetmeden de, söz konusu tazminatı talep edebilir. Ancak taahhüt sözleşmenin devam ettiği süre için yıllık olarak verildiğinden, Sözleşmenin feshi halinde, sözleşmenin feshinden sonra ki dönem için TBK’nun 112 ve sözleşmenin feshi hükümleri çerçevesinde cezai şart hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilir. Ayrıca sözleşmenin devam etiği her bir yıl içinde ayrı ayrı kar mahrumiyeti talep hakkının dava tarihinde ispatlanması halinde dönemin tamamı için kar mahrumiyeti talep edebilir. Öte yandan Taahhütnamenin 3. Maddesinde yukarındaki tazminatları kastederek “ilaveten” demek suretiyle “Mezkur sözleşmenin 13. Maddesine müsteniden, Şirketinizin Akaryakıt İstasyonuna her ne sebep ve suretle olursa olsun terk etmek zorunda kalır ya da sözleşmenin devamı şirketinizin kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çok zor ya da imkansız hale gelir ya da şirketiniz sözleşmeyi haklı sebep ile tek taraflı olarak feshetmek durumunda kalır ise, şirketinizin bu yüzden uğrayacağı tüm zararı tazmin mükellefiyetimizin yanı sıra Şirketinize 100.000 USD veya ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını cezai şart olarak ödemeyi… Gayri kabili rücu surette kabul ve beyan ederiz” denilmiş olup, burada sözleşmenin 13. Maddesine atıfta bulunulmakla bu maddede de sözleşmenin feshi düzenlenmiş olmakla sözleşmenin feshi halinde cezai şart öngörülmekle birlikte, dosya içerisindeki ihtarnamenin incelenmesinde sözleşmelerin feshedilmemiş olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamındaki Cumhuriyet ve Davutdede Mahallelerindeki istasyonların bayilik lisanslarının EPDK tarafından sonlandırıldığı sabit olup davalı yanın da kabulündedir. Bu hususun taraflar arasındaki sözleşmenin 13. Maddesine aykırılık teşkil ettiğine de tereddüt yoktur. Bergüme Köyündeki istasyonun ise aktif olduğu davacının akaryakıt vermeye devam ettiği fakat alım taahhüdü altında kaldığı gerekçesiyle talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışında taraflar arasındaki sözleşme dönemlerinde alınan bilirkişi raporuna göre söz konusu dönemde alınan yakıt miktarı sözleşmede taahhüt edilenden az olduğundan eksik alım söz konusu olup davalının taahhüt edilen miktarda yakıt almadığı halde davacı tarafından Bergüme istasyonu yönünden ihtarda bulunmadan yakıt verilmesine devam edildiğinden, davacı bu nedenle söz konusu dönemlere ilişkin bu istasyondaki taleplerinden vazgeçmiş sayılacağından, bu döneme ilişkin tazminat talep edemez. (Yargıtay 19. HD’nin 2016/3041 E. 2016/14768 K. Sayılı 14/11/2016 Tarihli emsal kararı) Diğer istasyonlar yönünden ise yakıt verilmeye devam edilmemiş olup davacı tarafından gönderilen ihtarlar ile eksik alım nedeniyle kar mahrumiyetine ilişkin bulunduğundan davacı kar mahrumiyetine ilişkin zararını talep edebilir.
Kefil yönünden ise müşterek ve müteselsil olarak, davalının borçlarına kefil olup, her türlü borç ve taahhüdü 100.000 TL ile sınırlı olarak üstlendiğinden imzaladığı kefaletname kendisini bağlayacağından, davalı kefil kefalet miktarı ile sınırlı olmak üzere tazminat talepleri haklı görülmüştür.
Taahhüdün 3. Maddesi gereğince cezai şart yönünden ise, talep sözleşmenin fesih şartına bağlı tutulduğundan fakat sözleşmeler feshedilmediğinden cezai şart talep edemez.
Sonuç olarak; davacının davalı şirket hakkındaki davasının kısmen kabulü ile Cumhuriyet ve Davutdede Mahallesindeki istasyonlara ilişkin iki sözleşme yönünden “kar mahrumiyetinden” kaynaklanan tazminat talebi yönünden taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL tazminat alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir. Fazlaya ilişkin istem ise anılan nedenlerle reddedilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL kar mahrumiyeti şeklindeki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının fazlaya ilişkin haklarının davalı gerçek kişi yönünden kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere saklı tutulmasına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 341,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile noksan olan 170,77 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.989,60 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.025,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.012,75 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021